Aslında dönüşümü iki cümleyle anlatmak daha kolay. Birincisi, geçmişteki anlayışı ortaya koyan, “Daha hızlı büyü”... En yenisi ve sektörün geleceğini anlatanı ise “Nakit kraldır”... İnternet ve yen...
Aslında dönüşümü iki cümleyle anlatmak daha kolay. Birincisi, geçmişteki anlayışı ortaya koyan, “Daha hızlı büyü”... En yenisi ve sektörün geleceğini anlatanı ise “Nakit kraldır”... İnternet ve yeni ekonomi dünyası, şimdi hesaplarını bu yaklaşımla gözden geçiriyor, iş modelleri oluşturuyor. ABD’de başlayan bu gözden geçirme yaklaşımı, Türkiye’yi de etkiliyor. Daha fazla abone, gelecekteki piyasa değeri ve hızlı büyüme yerine, pozitif nakit akışı ve kar hedefleniyor. Doğal olarak şirket değerlendirmeleri de bundan nasibini alıyor.
“Yeni ekonomi” geçtiğimiz dört yıla damgasını vurdu. Yatırım bankaları, danışmanlık şirketleri ve medyanın başlıca gündemi internetti. Geçen üç yıl boyunca internet hisseleri hızla değer kazandı, eski ekonomi şirketleri internet yatırımlarına girdi, bu sektörde çalışanlar yüksek ücretler kazandı. Geçtiğimiz yılın mart ayında internet popülaritesinin doruğuna ulaştı. Bu dönemde yoğun olarak “yeni ekonomi” şirketlerinin işlem gördüğü Nasdaq tavan yaptı. Ancak, geçtiğimiz yazdan itibaren internet dünyasında rüzgar ters taraftan esmeye başladı.
Yatırım bankaları, araştırma şirketleri ve medya, interneti tekrar sorgulama eğilimine girdi. İnternet hisseleri hızla değer kaybediyor, birçok dot.com batıyordu. Bu yılın mart ayında ise Nasdaq tarihinin en düşük düzeyine geriledi. Bazı kesimler bunu “yeni ekonomi” balonunun patlaması olarak algıladı.
Ancak, birçok ciddi araştırma kuruluşu ve yatırımcı, “yeni ekonomi”de son 4 yılda yaşadığımız süreç üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğini söylüyor. Uzmanlar, eski şirket değerlemeleri, iş modelleri ve sektördeki iş olanakları üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğini iddia ediyor….
Yeni değerlendirme yöntemi
Genelde tüm şirketlerin değerlendirilmesinde şirketlerin nakit akışı baz alınır. Ancak, özellikle geçtiğimiz yılın mart ayına kadar internetin uzun vadede çok yüksek kâr getireceği beklenilerek farklı yöntemler kullanıldı. Bu hesaplamalarda siteyi ziyaret eden kişi sayısı, gelecekteki potansiyel gelir kaynakları ve sektörün toplam büyüme tahminleri baz alınıyordu. Ancak, son dönemde internet şirketlerin değerlendirmelerinde klasik şirketler için kullanılan yöntemlere dönülüyor.
Tanınmış danışmanlık şirketlerinden McKinsey uzmanlarından Timothy M. Koller, yaşanan bu gelişmeyi şöyle anlatıyor: “Artık internet şirketlerinin değerlendirmeleri nakit akışına dayalı temel yöntemlerle yapılıyor. Biz bazı farklarla indirgenmiş uzun süreli nakit akımı yöntemini kullanıyoruz.”.
McKinsey uzmanları, hesaplama yapılırken öncelikle şirketlerin ve sektörün sürekli bir büyüme ortamında ulaşacağı durumun tahmin edilmesi gerektiğini iddia ediyor. Daha sonra, bu gelecek tahmininden yola çıkılarak nakit akışının bugünkü durumu bulunmaya çalışılıyor. BusinessWeek ekonomi editörü Micheal Mandel de bu yönteme inananlardan. Mandel, Capital’e yaptığı değerlendirmede şunları söylüyor:
“Artık kimse ISP’lerin kullanıcı sayısı, “dotcom”ların ziyaretçi sayısı gibi faktörleri dikkate alan hesaplamalara inanmıyor. İnsanlar bugüne mantıklı bir şekilde indirgenmiş kâr görmek istiyorlar.”
“Nakit kraldır” dönemi başlıyor
Bugün nakit akışı sadece şirketlerin değerlendirilmesinde kullanılan soyut bir kavram değil. Uzmanlara göre, internet şirketlerinin ayakta kalabilmesi için bir zorunluluk. Mandel, şirketlerin yaşam savaşı verdiğini ve bu savaşı kazanmaları için düzenli nakit akışına sahip olması gerektiğini vurguluyor. Çünkü, artık halka arzlardan gelen “cheap-capital” (ucuz sermaye) günleri geride kaldı. Şirketlerin gündelik operasyonlarını devam ettirebilmeleri için nakite sahip olmaları gerekiyor.
Bugün Yahoo ve Amazon.com gibi şirketleri, diğer dot.com’lardan ayıran en büyük özellik, sahip oldukları güçlü nakit yapısı. Örneğin Amazon.com bugün 2.8 milyar civarında bir nakite sahip. Bu nedenle, şirket normal operasyon giderlerini karşılamakta zorlanmıyor ve gerekli yatırımları yapabiliyor.
Bu nedenle uzmanlar, büyük nakite sahip şirketlere çok daha fazla güveniyorlar. Artık “Cash is the king” (Nakit kraldır) yeni ekonomi şirketlerinde slogan halini almış durumda. Güçlü nakite sahip olmak şirketler için kısa vadede bir başarı olarak kabul ediliyor. Ancak, birçok uzman şirketlerin uzun vadede başarılı olması için ne zaman ve nasıl kâra geçeceklerini ortaya koymaları gerektiğini belirtiyorlar.
Oyunun kuralları değişiyor
Kuralların bu kadar değiştiği, rekabetin değiştiği internet sektöründe şirketler neler yapmalılar? Uzmanlar, her şirkete uygun bir kuralın ve iş modelin olmadığını belirtiyorlar. Ancak, artık internet şirketlerinin, diğer sektörlerdeki şirketler gibi iş modeli kurmaları gerektiğine dikkat çekiliyor.
Ünlü danışmanlık firması McKinsey’in danışmanlarından Timothy M. Koller, “Valuing dot.coms after the fall” (Düşüşten Sonra Dotcom Şirketlerinin Değerlendirilmesi) adlı araştırmasında, internet şirketlerinin kâra geçmeye çalışmaları için şu önerilerde bulunuyor:
*Öncelikle değer yarattıkları alanlara odaklanmaya bakın.
*Nereden para kazanabileceğiniz üzerinde düşünün.
*Tüketicilerinden gelir elde edebileceğiniz iş modelleri üzerinde çalışmaya koyulun.
Ancak, yeni iş geliştirirken, tüketicilerin, bugün para vermeyecekleri hizmetlere gelecekte de para vermeyeceklerini de unutmayın.
Harcamada rüya bitti
Uzmanlar, “yeni ekonomi”nin yükselişte olduğu dönemlerde, bazı şirketlerin, daha fazla müşteri ya da abone elde etmek için gereksiz yere harcama yaptıklarına dikkat çekiyorlar. Onlara göre nakitin önem kazandığı bu dönemde harcamalarda daha özenli olmak gerekecek. PricewaterhouseCoopers internet uzmanlarından Nick Drewet şirketlere bu konuda şu önerilerde bulunuyor:
“İnternet şirketleri artık gerçek iş dünyasının kurallarına göre hareket etmelidirler. Şirketler geçmiş dönemde yaptıkları çok büyük tanıtım harcamalarını bırakmalılar. Gereksiz reklâm harcamalarından kaçınmalılar. Böylelikle çok büyük bir harcama kalemini küçülteceklerdir. Ancak, bu tamamen reklam harcamalarını bırakmaları anlamına da gelmiyor. Önemli olan rasyonelliktir.”
Öncü şirketlerden örnek model
Amerika’da birçok şirket iş modellerinin bu yönde yeniden düzenliyor. Mobil ticaret konusunda yazılım geliştiren Amerikalı Action Engine de bunlardan birisi. Şirketin genel müdürü Craig Eisler geçtiğimiz yaz pazarlama modellerini yeniden gözden geçirdiklerini, artık sadece hedef kitlelerinin bulunduğu platformlara yönelik reklamlar verdiklerini söylüyor. Böylece şirket çok büyük reklam kısıntıları gerçekleştirmiş.
Şirketlerin bir diğer önemli gideri ise çalışanlarına ödediği ücretler. Bir yıl önce internet sektöründe ortalama ücretler çok yüksekti. Yeni mezun gençler kendi işini kurup hemen zengin olmayı hedefliyordu. Bu da şirketlerin nitelikli bilişim çalışanları bulmalarını oldukça güçleştiriyordu.
Ancak, son dönemde bu alanda da radikal değişiklikler yaşanmaya başlandı. Risk sermayesi bulmanın gittikçe zor hale gelmesiyle birlikte, çok sayıda yeni mezun genç start-up kurmak yerine, güvenli bir şirkette çalışmayı tercih ediyor. Şirketler artık daha uygun fiyata çalışan bulabiliyor. Bazı şirketler çalışanlarına ücret vermek yerine şirket hissesi vermeyi öneriyor.
ISP’ler özel alanlara gidecek
İnternet sektöründe “dotcom”larla birlikte geleceği üzerinde en fazla spekülasyon yapılan şirket grubunu ISS (İnternet servis sağlayıcılar) oluşturuyor. Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de bu alanda şirket enflasyonu yaşanıyor. Businessweek dergisinin bu konuda uzman editörlerinden Mandel, ISP sektörünün dünyadaki geleceğiyle ilgili şu tahminlerde bulunuyor: “ABD ve Amerika’da ISP işinin bir geleceği yok. Birçok ISP yakın bir gelecekte batacak. Çünkü, piyasada gereğinden fazla şirket bulunuyor.”
Ancak, ISP’lerin geleceği konusunda herkes Mandel kadar karamsar değil. Tanınmış danışmanlık şirketlerinden Gartner’ın yönetim grubu araştırma direktörü Charles Abrams da birçok ISP’nin yok olacağı görüşüne katılıyor. Ancak, belirli alanda özelleşmiş ISP şirketlerinin başarılı olacağına inanıyor. Abrams’a göre, gelecekte ISP’ler yoğun şekilde ASP hizmeti verecekler.
İnternete yaklaşım değişimi
Aslında internet sektöründeki yaklaşım değişimi, şirketlerin iş modellerindeki yeniliklerle sınırlı değil. Özellikle Amerika’da danışmanlar, yazarlar ve yöneticiler, internet ve olanakları konusunda, eski düşüncelerini gözden geçiriyorlar. Bu önemli düşüncelerden biri de, “İnternetin tüm sektörleri kökünden değiştireceği” inancı olacak. Bu görüşe katılanlardan biri olan Mandel şöyle konuşuyor: “Tarihte hiçbir teknoloji tek başına tüm sektörleri radikal şekilde etkilemedi. İnternette etkilemeyecektir. İnternet iletişim yoğun sektörlerde etkili olacaktır.”
Mandel, bu sektörleri eğlence, finans ve eğitim olarak belirtiyor. Gartner’dan Charles Abrams da internetin fırsat alanları üzerinde tekrar düşünülmesi gerektiğini savunan kuruluşlardan. Abrams, internetin tüm yaşamı değiştirecek bir teknoloji olarak algılanmasının bir yanılgı olduğunu söylüyor. Abrams, sanıldığının aksine internetin en büyük etkisinin son kullanıcıya yönelik alanlarda olmayacağına inanıyor.
Türkiye’de de değerleme değişti
Türkiye’deki internet şirketlerinin değerleriyle ilgili olarak geçtiğimiz yıllarda çok sayıda rapor yayınlandı. Örneğin Salomon Smith Barney’in raporunda, abone başına bin ile bin 500 dolar değer biçiliyordu. Buna göre bir abonenin değeri bin dolar kabul edildiğinde Superonline’nın değeri 300 milyon değer, Vestelnet’in değeri ise 250 milyon olarak bulunuyordu.
Uzmanlara göre, bu raporlar, o günün gerçekleriyle değerlendirildiğinde doğruydu. Çünkü, o dönemde bir AOL kullanıcısının değeri 2 bin 704 dolar, Yahoo’nun bin 939 dolar, Women.com’un ise 278 dolar ediyordu. Ancak, Türkiye için özellikle nakit akımı yöntemiyle yapılan hesaplamalara şüpheyle bakanlar da var. Demir Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Emre Akyol Türkiye’deki internet şirketlerinin değerlemeleriyle ilgili görüşlerini şöyle özetliyor:
“Türkiye internet sektöründe indirgenmiş nakit akımı modeli kullanılamaz. Çünkü, nakit akımlarının ne olduğunu tahmin etmek mümkün değil. O yüzden biz ilk etapta bu şirketlerin e-ticaret, bağlantı servisleri ve reklam gelirlerine bakmak lazım. Çünkü, bu şirketler daha embriyonik aşamada.”
Yerlilerin finansal durumları
İnternet sektörü için tüm dünyada geçerli olan yaklaşımlar Türkiye pazarına da yansıyor. “Nakit akışı” ve “Kar beklentisi”, son dönemin en gözde konuları arasında yer alıyor. Çünkü, daha fazla abone arayışını bir kenara bırakan şirketler, gelire odaklanmış durumda... Planlar bu doğrultuda gözden geçiriliyor, yeni iş modelleri oluşturuluyor.
Doğan Online CEO’su Hanzade Doğan, şirketinin durumunu özetlerken, “Şirketi kurarken 2003 yılında kâra geçmeyi hedeflemiştik. Bugün Türkiye’nin yaşadığı krize rağmen aynı hedefi muhafaza ediyoruz” diyor.
Koç.net de finansal durumunu somut olarak ortaya koyan bir diğer şirket.. Şirketin genel müdürü Bülent Yıldırım şirketinin finansal durumunu şöyle özetliyor: “Koç.net 2001 yılı içinde operasyonel kârlılığı yakalayacak. Bu yılın giderlerini ek finansman almadan kendi kaynaklarından finanse edecektir.”
Ancak, Türkiye internet pazarını yakından tanıyan uzmanlar, sağlam yapıdaki şirketler dışındakilerin ciddi finansal sorunlarla karşı karşıya olduğuna inanıyor.
Akyol bu durumu şöyle açıklıyor: “Şirketlerin mali durumlarını anlamak çok zor. Şu aşamada halka açık şirketlerin dahi durumlarını incelemekte zorluk çekiyoruz. Ancak, benim tahminim, Türkiye’deki şirketlerin finansal açıdan sorunlu olduğudur. Çünkü, bu şirketler yatırım yapmak zorunda olan borçlu şirketler. Bu ortamda borçlu şirketlerin durumu çok kötü.”
Nerelerde hata yapıldı?
Superonline Genel Müdürü pazarda yapılan temel hatalarla ilgili şunları söylüyor: “Türkiye pazarında da 1999 yılında internete hücum dalgası başladı. Büyük grupların da katılımıyla, pazarlama, satış ve altyapı yatırım savaşına girildi. Nasdaq’daki değişim fark edilerek 2000 yılı ikinci yarısında iş planları revize edilmeliydi. Eğer gruplar interneti uzun dönem stratejilerinin bir parçası olarak görüyorsa bu yatırımlara ne kadar kaynak ayırabileceklerini öngörmeliydi. Bu noktaları gözden kaçırıp iş modelini değiştirmeden bu kriz ortamında yola devam etmek en büyük hata.”
Ancak, birçok uzmana göre, yapılan hatalar bununla sınırlı değildi. Buna göre Amerika’daki örnekleri baz alarak internette web sitesi açarak iş yapılacağını düşünenler hata yaptı. Buna göre daha önce gerçek pazarda mal ve hizmet satmayanlar bu pazarda çok büyük güçlük çektiler.
Büyükler ise güçlü oldukları tarafları ile öne çıkıyor, E-kolay pazarlama ve içerik birikimi ile, Superonline ise GSM altyapısı avantajı ile erişim hizmetlerinde öne çıkıyor.
“SATINALMA VE BİRLEŞMELER 2002 YILINDA HIZLANACAK”
Türk Telekom’un özelleşmesi ve ses tekelinin kalkmasıyla, internet üzerinden telefon konuşmaları (voice over IP) yaygınlaşacak. Bununla birlikte bireylerin ve kurumların komünikasyon masraflarında yüzde 75’e varan düşüşler yaşanabilecek. Superonline Genel Müdürü Savaş Ünsal bu gelişmelerin Türkiye pazarına nasıl yansıyacağına dair şöyle bir senaryo çiziyor:
“İnternet servis sağlayıcı şirketler, Telekom ve diğer operatörler arasında bu pazarı ele geçirmek için rekabet, satın alma ve yabancı ortaklıklar 2002 ve sonrasında hızlanacak. Bu beklentiler, siyaset yeni ekonomik programı delmeye devam ederse, ancak 2004’ten sonra başlayabilecek”
TÜRKİYE’NİN DEVLERİNİN YENİ İNTERNET STRATEJİLERİ
DOĞANONLINE’IN 2003 HEDEFİ: Doğan Online CEO’su Hanzade Doğan, yeni dönemdeki hedeflerini şöyle anlatıyor: “Şirketi kurarken yaptığımız iş moreline göre 2003 yılının başında kâra geçmeyi hedeflemiştik. Bugün Türkiye’nin yaşadığı krize rağmen, aynı hedefi muhafaza ediyoruz. Dial-up abone ve reklâm gelirlerinde Türkiye’deki her şirket gibi son üç aylık hedeflerimizi tutturamadık. Piyasaların düzelmesine bağlı olarak ikinci 6 ayda bu kaybımızı telafi etmeyi planlıyoruz.
KOÇ NET 2002’DE KÂR HEDEFLİYOR: Koç Net genel Müdürü Bülent Yıldırım, “Şirketiniz ne zaman kendi kendini finanse edebilecek?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Koç.net, outsourcing hizmet modeli ile müşterilerine sürekli telekomünikasyon hizmetleri sunuyor ve bu hizmetler karşılığı aylık ücretler alıyor. Dolayısıyla, aylık gelir elde ettiği bir nakit akış modeli vardır. İçinde bulunduğu sektör dahilinde verdiği hizmet kalitesini belli bir seviyede tutmak için sürekli yatırım yapmaktadır. Koç.net 2001 yılı içinde operasyonel karlılığı yakalayacak ve 2001 yılı giderlerini ek finansman almadan kendi kaynaklarından finanse edecektir. 2002 yılında da kar edecektir.”
VESTELNET’DE POZİTİF NAKİT TAHMİNİ: Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Üyesi Orhan Göksal, VestelNet’in nakit akışı ve kârlılık hedeflerini şöyle açıkladı: “1999 yılı ile 2001 Eylül ayına kadar yatırım ödemelerinden dolayı nakit akışımız negatiftir. Ancak, Eylül 2001 itibariyle nakit akışı pozitife dönecek bir ISP olacağız. Özellikle 2001 başından itibaren nakit akışı (yatırım planının parçası olarak) pozitife doğru yükselişe geçmiştir. Nakit akışı için 2001 sonbaharı pozitife geçme noktasıdır, karlılık noktası ise 2002 yılıdır. 2000 yılı denetlenmiş satış geliri 28.5 milyon dolardır. Bu geliri ile pazardaki en büyük geliri olan iki ISP den biridir.”
“İHLAS NET KRİZDEN DERS ALDI” : İhlas Net Genel Müdürü Ömer Demir, nakit ve kâra yönelik iş modellerinin gelişeceğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Krizle birlikte Internet Servis Sağlayıcılar kurumsal pazarın önemini kavradılar. Bu krizde kurumsal pazara da hizmet veren şirketler daha az sarsıntı yaşadı. B2B, elektronik ticaret, Internet üzerindeki birtakım uygulamaların geliştirilmesi ve özellikle kobilere yönelik çözümler sunulması önem kazanacak.”
“GELECEKTE HİBRİD MODEL KAZANACAK”
Gartner Group Yönetim Bölümü Araştırma Direktörü Charles Abrams, internetin geleceği, şirketlerin izlemeleri gereken iş modelleri ve girişimciler için fırsat bulunan alanlar gibi konularla ilgili olarak şunları söyledi:
TEK BİR İŞ MODELİ YOK: Ben internette tüm şirketler için geçerli bir iş modeli olduğuna inanmıyorum. Çünkü, internet çok geniş bir alan. Ancak, genel olarak bakıldığında tüm şirketlerin rekabet edebileceği alanlara yoğunlaşmaları gerektiğini söyleyebilirim. İyi yapmadıkları işleri outsource (dış kaynak kullanımı) etmeliler. Bunlar örneğin reklam, promosyon, araştırma ve arka ofis operasyonlarıdır.
KİŞİSELLEŞTİRMEYE GİDİLMELİ: Ayrıca, “dotcom”lar içeriklerini kişiselleştirmelidir. Çünkü, ancak bu şekilde para kazanabilirler. Özellikle B2C alanında çok fazla şirket var. Ben bu şirketlerin bu halleriyle uzun vadede ayakta kalacaklarına inanmıyorum. Bu şirketler için en iyi model “hibrid”dir. Burada şirketler geleneksel “eski ekonomi” şirketleriyle operasyonlarını harmanlamalıdırlar. Çünkü, bu eski şirketlerin geçmişten gelen çok büyük bir tecrübeleri var. Biz gelecekte bu modelin baskın olacağına inanıyoruz.
POPÜLER ALANLARA DİKKAT: Bugün genel anlamda internet şirketleri için çok kötü bir iklim var. Bu nedenle de popüler bir alan bulunmuyor. Ancak, katalog yönetimi, peer-to-peer ( canlı e-ticaret) ve M-commerce ( mobil ticaret) girişimcilerin üzerinde en fazla konuştukları alanlar. Burada önemli olan bu şirketlerin 1-2 yıl içinde nasıl kar edeceklerini açıklayabilmeleri. Şirketler bu alanlar üzerinde düşünmelidirler. Eğer kısa dönemde nasıl kar edeceklerini açıklayamazlarsa kimse bu şirketlere yatırım yapmayacaktır.
GELECEĞİN YATIRIMLARI: Gelecekte tüm şirketler, bugünden çok daha fazla internet altyapısına ihtiyaç duyacaklar. Girişimciler şirketlere yönelik bu tarz altyapı ve outsource hizmetlerine odaklanmalılar. Çünkü, internet sadece tüketiciye CD satmak değildir. İnternet herkes içindir.”
“HESAPLAMALARDA ESKİ EKONOMİ YÖNTEMLERİ KULLANILIYOR”
Nick Drewett / Pricewaterhousecoopers
İnternet sektöründe son dönemde şirketlerin değerlerini hesaplamada köklü değişiklikler yaşanıyor. Bu konuda çalışan şirketlerden biri olan PricewaterhouseCoopers’un uzmanlarından Nick Drewett bu konuladaki görüşlerini şu şekilde açıklıyor:
“Bugünkü ortamda artık yeni değerlendirme yöntemleri yok.Geçmişte dot.com şirketlerinin değerleri hesaplanırken farklı teknikler kullanılıyordu. Bu teknikler şirketlerin gelecekte sahip olacakları stratejik konumları da yansıtmaya çalışırdı. Bu dönemde şirketler ‘Altına hücum’da yaşandığı gibi, kendilerine sektörde güvenli bir yer kapmaya çalışıyordu.
Aslında kullanılan bu teknikler yeni değildi. Petrol gibi kendine has özel durumları olan sektörlerde daha önce kullanılmıştı. Çünkü, bu sektörde de şirketlerin gelecekteki durumlarıyla ilgili belirsizlikler vardır. Şirketlerin gelecekte çok büyük kazanç elde edeceği beklenir.
İnternet şirketlerinin hesaplamalarında, gelecek potansiyelleri en nemli veri olanak alınır. Bu nedenlerle yatırımcılar internet şirketlerinin de nakit ve kar durumunu gözardı ettiler. Bugün internet sektöründe hesaplamalar yapılırken şirketlerin gelecek potansiyelleri çok daha az önemseniyor. Çünkü insanlar bu şirketlerin taşıdığı risklerin artık farkındalar. Bu nedenle de dot.com’ların kar potansiyelleri konusunda çok daha gerçekçiler.
Bugün artık internet şirketlerinin değerleri ‘eski ekonomi’ şirketlerinde olduğu gibi hesaplanıyor. Ayrıca, bugün yatırımcılar şirketlerin ne iş yaptığından çok nasıl yönetildiğiyle ilgileniyorlar. Bence bir şirketin değerini bulmak için firmanın nasıl yönetildiği dikkatle incelenmeli.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?