Yurtdışında dev projelere hazırlanıyoruz

IC Holding, son dönemin en hızlı büyüyen gruplarından biri. 2013’ü 4,5 milyar TL ciroyla kapatacak olan grup, gelecek yıl için daha umutlu.

7.04.2014 00:33:240
Paylaş Tweet Paylaş
Yurtdışında dev projelere hazırlanıyoruz
Bir yandan 3. Köprü inşaatına tam gaz devam edecek, öte yandan özelleştirmeleri takibe alacak. Ajandanın ilk sırasında ise enerji üretim ihaleleri var. “Önümüzdeki dönemde termik santral ihaleleri yapılacak. Fırsat olarak onları düşünüyoruz. Bu ihalelere gireceğiz” diyen IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Cecen, havalimanı özelleştirmelerine de çalıştıklarını söylüyor. İşadamı, büyük çaplı yurtdışı projelere de hazırlandıklarını anlatıyor.

IC Holding, özellikle son dönemdeki hızlı büyümesiyle dikkat çeken gruplardan. Ağrılı işadamı İbrahim Çeçen tarafından 1969’da h. kurulan grup, özellikle ilk göz ağrısı inşaattaki atılımlarıyla yola devam ediyor. 10 yıl önce 500 milyon dolar olan grup cirosu, bugün 2,2 milyar dolara ulaşmış durumda. Yani 10 yıllık büyümesi 4,5 kat...

“Her yıl istikrarlı biçimde büyüyoruz. Büyümeye de devam edeceğiz” diyen IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen’in planı, bu yılı 4,5 milyar TL ciroyla kapatmak. Büyümenin lokomotifi yine inşaat olacak.

IC’nin büyüme stratejisi ise ihaleler... En son 2,5 milyar dolarlık 3. Köprü ihalesiyle adından söz ettirdi. Her zaman devletle iş yaptıklarını söyleyen Çeçen’e göre ihalelerde başarılı olmanın sırrı, iyi hesap ve çok çalışmak.

Çeçen’in gündemi ise net: Hem yurtiçi hem yurtdışı ihaleleri yakından izlemek. Kendilerine güvendikleri işleri almak. Yapmayacağı işleri de net biçimde çizmiş durumda. “Başka sektöre girmem. Şirket satın almam” diyor. Yeni sektörlere sıcak bakmamasının nedeni, bulundukları alanların yeterince fırsata sahip olması. IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, holdingin büyüme stratejisini, yatırım planlarını ve gelecek hedeflerini şöyle anlattı:~
Son dönemin en hızlı gruplarından birisiniz. Büyümenizin ardındaki dinamikler neler?
Şirketlerin büyümesi, ülkelerin ve ekonomilerin büyümesine bağlıdır. Ülke ne kadar büyüyorsa, genel ekonomi ne kadar büyüyorsa, sanayici ve yatırımcı da o paralelde büyür veya küçülür. Bizim için de durum farklı değil.

45 yıllık bir grubuz ve geçmişe baktığımızda grup olarak büyümemizin ardında genel ekonomideki bu dinamiklerin etkili olduğunu görüyoruz. Tabii son yıllarda yurtdışı faaliyetlerde de büyüdük. O da iş hacmimizin büyümesini hızlandırdı.

Portföyünüzdeki sektörel dağılım nasıl? Gelecekte nasıl olacak?
Şu anda enerji, inşaat, sanayi, havalimanı işletmeciliği, liman ve turizm sektörlerindeyiz. Tabii ki inşaat amiral gemimiz. Zaten 45 yıl önce doğduğumuz sektör de inşaat. Ciromuzun yüzde 50’si inşaat, kalanı da diğer sektörlerden geliyor.

İnşaat, her zaman amiral gemimiz olacak. Bizim ilk göz ağrımız ve asıl bildiğimiz iş de o zaten. Ama önümüzdeki dönemde diğer sektörlerin portföydeki payını biraz daha artırmayı hedefliyoruz. Özellikle enerji, havalimanı ve liman işletmeciliğinin payını büyütmeyi planlıyoruz.

3. Köprü’nün finansmanı için 2,3 milyar dolar kredi sözleşmesi imzaladınız. Finansman bulmak zor oldu mu?
Açıkçası zorlanmadık. Normal prosedür nasılsa biz de öyle ilerledik. 7 bankanın katılımıyla 2,3 milyar dolarlık bir kredi sözleşmesi yaptık. Finansman bulmanın en önemli püf noktası projenin verimliğidir. Proje verimliyse finansman bulunur.  Eğer bu verimlilik ve getiri kağıt üzerinde net olarak görülürse hiç zorlanmadan finansman bulursunuz. ~
Bankalar da bu incelemeleri çok iyi yapıyor açıkçası. Ama eğer verimlilik düşükse gayet tabii finansman bulma konusunda sıkıntı yaşanır. O zaman da ya özsermaye artırılır veya bankalar hiç bu işe girmez. Üçüncü köprü projesi de verimli bir projedir. Bankalar da bunu gördü ve ona kredi verdiler.

Peki şu anda 3. Köprü çalışmaları ne aşamada? Ajandanız nasıl ilerliyor?
İnşaat süresi 36 ay. Yapım dahil işletme süresi ise 10 yıl 2 ay 20 gün. 2015 için öngördüğümüz hedefe ve programa uygun olarak ilerliyoruz. Öyle görünüyor ki daha erken teslim edebileceğiz. Eğer böyle giderse. Hem finansman hem organizasyon hem yapım hem de işletme hazırlıkları açısındanprogramımızın biraz daha ilerisindeyiz.

Devletle iş yapıyorsunuz ve çok önemli ihaleleri alıyorsunuz. Bu nasıl bir refleks?
Biz hep devletle iş yaptık. Tabii ki ihaleler, hızlı büyümeniz açısından çok önemli sıçramalar sağlıyor. Sonuçta elinizde işiniz olursa büyürsünüz, işiniz olmazsa büyüyemezsiniz. Ama konu sadece ihaleyi almak değil. Hem ayrı bir refleks gerektiriyor hem de çok ciddi bir çalışma. Biz çok çalışıyoruz.

Kritik bir ihale öncesi nasıl bir çalışma yapıyorsunuz? Nasıl hazırlanıyorsunuz?
Dersinize çok iyi çalışmanız, çok ciddi hazırlanmanız gerekir. Biz bunu yapıyoruz. Hem projeye hem o sektöre dair tüm bilgilere ve rakamlara hakim olmalısınız. Yapabilirlik kabiliyetinizi iyi test etmelisiniz. Neyi yapabileceğinizi neyi yapamayacağınızı iyi bilmeniz lazım. Tüm bunları alt alta sıraladığınız zaman o işi yapabilme kapasiteniz var mı?

Asıl önemli olan işte budur. Mali, teknik ve mühendislik açısından yapabilme kapasiteniz varsa o işin ihalesinde de söz sahibi olursunuz. Bizim en önemli vasfımız, çok iyi çalışıyoruz. Mühendislik becerimiz ve mühendislik kapasitemiz çok yüksek. Dolayısıyla rakamlarımıza çok hakimiz. Ondan dolayı da genelde girdiğimiz ihalelerde başarılı oluyoruz.~
İhaleler için çalışan ayrı bir ekibiniz var mı? Nasıl bir çalışma yönteminiz var?
Öncelikle iş geliştirme birimimiz var. Finansmanı, mühendisliği, işletmeyi çalışan ayrı takımlarımız var. Bu sonuçlar ve aldığımız başarılar, tüm bu ekiplerin koordinasyonuyla ortaya çıkıyor. Bazı işlerde bu sürece danışmanları da dahil ediyoruz.

Mesela köprü yapımı ayrı bir teknoloji gerektirdiği için bu işte teknoloji sahibi olan firmaların işbirliğini ve danışmanlığını alıyoruz. İşletme konusu ayrı bir deneyim gerektirdiği için işletme tarafında bu işi geliştiren firmalardan danışmanlık alıyoruz.

Tabii her ihalenin kendine göre bir gerilimi var. Açık artırma olanlar daha heyecanlı, maç gibi. Her ihale için ayrı çalışmak, ayrı taktik geliştirmek gerekir. Birindeki taktik, diğerinde işe yaramayabilir.

Peki bu süreç ne kadar sürüyor? Örneğin 3. Köprü ihalesi için kaç ay hazırlandınız?
Bu son ihale için 4 ay çalıştık. Ondan evvelki için de 4-5 ay çalışmıştık. Yani 8-9 aylık bir çalışmanın bir sonucudur. 30-40 kişilik bir ekip, gece-gündüz, mesai gözetilmeksizin, gerçekten çok yoğun biçimde çalıştık. Zaten başka yolu yok. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar çok iyi hesap edeceksiniz.

Diğer sektörlerdeki konumunuz nedir? Enerji ve turizmde nasıl hedefleriniz var?
Faaliyete geçen 6 hidroelektrik santralimiz var. Yine inşaat halinde 4 santralimiz bulunuyor. Etüt ve planlama aşamasında olan büyük bir de termik santralimiz var. Üretim tarafındaki durumumuz bu.

Bir de TREDAŞ (Trakya Elektrik Dağıtım) şirketimiz ile dağıtım işindeyiz. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 830 bin abonesi var. Şu andaki programımızda önümüzde termik santral yatırımımız bulunuyor. ~
1.200 megavatlık bir termik santral planlama aşamasında. Ayrıca yine planlama aşamasında olan 100 megavatlık doğalgaz santralimiz de söz konusu. Diğer hidroelektrik santrallerimizin bir kısmının inşaatı sürüyor. 2016-2017 yılına kadar toplam 2.000 megavatlık bir güce ulaşmak istiyoruz.

Turizmde, Antalya’da 3 bin yataklı 3 otelimizle faaliyetteyiz. Turizmdeki yatırımlarımızın en önemlisi, İstanbul Bomonti’deki turizm kompleksimiz. 837 odalı bir kongre merkezi ve otel olacak. Hilton ile anlaştık. Aralık ayında işletme devreye girecek.

İstanbul’un hem kongre hem yatak ihtiyacını büyük ölçüde karşılayacak bir yatırım oldu. Bu kapasitede, bu sınıfta, başka bir “konaklamak kongre oteli” yok. Avrupa’nın da bu klasmandaki 3-4 otelinden biri olacak. Kısa vadede turizme dönük yeni bir yatırım hedefimiz yok.

Grup olarak yeni ihaleler gündeminizde mi? Hangilerini takip ediyorsunuz?
Takibini yaptığımız, gündemimize aldığımız özelleştirmeler var. Dağıtım değil ama üretimle ilgili ihalelere bakıyoruz. Önümüzdeki dönemde termik santral ihaleleri yapılacak. Bu ihalelere gireceğiz. Liman ve havaalanı konularında baktığımız işler var.

Bodrum ve Dalaman havalimanlarının özelleştirmeleri önümüzdeki aylarda gündeme gelecek. İhale ajandamızda onlar da var. Bunlara hazırlanıyoruz.

Yurtdışı iş hacminiz nedir? Hangi ülkelerde varsınız?
Rusya’da projelerimiz sürüyor. Oradaki işlerimizin toplamı 4 milyar doları buluyor. St. Petersburg Havalimanı’nı yakında tamamlayacağız. Teslim etmek üzereyiz. Yine Rusya’da çok büyük bir otoyol ve köprü projemiz var. İhaleyle aldık.~
Orada da devletle çalışıyoruz. Yap-işlet-devret modeli. Ama onların işletmesini biz yapmayacağız. Biz sadece yapım ihalelerini alıyoruz. Daha büyük çaplı yurtdışı projelere hazırlanıyoruz.

Peki devletle iş yapmak burada mı Rusya’da mı daha zor?
Aslında ihale işleri, dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukarı aynıdır. Çünkü mantık aynı. Ama Rusya’nın zor bir ülke olduğunu söyleyebilirim. Orada kamudan ihale almak hiç de kolay değil. Biz 4 yıldır orada iş yapıyoruz. Şartlar Türkiye’den daha zor. Rusya köklü bir ülke. Devletin hakim yapısı büyük ölçüde devam ediyor.

Bir de sonuçta kendi ülkenizde ihaleye girmekle yabancı bir ülkede bunu yapmak arasında da çok fark var. Kendi ülkenizde bir çevreniz, muhitiniz, bağlantılarınız vardır. İdareleri bilirsiniz. Bu idarelerin politikalarını, stratejilerini bilirsiniz. Ama yabancı bir ülkede öyle kolay değil. Bunları öğrenmek, oradaki bürokrasiyi, iş yapış biçimini, iş kültürünü anlamak zaman alıyor.

IC Holding’i 10 yıl sonra nasıl bir konumda göreceğiz?
45 yıllık bir şirketiz. Her yıl yüzde 15-20 civarında büyüyoruz. Örneğin geçen yıl yüzde 16 büyüdük. Tabii bazı yıllar değişiyor ama genelde çift haneli büyüyoruz. 10 yıl önce grup ciromuz 500 milyon dolar civarındaydı. Bugün ise 4,5 milyar TL’ye ulaştık.

Dolar olarak bakarsak 2,2 milyar dolar. Yani 10 yılda 4,5 kat büyümüşüz. Bu önemli bir başarı. Hedefimiz de bu. Büyümeye devam edeceğiz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine baktığımızda yaklaşık 240 milyar dolarlık yatırım öngörülüyor. IC Holding olarak bu yatırımlardan önemli bir pay alacağımızı düşünüyorum.~
"2013'ü 4,5 milyar TL ile kapatırız"
HEDEFLERİ AŞACAĞIZ

2012 yılındaki ciromuz 3,5 milyar TL olmuştu. Bu yıl için hedefimizi aşacak gibi görünüyoruz. Henüz 9 aylık rakamlar çıkmadı ama inşaat sektöründe hak edişler yılın son 3 ayına geldiği için son çeyrekteki rakamlar asıl belirleyici oluyor. Şu anda hedefi aşacağımızı öngörüyoruz. 2013’ü güzel geçirdik. Bu yılı 4,5 milyar TL ile kapatacağımızı tahmin ediyorum.

DAHA İYİ GEÇECEK
Elimizdeki taahhütlerimiz ve yatırımlarımız, 2014 yılının daha iyi geçeceğini işaret ediyor. Bizim açımızdan gelirlerin daha yüksek olacağı bir yıl olacak. Çünkü 2013 yılında bitirdiğimiz işlerin artık geri dönüşü başlayacak. 2014, daha çok ihale ve özelleştirmeleri takibe alacağımız, yeni ihalelere gireceğimiz bir yıl olacak. 2013 yoğun biçimde yatırımlarla geçti. Artık o yatırımların geri dönüşlerini almaya da başlayacağız.

Büyüme formülü
1- Çok çalışacaksınız. Başka yolu yok. Her şeyi çok iyi hesap edeceksiniz.
2- İstikrar istiyorsanız maceraya atılmazsınız, gereksiz riskler almazsınız, bilmediğiniz işe girmezsiniz.
3- Üçüncü köprü ihalesine yaklaşık 40 kişilik bir ekiple, 8-9 ay çalıştık. Gece-gündüz, mesai gözetmeksizin...
4- Her yıl yüzde 15-20 civarında büyüyoruz. Örneğin geçen yıl yüzde 16 büyüdük.
5- 10 yıl önce grup ciromuz 500 milyon dolar civarındaydı. Bugün ise 4,5 milyar TL’ye ulaştık. Dolar olarak bakarsak 2,2 milyar dolar.
6- Türkiye’de de Rusya’da da devletle iş yapıyoruz. Ama orada ihale almak daha zor.
7- Rusya’daki işlerimizin toplamı 4 milyar doları buluyor. Yurtdışı büyümemiz devam edecek. Daha da ileri gideceğiz.~
8- Bir şirket almaktansa, yatırımlarımızı sıfırdan yaratmayı daha çok seviyoruz. Çünkü bunu çok iyi biliyoruz.
9- Her ihale için ayrı taktik geliştirmek gerekir. Hepsinin ayrı gerilimi var. Açık artırma olanlar daha heyecanlı, maç gibi.
10- Türkiye’nin 2023 hedefinde 240 milyar olarlık yatırım var. Bundan önemli bir pay alacağız.

"Şirket satın alma kültürümüz yok"
SIFIRDAN KURMAYI SEVERİZ

Açıkçası şimdiye kadar hiç bu konulara bakmadık. Bir fabrika veya şirketi satın alıp, ıslah edip, daha da büyütme becerimiz var mıdır yok mudur, henüz bilmiyoruz. Çünkü bunu tecrübe etmedik. Ama sıfırdan yaratmayı çok iyi biliyoruz. İyi olduğumuz ve becerdiğimiz iş bu. Böyle olsun istiyoruz. İş kültürümüz de bunun üzerine kurulu. Sıfırdan yaratmak...

YENİ SEKTÖR VAR MI?
Önümüzdeki dönemde yeni sektöre girmeyi düşünmüyoruz. Kendi sektörlerimiz dışında başka sektörlere açılmayı düşünmüyoruz. Çünkü bulunduğumuz sektörlerin tümü hem yurtiçinde hem yurtdışında çok geniş bir yelpazeye sahip. Bu sektörler zaten yapıları gereği size istediğiniz kadar büyüme fırsatı veriyor. Turizm, enerji, inşaat. İstediğiniz kadar büyüyebileceğiniz sektörler. O nedenle yeni bir sektöre girmeye ihtiyaç hissetmiyoruz.

"Güven, iş yapmada en önemli unsur"
ÇOCUKLAR YETİŞTİ
Artık çocuklar yetişti. Her birinin kendi sorumluluğu var. Görevleri belirlidir, sınırlıdır. Lider olarak konumlandırdık. İnşaat grubuyla uğraşan var. Yatırım grubunun lideri olan var. Alttan yetişenler de var. Hepsine işler delege ediliyor. Ben de onları görevlendiriyorum. Aralarında dengeyi sağlıyorum. Onları koordine ediyor, tecrübemi aktarıyorum.~
YÖNETİM NASIL?
Şirketlerimizin hepsi, kendi içinde kurumsal. Her şirket kendi içinde, otonom biçimde idare ediliyor. Kendi genel müdürleri, yönetim kurulları, profesyonel yönetimleri var. Tek adam değilim. Merkezi yönetim yok. Holding merkezinin işi, planlama yapmak ve denetlemektir.

DNA’MIZDA NE VAR?
Tek kelimeyle özetleyebilirim: Güven. Çalıştığımız arkadaşlarımıza, tedarikçilerimize, müşterilerimize güven vermeye çalışırız. Onların güvenini kazanmaya çalışırız. Verdiğimiz sözlerimizi tutmaya çalışırız. Gerek müşterilerimize gerek tedarikçilerimize gerekse çalışma arkadaşlarımıza verdiğimiz sözü yerine getiririz. Başarımızın anahtarı bu. Tamamen güven.

"Üniversite hayatımın projesi"
AĞRI’YA BORCUM

Ben Ağrılıyım. Ağrı, Türkiye'nin en fakir illerinden biridir. Ben doğduğum şehre borcumu ödemek istedim. 1984’ten beri Ağrı’ya eğitim yatırımı yapıyorum. İlkokullar, ortaokullar, liseler yaptım. En sonunda tüm bunları taçlandırmak için bir üniversite yapmaya karar verdim. Şu anda orada 10 binden fazla öğrenci okuyor. 9 bin öğrenci verdiğimiz burslarla mezun oldu.

DESTEĞİM SÜRECEK
Devlet de bu çabamı takdir etti ve ismimi o üniversiteye verdi. Rahmetli İzzet Baysal’dan sonra bir devlet üniversitesine adı verilen ikinci işadamıyım. Üniversite, artık benden sonra ailemin de destek vereceği bir kuruma dönüştü. Bundan sonra da IC Vakfı üniversitenin ihtiyaçlarını karşılayacak, öğrencilere burs verecek, öğretim görevlilerinin akademik çalışmalarının gelişmesi için maddi-manevi desteklerini sürdürecek.~

KEŞKE HERKES YAPSA
Birçok vakıf üniversitesi var ama onların hepsi özel. O holdingler bu okullardan gelir elde ediyor. Okullar holdinglerin bir yan kuruluşu gibi. Biz ise yaptık, devlete hibe ettik. Devlet isterse bugün beni o kampüsten içeri bile sokmaz. Benden çok daha zengin aileler var. O ailelerin hepsi bu şekilde yapsa, bugün Türkiye’de eğitim sorunu diye bir şey kalmaz. Yüzde 17 olan üniversite mezunu oranı yüzde 70’lere çıkar.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz