Veliaht belirlemek çok mu zor?

Aile şirketlerindeki sorunlar, sadece Türkiye'ye özgü değil.

1.02.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Veliaht belirlemek çok mu zor?



Gaziantep seyahatinde Naksan Grubu'nun başkanı Cahit Nakıpoğlu (ikinci kuşak) ve üçüncü kuşaktan Bahaeddin Nakıpoğlu ile aile olarak işi nasıl bölüştüklerini konuştum. Kalabalık bir aile olduklarını biliyordum ama tablo tahmin ettiğimden daha farklı çıktı. Baba Mehmet Nakıpoğlu tarafından kurulan grupta, 4 kardeş ikinci kuşak olarak iş başında. Baba ise "onursal" başkan olarak katkıda bulunuyor, günlük işlere pek karışmıyor. Ailede üçüncü kuşaktan 19 torun var. Dördüncü kuşakta ise 10 torun bulunuyor. Kurucu baba doğal olarak okumamış. İkinci kuşak da eğitimini, iş başında geçirmiş. Ancak yeni kuşağı geleceğe hazırlarken işi daha ciddiye alıyorlar. Küçükler hariç üçüncü kuşaktaki bütün torunlar, eğitimlerini Amerika'da tamamlamış. Hepsi de ikinci dil öğrenmek zorunda. Bu kurallara uyanlar ise aşağı kademelerden gruba katılıyor.

Anadolu'da yeni kuşak değişimi
Naksan Grubu'nun yeni kuşağı geleceğe hazırlama yöntemi, Gaziantep'in diğer güçlü ailelerinde de uygulanıyor. Hatta Konya, Kayseri ve Denizli gibi illerdeki grupların da bu konuya özen gösterip aynı yolu izlediklerini biliyorum. Ancak yeni kuşağı yetiştirmede bu kadar özenli olan gruplar, "veliaht" belirlemede çok istekli değil. Bazılarında aile anayasası olsa bile daha çok ailenin büyüğü, kendiliğinden ya da babanın işaretiyle işin başına geçiyor. Ama o da "hep iş başında" kalacak gibi işini yürütüyor, hastalık ya da ölüm durumunda, kendi yerine geçecek kişinin belirlenmesi konusunda bir önlem almıyor. Bu gibi durumlarda yine "en büyük erkek kardeşin" işlerin başına geçeceği, doğal bir gerçek olarak kabul görüyor. Sıradaki erkek kardeşin yetkinliği ve vizyonu, bu görevi isteyip istemediği ya da ailede birlik sağlama kabiliyetinin olup olmadığı ise sorgulanmıyor.

Sadece Türkiye'nin sorunu değil
Aile şirketlerindeki sorunlar, sadece Türkiye'ye özgü değil. Biraz daha ileri uygulamalar olsa bile Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde de "aile anayasası" oluşturma ve "veliaht" belirlemede yetersizlikler dikkati çekiyor. AB'nin yaptığı bir araştırmaya göre bu ülkelerdeki şirketlerin ortalama yüzde 33,7'sinin "veliaht planı" var. Oran, Kuzey Avrupa ülkelerinde yüzde 50'lere yükselse dahi, genel olarak düşük olduğu, şirketlerin geleceğinin belirsizliklere açık olduğu söylenebilir. Bölünen gruplar ve kavgalı kardeşlere bakarsanız, bu belirsizliklerin nelere mal olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz