Risk paylaşımlı finansman kolaylığı

AB, 7'nci Çerçeve Programı kanalıyla araştırma, geliştirme ve inovasyonuna hibe karakterli fonlar sağlıyor

1.08.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Risk paylaşımlı finansman kolaylığı

AB, 7'nci Çerçeve Programı (YÇP) ve Avrupa Yatırım Bankası (AYB:EIB) fonlarını kullanarak 'borçlanma bazlı inovatif bir destek mekanizması' olan "Risk Paylaşımlı Finansman Kolaylığı"nı (RPFK), "Europe 2020 Stratejisi" kapsamında 2007'de uygulamaya koydu. Bu kolaylık, yüksek riskli AR-GE ve inovatif şirketlerle kamusal kurumların projelerine destek için yaratıldı. AB Komisyonu ve AYB, bu sistemi ortaklaşa yürütüyor. AB, 7'nci Çerçeve Programı kanalıyla araştırma, geliştirme ve inovasyonuna hibe karakterli fonlar sağlıyor. AYB ise 2000'den beri, Avrupa'nın kalkınması ve inovasyon için 103 milyar Euro'yu araştırma, geliştirme, inovasyon ve eğitim projelerine uzun vadeli kredi olarak tahsis etti. Bu sayede AB, Avrupa'nın inovasyon kapasitesinin kullanılarak büyüme ve rekabetin garanti altına alınmasını sağlıyor. Bu yaklaşım 'Europe 2020 Stratejisi'nin bir parçası olarak İnovasyon Birliği'nin önceliğidir.

TÜRK TELEKOM'A 100 MİLYON EURO
Araştırma, geliştirme ve inovasyon için fonlamayı güven altına almak, AB bünyesinde de oldukça zor. Çünkü bu tür ürün ve teknolojiler, çok karmaşık ve fiziksel olmayan yatırımların değerlemesi kolay değil. Bu nedenle AR-GE ve inovasyon projelerine tahsis edilen finans kaynaklarının riski yüksek. Buna karşın büyüme üzerinde potansiyel etkisi çok büyük. Bu nedenle AB, inovatif fikirleri, inovatif kaynaklarla desteklemeyi gerekli görüyor. RPFK fonları, AB'nin bütçe kaynaklarından 1 milyar Euro, YÇP'den 1 milyar Euro ve AYB'nin kendi kaynaklarından da 1 milyar Euro olmak üzere 3 ayrı kaynakla paçal yapılıyor. Bu üç kaynağın RPFK'ya 'çarpan etkisi' sonucu AYB (EIB), 2013 yılında yüksek risk taşıyan AR-GE ve inovasyon yatırımlarına 10 milyar Euro kaynak dağıtacak. RPFK kurulduğu 2007'den beri özellikle de 2008-2009'da yaşanan zorlu finansman yıllarında pazarda oluşan gerçek boşluğu gidermede önemli işlev gördü. Bu fon, AB Komisyonu ile AYB arasında, Avrupa'nın rekabet gücünü koruması açısından mükemmel ve verimli bir işbirliği modeli oluşturdu. 2010'nun sonunda RPFK, değişik sektörlerdeki 87 anahtar projeye kaynak sağladı. Bu projelerin desteklenmesi, Avrupa halklarının günlük yaşamına olumlu yansıdı. Bunların arasında Türk Telekom'un en son tamamladığı ve TV reklamlarında Cem Yılmaz'ın oynadığı "Yüksek Hızda İnternet Projesi" nedeniyle Türk halkı da yer alıyor. Türk Telekom 626 milyon Euro'ya mal ettiği bu projenin, 100 milyon Euro'sunu RPFK'dan uzun vadeli olarak sağladı. Bu yatırımla Türk Telekom, 15 bin km'lik yeni fiber optik kanal yarattı ve mevcut bakır kablolu hatları güncellemiş oldu. Ayrıca kapsamlı bir geniş bant ağı (ADSL) yaratan Türk Telekom, 626 milyon Euro yatırım sonucu Türkiye, Avrupa ve Orta Asya'da 1,6 milyon yeni abone sağlamayı hedefledi. RPFK sistemi, AB'nin 27 ülkesi ile YÇP'nin üye ülkelerinin kullanımına açık ki bunların arasında Türkiye ve İsrail de bulunuyor. İlk kurulduğu yıldan itibaren bu kaynağı kullanan ülke sayısı hızla artarak 2008'de 13'e, 2010 sonunda 20'ye yükseldi. Türkiye, 2007-2010 döneminde dağıtılan toplam kaynağın yüzde 3,3'ünü kullandı. Büyüklük sırasına göre diğer ülkelerin 20072010 döneminde bu kaynaktan yararlandığı oranlar şöyle oldu: Almanya (% 22,8), İspanya: (% 19,4), İngiltere (% 9,6), Hollanda (% 8,3), İtalya (% 7,2), Finlandiya (% 6,6), İsveç (% 6,1), Fransa (% 5,6) ve diğerleri kategorisinde Polonya, Avusturya, Bulgaristan, İsrail, Lüksemburg'un toplamı yüzde 7,8. RPFK fonundan 2010 sonu itibarıyla onaylanan 87 projeye tahsis edilen 8,7 milyar Euro'nun 6,3 milyarı kullanıldı. Bu kullanımların sektörlere dağılımı ise sırasıyla şöyle oldu: Endüstri ve mühendislik(% 40), yaşam bilimleri (% 22), enerji (%17), BT (% 13), banka risk paylaşımı (% 3), araştırma altyapıları (% 5).

SERMAYE VE TEKNOLOJİ NEREDEYSE ORAYA
AB, kompleks bir yapıdır; bünyesinde 400 ayrı program, fonlama (hibe ve kredi) mekanizması içinde yer alır. Bu 400 programın önemli olan 30 kadarına, Türkiye'den sunulan projelerin yararlanma hakkı vardır. Türk endüstrisi, KOBİ'ler, üniversiteler, bölgesel kalkınma ajansları, araştırma kurumları, TOBB, sanayi odaları, belediyeler, dernekler ve sivil toplum kuruluşları bu haktan halen yararlanmaktadır. Ancak yararlanabileceğinin yüzde 10'nunu sağlayabilmektedir. Gelişmekte olan ülke, nazik deyişle "sermaye birikimi yetersiz" olan demektir. Burada doğan açığı kısmen kapatmada AB kaynaklarının önemi göz ardı edilmemelidir. Türkiye'nin ödemeler dengesi rakamlarına göz atıldığında AB'nin gerçek önemi gün ışığına çıkar. Teknoloji, sermaye ve insan kaynakları açısından zengin ülkeler, istikrarlı pazarlara sahiptir. Bu tür pazarlara odaklanmak, kalkınmayı sürdürülebilir kanala sokar. Türkiye, RPFK'daki payını İspanya'nın düzeyine çıkardığında riskli yatırımları için yılda 2 milyar Euro fazladan dış kaynak sağlamış olacaktır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz