Yapı Kredi Leasing enerji verimliliğine dönük projelere özel finansman kaynağı sağlıyor
Enerji verimliliği artık büyük küçük tüm şirketlerin ilk gündem maddesi. Daha az enerjiyle daha çok iş yapabilmek, kısıtlı kaynakları en verimli şekilde kullanmak şirketlerin en önemli hedefi olmuş durumda. Bu konunun önemini bilen Yapı Kredi Leasing ise önemli bir projeye imza atıyor. Enerji verimliliğine dönük yatırımları destekleyen bu proje, şirketlere dönüşüm ve yenileme çalışmaları için uygun koşullarda finansman kaynağı sağlıyor. Yapı Kredi Leasing, 2 yıl önce bu amaçla IFC ve KfW'dan 100 milyon dolarlık kaynak sağladı. Krediden yararlanmak ise zor değil. Hatta standart leasing işlemlerinden fazla bir fark yok. Sadece başvuran kuruluşun, yapılacak yeni yatırımın bir öncekine göre ne kadar tasarruf sağladığını beyan etmesi yeterli. Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Nurgün Eyüboğlu, bu krediyi, özellikle elektrik faturası yüklü olan kurumlara öneriyor. Eyüboğlu, yeni kredi ve projeleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Enerji verimliliği konusunda yeni bir proje başlattınız. Bu konuda bilgi verir misiniz?
- Yapı Kredi Leasing olarak enerji verimliliği yatırımlarını desteklemek üzere ilk kez iki yıl önce IFC ve KfW'dan 100 milyon dolar tutarlı bir kaynak sağladık. Tüm dünyada şirketlerin ve bireylerin karbon salınımı konusundaki hassasiyetlerinin sürekli arttığı bu dönemde, ülkemizde de aynı hassasiyeti paylaşan şirketlere bu imkanı sunmak istedik. Bu tip kaynakların temel amacı, enerji tasarrufu sağlayan yenileme yatırımlarını finanse etmek ve enerji verimliliğini en az yüzde 20 daha düşük bir birim maliyet ile gerçekleştirebilmek. Özellikle Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, IFC gibi çokuluslu finans şirketlerinin ana misyonları gereği bu konuya ayırdıkları kaynaklarını artırarak devam ettireceklerine ve hükümetlerin de desteğiyle bu kaynakları doğru dağıtım noktalarına yönlendireceklerine inanıyoruz.
Bu yeni krediden hangi tip şirketler yararlanacak, krediyi almak kolay mı?
- Krediden yararlanmak için özel bir kriter bulunmuyor. Ancak ilk etapta enerji faturaları yüksek olan şirketlerin, bu işin avantajlarını farkedip kullanıcı olacaklarını öngörüyoruz. Krediyi almak normal bir leasing işlemiyle hemen hemen aynı olmakla birlikte, yeni yatırımın bir öncekine göre ne kadar tasarruf sağladığını veya birim başı üretimin ne kadar düşük bir enerji maliyeti ile gerçekleştiğini beyan etmek yeterli oluyor.
Enerjiye yönelik bu kredinin, diğer kredilere göre avantajı ne olacak? Şirketler neden bunu kullanacaklar?
- Bu tür krediler özellikle vade açısından standart işlemlere göre daha avantajlı. Ayrıca maliyetinin de biraz daha düşük olduğunu söyleyebiliriz. Kullanıcılar açısından en önemli fark ise, elde edecekleri enerji verimliliği sayesinde yatırım maliyetinin belli bir süre sonra kendini ödemesi ve işletmenin daha karlı bir üretim hattına sahip olması diyebiliriz.
Hangi tip şirketleri/işletmeleri hedefliyorsunuz? Her tip şirkete açık mı?
- Farklı sektörlerden her büyüklükte şirket, özellikle enerji maliyetleri yüksek olan işletmeler bu krediyi kullanabilir.
Green for Growth Fund ilk defa Türkiye'ye kredi sağlıyor. Bu kurumu da biraz anlatır mısınız?
- Kurum, Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Alman Yatırım Bankası (KfW) ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) gibi kuruluşların ortaklığında kuruldu ve temiz enerji (yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği) yatırımlarını finanse etmeyi amaçlıyor. Temelde coğrafya olarak Orta ve Doğu Avrupa'yı hedef alıyor. Fon şimdilik çok yeni ve orta büyüklükte olsa da güçlü ortaklık yapısı sayesinde güçlü ve iddialı hedeflere sahip.~
Bunun dışında enerji sektörüne yönelik kredileriniz/ ürünleriniz var mı?
- Yapı Kredi Leasing olarak, yenilenebilir enerji sektörünün, en önemli hedef sektörlerimizden biri olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda özellikle rüzgar enerjisi konusunda ciddi bir birikimimiz var. Yapı Kredi Leasing olarak ekipman finansmanı yapıyoruz. Rüzgar santrallerinde de yatırımın yüzde 80'i ekipman olduğundan leasing sistemine oldukça uygun. Bu çalışmalarımızda Yapı Kredi'nin yenilenebilir enerji sektöründeki deneyimi ve bilgisinden yararlandık. Ayrıca grup şirketimiz Unicredit Leasing, tüm Avrupa'da en fazla yenilenebilir enerji finansmanı yapan şirket konumunda. 2010 sonunda yaklaşık 500 milyon Euro tutarında enerji yatırımını finanse etmiş olacaklar. Viyana'da sadece bu iş üzerinde uzmanlaşmış bir merkezleri bulunuyor. Bu merkezden de çok faydalandığımızı söyleyebiliriz. Şu anda Yapı Kredi Leasing bünyesinde de benzer bir "uzmanlık merkezi"ni oluşturduk. Yatırım için henüz tüm şartlar olumlu olmasa da güneş enerjisi sektörüne de aynı disiplinle hazırlandık. Küçük projelerle işe başlayıp kanunlar yatırıma uygun hale geldiği anda büyük projeleri de finanse etmeye başlayacağız. Hidroelektrik konusu ise ekipman oranının yaklaşık yüzde 20 civarında olması nedeniyle çok fazla leasing'in alanına girmiyor.
2011 yılında bu alana yönelik yeni projeleriniz olacak mı?
- 2010 yılı bizim için yenilenebilir enerji sektörüne giriş yılıydı. Buna rağmen leasing sektörünün en büyük projesinin finansmanını üstlendik. 2011'de bu sektöre daha fazla destek vereceğiz. Bu konuda hem Yapı Kredi şubeleri hem sektörün lider satıcı firmalarıyla omuz omuza çalışıyoruz. Enerji sektörü seminerlerinde, leasing'in de bir finansman yöntemi olabileceğini anlatıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi leasing'i bilen ve tanıyan firmalar yerine leasing'i bir seçenek olarak düşünmeyen firmalara gidip kendimizi anlatarak pazarı da büyütmeyi amaçlıyoruz.
Yapı Kredi Leasing olarak 2010'u nasıl geçirdiniz?
- 2010 yılında yaptığımız işleri sektör ve makine bilgimizle pekiştirerek pazar payımızı artırdık. 2010 yılı ilk 9 aylık verilere göre yüzde 20,7 pazar payı ile lider durumdayız. Bu çalışmalarımızın yanı sıra yeni sektörler, yeni satış kanalları üzerinde çalıştık. 2010 yıl sonu itibarıyla sadece Türkiye'nin değil tüm Avrupa'nın en uzmanlaşmış leasing şirketlerinden biri olduğumuzu gururla söyleyebiliriz.
Büyüme ve yenilikler açısından 2011 yılı için ne bekliyorsunuz?
- 2011 yılı bizim için tamamen uygulama yılı olacak. Belirttiğimiz gibi 2010'da ihtiyacımız olan tüm çalışmaları yaparak planlama sürecini tamamladık. Beklentimiz 2011'in 2010'dan daha iyi bir yıl olması yönünde. Leasing sektörü açısından da 2011'de büyüme öngörüyoruz. Pek çok sektörde makine arzı talepleri 2010 yılında karşılanamadı. Bu taleplerin devam edeceğini, talebi önceden bilen satıcı firmaların makine temini konusunda planlarını buna göre yapacağını gözlemliyoruz. Önümüzdeki yılla ilgili sektörel büyüme tahminleri yaparken çalıştığımız satıcı firmalarla da konuşuyoruz. Genellikle lokomotif sektörlerdeki lider satıcı firmaların büyüme tahminlerinin birbirine paralel olduğunu gözlemliyoruz. Özetle, 2011 yılı bizim için büyüme yılı olacak. Bununla birlikte KOBİ'lere ağırlık vereceğimiz ve sektörel uzmanlıklarımızın avantajını kullanacağımız bir yıl olacak da diyebiliriz. 2011'in hedeflerini belirlerken kontrat adetlerini çok yüksek tuttuk. Bu da çok daha küçük kalemlerde, küçük ve orta ölçekli firmalara yoğun hizmet sunmamız anlamına geliyor. Hızlı ve çözüm odaklı hizmet sunmak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Leasing sektörünün çok alışık olmadığı yenilenebilir enerji ve uçak leasing'inin 2011 yılında üzerinde çok çalışacağımız konular olacağını da eklemek isteriz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?