Son
yılların en önemli gündem maddesi olan sürdürülebilirlik ve çevre,
onların da ajandasında ilk sıralarda yer alıyor. Çevre duyarlılığı
konusunda birbirleriyle yarışan sektör oyuncuları, yeşil rekabette geri
kalmamak için önemli projelere de imza atıyor. En önemlisi,bu sayede
verimlilik artışı elde edip rekabet avantajı elde ediyorlar.Yapılan
farklı araştırmalara göre ulaşım sektörünün küresel sera gazı
salımındaki payı yüzde 15-25 arasında değişiyor. Dolayısıyla daha iyi
yaşanabilir bir çevre için lojistik şirketlerine çok önemli görevler
düşüyor. Zaten onlar da bu sorumluluğun farkında... Sektörün gündemine
yaklaşık 10 yıl önce giren "yeşil lojistik" kavramı, şirketlerin
ajandalarında her geçen gün daha üst sıralara çıkıyor. Filolar çevreci
araçlarla yenileniyor, karbon ayak izleri ölçülüyor, karbon salımları
kontrol altına alınıyor, tasarrufa dönük projeler öne çıkıyor. Dünyanın
en çevreci araçlarını filolarına katan, yeşil binalarda hizmet veren,
uluslararası standartlarda belgeler alan ve tüm süreçlerde çevreci
çözümlere odaklanan lojistik şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Özetle yeşil lojistik sadece dünyanın değil, Türkiye'deki lojistik
şirketlerinin de öncelikleri arasında. Tüm bu uygulamalarla çevreye ne
kadar duyarlı olduklarını ispatlayan sektör devlerine, "yeşil lojistik"
stratejilerini sorduk.
TURGUT YILDIZ / TNT EXPRESS GENEL MÜDÜRÜ
"TNT, GEZEGEN BENİM DİYOR"
ÇEVRECİ PROJELERİMİZ
Küresel sera gazı salımındaki paylara baktığınız zaman ulaşımın yüzde
14'lük pay aldığı görülüyor. Bu nedenle ulaşım sektöründe hizmet veren
global bir şirket olarak küresel ısınmayla savaşta TNT olarak yer
almalıyız. "Planet Me- Gezegen Benim", karbondioksit salımımızı azaltmak
adına başlattığımız global bir programdır. ilk hedefimiz 2020 yılına
kadar karbondioksit salımlarını yüzde 45 azaltmak, uzun vadedeki
hedefimiz ise sıfır karbon salan ilk taşımacılık şirketi olmaktır. NELER YAPIYORUZ?
TNT olarak, Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi'nde her yıl lider oluyor
ve bu liderliği sürdürüyoruz. 2007'de başlayan "Planet Me-Gezegen
Benim" projesi ise tedarikçiler ve müşteriler bazında çeşitli
çalışmaları içeriyor. Bu program globalde üç bacaktan oluşuyor. ilk
bacak olan karbon ölçümünde, karbon ayak izimizi raporluyoruz ve bu
konuda şeffafız. ikinci adım olan "Kod Turuncu"da günlük operasyon
süreçlerimizde karbondioksit salımını azaltıyoruz. Üçüncü adım olan
"Turuncu Seçim"de ise çalışanlarımızı dünyayı kurtarmak adına atacakları
her adım için cesaretlendiriyoruz.~ DURMUŞ DÖVEN / REYSAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
"YEŞİL LOJİSTİK UZMANLIK ALANIMIZ"
İLKLERE İMZA ATTIK
Şimdiye kadar gösterdiğimiz duyarlılıkla yeşil lojistikte birçok ilke
imza attık. Reysaş, kullandığı araçlar, verdiği eğitimler, depolarını ve
binalarını yaparken çevreye gösterdiği önemle fark yaratıyor. 1994'te
Türkiye'de ilk kez alttan dolum sistemiyle alüminyum tanker ile daha
çevreci taşıma, yine aynı yıl binalar üzerinde biriken suların yer altı
sularına karışmadan dere yatağıyla atık prosesi uygulaması. 2007'de ilk
defa Türkiye'de motorin yerine LNG ve CNG ile çalışan TIR dizaynı
uygulaması gibi çalışmalarımız oldu. BİNAMIZ DA ÇEVRECİ
Çevreye duyarlı bir şirketiz. Örneğin depolarımız yapılırken mimari ve
mühendislik açıdan mamule zarar vermeden tavandan ve yanlardan tam
anlamıyla aydınlatmayı sağladık. Karbon emisyonu sertifikası çalışmaları
yaptık. Reysaş'ın merkez binası ve depoları, ağaçlarla kaplı yeşil bir
alan içinde yer alıyor. Çevrenin zarar görmemesi için pis suların
toplanıp dağıtımı yapılıyor, tasarruf ampulleri kullanılıyor, düzenli
biçimde yakıt ve elektrik kontrolleri yapılıyor. Bu konularda hiçbir
maddi yatırımdan kaçınmıyoruz. Demiryolu alanında yaptığımız ve 2012'de
de sürecek yatırımlarımızla çevreye duyarlı taşıma modlarındaki hizmet
ağırlığımızı artıracağız.
DHL "GO GREEN" DİYOR
Küresel lojistik devlerinden DHL Supply Chain, yeşil lojistik
çözümleriyle öne çıkan şirketlerden. DHL Supply Chain Türkiye Genel
Müdürü Hakan Kırımlı, "Çözümlerimizde sosyal sorumluluğumuza ve
kaynakların akılcı kullanımına olan bağlılığımızı yansıtıyoruz.
İnsanlara, hizmet ve teknolojilere yatırım yaparak müşterilerimizle
güçlü ve uzun vadeli ilişkiler kurarken, topluma verdiğimiz sözü tutmak
için de aralıksız çalışıyoruz" diyerek çevreci bakışlarını özetliyor.
Kırımlı, şirket olarak şimdiye kadar bu alanda neler yaptıklarını ve
hedeflerini ise şöyle anlatıyor: "Gündemimizdeki en önemli konulardan
biri çevre duyarlılığı. Sosyal sorumluluğun bilincinde bir şirket olan
DHL, iklim koruma programlarını desteklerken, afet yönetimi ve eğitim
konularında da çalışmalar yürütüyor. DHL olarak küresel
stratejilerimizden biri de "Go Green" inisiyatifi kapsamında
karbondioksit (CO2) salımını 2020 yılında yüzde 30 oranında azaltmak. Bu
kapsamda şirket çalışanlarımızın eğitimi, rut planlama ile enerji
tasarrufu, tesislerimizde kullanılan enerji kaynaklarının daha etkin
kullanımını sağlamak için çeşitli projeler yürütmek gibi birçok
faaliyetimiz mevcut. Ayrıca her yıl Dünya Çevre Günü'nde
çalışanlarımızın katılımıyla özel etkinlikler düzenliyoruz. Geçen yıl
tesis ve ofislerimizde mevcut su kullanımında yüzde 20-25 oranında
tasarruf sağlayan projeyi pilot olarak başlattık. 2012'de bu projeyi tüm
operasyonlarımızda tamamen hayata geçireceğiz. Su tüketimini optimize
edecek ve mevcut yapıyı geliştirecek süreç iyileştirme çalışmaları
yürütüyoruz. Diğer yandan aktif bir şekilde tüm tesislerimiz için ISO
14001 belgesi almak amacıyla ön çalışmalar yapıyoruz. Bu yıl Automatic
Meter Reading (AMR) yani otomatik sayaç okuma sistemine geçmeyi
planlıyoruz. Bu sayede tüm tesislerimiz ve ofislerimizdeki anlık
elektrik tüketimlerine ulaşarak saatlik, günlük ve aylık tüketim
oranları kayıt altına alınarak karbon ayak izi salımımızı daha görünür
hale getirebileceğiz. Ayrıca yıl içinde tüm DHL Supply Chain Türkiye
çalışanları için Go Green eğitimleri düzenleyeceğiz."~
SERKAN AKBUDAK / FİLLO GENEL MÜDÜRÜ"TASARRUFA ODAKLANDIK"
ÇEVRE DOSTU PROJELER
Aras Holding Ailesi olarak doğadan aldığımızı doğaya geri vermek için
uzun zamandır "Türkiye Ormanları" projesine devam ediyoruz. Bugüne kadar
100 binin üzerinde ağaç dikerek doğaya karşı sorumluluğumuzu yerine
getirmeye çalışıyoruz, Stratejimizin temeli aslında işimizin de temeli
sayılabilir, Üretim ve sevkiyat için alternatif çevre dostu yakıtlı
araçların kullanılması, just-intime lojistik uygulamaları bizim için
öncelikli, işleyiş itibarıyla fatura gibi matbularda kullanımlarımızı
olabildiğince azaltıyoruz. FİLOLAR YENİLENİYOR
Şirket içinde bulunan atık kağıt toplama kutularımızda kullanılmayan
kağıtları biriktiriyor ve gelirini Eğitime Katkı ve Engelli Hakları
Projeleri ile STK'lara bağışlıyoruz. Holding bünyesinde elektrikli araç
kullanımına başladık. Aynı zamanda müşterilerimize verdiğimiz promosyon
malzemelerinde de doğada kendinden yok olabilen malzemeleri tercih
ediyoruz. Ve yine araçlarımızda çevreye en az zarar verdiği bilinen
yakıtları kullanıyoruz, Yeni araç alımlarımızda önceliğimiz çevreci araç
filoları. Bunlarla birlikte lojistik işlemlerde kullanılan araçların
gaz emisyon ölçümleri yapılmaya başlanacak, temiz akaryakıt kullanımı
yaygınlaştırılacak ve hurda araçların kullanımı engellenecek.
EKOL'ÜN ÇEVRECİ PROJELERİ
Çevreye karşı sorumluluğunu yerine getirmek için özel projelere imza
atan şirketlerden biri de Ekol Lojistik. "Çevreye verdiğimiz zararı en
aza indirmek üzere in-termodal taşımacılık alanında çok önemli
yatırımlara imza atıyoruz" diyen Ekol Lojistik Satış ve Müşteri
Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Okyay Öztuğran, yenilenen
filolarından, intermodal taşımalarından ve tasarruf projelerinden
bahsediyor. Öztuğran, neler yaptıklarına ilişkin şu detayları veriyor:
"Karbondioksit salımını en aza indirmek amacıyla başlattığımız blok tren
projesi 2008 yılında geliştirildi. Bu projeyle Avrupa ülkelerine ihraç
edilen ve her bir gidiş-dönüş karayolu seferinde 7 bin kilometreye
ulaşan mesafeler kat eden Türk mallarının, bu uzun yolculuğunun karayolu
bölümünü 2 bin kilometreye düşürdük. 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz
18 milyon Euro yatırımla 509 yeni araç alımı gerçekleştirdik. Intermodal
projemizin dışında başka yeşil lojistik çalışmalarımız da var. 2010
sonlarında WWF Yeşil Ofis Programı'na katıldık. Bu programa dahil olan
ilk Türk şirketiyiz. Program çerçevesinde sağladığımız elektrik ve su
tasarruflarının yanı sıra atık yönetimi uygulamalarıyla ofis
operasyonlarımızdaki zararı en düşük seviyeye çekiyoruz. Bir diğer
çevreci yeşil lojistik uygulamamız ise 'Filo Yenileme Projesi'. Avrupa
ve Türkiye'nin yollarında gezen araçlarımızı EURO 5 Emisyon
standartlarındaki çekicilerle değiştirdik. Gençleştirdiğimiz bu filo
sayesinde, karbon emisyonumuzu en düşük seviyeye çekmeyi başarıyoruz.
Önümüzdeki süreçte de yeşil lojistik kapsamında gerçekleştirdiğimiz
çalışmalarımıza ve yeni projeler üretmeye devam edeceğiz. Intermodal
taşımacılık operasyonlarını uyguladığı rotaları genişleten Worms -
Trieste arasındaki rotaya Worms - Arad rotasını ve
Mannheim/Frankfurt/Neuss/Münih-Halkalı servisini de ekleyerek genişleten
Ekol, 2012 yılında tasarrufu yüzde 35 oranında artırmayı hedefleyerek
46 milyon kg karbondioksit azaltımına ulaşacaktır."~
YEŞİL LOJİSTİK BİR BÜTÜN
CİHAN ERBİRLİK / İNCİ LOJİSTİK İCRA KURULU BAŞKANI
KOMBİNE ÇÖZÜMLER
İnci Lojistik olarak deniz, demiryolu ve karayolunu kombine ederek hem
toplam lojistik süreçlerinde karbon salimini azaltan hem müşteri
beklentilerini karşılayan projelerin gelişimi üzerine yoğunlaşıyoruz. Bu
konuda geçtiğimiz yıllarda önce insan kaynaklarımızdan başlayan ve BT
altyapisiyla desteklenen bir gelişim sürecine girdik. Yeşil lojistiği
sadece deniz ve demir yolu olarak görmenin yetersiz olduğunu
düşünüyoruz, Sonuçta malın hareket gördüğü tüm süreçlerde
verimsizliklerin ayıklandığı tüm çalışmalar yeşil lojistiğe katkıda
bulunuyor. YÜZDE 14 TASARRUF
Şirketimizde bu kültürü hakim kılmak ve beraber çalıştığımız
müşterilerimize hem daha çevreci çözümler hem daha düşük maliyetli
servisler sunma imkanı yakalıyoruz. Bu yaklaşımdaki bir projemizde,
maliyetlerde yüzde 14'lük bir iyileştirme yakalarken, sürecin karbon
salımındaki tasarrufun ise yüzde 10'un üzerine çıktığını büyük
memnuniyetle gördük. Diğer yandan bazı müşterilerimizle de yurtdışı
karayolu nakliyelerini özel konteynırlar aracılığıyla uzun mesafelerini
demiryoluyla aşıp, aynı konteynırda en son kısa mesafe için karayoluna
aktararak verimli projeleri hayata geçirdik. Bu yöndeki yatırımlarımıza
devam edeceğiz.
ARKAS'TAN YEŞİL ÇÖZÜMLER Sürdürülebilirlik ve çevre, Arkas Lojstik'in ajandasında da çok
önemli bir yer tutuyor. "Sürdürülebilirlik artık bütün global
şirketlerin iş hedefleri arasında yer alıyor. Yaşadığımız dünyayı bir
sonraki nesillere daha yaşanır bırakmak, koruyucu önlemler almak
hepimizin sorumluluğu" diyen Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Diane Arcas Aktaş, şirket olarak bu bilinçle hareket
ettiklerini dile getiriyor ve ekliyor: "Arkas Holding bünyesinde
lojistik ve liman işletmeciliği konularında faaliyet gösteren
şirketlerimiz 'yeşil lojistik' konusunda uzun vadeli hedefler
doğrultusunda projeler hayata geçiriyor ve gerekli noktalarda iş yapış
tarzını düzenliyor. Yaptığımız çalışmaları birkaç grupta anlatabiliriz.
Bunlar limanlarımız, filolarımız ve lojistik faaliyetlerimiz...
Limanlarımızda bir sağlık-emniyet-çevre (SEÇ) departmanı kurarak, birim
bünyesinde çevre mühendisi görevlendirdik. Kurulan atık su arıtma tesisi
ile evrensel veya endüstriyel her tür atık suyun, yönetmeliklerde
istenen standartlarda arıtılarak alıcı ortama verilebilmesi sağlandı.
Atık yönetim sistemi sayesinde atıklar türlerine göre kaynağında
ayrıştırılıp geri kazanım veya bertaraf yöntemleriyle çevreye zararsız
hale getiriliyor. Tehlikeli atıklar ise devlet tarafından
lisanslandırılmış firmalara verilip, bu tip atıkların kanun ve
yönetmeliklere uygun şekilde geri kazanım ve bertarafı sağlanıyor. Doğal
kaynak tüketim değerleri düzenli olarak ölçülüyor ve azaltılması için
çalışmalar yapılıyor. Enerjiyi daha verimli kullanabilmek adına Marport
Batı Terminali'nde elektrikli RTG (vinç) kullanımı projesini hayata
geçirdik. Bu projeyle enerji maliyetinin yaklaşık dörtte bir oranında
düşürülmesi planlanıyor. Ayrıca alternatif aydınlatma sistemleri
üzerinde çalışmalar devam ediyor. Lojistik faaliyetlerimizde farklı
taşıma modlannı birbirine entegre etmek, navlun fiyatlarını ekonomik
hale getirmenin yanında çevre kirliliğiyle mücadele açısından da önemli
kazanımlar. Ayrıca 2009'dan bu yana gemilerimizi 'economic speed'
dediğimiz hızla çalıştırıyoruz. Böylece gemi başına günlük 20 ton yakıt
tasarrufu sağlıyoruz. Gelecekte ise küresel ısınmayla mücadele için yeni
projeler geliştirmeyi amaçlıyoruz."~
"YEŞİL LOJİSTİK ARTIK ZORUNLU"
"Çevresel duyarlılığın zorunluluk olduğu bir döneme girdik. Attığımız
her adımdan sonra bıraktığımız izler, ileride ya bizim ya da bizden
sonraki nesillerin karşısına çıkacak" diyen Mars Logistics Genel Müdür
Yardımcısı Ali Tulgar, şirket olarak tüm süreçlerini çevreye duyarlı
biçimde yürütmeye çalıştıklarını dile getiriyor. Bu duyarlılığın
kendileri için bir çalışma kültürüne dönüştüğünü söyleyen Tulgar, Mars
Logistics'in yeşil lojistik stratejisi hakkında şunları söylüyor: "Yeşil
lojistik kavramı dünyada 2000'li yılların başında son kullanıcıdan
gelen baskılar sonucu ortaya çıktı. Ülkemizde ne yazık ki bu kavramın
önemi daha tam olarak anlaşılamadı. Lojistik hizmeti veren firmaların
çevreye daha az zarar vermek için ellerinde çok fazla alternatif
bulunmuyor. Ama kullanılan araçların çevreci olması, karbon salımını
azaltmanın en önemli yolu. Bu noktada Mars Logistics olarak gerek bundan
önce yaptığımız yatırımlarda gerekse en son yaptığımız yatırım olan 200
adetlik Euro 5 motorlu otomatik şanzımanlı araçlarla çevreye daha az
zarar verecek 500 adetlik bir filoya sahibiz. Türkiye'de ilk Euro 5 araç
yatırımı yaparak çevreyi gösterdiği duyarlılığı ortaya koyan Mars
Logistics, lastik filo yönetimi sistemiyle lastik yönetimini profesyonel
olarak gerçekleştiriyor. Bu sayede, daha uzun ömürlü lastikler
kullanılıyor, lastiklerin sürekli takip edilmesiyle akaryakıt tüketimi
de düşüyor. Böylece hem daha az atık lastik çıkıyor hem de karbondioksit
salımı azaltılıyor. Diğer yandan hedefimiz mümkün olduğunca çevreye
zararsız bir hizmet sunmak. Bunun için çıkan tüm atıklarımız ve
atıllarımızı ilgili yasal yükümlülüklerin öngördüğü şekilde bertaraf
ediyoruz. Ambalaj atıklarımız geri dönüşüme veriliyor. Kullandığımız
atık sularımız arıtma sistemimizden geçtikten sonra deşarj kriterlerine
uygun hale getirilip şehir kanalizasyon şebekesine bırakılıyor.
İlerleyen yıllarla birlikte Mars Logistics olarak çevre hedeflerimiz,
minimal karbon salımı, tüm lokasyonlarında sıfır atık ve minimal doğal
enerji kullanımıdır. Yeni hedeflerimiz arasında rüzgar enerjisi ve güneş
enerjisinden kendi ihtiyaçlarımızı gidermek de bulunuyor." MICHEL EKAVI / DHL EXPRESS TÜRKİYE BÖLGE DİREKTÖRÜ
"KARBONDİOKSİT SALIMINI YÜZDE 30 AZALTACAĞIZ"
YATIRIMLAR SÜRÜYOR
Deutsche Post DHL olarak çevreye etkimizi azaltmak amacıyla hayata
geçirdiğimiz "Go Green" inisiyatifi kapsamında yürüttüğümüz çalışmalara
2008'de başladık, işimizin yapısı gereği hava ve karayolu taşıtlarını
kullanan bir şirket olduğumuz için karbondioksit salım oranına büyük
önem veriyoruz. Bu kapsamda 2020'ye kadar karbondioksit salım oranımızda
yüzde 30 iyileştirme amaçlıyoruz, Hedefimize ulaşabilmek için de başta
kullandığımız ulaşım araçları olmak üzere binalarımıza ve diğer
malzemelere çeşitli yatırımlar yapıyoruz. HEDEFTE NELER VAR?
Havalimanı ana hizmet binamız, sektörümüzdeki öncü çevreci binalardan
biri. Bütün operasyon sarf malzemelerimizi (zarflar, kutular) yeniden
dönüştürülebilir malzemelerden imal edilmiş şekilde alıyoruz.
Elektriğimizi azami düzeyde çevre dostu kaynaklar kullanan üreticilerden
temin ediyoruz. Türkiye'de ilk segway ve elektrikli kurye aracı
kullanan şirket DHL'dir, 2011 'den beri binalarımızda bulunan tüm
elektrikli ve elektronik cihaz atıklarını yeniden çevrime tabi tutmaya
başladık ve oluşan fonla Türkiye Omurilik Feçliler Derneği'ne elektrikli
akülü tekerlekli sandalye bağışlıyoruz. Uçak filomuzu 2015'e kadar
kademeli olarak yüzde 15 daha az yakıt tüketen uçaklarla
değiştireceğiz.~
1 AYLIK ATIKTAN OKUL YAPTI
MNG Kargo Genel Müdürü Aslan Kut, kargo sektörünün aylık 20 milyon
plastik kargo poşeti kullandığını ve bu atıkların çevreye ciddi bir
zarar verdiğini vurguluyor. MNG Kargo'nun "Poşetler Kutuya, Çocuklar
Okula" projesi ise tam da bu konuya bir çözüm üretiyor. Çevreye duyarlı
bir şirket olarak üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını söyleyen Kut,
şöyle konuşuyor: "Türkiye'de kargo sektörü takribi olarak ayda 20
milyon plastik kargo poşeti kullanıyor. Bu poşetlerin bilinçsizce
kullanılıp atılmaları sonucunda ciddi bir çevre kirliliği ve milyonlarca
dolarlık ekonomik kayıp yaşanıyor. Doğal kaynakların, verimli ve etkili
bir biçimde kullanılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda her
sektör üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Biz bu anlayışla yola
çıktık ve plastik kargo poşetlerinin toplanarak geri dönüşümünün
sağlanması amacıyla 'Poşetler Kutuya, Çocuklar Okula' projesini
başlattık. 700'ü aşkın şubemiz ve 6 bin 500'ü aşkın personelimizin aktif
olarak çalıştığı proje kapsamında, 36 bin noktaya bırakılan geri
dönüşüm kutularımızla 25 milyon adet atık poşet toplandı. Toplam 900 ton
etti. Bu plastik poşetler açıldığında 1.600 adet futbol sahasını
kaplıyor. İSTAÇ (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Atık
Maddeleri Değerlendirme AŞ) verilerine göre sadece İstanbul'da günde 10
bin ton çöp üretiliyor. Bu çöpün yaklaşık yüzde 10'unu ise naylon
torbalar, plastikler oluşturuyor. Doğada bir poşetin takribi 500 yıl
gibi bir sürede yok olduğunu düşünürsek 1.600 adet futbol sahasını
dolduran plastik poşetlerin geri dönüştürülmesinden sağlanan faydanın
boyutu daha iyi anlaşılabilir. Toplanan plastik poşetlerin geri
dönüşümünden elde edilen gelirin ilk meyvesi ise 'Bitlis-Merkez MNG
Kargo İlköğretim Okulu' oldu. Okulumuz, 2010-2011 eğitim döneminde
kapılarını çocuklarımıza açtı. MNG Kargo'nun Bitlis Afet Evleri
bölgesinde inşa ettiği ilköğretim okulu, 250 öğrenci kapasiteli ve 169
öğrencisiyle halen eğitim veriyor. Bir okula dönüşen bu atık kargo
poşeti miktarı, maalesef kargo sektörünün sadece bir aylık kullanımı...
Bu çevre dayanışmasının dalga dalga yayılması halinde, yılda birkaç okul
yaptırma potansiyeli var. Çocuklarımıza daha güzel yarınlar
bırakabiliriz." TOM GRONNEGAARD KNUDSEN / MAERSK LINE KARADENİZ ÜLKE GRUBU MÜDÜRÜ
MAERSK LINE'NIN GELECEK HEDEFLERİ BUYUK"
TÜM SÜREÇLER ÖLÇÜLÜYOR
Maersk Line, konteynır deniz taşımacılığında dünyanın en büyük hattı.
Sorumluluğumuzun bilinciyle çevreye karşı stratejilerimizi
oluşturuyoruz. Yeşil stratejimizi oluşturmak için ilk önce tüm
süreçlerimizi ölçülebilir hale getirdik. Mesela artık tüm gemilerimizin
karbondioksit salimini rahatlıkla gözlemliyoruz. 2010'da gemilerimiz
31,6 milyon ton karbondioksit salımı gerçekleştirmiş. Stratejimizin
temelini gemilerimizden salınan sülfür, karbondioksit ve diğer zehirli
gazların azaltılması oluşturuyor. ÇEVRECİ HEDEFLER
Başta gemi dizaynları ve teknolojileri olmak üzere birçok konuda
araştırma yaptık. Ortaya çıkan sonuçları tek tek gemilerimizde
uygulamaya başladık. 20022007 yılları arasında karbondioksit salım
oranımızı yüzde 8 düşürdük. 2007-2012 yılları arasında ise hedefimiz
yüzde 10 daha azaltmak, Uzun vadeli hedefimizi, 2007-2020 yılları
arasında karbondioksit salimimizi yüzde 25 azaltmak olarak belirledik,
Konteynır gemilerimizin hızını azaltarak 24 knot'tan 18 knot'a indirerek
yakıt ve karbondioksit salımında gemi başına yüzde 14'lük düşüş
sağladık. Gemilerimizden salınan Sülfür SOX gazını 2015'te sıfır
seviyesine çekmeyi planlıyoruz. Ayrıca "Triple-E" adı verilen ve
dünyanın karbon salımı en düşük gemilerinden 20 tane sipariş verdik.~
OMSAN, CO2 SALIMINI DÜŞÜRÜYOR
Omsan Lojistik de yeşil lojistik stratejileriyle öne çıkan şirketlerden.
Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, "Amacımız sektördeki
çevre duyarlılığını artırmak ve bu konuda öncülük etmek" diyor ve
ekliyor: "Küresel kaynaklarımızı korumayı ve gelecek nesillere temiz bir
dünya bırakmayı istiyoruz. Bu nedenle tüm faaliyetlerimizde çevre dostu
malzemeler kullanıyoruz. Çalışanlarımızı 'yeşil tüketici'ler haline
getirmek için özendirici politikalar izliyoruz. Geri dönüşüm ve yeniden
kullanımı destekliyor ve atıklarımızdan kaynaklanan kirliliği minimum
seviyede tutuyoruz. Şimdiye kadar bu amaçlar doğrultusunda çok önemli
işlere imzaattık. Yeşil araç teknolojilerinin kullanılması, çevreye daha
az zarar veren ulaşım yollarının tercih edilmesi, sürücülere yönelik
ekosürüş eğitimleri verilmesi, çalışanları bilinçlendirme eğitimleri,
yeşil bina uygulamaları bunlardan birkaçı... Son 2 yılda 51 adet çekici
ve 50 adet yarı römork yatırımı yaptık. Ayrıca 2009 ve 2011 yıllarında
toplam 150 oto taşıma aracı yatırımımız oldu. Bunların tümü Euro 5
normunda. Öte yandan, intermodal taşımaları kapsamında, karayoluyla
taşınacak yükleri demiryoluna kaydırdık. 2004 yılından beri
gerçekleştirilen 2 bin 324 blok tren taşıması sayesinde çevreye
verilebilecek olası zararları azalttık. Karayolunda tüketilen enerjinin
yüzde 33'ü düzeyinde enerji tüketimi gerçekleşti. Karayoluna göre yüzde
75 daha az karbon salımı oldu. Omsan'ın, 21 Eylül 2011'de İstanbul
Kalkınma Ajansı'na yapmış olduğu proje başvurusu en başarılı 15 projeden
biri oldu. "Ekoyenilikçi Bir Simülasyona Dayalı Optimal Çevre ve Enerji
Dostu Sürüş Teknikleri Eğitim Uygulamaları ve Modelin Geliştirmesi" adı
altında sunulan ve 2012 yılı sonu itibarıyla tamamlanacak projede, bir
ağır ticari araç simülatörü ile şoförlere eğitimler verilecek.
Sürücülerin yetkinliği artırılarak yakıt sarfiyatının azaltılması, sürüş
hatalarından kaynaklı araç ve ekipmanlarda meydana gelen aşınma ve
yıpranmaların minimal ölçeğe indirilmesi ve karbon salımının azaltılması
hedefleniyor. Yeşil lojistik kapsamında başlattığımız bu uygulamaları
geliştirerek devam ettirmeyi amaçlıyoruz."
MIKE HARRELL / UPS TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ
"DÜNYA CARINDA PROJELERİMİZ VAR"
DAHA AZ KAYNAK
UPS olarak çevreye olan etkimizi en aza indirmek için birçok proje
geliştirip bunları dünya çapında uyguluyoruz. Kurguladığımız projelerde
de çoğunlukla daha az kaynak kullanımına odaklanıyoruz. Bu noktada
öncelikli hedeflerimiz arasında yakıt kullanımını azaltmak, alternatif
araçlar kullanmak ve paketleme malzemelerinde geri dönüşüme yönelmek
gibi uygulamalar yer alıyor. Şimdiye kadar küresel araç filomuzu
alternatif yakıtlı araçlarla yenileyip çevreci paketleme uygulamaları
geliştirdik. ÇEVRECİ ARAÇLAR
Küresel araç filomuz arasında hibrid elektrikli, elektrikli,
sıkıştırılmış doğalgazlı, sıvılaştırılmış doğalgazlı, propan gazlı ve
hidrolik hibrit araçlarından oluşan 2 bin 500 alternatif yakıtlı araç
bulunuyor. Alternatif yakıtlı araç filomuz 2000 yılından bu yana 200
milyondan fazla kilometre yol kat etti. UPS Türkiye olarak 2004 yılından
bu yana Türkiye'deki teslimat araçlarında Black Box adı verdiğimiz
cihazı kullanıyoruz. Black Box ile teslimat araçlarımızda yüzde 15 yakıt
tasarrufu ve yüzde 10 km tasarrufu sağlıyoruz, Yeniden kullanılabilir
ekspres zarflar ise paketleme alanında etkin ve dönüştürülebilir kaynak
kullanımı sağladığımız başka bir alan.~
ALIŞAN, YEŞİL LOJİSTİKTE DE İDDİALI
Alışan Lojistik, özellikle kimyasal madde taşımacılığında öne çıkan,
Türkiye'nin önemli lojstik şirketlerinden biri. Çevreye duyarlı
politikalarıyla dikkat çekiyor. İmza attığı birçok projede sektörün
ilklerine öncülük ediyor. Tanker yıkama tesisi bunlardan biri. Alışan
Group Operasyonlar Koordinatörü Jan Devrim, bu alandaki çalışmalarını
şöyle anlatıyor: "Yeşil lojistik faaliyetleri kapsamında değerlendirilen
her konu, daha iyi planlama, daha iyi yönetme ve daha etkin denetime
dayanıyor. Bu açıdan yeşil lojistik, sadece çevre için değil, kurumların
başarısı için de önemli bir etken. Bizim çevreci stratejimizin
temellerini de bu değerler oluşturuyor. Müşterilerimize hizmet verirken
çevresel koşullara en uygun lojistik uygulamalarını hem kendi bünyemizde
hem tedarik zinciri partnerlerimizde hayata geçiriyoruz. Çok uzun
zamandır faaliyet atıklarımızın azaltılması, atıkların çevreye zarar
vermeden bertaraf edilmesi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz ve
lider bir rol oynuyoruz. Kimyasal madde taşıyan tankerlerin çevreye
zarar vermeden yıkanmasını sağlayan ilk tank temizleme tesisini 2006'da
AB standartlarında hizmete açtık. Eş zamanlı olarak da ülkemiz lojistik
ve kimya firmalarının kullanımına sunduk. Takip ettiğimiz kimyasal madde
lojistiğine ilişkin standart ve uygulamalar da bu konuda önemli
unsurlar içeriyor ve uzun zamandır Alışan Lojistik bu konudaki
değerlendirme ve denetimlerden çok başarılı sonuçlarla çıkıyor. 2006'da
hizmete açtığımız tanker yıkama tesisimiz bu konuda en önemli örnektir.
Bunun dışında da faaliyet atıklarımızın doğru değerlendirilmesi ile
ilgili birçok proje uygulamaya aldık. Depolama faaliyetlerimizde hasarın
azaltılması, ambalaj atıklarının geri kazanımı, yağmur sularının tekrar
kullanımı gibi konularda birçok başarılı proje uyguladık. 2010 yılından
günümüze kadar olan süreçte 70'e yakın yeni nesil çekici alımı yaparak,
mevcut ekipman filomuzun karbon emisyonunu azaltmak yönünde önemli
adımlar attık."
CEVA'NIN TÜM ARAÇLARI ÇEVRECİ
Dünya devi lojistik şirketlerinden Ceva da çevreci uygulamalarıyla
adından söz ettiriyor. Şirketin bu alandaki faaliyetlerini, Ceva Türkiye
ve Balkanlar Genel Müdürü Aslan Uzun anlatıyor: "Küresel ısınma ile
birlikte bireylerin ve kurumların çevreye daha duyarlı olduğu bu
dönemde, ürün içeriklerinin ve üretim teknolojilerinin yanı sıra
ürünlerin transferinde de çevreci bir yaklaşım sergilenmesi yeşil
lojistiğin önemini artıyor. Bu prensiple çalışan firmalar, aynı
değerleri taşıyan iş ortaklarını tercih ediyor. Ceva olarak çalışma
stratejilerimizin temelinde de karbon emisyonunu minimuma düşürmek ve
çevreye verdiğimiz zararı bertaraf etmek yer alıyor. Tüm dünyadaki
operasyonlarımızda karbon emisyon salımını azaltmak için aldığımız
önlemleri sürekli olarak geliştiriyoruz. Özellikle araçların çevreci
özelliklerinin olması lojistik için çok önemli. Tüm araçlarımızda Euro
emisyon standartlarına uygun motor, egzoz sistemleri kullanıyoruz. Bütün
araçlar Euro 4 ve Euro 5 uyumlu. Bu araçlar, normal motorlu araçlara
oranla yüzde 2 daha az yakıt tüketiyor. Böylece aylık 20 bin 812 litre,
yıllık 249 bin 744 litre daha az akaryakıt tüketiyorlar. Ayrıca
yaptığımız analizler sonucunda, önceden karayoluyla ulaştığımız
bölgelerde mümkün olan diğer taşımacılık modelleri ile hizmet vermeye
başladık. 2006'da başlattığımız bir projeyle kağıt ve karton geri
kazanımı sağladık. Bu sayede 31 bin ağacın kesilmesini engelledik.
Ayrıca 2007'de paketleme materyalleri olarak kullandığımız malzemeleri
tekrar kullanmak için karar alındı. Böylece 'tersine lojistik'
uygulayarak bu ürünleri yeniden kullandık. Elektrik tüketiminin takibi,
tüketim azaltmak için tasarruflu aydınlatma sistemlerine geçiş, sensörlü
aydınlatma sistemleri, gün ışığından daha fazla yararlanılması gibi
çevreye duyarlı uygulamalarımız var. Elektrik ve su sarfiyatını azaltmak
için tüm sistemlerimizi yeniledik ve tesislerimizin yeşillendirilmesini
sağlıyoruz. Bu projeleri sürdürmeye devam edeceğiz."~
NETLOG'UN ÇEVRECİ ÇÖZÜMLERİ
Netlog Lojistik Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökalp Çak,
"Yaşadığımız dünyanın sadece bize ait olmadığının bilincinde hareket
ediyoruz" diyor. Çevreci araçlar, tasarruflu uygulamalar, geri dönüşüm
çözümleri Netlog'un yeşil stratejilerinden birkaçı. Gökalp Çak, çevreci
uygulamalarını şöyle anlatıyor: "Çevreye dost taşıma yollarının
geliştirilmesi gerçek anlamda çok az taşıma firması tarafından
yapılıyor. 2011'de üç bölümden oluşan, sektöre örnek olabilecek
nitelikte bir 'Sürdürülebilirlik Raporu' yayınladık. Bu raporun çevre
başlıklı bölümü, konuya ne kadar ciddi yaklaştığımızı gösteriyor.
Çevreye katkımızı iki ana başlıkta ölçümledik. 'Geri Dönüşüm
Uygulamaları' ve 'Alternatif Taşıma Uygulamaları (ATU)'. Şunu açıkça
söyleyebiliriz ki sadece 2010 yılında 26 milyon 391 bin 221 kg
karbondioksit gazının doğaya yayılmasını ATU operasyonlarını kullanarak
elimine ettik. Bir kişinin yılda 3 bin 600 kg karbondioksit ürettiğini
düşünürsek, bu operasyonlarımızla 7 bin 330 kişinin bir yıldan daha uzun
yaşamasına katkıda bulunduk. Çevreci yaklaşımlar konusunda da hassas
bir grubuz. Geri dönüşüm uygulamaları konusunda yürüttüğümüz önemli
çalışmalarımız var. Bunları atık kağıt, atık yağ, atık piller, aküler ve
atık lastikler başlıkları altında toplayabiliriz. 2010 yılında 23,5 ton
kağıt kullandık. Kullanılan kağıtların yüzde 40'ı çift taraflı kullanım
sağlanarak ve atık kağıt olarak geri dönüşümünün sağlanması için
firmalara verilerek tasarruf sağlandı. Yılda yaklaşık 10 bin 350 kg
kağıdın geri dönüşümü ile 130 adet ağacın kesilmesi, 800 metrekare
ormanlık alanın heba edilmesi engellendi. Atık piller ve akü geri
dönüşüm politikası sayesinde 2010 yılında 26 bin ton toprağın ve 2
milyar 600 milyon litre suyun kirlenmesini engelledik. Yapılan elektrik
tasarrufu çalışmalarıyla ise 2010 yılındaki, kişi başına tüketilen
elektrik miktarı yüzde 12 azaldı. Bunun yanı sıra 2010, 2011 ve 2012
yıllarında TIR parkının yüzde 70'e yakın kısmı en üst seviyede Euro 5
araçlarla değiştirildi. Bu araçlara ek olarak Ad-blue yakıt katkı
maddesi de kullanıldı ve salınan gaz miktarı daha da zararsız hale
getirildi."
TLS'DEN YEŞİL YAKLAŞIMLAR
Sektörün önde gelen oyuncularından biri de TLS Lojistik. Yaptığı yeni
yatırımlarla pazardaki konumunu güçlendiren şirket, yeşil lojistik
alanındaki çevreci yaklaşımıyla da dikkat çekiyor. "Yeşil lojistik bizim
için çok önemli. Dünyayı çocuklarımızdan emanet aldığımız ilkesi ile
hareket ediyor, şirketimizde hem kurumsal hem bireysel olarak yeşile
saygı gösteriyoruz" diye konuşan TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı
Altuğ Hacıalioğlu, sürdürülebilirlik ve çevre konusunda yürüttükleri
çalışmaları şöyle anlatıyor: "TLS Lojistik'in sürdürebilir çevre koruma
uygulamalarını 3 başlıkta toplamak mümkün: İlki yenilenemez enerji
kaynaklarının minimum seviyede kullanımı. Uzman kadrolarımızla sürekli
geliştirdiğimiz dağıtım ağımızı optimum araç doluluklarını ve minimum
sefer kilometrelerini sağlayacak şekilde organize ediyoruz. Aynı
yaklaşımı depolarımızda da elektrik kullanımını en aza indirmek için gün
ışığından daha fazla yararlanan çatısı cam uygulamalar, elektrik
tüketimini düşürmek için LED ışıklar ve sensörlü aydınlatmalarla
sergiliyoruz. İkincisi, satın almalarda çevre dostu araçların tercih
edilmesi. Eski model motorları devreden çıkararak yeni alımlarla
filomuza Euro 5 tipi araçlar katıyoruz. Üretim ve sevkiyat için
alternatif çevre dostu yakıtlı araçların kullanılmasını, gürültü ve ses
önleyicilerinin araçlara takılmasını özendiriyoruz. Üçüncüsü ise
sürdürülebilir çevre için sürekli gelişim projeleri yürütüyoruz.
Kaliteli yakıt kullanımından, araçların rölantide çalışmasının
önlenmesine kadar birçok süreklilik faaliyetini bu kapsamda yürütüyoruz.
Taşımanın kara yolundan deniz ve demir yoluna aktarılması için
intermodal taşımanın yaygınlaştırılması, atık yağların ve malzemelerin
yakılmadan imhasına kadar farklı projelerimiz de bu başlıkta yer alıyor.
TLS Lojistik bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da çevreye saygılı
yaklaşımıyla sektörün öncülerinden biri olacak. Her alanda olduğu gibi,
'yeşil lojistik' alanında da inovasyona değer veren kurum kültürümüz,
çalışanlarımız ve araçlarımızla örnek olmaya devam edeceğiz. Euro 5
araçlardan sonra planlarımız arasında Euro 6 araçlarla faaliyet
göstermek yer alıyor." ~
SHELL ECO-MARATHON'A ALIŞANDAN DESTEK
GENÇLERİ GELECEĞİN yakıt alternatiflerini geliştirmeye teşvik etmek
için düzenlenen Shell Eco-Marathon Yarışması'nın bu yıl Hollanda'da
yapılacak yeni heyecanına 12 Türk takımı katılacak. Organizasyonun
lojistik sponsorluğunu Alışan Group üstlendi. Öğrencilerin tasarladığı
araçların istanbul-Rotterdam-istanbul transferlerini Alışan Lojistik
gerçekleştirecek. Avrupa genelinde 3 binden fazla öğrencinin
hazırlandığı Shell Eco-Marathon'a bu yıl Türkiye'den de 12 iddialı takım
katılıyor. Yarışacak araçların teknik tasarım ve üretimlerinin yanı
sıra organizasyona katılım için gerekli tüm aşamalardan sorumlu olan
takımlar için en önemli unsurlardan biri olan tasarlanan araçların
transferini, bu yıl Alışan Lojistik üstlendi. Türk takımların araçları,
Alışan Lojistik'e ait özel nakliye araçlarıyla 7 günlük yolculuk ile
Rotterdam'a ulaştırılacak. Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Damla Alışan, bu önemli organizasyona katkı sağlamaktan onur
duyduklarını belirterek şunları söyledi: "Alışan Group olarak sektördeki
yatırımlarımızın yanı sıra sosyal sorumluluk bilinciyle
gerçekleştirdiğimiz projelerimiz de bizim için büyük önem taşıyor. Bu
kapsamda eğitim ve öğretime yönelik desteklerimizle toplumsal gelişimi
hedefliyoruz. Shell Eco-Marathon, bu misyonumuzla dahil olmak
istediğimiz ve gönülden inandığımız projelerden biri. Gençlerimize
uluslararası bir platformda destek verebilmenin haklı gururunu
yaşıyoruz."
2012'DE HEDEF 4 AYRI SEKTÖR TÜRKİYE KARGO sektörünün öncüsü Yurtiçi Kargo, 30'uncu yılını
Antalya'da çalışanlarıyla birlikte kutladı. 6-8 Nisan tarihleri
arasında, "Başarımızın Anahtarı: Sinerji" sloganıyla gerçekleştirilen
"Yıllık Başarı Değerlendirme Toplantısı"nda Yurtiçi Kargo çalışanına
2012 yılı için hedeflenen sektörler hakkında bilgiler aktarıldı.
2007,2008 ve 2009 yıllarında olduğu gibi 2011 yılında da KalDer'in
Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) sıralamasında, ulusal kargo
sektöründe, müşterisini en çok memnun eden marka seçilen Yurtiçi Kargo,
Antalya'da gerçekleştirdiği "Yıllık Başarı Değerlendirme Toplantısı"nda
10,15,20,25 ve 30 yıllık çalışanlarını ödüllendirdi. 1.300'e yakın
kişinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılarda Yurtiçi Kargo, 2012
yılında e-ticaret, lojistik hizmetleri, doğrudan satış ve perakende
sektörlerindeki çalışmalarına hız vereceğini açıkladı. Sektörde ilk defa
TSE ISO 10002 Müşteri Memnuniyet Yönetim Sistemi belgesi sahibi olan
Yurtiçi Kargo, "Başarımızın Anahtarı: Sinerji" sloganıyla
gerçekleştirdiği toplantıda, sinerji içinde bir takım olmanın, öncü
olmak yolundaki önemine değindi ve Türkiye'nin 81 ilinde ve KKTC'de
725'den fazla şubesi ve 12 binden fazla çalışanıyla müşteri odaklı
çalışmalarına "söz verdiği gibi" hız kesmeden devam edeceğini açıkladı.
BORUSAN'DAN MULTIMODAL TREN TAŞIMACILIĞI
BORUSAN LOJİSTİK, bir yeniliğe daha imza attı ve tüm Avrupa
ülkelerine "Tarifeli Multimodal Tren Taşımacılığını başlattı. Bu çevre
dostu projeyi gerçekleştirebilmek için Avrupa'da özel bir altyapı kuran
şirket, Edirne'de de bir Gümrüklü Terminal ve Aktarma Sahası kurdu. Bu
sayede, Borusan Lojistik hem Türkiye ekonomisine ve sanayisine önemli
bir rekabet avantajı sunacak hem sürdürülebilirlik ve çevre koruma
duyarlılığı açısından fark yaratacak. Daha az karayolu kullanılacak olması nedeniyle Borusan Lojistik'in çevre
duyarlılığının iyi bir örneğini oluşturan bu yenilikçi uygulamada,
başlangıç aşamasında her hafta karşılıklı iki blok tren kalkacak.
Borusan Lojistik, bu servisin müşteri talepleri ve ihtiyaçları
doğrultusunda haftada 5 sefere kadar çıkabileceğini açıkladı. ~
Avrupa'da özel olarak oluşturulan altyapı ile kapıdan kapıya tek elden entegre
olarak verilecek bu hizmet için Edirne'de de bir Gümrüklü Terminal ve
Aktarma Sahası kuruldu. Borusan Lojistik Liman işletme ve Uluslararası
Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı ibrahim Dölen, şöyle konuştu:
"Borusan Lojistik olarak rekabetçi, çevreci, hızlı ve dakik Multimodal
Tren Taşımacılığı hizmetini tasarlarken iş ortaklarımız TCDD, isviçre
menşeli Hupag Ag ve Alpha Ag ile beraber ülkemizin sürdürülebilir
büyümesi yönünde önemli bir adım attığımızı düşünüyoruz. Yarınlarımızın
daha yeşil ve daha güzel olması için bundan sonra da çalışmaya, sektöre
bu tür çevre dostu alternatifler kazandırmaya devam edeceğiz." TNT EXPRESS'E GLOBAL ÖDÜL
TNT EXPRESS, "Global Optimisation" programı (GO) ile 2012 Franz
Edelman Ödülü'nün sahibi oldu. TNT, bu program ile şirketin dağıtım
ağını optimize etmek için ileri operasyon araştırma metotları ile
başarılı uygulamaları hayata geçiriyor. Şirket, operasyonel araştırmalar
alanında verilen en prestijli ödül sayılan 2012 Franz Edelman Ödülü'nü,
16 Nisan 2012 tarihinde, California Huntington Beach'te bulunan
Operasyonel Araştırma ve Yönetim Bilimleri Enstitüsü'nde aldı. Franz
Edelman yarışması, kâr amaçlı ve kâr amacı gütmeyen sektörlerdeki önemli
yenilikçi operasyonel araştırma örneklerini ödüllendiriyor. TNT Express
ise operasyonel araştırmaları, taşıma ağını analiz etmek ve geliştirmek
için kullandı. Bu sayede daha verimli ve daha kısa taşıma rotaları
oluşturan TNT, bu proje ile 2012 Franz Edelman Ödülü'nün sahibi oldu.
"TNT operasyonlarının ne kadar kapsamlı ve verimli olduğunu bir kez daha
kanıtlayan bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz" diyen TNT Express
Global Ağ ve Operasyonlardan Sorumlu Müdürü Chris Goossens, sözlerine
şöyle devam etti: "Operasyon araştırmalarından faydalanmak hem TNT'nin
maliyetleri düşürmesine ve hizmet kalitesini artırmasına hem de
yöneticilerin yetkinliklerini geliştirmesine büyük katkı sağladı." TNT
Ekspres italya'daki yerel taşıma ağını optimize etmek amacıyla 2005
yılında istatistiksel analiz ve modelleme gibi matematiksel teknikler
kullanmaya başlamıştı, GO Akademisi olarak adlandırılan kurumda, 2008
yılından beri 150'den fazla TNT yöneticisine eğitim verildi. CEVA, GEBZE'DE TRANSFER ÜSSÜ KURDU
DÜNYANIN ÖNDE gelen global tedarik zinciri yönetimi şirketlerinden
CEVA, Gebze'de 10 bin metrekare büyüklüğünde transfer merkezi açtı. CEVA
Lojistik Gebze Transfer Merkezi'nde aynı anda onlarca araca yükleme ve
boşaltım yapılabilecek. 350 kişinin çalıştığı, özel BT altyapısı ile
donatılan merkezle tüm transfer trafiği daha iyi yönetilirken, tedarik
zincirinde sistem hızlandırılarak daha etkin işletim sağlanacak.
Türkiye'nin ilk ve tek "kontrol merkezi" de CEVA Lojistik tarafından
İstanbul merkez ofiste açıldı. Kontrol merkezi sayesinde Türkiye'ye
yayılan günlük binlerce kargo ve büyük lojistik taşımacılık hizmetleri
tek bir merkezi noktadan kontrol edilebilecek. Kontrol merkezine bağlı
tüm bölgelerde yer alan 1.600 kamera ile 15 kişilik uzman ekip
tarafından 20 ekran üzerinden 7/24 sürekli gözlem yapılabiliyor. Bu
merkez, bir taraftan müşterilere üst düzey hizmet sunulmasına yardımcı
olurken diğer yandan maliyet optimizasyonu kapasitesinin artırılmasını
sağlıyor.~
DHL GLOBAL DEN SOĞUK ZİNCİR HİZMETİ
DEUTSCHE POST DHL bünyesindeki hava ve deniz taşımacılığı uzmanı DHL
Global Forwarding, sıcaklığa duyarlı küçük miktarlardaki sağlık
ürünlerinin taşınması için yepyeni bir çözüm oluşturdu, Sunduğu "Soğuk
LCL Hizmeti" sayesinde küçük miktardaki, sıcaklığa duyarlı sağlık
ürünlerinin hava yolu ya da komple konteynır olmadan da deniz aşırı
ülkelere ulaşımını sağlıyor, Bu sayede daha küçük miktarlardaki ürünler
parsiyel taşımacılık kapsamında düşük maliyetlerle taşınabiliyor.
Türkiye'deki soğuk zincir çözümleri ile ilgili olarak DHL Global
Forwarding, dünya ilaç ve sağlık sektörü devlerine bir tanıtım yapmak
üzere özel bir toplantı düzenledi, Konu ile ilgili bir konuşma yapan DHL
Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Kerem inanç, "En önemli şey
insan sağlığı olduğu için en ufak bir aksama insan hayatına mal
olabiliyor. Sağlık ürünlerinin taşındığı süreçte bulundukları
ortamlardaki dereceler çok önemli. Bu nedenle ısı kontrollü ürünlerin
taşınmasındaki uzmanlığımızı yepyeni ve özel bir çözümle birleştirdik.
Bu çözüm sayesinde daha küçük miktarlardaki ürünler bozulmadan nihai
varış yerlerine ulaşabilecek, müşterilerimiz de ürünlerini güvenli bir
şekilde ulaştırmak istedikleri yere ulaştırabilecek" dedi. NAKLİYEDE YOL VERGİLERİ KALKIYOR
AVRUPA'NIN EN yaygın akaryakıt kartlarından DKV, uluslararası
taşımacılık ve ihracat yapan şirketlere akaryakıttan otoban geçişlerine
en önemli maliyetlerini yüzde 30 düşürme imkanı sağlıyor. DKV tarafından
sunulan NIP (Net Invoicing Program) sayesinde uluslararası taşımacılık
şirketleri ikili anlaşmalarla uygun olan ülkelerde yapılan akaryakıt ve
otoban ödemelerini KDV hariç yapma şansına sahip. Özellikle vergi iade
süreçleri son derece karmaşık ve iade süreleri iki yılı bulan Romanya
gibi ülkelerden yapılan alımlarda NIP hizmeti son derece önem kazanıyor.
Bu, uluslararası taşımacılık firmalarını birçok bürokratik sorundan
kurtardığı gibi nakit döngüsüne de önemli bir katkıda bulunuyor ve vergi
iadesi ödemesini garanti altına alıyor. DKV Kart'ın sunduğu "7/24 acil
durum servisi" hizmeti ayrıca Avrupa'daki 34 bin noktadan yol yardım
hizmeti sağlıyor, Böylelikle arızalı taşıtlara anında müdahale olanağı
tanıyan DKV Kart, araç tamirinden yeni araç teminine kadar her türlü
teknik destekle yüklerin zamanında teslim edilmesini mümkün kılıyor.
EKOL, TAŞIMACILIKTA FARK YARATIYOR
GENİŞ BİR hizmet yelpazesine sahip olan Ekol Lojistik, proje
taşımacılığı hizmetleri ile gabari dışı kabul edilen ağır ve hacimli
yükleri zaman ve maliyet bakımından en verimli şekilde taşıyor. Proje
taşımacılığı konusunda deneyimli ve uzman kadrosu sayesinde proje
süreçlerini müşteriye özel çözümlerle planlayan Ekol Lojistik, her
gabari dışı taşımanın dinamiklerine uygun proje planı geliştiriyor.
Ekol, projelerin sorunsuz ve başarılı yönetimini gerçekleştirerek
yüklerin güvenle istenilen noktaya ulaşmasını sağlıyor. Müşteri beklenti
ve proje gerekliliklerini doğru analiz ederek proje yönetimi ve
danışmanlığı hizmeti veren şirket, şeffaf fiyat politikası ile
ihtiyaçlar doğrultusunda çözümler üretiyor. Ekol Lojistik Proje
Taşımacılığı Yöneticisi Sevinç Abaş, "2012 yılı itibarıyla proje
taşımacılığı faaliyetlerimize daha fazla odaklanmış bulunuyoruz. Proje
taşımacılığı konusunda detaylı planlamalar yaparak müşterilerimize
yüksek kaliteli hizmet veriyoruz. Diğer lojistik faaliyetlerinde olduğu
gibi bu alanda da lider bir şekilde çalışmalarımızı sürdürme
hedefindeyiz" dedi.~
MYCARGO, OPERASYONLARINI ARTIRIYOR
17-18 NİSAN 2012 tarihlerinde gerçekleştirilen ve dünyanın birçok
ülkesinden sivil havacılık otoritelerinin katıldığı "Hava Kargo ve
Lojistik Konferansı", istanbul Ataköy Sheraton Otel'de yapıldı. iki gün
süren ve yeni yatırım fırsatlarının tartışıldığı konferansın ilk gününde
"Havaalanları ve Altyapı Çalışmaları, NATO Tarafından Belirlenen
Havayolu Koordinasyonu ve Pazar Trendleri", ikinci gününde ise "Ticari
Kargo Pazarı ile insani Yardım Taşımacılığı" tartışıldı. myCARGO (ACT
Havayolları) CEO'su Yavuz Çizmeci, "insani yardım taşımacılığı"
konusunda yaptığı sunumda şunları söyledi: "insani yardım taşımacılığı,
yoksul bölgeler olan Afrika ve Orta Amerika başta olmak üzere savaştan
mağdur olan Afganistan ve diğer ülkelerde etkin kullanılıyor. Sektör,
yaklaşık 200 milyon dolarlık bir bütçeye sahip. Sektörün gelişimi için
hükümetler ve uluslararası kuruluşlar mümkünse lokal ve bölgesel
havayollarını tercih etmeli. myCARGO (ACT Havayolları) olarak biz
elimizdeki mevcut zengin uçak filomuzla bu göreve talibiz. myCARGO, 2006
yılından günümüze kadar sadece Afganistan'a 2 bin 285 uçuş
gerçekleştirdi. Bu rakam bu alanda bölgedeki etkinliğimizi gösteriyor."
myCARGO,filosunda bulunan bölgenin en büyük kargo uçağı Boeing 747-400
ile birlikte toplam 8 uçakla Türkiye'nin en büyük kargo şirketlerinden
biri konumunda.