Uğur Boğday, piyasa tahminlerini ve tavsiyelerini şöyle paylaştı...
Talip Yılmaz
Seçimlerin ardından özellikle hisse senedi yatırımcısı açısından yüksek getirinin sağlandığı bir süreç yaşandı. Kurdaki yükselişin bundan sonra yavaşlamasını bekleyen Ziraat Yatırım Genel Müdürü UĞUR BOĞDAY, “Eylül sonuna kadar 7.500’ün de üzerine çıkabiliriz. Portföylerde hisse ağırlığı yüksek tutulabilir” diyor.
Seçimlerin ardından Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek’in uluslararası normlara uygunluk, kurala dayalı, öngörülebilirlik gibi piyasa dostu ifadeler kullanması, piyasalar tarafından yakından izlendi. Makro riskler kapsamında sadeleştirme adımları temkinli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Diplomatik tarafta yaşanan gelişmeler de eklenince özellikle CDS’lere bunun olumlu yansımaları görüldü. Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur Boğday, tüm bu faktörlerin ve ekonomide koordineli karar mekanizması algısının, makro verilerde en kötünün geride kalmış olabileceği algısı yarattığını söylüyor. Seçimlerin ardından azalan belirsizlikle yurt içi piyasalara yabancı girişinin olmasının da olumlu beklentileri desteklediğini ifade eden Uğur Boğday, piyasa tahminlerini ve tavsiyelerini şöyle paylaştı:
Borsa tarafında bir ralli görülüyor. Döviz ve altında yeni zirveler yaşanıyor. Bundan sonra piyasalar hangi gündem başlıklarını takip edecek?
Mehmet Şimşek liderliğinde yeni ekonomi yönetimi, Ortodoks politikalara dönerken bunun piyasalar tarafında olumlu algılandığını gördük. Makro finansal istikrarı güçlendirmesi kapsamında başlanılan sadeleştirme adımları, piyasalar tarafında takip edilmeye devam edilecek. Buna bağlı olarak atılan adımlar kapsamında cari denge ve enflasyon görünümü dışında bütçe gerçekleşmeleri de piyasaların yakından izleyeceği başlıklar olacak. Yapılan hazırlıklar kapsamında Orta Vadeli Program (OVP) açıklanabilir. Son dönemdeki diplomatik ilişkilerin yansımaları da siyasi tarafta izlenecek gelişmeler arasında. Yurt dışı tarafta ise enflasyondaki gevşeme sonrasında majör merkez bankalarının para politikası duruşları yakından izlenecek. Makro veriler de gündemdeki yerini koruyabilir. Ağustos sonunda Jackson Hole toplantısı yurt dışı piyasalar için önemli olabilir.
BİST’te son dönemdeki bu hızlı yükselişi nasıl yorumlarsınız, devamı gelir mi? Düzeltme olur mu? Yükselişin ne kadar kalıcı olacağı hangi şartlara bağlı?
Seçim belirsizliğinin bitmesinin ardından yeni ekonomi yönetimiyle birlikte borsada yükseliş gözlemledik. Seçime kadar baskı altında kalan borsada, bu hızlı tepkiyi normal karşılamak gerekir. Negatif reel faizlerin de sürmesi borsaya yönelik ilgiyi tekrar canlandırdı. Yabancı girişi, diplomatik tarafta yaşanan önemli gelişmeler de destekleyici oldu. BIST100’de, TL bazında önemli bir yükseliş gözlense de dolar bazında halen yıl başındaki seviyelerin anlamlı bir şekilde altında. TCMB’nin faiz artışının kademeli gerçekleşmesi, KDV ve ÖTV’deki düzenlemelerle enflasyonda yukarı yönlü beklentilerin artması, mevduat faizlerinde son zamanlardaki düşüş ve risk primimizdeki iyileşme dikkate alındığında, varlık sınıfları arasında hisse senedi ön planda kalmaya devam edebilir.
İkinci çeyrek bilançoları geliyor. Bunun borsaya etkisi nasıl olur?
Döviz kurundaki hareket de dikkate alındığında, ikinci çeyrek bilanço döneminde analist tahminlerinde potansiyel yukarı yönlü revizyonlar olabilir. Bu da piyasalarda beklenti yaratabilir. Yurt dışı piyasalarda da şu aşamada risk iştahını bozabilecek net bir gelişme gözlenmiyor. Bu kapsamda, BIST100 Endeksi’nde eylül sonunda 7.500 üstü seviyeleri görebiliriz.
TL, dolara karşı değer kaybı yaşıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreç nerede denge bulur?
Cari açıktaki yüksek seviyelere karşı TL’de düzeltme hareketleri gözlemliyoruz. Ekonomi yönetiminin makro ihtiyati tedbirler çerçevesinde aldığı kararlar ve hükümetin diplomatik temaslarıyla yurt içine doğrudan yatırım imkanı ve düşen risk primimizle birlikte borçlanma olanaklarının artması, ödemeler dengesi tarafında rahatlamaya neden olacaktır. Bu da önemli bir değer kaybı yaşanan TL’de değer kaybının sınırlı kalmasına neden olabilir ki ticari kredilerdeki görüntü de bunu destekliyor. TL’ye karşı spekülatif atak kanallarını azaltacak tedbirlerin alınması da yukarı yönlü potansiyeli azaltabilir. TCMB’nin sınırlı faiz artışlarına karşın önümüzdeki dönemde TL’de sınırlı kayıp bekliyoruz. Beklentimiz eylül sonu dolar/TL için 26-28 aralığı.
Yeni ekonomi yönetimiyle beraber TCMB’den haziran ve temmuz toplantılarında faiz artışı gelse de bu artış piyasa beklentilerinin altında kaldı. Önümüzdeki toplantılarda faiz artışları devam eder mi?
TCMB’nin son toplantıda, vergi düzenlemeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerindeki ilave olumsuz etkilerini dile getirmesi, faiz artışlarının devam edebileceğine işaret ediyor. Diğer yandan doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenmenin fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunulacağının ifade edilmesi, politika faizindeki olası artışların sınırlı kalabileceğine işaret ediyor. Sadeleşme sürecine de kademeli olarak devam edileceği belirtilmişti. Gösterge tahvil faizinin ise TCMB politika faizine yakın olabileceğini düşünüyoruz.
Dolar/TL’deki hızlı yükselişle beraber gram altında da rekor kırılıyor. Ancak ons altında aynı durum yok, neden? Bu kapsamda hem ons altında hem gram altında nasıl hareketler bekliyorsunuz? Eylül ayı sonunda sizce gram altın nerede olur?
Veriye bağlılık devam etse de enflasyon tarafındaki yumuşama FED’in önümüzdeki dönemde artık faiz artışlarına ara verebileceğini gösteriyor. Piyasa beklentisi de bu yönde. Diğer yandan ekonomideki dirençli görüntüye karşın faiz artışlarının istihdam piyasasına olası etkileri olabilir. Avrupa ve Çin’den veriler de iyi gelmiyor. Bu kapsamda, ons altın tarafında yukarı yönlü riskleri daha olası buluyoruz. Dolar/TL’deki beklentimiz de dikkate alındığında gram altında 1.800 TL ve üstü fiyatlar görebiliriz.
PORTFÖY DAĞILIMI NASIL OLMALI? HİSSE AĞIRLIĞI KORUNMALI Eylül sonuna kadar hisse ağırlığının yüksek olması gerektiğini düşünüyoruz. Yine altının ağırlığı bir miktar yüksek olabilir. TL mevduat seçim öncesine göre cazibesini yitirse de portföy içerisinde kendine yer bulabilir. Hisse ağırlığının yüksek olmasının nedeni, varlık sınıfları arasında alternatiflerin az olması, enflasyona karşı koruma sağlaması, yabancı ilgisinin artarak devam etme potansiyeli olarak sıralanabilir. Bu ortamda yüzde 50 hisse, yüzde 20 TL mevduat ve yüzde 30 altın öneriyoruz. MODEL PORTFÖYDEKİ HİSSELER Hisse piyasasında seçici sektör ve hisselerde kalmak koşuluyla risk alma iştahı, bir miktar yüksek tutulabilir. Hisse senedi model portföyümüzde, perakende, havacılık, otomotiv, GYO sektörlerinden hisseler bulunuyor. BİM, Emlak Konut ve Torunlar GYO, Ford Otosan, Kordsa, Mavi Giyim, Tüpraş, Türk Hava Yolları ve Yapı Kredi model portföyümüzdeki hisseler. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?