Etkili iletişim için 5 enerji kuralı

Yöneticilik demek sunum yapmak, topluluk önünde konuşmayı becerebilmek demek. IFA Eğitim ve Danışmanlık şirketi ortağı Filiz Altınoğlu'ndan Mellinger Algı Yönetimi ve Etki Yaratma tekniklerinden birkaç noktayı Capital okurlarıyla paylaşmasını rica ettim. Bizim için aşağıdaki listeyi hazırladı. Altınoğlu'na göre letişimin en önemli yapı taşı, kişisel enerjiyi etkin kullanabilmek. "Unutmayalım ki insanlar ne söylediğimizi değil ne hissettirdiğimizi hatırlar. Enerji kendini çeşitlilikte gösterir. Monoton bir ses veya statik, gergin bir vücut, enerji eksikliği alametidir ve etki yaratmayı engeller" diyen Altınoğlu, enerjinin 5 ana kuralını şu cümlelerle açıklıyor:

1- Kişisel alana sahip çıkma (Gravitas) Herkesin kaplamaya hakkı olduğu bir alanı vardır. Bu alana sahip çıkmak, etki yaratabilmenin olmazsa olmazıdır. İki omuz arası 180 dereceye ne kadar yakınsa fiziksel alanımıza o kadar sahip çıkıyoruz demektir. Spor yapmak bu açıdan çok faydalı olacaktır. Ancak kişisel alana sahip çıkmak sadece fiziksel alana sahip çıkmakla bitmez, vokal alana da sahip çıkmamız gerekir.

2- Doğru duruş Bir konuşma veya sunum yaparken kendimizden dinleyiciye enerji akışını sağlama gerekir.
Bunun için en uygun duruş, nötr pozisyon dediğimiz ayakta dik, 2 ayak arasının 30-40 cm açık olduğu, vücudun denge duruşudur.

3- Eller Eller kendi haline bırakıldığında iletişime görsellik katarak destek olur. Ellerden kurtuluş olmadığına göre tik haline gelmiş (rahatsız bir hareket olmadığı sürece) onları saklamak yerine serbest bırakmak gerekir.

4- Ses Sesımızdeki müzik ener|inin en etkili göstergelerinden biridir. Konuşurken sesimizin çeşitlilik göstermesi gerekir. Nasıl bir klimanın vınlayan sesi bir süre sonra algılanmıyorsa beyin monoton bir konuşma sesini de bir süre sonra geriye atar ve duymamaya başlar. Konuşurken fiziksel alanın yanı sıra vokal alana da sahip çıkarak söylemek istediğimiz şeyi, duyulacak biçimde, güçlü tonlamalar yaparak söylememiz gerekir.

5- Yüz Yüzümüzde 50 adet kas vardır ve en ufak bir mimik hemen algılanabilir. Yüz ifadesi dinleyici ile duygusal bağ kurmamızı sağlar. Hiçbir ifade olmadığında bu, dinleyici üzerinde ancak negatif bir pro|eksiyon ve güven eksikliği yaratır. Yerli yersiz değil ama uygun yerlerde gülümsemek, yüz kaslarını etkili kullanmak, mesajlarımızı kalıcı bir şekilde vermemizi sağlar.