Aile şirketinde uzlaşarak karar almak

Eğer bir aile uzun vadede birlikte çalışmaya karar vermişse en iyisi uzlaşma modelini benimsemektir.

1.05.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aile şirketinde uzlaşarak karar almak
Mükemmel bir iş çözümü ortaya çıkarmak mümkündür, ama bunun hayata geçirilmesi her zaman karar alıcı grubun psikolojisi tarafından engellenir. Üyelerin kendi katılımları hakkında ne hissettiği, bu psikolojinin bir parçasıdır. Bir aile karar alma modeli olarak uzlaşma seçildiğinde aile üyeleri, ilgili karar hayata geçirilmeden önce her bir konu üzerinde tam anlaşmaya varmak üzere tartışmayı seçmiş demektir. Bu tercihin, karar üzerinde mutabık olunması anlamına gelmediğini belirtmeliyiz. Uzlaşma, katılımcılar arasında kutuplaşmaya ve genel olarak da birileri bir yanda diğerleri öbür yanda olmak üzere "taraf seçmeye" yol açacak bir oylamayı engeller. Bu koşullarda duygular incitici olur, kırılganlıklar ortaya çıkar; bu duygu ve kırılganlıklar bir arada çalışma ortamının altını oyar.

DAYANIŞMA İLE KARIŞTIRMAYIN
Uzlaşma, oy birliği ya da dayanışma ile karıştırılmamalıdır. Uzlaşma sözcüğünün birçok anlamı bulunmaktadır. Dostlar Dinî Cemaati ya da Quakers olarak bilinen mezhep, uzlaşma modelini 17. yüzyılda benimsemiştir. Kuzey Amerikalı bir yerli halk olan Iroquoi'lerin bu modeli 12. yüzyıldan beri ve Afrikalı Buşmen halkının da kültürlerinin başlangıcından beri kullandığı bilinmektedir. "Uzlaşma" kelimesinin sadece birçok anlamı yoktur, grupların "uzlaşmaya dayalı karar alma" sürecini kullanma tarzlarında da farklılıklar söz konusudur. Kesin olan şurası ki bu model, rekabetçi ve politik bir ortamın oluşmasına yol açabilecek bir oylamayı engellemektedir. Tüm modellerde ortak unsurlar bulunmaktadır. Bu kısa makalede her bir modeli ele almak mümkün olmasa da her modelin tüm grubun "ortak faydası" ilkesine dayandığını söylemekte fayda vardır. Gruplar, her bir karar alma oturumuna temel amacın "ortak fayda" olduğu ilkesinin onaylanmasıyla başlar. Önce konu belirlenir ve herkese görüşlerini belirtme fırsatı verilir. Süreç, güven ve işbirliğine dayalı ilişki inşasına vurgu yapar. Herkes konuştuktan sonra toplantının lideri, ortaya çıkabilecek farklılıklara işaret ederek tartışmanın "anlamını" özetler. Lider daha sonra bu farklılıklarla ilgili alt başlıkları ortaya çıkarabilmek için sorular sorarak grup tartışmasıyla devam eder. Burada bir kez daha herkese görüşlerini belirtme fırsatı verilir ve yine lider, toplantının "anlamını" özetler. Eğer tam bir anlaşmaya varmak mümkün değilse karar bir sonraki toplantıya ertelenir. İlerlemeyi mümkün kılan anlaşma sağlanana kadar bu süreç tekrarlanır.

QUAKER MODELİ
Uzlaşma modelinde güç oyunları mevcut değildir. Konular tartışılır ve merkezdeki tartışmadan farklı bir görüş açıklanırsa konu, tüm katılımcılar tarafından tam olarak an-laşılıncaya kadar usulünce tartışılır. Quaker modelinde grup, kararı bir sonraki toplantıya ertelemektedir. İtiraz eden şahıstan "fedakarlık yapması" istenir ve ancak o zaman Quaker'lar konu hakkında ilerlemeye devam eder. Tüm gruplar, bu özgün metodolojiyi kullanmaz. Uzlaşma modeline karşı olan bazıları, bir bireyin önemli bir kararı engelleyebileceğini tartışmaktadır. Bunun önüne geçmek için farklı kurallar kolaylıkla kullanılabilir. Eğer grup büyükse oy birliği için oylama yapılması gerekebilir. Eğer grup küçükse hızla gerginlikler, kişisel çatışmalar oluşabilir. Diğer gruplar ise bir bireyin itirazının grubun belirli bir karara ulaşmasını engelleyeceğine hükmedecek "bilge" bir lider atayabilir. Uzlaşma modeline itiraz edenler, genellikle oylama anlamına gelen, "bir demokrasimiz olmalı" konumunda bulunmaktadır. Grubun uzun vadeli güveni ve işbirliğini zedelemesi bakımından bu konumun riski büyüktür. Güvenin uzun vadeli ilişkilerin temel unsuru olduğu iyi bilinen bir gerçektir. Oylama, güveni riske atar. Güven bir kez kırıldığında tekrar oluşturmak neredeyse imkansızdır. Uzlaşmaya dayalı karar alma modelinin başlıca ilkesi, tüm tarafların fikirleriyle katkıda bulunduğu, sohbetlerde olumlu hissettiği ve hem rolünden hem de grubun üyesi olmaktan memnun olduğu bir sürece adanmaktır. Bu öncelikle çelişen yöntemlerin grubun ortak faydası aleyhine işlediği bilinmektedir.~

SEÇİM SİZİN

Uzlaşmanın baskın karar alma yöntemi olarak benimsendiği sayısız aile şirketi vardır. Aile şirketlerine 40 yıldan fazla danışmanlık yaptıktan sonra uzlaşma modelini benimsememiş aile şirketlerinin ya da ilişkilerinin sürdürülemediğini iyi biliyorum. Grant Gordon ve Nigel Nicholson "Aile Savaşları, Aile Şirketlerinde Klasik Çelişkiler ve Bunlarla Uğraşma Yolları" adlı bir kitap kaleme aldı. Bu kitapta, aile üyelerinin birbirine yabancılaşmasına ve çoğu zaman da üst düzey birilerinin şirketi bırakmasına yol açan sorunları sıralıyorlar. Bu aileler arasında Koch, Ambani, McCain, Ford, Guiness, Bingham, Pritzker, Shoen ve Gucci de yer alıyor. Bu ailelerin hiçbiri, karar alma sürecinde uzlaşma modelini kullanmıyordu. Hikayeleri iktidar, aldatma ve ihtiras ağıtları. Girişimlerini sürdürememiş ailelerin incelenmesinde büyük fayda vardır. Böylelikle neyi yapıp neyi yapmayacağımız hakkında çok şey öğrenebiliriz. Seçim sizin.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz