"Fabrika ayarına dönüş zamanı"

“Kendini yenileyemeyen bir e-ticaret şirketi, Amazon veya eBay gibi bir dev bile olsa mobil internet konusunda bir şeyler yapmazsa 3-4 yıl sonra kaybolmaya mahkum olacak. Dünyanın en değerli e-ticaret şirketi Alibaba bile mobil taraftan gelen tehditlerin kendisini çok tedirgin ettiğini söylüyor.” Bu sözler Türkiye internet dünyasının önde gelen isimlerinden SİNA AFRA’ya ait. Deneyimli iş adamı Afra, Türkiye’nin ilk özel alışveriş sitesi Markafoni’yi kurarak web tabanlı girişimlerin öncüsü durumuna geldi. Son zamanlarda daha çok yatırımcı kimliğiyle ön plana çıkıyor. Ona göre mobil ticaretin satış oranları önümüzdeki yılın başından itibaren yüzde 50’yi bulacak.

3.09.2015 16:24:470
Paylaş Tweet Paylaş
"Fabrika ayarına dönüş zamanı"
Markafoni’nin kurucusu olarak Türkiye’de e-ticaret sektörünün gelişmesinde önemli bir paya sahip olan Sina Afra, son dönemlerde daha çok yatırımcı kimliğiyle ön plana çıkıyor. Girişimcilik Vakfı’nın yönetim kurulu başkanlığını yapan Afra, Türkiye’de girişimcilik kültürünün yaygınlaşması için çalışmalar yapmaya devam ediyor. Afra, son dönemde gündeme oturan mobilleşmenin, e-ticaretin kurallarını değiştirdiğini ve yeni bir dönemin başladığını belirtiyor. Mobile adapte olmayan kurumsal ve web tabanlı şirketlerin yok olmaya mahkum olduğunu düşünüyor. Yeni kurulacak girişimlerin de sadece mobil üzerinden ticari hayatlarına başlamalarının, dev oyuncuların olduğu webde iş yapmaktan çok daha avantajlı olduğunu söylüyor. Mobilin yükselişinin devam edeceğini ifade eden Afra, “Önümüzde iki yıllık bir geçiş dönemi var. İki yıl sonra taşlar yerine oturmuş olacak ve mobilin altın çağını göreceğiz. 2015 yılının sonunda mobil satışların yüzde 50’ye çıkmasını bekliyorum” diyor. Sina Afra’yla mobil ticaretin geleceğini konuştuk:
FABRİKA AYARINA DÖNÜŞ MÜ?
 E-ticaret, mevcut olan offline perakende kanalını değiştirerek yeni bir satış kanalı oluşturdu. Ağırlıklı olarak web ortamında başlayan e-ticaretin karşısına şimdi mobil ticaret geliyor. Aslında perakendenin ayarlarını bozan e-ticaret, şimdi de kendi ayarlarının bozulmasına maruz kalacak. Mobil ticaret bize yeni bir pencere sunuyor. Mobil ticaretin oranları çok hızlı bir şekilde büyüyor. İnsanlar artık internete girmek için masa başında oturmuyor. Ellerindeki telefondan rahatlıkla internete giren insanların, alışverişlerini de buradan yapma eğilimi artıyor. Şu anda, özellikle büyük sitelerin trafiğinin yarısı mobilden geliyor. Ellerindeki mobil cihazlardan sitelerdeki fırsatları inceliyorlar. Bu trafik, çok yakında satış oranlarının artacağının da habercisi.
MOBİLİN ALTIN ÇAĞI MI?
2012 yılında bir kırılma yaşadık. Örneğin, Markafoni’nin 2011 sonunda mobil trafik oranları yüzde 8 civarındayken 2012’de birdenbire 4 katına çıkarak yüzde 32’lere geldi. 2012 yılında bu kırılmayı enteresan bir şekilde Amerika’yla eş zamanlı olarak yaşadık. Genellikle biz bu tip durumları sonradan takip ederiz. Ancak, Türkiye’de yüzde 50 mobil trafiğiniz varsa satışlarınızın yüzde 20’sini mobilden yapıyorsunuz. Amerika’da bu oranın daha yüksek olduğunu, mobil trafiği daha hızlı satışa dönüştürdüklerini düşünüyorum. Mobil satışların yükseleceğinin bir başka göstergesi de tablet ve akıllı telefon satışlarının hızla artması. Muhtemelen akıllı telefon oranı 2-3 yıl sonra ikiye katlanacak. Bu yüzden mobilin altın çağını önümüzdeki 1-2 yıl içinde yaşayacağız. Ben, yılbaşından sonra satışların yüzde 50’sinin mobilden geleceğine inanıyorum. Çünkü trafik çok yoğun ama satışlar aynı yoğunlukta değil. Şirketler yazın gerekli iyileştirmeleri yapacak ve mobil satışlar bu şekilde artacak.
~
E-TİCARET SİTELERİ NE YAPIYOR?
Kullanıcı artık sabah serviste, ofiste, kahve molasında mobil cihazından bu sitelere ulaşmaya çalışıyor. Bu artık bir alışkanlık haline geldiğinde web üzerinden alışveriş yapma alışkanlığı kaybolacak. Bu da e-ticaret siteleri için ciddi bir tehdit… Kendini mobile adapte etmeyen, uygulama geliştirmeyen e-ticaret siteleri kaybolmaya mahkum olacak. Hepsiburada, Markafoni ve Lidyana gibi büyük oyuncular bu işin farkında. Aplikasyon geliştiriyor ve responsive (hızlı yanıt veren) siteler yapıyorlar. Eğer bir e-ticaret sitesi, hem iOS hem Android işletim sistemi için aplikasyon geliştiriyor ve sitelerini responsive olarak tasarlıyorsa zamana ayak uyduruyor demektir. Ancak orta boylu oyuncuların yarısının mobil aplikasyonu yok. Web’den girdiğinizde, bu sitelere tabii ki ulaşabiliyorsunuz ama ben aplikasyonların özellikle fark yarattığını düşünüyorum. Mobilden sizin tarzınızda bir sitenin aplikasyonu geliştirilirse ve siz sadece web tabanlı kalırsanız o uygulama sizin önünüze geçer. Hayatımızda daha çok olacak, yepyeni bir satış kanalının ortaya çıktığını göz ardı edemeyiz.
BÜYÜK GEÇİŞ DÖNEMİ
Şimdi mobil ticaret için tartıştıklarımızı 7 yıl önce e-ticaret için tartışıyorduk. Müşteri, “Ben zaten her gün bir markanın mağazasına gidiyor ve orada alışverişimi yapıyorum. Neden e-ticaretten alayım” diyordu. Kredi kartı bilgilerini paylaşmayı, aldığı ürüne bir hafta sonra ulaşmayı istemiyordu. Ama sonra e-ticaretin daha kolay bir hayat sunduğunun farkına vardı. Evinden, ofisinden veya bilgisayar başında olabileceği başka bir yerden gidip istediği ürünü alıyor ve torba taşıma derdinden de kurtuluyor. Mobil ise insanlara bilgisayar başında değil, her yerde alışveriş yapabilme imkanı sunduğu için yeni bir süreç başlattı. Yolda yürürken bile bir şey alabilirsiniz. Şimdi de burada bir geçiş süreci yaşıyoruz. İnsanlar telefonlarından sitelere girip fırsatlara bakıyor ama alışverişini tamamlamıyor. Bunun kolaylığını da fark ettiklerinde mobil ticaret, tıpkı e-ticaret gibi hayatın normal bir süreci haline gelecek.
MOBİL İÇİN GEÇ Mİ KALINDI?
E-ticaret yapan şirketlerin mobille tanışması için geç kalınmış değil. Çünkü, bu geçiş yıllar alan bir şey değil. 2-3 aylık bir süreç mobile geçmek için yeterli. Bu noktada, işin önemli olduğunu göstermek için CEO’nun iyi bir strateji geliştirmesi lazım. Geçtikten sonra organizasyonlarda değişiklikler yapılması gerekiyor. Mobil ticaretin pazarlaması, web ya da offlinedan daha başka. Şirketlerin önünde 2 yıllık bir geçiş dönemi olduğunu söyleyebilirim. Bundan 2 yıl sonra taşlar oturmuş olacak. 2012’de mobil konusunda bir patlama oldu. O zaman bence e-ticaret sitelerinin çoğu hazırlıklı değildi. Ya iOS ya Android vardı. Herkes ikincisini de çıkarmaya çalıştı. Responsive sitelerin üzerinde çalıştı. Büyükler bu işi halletti ama bu geçişi tamamlayamamış büyük bir orta kitle var. Onların da geçmesi için sanırım 2 seneye kadar bir fırsat penceresi var.
~
SADECE MOBİL TRENDİ
Sadece mobil üzerine kurulan girişimler çok değerli. Çünkü, bundan 3 yıl sonra mobilin web tabanlı ticaretten daha fazla bir ticaret oranına sahip olacağını hepimiz biliyoruz. E-ticaret zaten artık dev oyuncuların olduğu, yenilerin çok farklı olmadıkça kendine yer bulamadığı bir alan haline geldi. Zaten ufalan bir alana girmektense büyüyen bir alandan başlamak, özellikle yeni başlıyorsanız çok daha mantıklı. Zaten bazı start up’lar webe hiç bakmadan tamamen mobilden başlıyor.
HANGİ SEKTÖRLER ÖNE ÇIKIYOR?
İnsanların yoğun olarak kullandığı uygulamalardan ilki iletişim alanındaki uygulamalar. Bunun içine Whatsapp, Skype ve diğer sosyal ağların hepsi giriyor. Facebook ve Twitter trafiğini daha çok mobilden alıyor. Instagram zaten sadece mobilde olan bir uygulama. İletişimi lokasyon ve harita servisleri izliyor. Bundan sonra da oyun ve alışveriş uygulamaları geliyor. Yavaş yavaş sağlıkla ilgili aplikasyonlar da popülerliğini artırıyor. Adımları sayan, kalp atışlarının düzenini ölçen uygulamalar çıkmaya başladı. Sağlık çok yükselen bir alan. Nesnelerin interneti, son zamanlarda çok konuşulan bir kavram. Örneğin, Nest adlı bir şirket termostat satıyor. Siz arabayla evinize giderken mobil cihazınızdan bu termostata bağlanarak evin ısısını yükseltebiliyorsunuz. Bunun dışında televizyonunuzu, ışıklarınızı açıp kapatabilmenizi sağlayan başka aplikasyonlar var. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin teknoloji ofisinde bir akıllı lamba üzerine çalışan bir grup var. Lambaların bağlı olduğu prizleri akıllı cihazınızdan yönetebiliyorsunuz. Tabii bunların hepsi elimizdeki mobil cihazlarla bağlantılı. Mobil cihaz olmadan nesneler birbiriyle konuşsa bile bir değeri olmuyor. Ancak Türkiye’de finansman sıkıntısı olduğu için Amerika’da bu tip 50 uygulama çıkıyorsa bizde 3-5 tane çıkıyor.
ÖDEME SİSTEMLERİNİN ROLÜ
Mobilde ekran küçük olduğu için kredi kartı bilgisi girmek insanları zorluyor. Ufak tuşlara basarak ufak alanlara bir sürü rakam giriyorsunuz. Müşteri ürünü, bedeni seçiyor ama ödeme kısmına geldiğinde kredi kartı numarasını girmek istemiyor ya da başka bir yerden bakmak için uygulamadan çıkıyor, her şey siliniyor. Genelde insanlar ödemeye kadar gelip orada vazgeçiyor. Bunu basitleştirecek, tek tıklara indirecek sistemler satın alma oranlarının artmasında çok önemli bir etken. PayPal, PayU, BKM Express gibi pek çok alternatif ödeme sistemi var. Bunlar mobil satışları ciddi derecede kışkırtıyor. Bu işte hız ve kolaylık kilit nokta.
~
Mobil ticarette pazarlama taktikleri
İLGİ ÇEKMEK ÖNEMLİ

Tüketiciyi çekebilmek ve mobil satışları artırmak için orijinal fikirler yaratmak gerekiyor. Ücretsiz kargo, kişiye özel ürün, dükkanda satılmayan üç modeli sadece mobilden satmak gibi fikirler geliştirebilir. Müşterinin ilgisini çekerse ayağı alışır. Bu çok önemli.
MOBİLE UYGUN ÇÖZÜMLER
 İnsanların mobilden yaptığı alışverişi her yerden yapacağını unutmamak lazım. Bazı durumlarda müşteri telefonda konuşmak istemeden sorunlarını iletmek isteyebilir. Bu noktada uygulamanın içinde müşteri hizmetleriyle anında yazılı iletişim kurabileceği alanların olması gerekecektir.
APLİKASYONA YATIRIM YAPILMALI
Müşteri webden bir şey aradığında arama motorlarını kullanıyor. Ama telefonlarda sizi arayabileceği ikinci bir kanal, mağazalar var. Eğer mağazada sizin uygulamanız yoksa karşısına size benzer başka bir marka çıkacak. Onu kullanmaya başladığında sizi unutacak. Bu nedenle aplikasyon geliştirmek çok önemli.
REKLAM STRATEJİSİ
Mobilde reklamlara ayrılan alan webdeki gibi geniş değil. Burada daha az kelime kullanmak ve daha küçük bir görselle hedef kitlenize ulaşmak durumundasınız. Ayrıca dört farklı işletim sistemi ve onlarca değişik telefon modeli var. Birbirine çok benzese de bence tamamıyla farklı bir reklam stratejisi gerekiyor.

Yeni büyükler nereden gelecek?
Bunların bir bölümünün pazaryeri olacağına inanıyorum. Klasik e-ticaret şirketi ürünü alır ve satar. Pazaryerinde sadece altyapı sunarsınız. Ben bir ürün satarım, siz onu arıyor olursunuz. Ben de sizi bulur satın alırım. Bugünkü Gittigidiyor.com’un modeli. Ancak Gittigidiyor’da çok fazla kategori var. Her şeyi bulabiliyorsunuz, elbise de var elektronik eşya da oyuncak da… Bu yeni çıkan sitelerde dikey pazaryerlerinin fark yaratacağını düşünüyorum. Mesela, çocuğu olan herkesin ortak problemi, çocuk çok hızlı büyüdüğü için alınan kıyafetin 2 ay sonra çocuğa olmaması. Kıyafetler eskimeden rafa kaldırılıyor. Bir tane pazaryeri olsa ebeveynler bu pazaryeri üzerinden kıyafet hakkındaki tüm bilgileri görerek alışveriş yapabilir. Dikey pazaryerlerinin ve sadece mobilden girip değişik bir kullanıcı deneyimi sunacak şirketlerin, büyüklerin krallıklarını kıracağını düşünüyorum.

"Basit yaşa, basit öde"
“Ben hep hayatı basitleştirerek yaşıyorum. Büyük problemi ufak parçalara bölüyorum ve o ufak problemler üzerine eğiliyorum. Benim hayatımda hep bir şeyi basite indirgeyip ana problemi çözmek üzerine kurulu bir düşünce yapım var. BKM Express ise teknolojiyi doğru kullanarak ödemeleri basitleştiriyor. Benim düşünce yapımı çok yansıttığı için bu işi beraber yapalım dedik. BKM Express’in mobil ticareti ve e-ticareti geliştireceğine inanıyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz