Piyasaların güvenli limanı altın ve dolar

Destek Menkul Genel Müdürü YILMAZ, “Önümüzdeki dönemde AB temelli küresel kaygılarla altın ve dolar öne çıkacak” diyor.

5.10.2016 15:04:480
Paylaş Tweet Paylaş
Piyasaların güvenli limanı altın ve dolar
Piyasalar oldukça hareketli bir süreç yaşıyor. Yurtiçi piyasalar, FED’in faiz artışı sürecini ve TCMB’nin faiz indirim hamlelerini izliyor. FED’in mart ve haziran ayı toplantıları sonrasında faiz artış sürecinin yavaş olacağı beklentisiyle küresel olarak gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanma eğilimindeydi ve bundan Türkiye piyasaları da nasibini alıyordu. Gözler ise İngiltere’deki Brexit referandumuna çevrilmişti. Beklenti İngiltere’nin AB’de kalacağı yönündeydi. Ancak referandumdan, “AB’den ayrılma” yönünde sürpriz bir karar çıktı. Böyle bir ortamda da piyasalar tamamen riskli varlıklardan kaçarak güvenli varlıklara yöneldi. Almanya’da, Japonya’da tahvil faiz oranları rekor düşük seviyelere gerilerken, borsalarda sert satışlar yaşandı. TL’nin içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimlerinin de Brexit sonrası değer kaybettiğini gördük. İşte hesapların yeniden yapıldığı böyle bir ortamda, bundan sonraki piyasa beklentilerini, yatırım stratejilerini Destek Yatırım Genel Müdürü Tuna Yılmaz ile konuştuk.
* İngiltere’nin AB’den ayrılmasının olası sonuçlarını değerlendirir misiniz?
 İngiltere’nin Avrupa Bölgesi’nden ayrılması piyasaları uzun süre rahatsız etmeye devam edecek. İngiltere’nin bölgeden ayrılma sürecinin en az iki yıl sürmesi bekleniyor. Bu süreç içinde İngiltere, Avrupa Birliği ile ticaret, göçmenlik, serbest dolaşım gibi konuları tekrar görüşmeye başlayacak. Aynı zamanda, başta Fransa olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri, bölgeden çıkmak için yeni kampanyalar başlatabilir. Bu da AB’nin geleceğinin sorgulanmasına neden olabilir.
* FED’in Brexit kararı sonrası politikaları nasıl şekillenir?
 İngiltere’nin AB’den ayrılması FED’in para politikasını etkileyecektir. İngiltere’yle AB arasındaki ticaret ilişkilerinin zayıflama ihtimali, doların sert değer kazanması, FED’in faiz artışını 2017 yılının sonlarına doğru ertelemesine neden olabilir. Bu yüzden İngiltere’nin bölgeden ayrılması tüm merkez bankalarının para politikalarını etkileyecektir. FED Başkanı Janet Yellen’ın senatoda yaptığı sunumda, ekonominin karışık mesajlar verdiğini ifade etmesi ve Brexit’in risk oluşturduğuna dikkat çekmesi, FED’in faiz artışında acele etmeyeceğini gösteriyor. FED, muhtemelen 2016 yılında faiz artışı gerçekleştirmeyecektir. FED vadeli fiyatlarına baktığımızda ise en erken faiz artışı 2017 yılını Mart ayını işaret ediyor. FED’in faiz artış sürecini ertelemesi ve Brexit korkusu, piyasaların güvenli varlıklara yönelmesine neden olabilir. Güvenli varlıkların başında gelen altın ve doların değer kazandığını görebiliriz. Bu da dolar/TL’nin yeniden rekor seviyelere yaklaşmasına neden olabilir. Yılın ikinci yarısında finansal piyasaların tamamen farklı fiyatlamalara yönelmesini bekleyebiliriz.
* Bu gelişmeler dahilinde borsada nasıl bir seyir bekliyorsunuz? Endeksin 90.000’leri görme ihtimali var mı? Ya da 70.000 ve altına sarkar mı?
 İngiltere halkının AB üyeliğine ‘’Hayır’’ demesi elbette küresel piyasaları karıştırdı. Küresel satış dalgasına paralel endeks tarafında zayıf görünüm, piyasaların denge noktası arayışı süresince devam edebilir. İngiltere’nin ardından diğer AB ülkelerinin de ayrılma sürecine girmesi önümüzdeki günlerde tüm piyasalarda olduğu gibi bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından bir baskı yaratacaktır. FED’ in bu dönemde faiz artırımına gitme ihtimali azaldı. Bu, bizim açımızdan olumlu bir durum ancak genel olarak Euro Bölgesi gelişmelerinin yönlendireceği bir dönem bizi bekliyor diyebiliriz. Dolayısıyla 72.000-70.000 aralığı yakın dönemde ön plana çıkabilir. Bundan dolayı bu belirsizlik döneminde endekste 90.000’leri konuşmak fazla iyimser bir tahmin olur.~* Borsada yatırımcı yılın ikinci yarısında nasıl bir strateji izlemeli? Pozisyon artırmalı mı? Yoksa alım için beklemeli mi?
 Borsanın yılı 80.000 seviyesinde kapatabileceğini tahmin ediyoruz. Dolayısıyla borsa şu anki seviyesinden yatırımcılara yaklaşık yüzde 6 üzerinde getiri potansiyeline sahip. Alım için beklemenin daha sağlıklı sonuçlar verebileceğini düşünüyoruz. 75.000 seviyesinin altındaki bölgeler ise alım fırsatları olarak değerlendirilebilir.
* Döviz piyasasında beklentileriniz nedir? Dolar/TL’de yeni zirveler görülür mü? Ya da 2,80 altına doğru yeniden sarkma olur mu?
 İngiltere’nin AB üyeliğinden çıkma sürecine girmesi TL varlıklarını zayıflatırken, piyasaların dolara yönelmesini tetikledi. Normal şartlarda FED iyimserliğinden kaynaklı daha çok gevşemelerin olduğu bir kur hareketi izleyecektik. Fakat şuan itibarıyla yönün yine yukarı döndüğünü görüyoruz. Dolayısıyla 2,80’in altında bir fiyatlama önümüzdeki süreçte görülmesi düşük bir olasılık. 2,90-2,85 aralığı önemli destek bölgesi olarak karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki dönemde bu bölgelerin üzerindeki her fiyatlama kuru tekrardan 3,00 ve üzerine götürebilir.
* Euro/dolar paritesinde nasıl bir seyir olur?
 Euro/dolar paritesinde İngiltere gelişmeleri önümüzdeki dönemde de fiyatlanacak gibi görünüyor. İngiltere’deki kritik referandumda üyelikten çıkma kararının alınması Euro/dolar tarafında satışları beraberinde getirdi. Dolayısıyla piyasalar bu belirsizlik döneminde Euro yerine daha çok dolar tarafına kayabilir. Bu da paritede düşüşlerin devam edeceği anlamına geliyor. Kritik referandum sonrası parite 1,09 seviyelerini görmüştü. 1,09 kritik destek noktası tekrar aşağı yönlü kırılırsa düşüşler 1,07 seviyelerine kadar sürebilir. Elbette bu dönemde diğer AB üyelerinin durumu ve söz konusu üyeliğin dağılma ihtimali piyasaları yönlendirecek. Genel olarak paritede yükselişlerin sınırlı kalması bekleniyor.
* Gösterge faizde beklentiniz ne yönde? Faiz yatırımcısına hangi ürünü tavsiye edersiniz?
 2016 yılı başında iki yıllık tahvil faiz oranının yüzde 10,90 seviyesinde başladık. Şubat ayıdan sonra enflasyon görünümündeki göreceli iyileşme ve TCMB’nin faiz oranlarında sadeleştirme adımlarına başlamasıyla yüzde 9’un altına gerilediğini görüyoruz. Daha açık bir ifadeyle faiz oranlarında yaklaşık yüzde 20 oranında bir gerileme söz konusu. Ancak yaşanan Brexit referandumu sonrası TCMB’nin sadeleştirme adımlarına devam edememesi durumunda yıl sonuna doğru yüzde 9,5-10 seviyelerini test edebiliriz. Faiz yatırımcısı için özel sektör tahvillerini (ÖST) tavsiye ediyoruz. ÖST’de faiz oranları, kamu kesimi tahvil faiz oranın üzerine şirketin riskine göre eklenen primle belirleniyor. Dolayısıyla ÖST’lerden kamu kesimi tahvillerinden daha fazla getiri sağlanabilir. Ayrıca mevduata göre ÖST’de vergi avantajı da var.
* Altın piyasasında beklentiniz nedir? Altına yatırım yapılır mı? TL ve ons/dolar bazında değerlendirir misiniz?
 İngiltere’de yapılan referandumda Brexit kararının çıkmasıyla küresel piyasalar bir kaos ortamına girdi. Güvenli liman talebinin artmasıyla altında sert yükselişler kaydedildiğini görüyoruz. Brexit’in gerçekleşmesiyle birlikte önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği temelli küresel kaygılar güvenli liman arayışının sürmesine neden olabilir. Bu anlamda altında da yükselişlerin devamını bekleyebiliriz. Ons altında 1.400 seviyeleri önümüzdeki günlerde hedeflenebilir. Buna paralel ise gram altında da referandum sonrası görülen 130 TL seviyesinin aşılmasıyla yeni rekor seviyeler görebiliriz.
* Yurtiçinde neleri izleyeceğiz?
 TCMB para politikası siyasi gündem ve ekonomik reformlar piyasalar üzerinde belirleyici olacak. TCMB’nin faiz indirimlerinin ne kadar hızlı olacağı ve sadeleştirme süreci TL varlıkların yeni trendler belirlemesine neden olabilir. Bu yüzden yılın ikinci yarısında TCMB’nin atacağı adımlar belirleyici olacaktır. Ancak, İngiltere’nin AB’den ayrılması sonrası TCMB faiz indirim sürecine ara verebilir. Siyasi tarafta ise başkanlık tartışmaları olası referandum gibi süreçler piyasaların takibinde olacaktır. Mayıs ayında yeni kabine kurulduktan sonra ekonomik reformların devam edeceği mesajı verilerken piyasalar, bu gelişmeyi olumlu fiyatlamıştı. Yılın ikinci yarısında piyasalar reformların ekonomiye olan etkisini takip etmeye devam edecektir.~”FİNANSAL OKUR YAZARLIK PROJELERİMİZ VAR”
Yatırımcılara yönelik birçok proje yürütüyoruz. Yapılan rutin eğitimlerin yanı sıra Finansal Okuryazarlık (FOY) konusunda da birçok projemizi hayata geçirdik. İlk olarak sektörün önemli isimlerinin yer aldığı yedi kitaplık bir seti ve ardından eski FED Başkanı Ben Bernanke’nin “Karar alma Cesareti” isimli kitabını Scala Yayıncılık’ın katkılarıyla Türkçe olarak okurlarımıza sunduk. Yayınlarımızın yanında sektörün bilgili ve tecrübeli isimlerinin yer aldığı paneller düzenleyerek yatırımcılarımızı bilgilendirme çabasında bulunduk. Son olarak ünlü ekonomistlerin bilgi ve tecrübeleriyle destek oldukları “İstanbul Finans ve Yatırım Zirvesi”ni gerçekleştirdik. Yılın kalanında da sektöre ismini yazdırmış saygın ekonomistlerin bulunacağı finansal okuryazarlığa katkıda bulunacağımız bu gibi çalışmalarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz.”

TAVSİYE EDİLEN 4 HİSSE
OTOMOTİV VE BANKACILIK

Yapmış olduğumuz sektör araştırmalarında bu yıl otomotiv ve bankaların öne çıkabileceğini değerlendiriyoruz. Avrupa otomotiv pazarının tekrar toparlanmaya başlaması ve yurtiçindeki canlı seyir otomotiv sektörünü destekleyebileceği ve ihraçlarda artış olacağı beklentisi içerisindeyiz. Bankacılık sektörü ise TCMB’nin faiz koridorundaki sadeleştirme adımlarına devam etmesi ve kredilerdeki ılımlı büyüme ile büyümesine bu yıl da devam edecek. Otomotiv sektörü için yılda iki kez temettü veren Ford Otosan ile yeni modelleri ile iyi bir başarı yakalayan Tofaş, bankacılık sektöründe ise Garanti ve Akbank önerdiğimiz hisseler.
KUR VE TEMETTÜ FAKTÖRÜ
Sektör seçiminden sonra kur hareketlerinin şirket kârlılıkları üzerinde önemli etkileri olduğunu bu yüzden kur riskini iyi yöneten şirketlerin tercih edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Potansiyel hisse hareketlerinin yanında temettü veren şirketler yatırımcısının yüzünü güldürüyor.

“BREXIT BÜYÜME RAKAMINI DÜŞÜREBİLİR”
ENFLASYON

Bu yılın başında açıklanan Orta Vadeli Program hedeflerine baktığımızda enflasyonda yüzde 5-7 aralığının hedeflendiğini görüyoruz. TCMB’nin yıl sonu enflasyon hedefi ise yüzde 5. Gıda fiyatlarındaki ucuzlamanın devam etmesiyle önümüzdeki aylarda da enflasyonda gerilemenin devam edeceği beklentisi mevcut. Yıl sonu enflasyon beklentimiz yüzde 8,1.
BÜYÜME
AB tarafındaki son gelişmeleri göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Euro Bölgesi’ndeki belirsizlik reel sektör tarafını olumsuz yönde etkileyebilir. Yıl sonu büyüme beklentimiz yüzde 3,5-4 aralığıydı. Fakat AB tarafındaki İngiltere kaynaklı kriz derinleşirse, bu bizi de olumsuz yönde etkileyebilir ve büyümemizi yıl sonunda yüzde 3 olarak görebiliriz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz