"Bu iskonto bir fırsattır"

Piyasanın geldiği noktayı, beklentileri ve yatırım stratejilerini Global Menkul Değerler GM'si Gökhan Özer ile konuştuk.

14.06.2016 15:03:070
Paylaş Tweet Paylaş
"Bu iskonto bir fırsattır"
Dünya 2016 yılına fırtınalı bir giriş yaptı. 2016’nın başlamasıyla birlikte kısa vade için her şey yeniden yazıldı ve orta vadeli beklentiler biraz ötelendi. Çin’de büyümeye yönelik endişeler ve Yuan’ın değer kayıpları, İran’ın devreye girecek olması ve Irak’ta üretimin artmasıyla petrolde yaşanan sert düşüşler, global büyümede aşağı yönde riskleri ve enflasyonist bekleyişlerde ciddi bozulmaları beraberinde getirdi. Bu fırtınadan ise gelişmiş ülkeler etkilendi. Japonya Merkez Bankası ABD’deki mortgage krizinde dahi negatif faize gitmezken sürpriz bir şekilde Avrupa’nın politikasına döndüğünü açıkladı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), aralık ayında aldığı önlemler yeterli olmadığı için mart ayında ek adımlar açıklayacağını açıkladı. 15 Aralık 2015’te faiz artıran ve bu yıl 4 faiz artırımı beklentisi içeren ABD Merkez Bankası da (FED) bekleyişe geçti. İşte bu ortamda altında güvenli liman algısı oluşurken dolardaki değerlenme de dikkat çekti. Borsa ise 70.000 seviyelerinde destek edinmekle birlikte yukarı yönlü hareketleri de sınırlı. Piyasanın geldiği noktayı, beklentileri ve yatırım stratejilerini Global Menkul Değerler Genel Müdürü Gökhan Özer ile konuştuk:
* Yılın ilk yarısında borsada yeni dengeler nerede oluşur?
 BİST’i ilk yarı yukarı taşıyacak fundamental gelişmeler var. Mart ayında ECB ve FED’in enflasyonist bekleyişleri güçlendirecek adımlarını izleyeceğiz. Mart ayı merkez bankalarının ayı, nisan ayı ilk çeyrek sonuçlarının ön plana çıkacağı bir olacak. Bankacılık sektörünün 2015 son çeyrek kârları sonrasında, 2016’nın ilk çeyrek kârlarında da yüksek oranlı artışlar gözlemleyeceğiz. TÜFEX gelirleri ve swap zararlarının azalması, bankacılık komisyon gelirlerinde artışlar, net faiz marjı sabit kalsa da kârlılığı destekleyecek. Nisan ayının son haftasından itibaren konsolide olmayan bilançolar gelecek. 2015 yılının son çeyreğinde TL’nin stabil kalmasıyla sanayi şirketleri oldukça iyi bir performans sergiledi. Mayıs ayında da temettü ödemelerinin olacağı bir dönem olacak. Haziran ayında merkez bankalarının attığı adımları gözden geçireceği bir ay olacak. O yüzden mayıs ayının sonuna kadar fırsatlar olacak ama yazın izlemede kalabilir. Dengeli bir ilk yarıda 78.000-80.000 aralığı üst nokta ve olumsuzluklarda 68.500 en alt nokta olabilir.~* Borsa İstanbul ne kadar iskontolu? Bu bir fırsat mı?
 MSCI gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 25- 30 arasında bir iskontoya sahip. Bu tarihi iskontonun büyük bir kısmı ise Kasım 2015’ten sonra gerçekleşti. Tüm hisse senetlerinde önemli değer kayıpları oluştu. Bu iskontoların bazıları yabancıların aşırı fiyatlandırması, bazıları ise risklerin yüksekliğinden kaynaklandı. Seçici alım yapmak suretiyle bu iskonto bir fırsattır.
* MB’lere bağlı olarak yılın ilk yarısında dövizde yeni hedefler neresi?
 Para birimlerinde oldukça dengeli bir ilk yarı bekliyoruz. FED belirsizlikler karşısında büyüme ve enflasyonu izlerken, ECB kademeli bir genişleme içerisinde olacak. TCMB ise asgari ücret, kamu zamları ve gıda enflasyonu olması belki bu ortamda üst ve alt koridorda bir indirime gidebilirdi. Fakat ilk yarıda geniş koridorla TL’de sıkılaştırıcı olmayı sürdürecek. Parite ortalama 1,10’da hareket ederken, dolar/TL’de 2,90’ın altı zorken TCMB’nin sıkı duruşu nedeniyle de dolarda 3’ün üzeri mayıs ayının sonuna kadar zor.
* Gösterge faizde yüzde 10’un altını yılın ilk yarısında mümkün görüyor musunuz?
 Faizde gelinebilecek en iyi noktadayız. Japon ve Almanya tahvilleri eksi seviyelere çok yakın. Spreadler ve bekleyişler, ABD tahvillerini 2013 seviyelerine geriletmiş. Yüzde 11 altında tahvil faizlerini sadece gelişmiş merkez bankalarının genişleme beklentileriyle açıklarız. Şubat ayından sonra yıllık enflasyonda geri çekilme görülecek. Mart ayı içerisinde yüzde 10 ve altı görülürse ki gelişmiş merkez bankalarının attığı adımlarla görülür, 2016’nın genelinde başka bir imkan zor.
* Altın, tekrar güvenli liman olur mu?
 Altın son üç yıldır gelişmiş ülkelerin faiz artırımı baskısı altında değer kaybetti. Bu yılın başından itibaren ise negatif tahvil sayısında artış, yatırımcıları altına yöneltti. Üç yıl sonra artık altın yılı artıda kapatabilir.
* Büyük MB’lerin kur ve faiz savaşları, Türkiye’yi nasıl etkiler? MB nasıl politika izler?
 Merkez bankalarının bir kur savaşı yok aslında. Enflasyon ve büyüme için birinin attığı adımlar, diğerinin attığı adımları olumsuz etkiliyor. Bu da deflasyonist bir döngü yaratıyor. TCMB ise bu döngü ve belirsizlik içerisinde geniş faiz koridorunun çok etkili çalışmasına yardımcı olacaktır. TCMB’nin bu yıl içerisinde  koridoru daraltması zor görünüyor.
* Türkiye’nin kredi notuyla ilgili bir risk görüyor musunuz?
 Benzer gelişmekte olan ülkelere göre karşılaştırıldığında Türkiye hala ‘yatırım yapılabilir’ kalıyor. Buna karşın Türkiye’nin kredi notu üzerindeki riskler, 2015’e göre daha fazla arttı. Düşen petrol fiyatlarının etkisi bu yıl ortadan kalkıyor. Rusya’nın ambargosu, jeopolitik riskler nedeniyle düşen turizm gelirleriyle döviz cinsinden kredi notumuz baskı altında kalabilir. Risk alma iştahı ne kadar yüksek olursa olsun yurtiçi siyasi gelişmeler dövizde tansiyon yaratabilir.~GLOBAL MENKUL’DEN HİSSE ÖNERİLERİ
AKBANK:
Son çeyrekte net faiz marjındaki toparlanma, kredi mevduat makasındaki iyileşme ve TÜFEX gelirlerinin, ilk çeyrekte de devam etmesini bekliyoruz. Portföyündeki aktif kalitesinin diğer bankalara oranla daha yüksek ve takipteki kredilerin artış göstermemesi olumlu.
YKB: Son çeyrekte komisyon gelirlerini ve toplamda net faiz gelirini en fazla artıran banka oldu. Swap zararlarının azalması, TÜFEX gelirlerinin devam edecek olması olumlu.
TOKAR: Satışlar içerisinde savunma sanayi araçlarında artış olması, kârlılığı ve marjı son çeyrekte destekledi. Altay tankının prototipi sonrasında seri üretimle ilgili çalışmanın bu yarı yıl içerisinde gerçekleşecek Savunma İcra Komitesi tarafından karara bağlanması bekleniyor.
TOFAŞ: Yeni sedan Egea modelinin üretim çalışmaları tamamlandı ve Kasım 2015’te satışa sunuldu. Araç ihracat ve iç pazarda satışa sunuldu. 2’inci çeyrekten itibaren 3 vardiya üretime çıkılacak. Bu yıl içinde station ve hatchback ile çeşitli motor versiyonları da satışa çıkacak.
TÜRK TRAKTÖR: Bu yıl yeni fabrikasının tam yıl etkisini gözlemleyeceğiz. Özellikle ilk çeyrek satışlarının güçlü gerçekleşmesini bekliyoruz. 2015’in son çeyreğine doğru yeni fabrikanın ölçek etkisi marjlara olumlu yönde yansımaya başladı. Yüzde 10-15 aralığında bir ciro büyümesiyle birlikte tarihsel FAVOK marjına yükseliş hisseye olan ilgiyi artırabilir.
TÜPRAŞ: Rafineri yatırımı ve dizel ürünleri ile marjlarda rekor artışlar yaşandı. İran’ın petrol piyasasına girmesi ile birlikte Tüpraş yeniden İran’dan yüksek kalite petrol tedarik edebilir. İlk çeyrekte yine yoğun olarak baz etkisini gözlemleyeceğiz. Temettü beklentisi nedeniyle de tercih edilebilir.

2016’YA DAMGA VURACAK GELİŞMELER 

1- Son 6 aya damgasını vuran ve dengeleri değiştiren konu, Yuan’ın devalüasyonu oldu. Yuan’ın nerede denge bulacağı ve dengelenme süresince yaşatacağı depremler ise 2016 yılına damgasını vuracak. 
2- Piyasalarda FED’in 2016’da faiz artırmayacağı fiyatlanıyor. Faiz artırması kadar artırmaması da büyük sorun olacak. Kaldı ki Japonya ve Avrupa’da enflasyonda baskı görüldü. FED’in bekleyişi ilk yarı için pozitif, ikinci yarı için negatif bir etki gösterebilir. 
3- Türkiye’de yeni Anayasa tartışmaları ve başkanlık sistemi, iç siyasette en fazla konuşulacak ana maddeler olacak. 
4- Suriye çift taraflı Türkiye’nin gündemini belirleyecek. Yurtdışında göçmen sorunları nedeniyle AB’ye üyelik süreci ve vize serbestisi beklentisiyle gelişmeler izlenecek. Diğer taraftan jeopolitik olarak bir kara harekatına yönelik riskler var. 5- Türkiye’de Merkez Bankası başkanının seçimi ve politikaları izlenecek.
6- Sonuçta FED hazirana kadar faiz değişimi yapmadığı takdirde beklendiğinden yumuşak bir geçiş olabilir. Damga vuracak gelişmelerin yurtdışının destekleyici ama yurtiçinin ise frenleyici olacağını düşünüyoruz. ~GLOBAL MENKUL’ÜN 2016 AJANDASI
2015 yılında Eczacıbaşı Menkul Değerler’i satın alan ve bu satın almadan kaynaklı birleşme sürecini tamamlayan Global Menkul Değerler’in 2016 ajandasına yönelik olarak Gökhan Özer, 4 başlık ortaya koyuyor.
Teknoloji bizim iç çok önemli bir başlık. Teknoloji konusunda 2016 yılında da yatırımlarımız sürecek.
 13 Nisan’da Avusturyalı iş ortağımızla Avusturya’da kurumsal yatırımcılarla buluşacağız. Türkiye’den 8-10 arası bir şirketi buraya götüreceğiz. Buraya 190 civarında kurumsal yatırımcı geliyor. 50 civarında da şirket bu toplantılara katılıyor. İki-üç günlük bir süreçte yoğun bir toplantı trafiği oluyor.
Eczacıbaşı Menkul’le birlikte iştiraki olan portföy yönetim şirketini de aldık ve adını Global MD Portföy Yönetimi olarak değiştirdik. Bu alanda daha aktif olmak istiyoruz. Yeni ürünlerimiz de olacak. Gayrimenkul yatırım fonu için SPK’ya başvurumuz var. Bu alanda başka çalışmalarımız da olacak.
İran pazarındaki gelişmeleri yakından izliyoruz. İran’ın en büyük ikinci bankası Saderat Bank’ın iştiraki olan yatırım bankası Sepehr Investment Bank ile çözüm ortaklığı yapıyoruz. Partnerimizle birlikte İran’daki şirketler hakkında raporlar hazırlayıp, global yatırımcılarla paylaşıyoruz. Satın alma ortaklık gibi konular üzerinde çalışıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz