Tekstil şehri Kahramanmaraş’tan dünyaya ihracat yapan BLC Group, iki büyük depremin ardından yaralarını sararak sürdürülebilir üretim anlayışını devam ettirmek için yeniden yapılanmaya yöneldi.
Güçlendirme, yatırımları yayma, enerji ve üretim verimliliğini artırma kararı alan BLC Group, çalışma arkadaşlarının motivasyonunu artıracak sosyal içerikli çalışmalara da ağırlık vererek depremin etkilerini azaltmak için çalışıyor. BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, yaptığı açıklamada yeni yol haritaları hakkında bilgi vererek “40 yıllık emeklerimizi bugün neredeyse sıfırdan kurar aşamadayız” dedi.
BLC Group, sürdürülebilir elyaflardan ve geri dönüştürülmüş post consumer ve pet şişeden dönüşmüş elyaflardan, okyanuslarda kalan ağlardan ve yosunlardan oluşturulmuş elyaflar gibi çok çeşitli ürünlerden oluşturduğu koleksiyonları dünya moda devlerinin mağazalarına gönderen bir marka.
Üstelik tüm bunları yaparken de atık suyun %75’ini geri dönüştürerek bir ilke imza atıyor. Bu değerleri de HIGG İndex, Oeko-tex gibi dünya çapında geçerliliği olan sertifikalarla ispatlıyor. 2022 yılını hedeflerine uygun kapatan ve 2023 yılına da çok iyi motivasyonla başlayan marka, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler nedeniyle zor günler geçirerek yol haritasını yeniden çizdi. BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, deprem sonrası mevcut durum ve yeni yatırımlar konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
“Deprem hem manevi hem maddi olarak ağır bir fatura getirdi. Olayın ilk şokunu atlatıp ailemizin güvende olduğunu öğrendikten sonra depremin ilk dakikalarından itibaren ekip arkadaşlarımıza ulaşmaya çalıştık. Deprem sonrasında çalışanlarımızla hemen temas kurup bir durum analizi yaptığımızda maalesef beş çalışma arkadaşımızı kaybettiğimizi öğrendik. Hem BLC Group ailemizin hem de şehrimizin ihtiyaçları için ilk günden bu yana çalışıyoruz. Olayın ilk şokundan sonra tesislerimize baktık. Her birisi 50-70 metre olan makinelerimizin deprem sonrası “S” şeklinde olduğunu gördük. Yer yer çatılarımız çökmüş, bazı kolonlarımız kırılmış ve hassas terazide çalışan çoğu makinemizin devrilmiş, yatmış veya yerinden kaymış olduğunu gördük. Tüm ofis binalarımız ağır hasarlı ve yıkık, ayakta kalan yerler ise güçlendirmeye ihtiyaç duyacak şekilde ama çalışmaya elverişsiz haldeydi. Üstelik tüm bu süreçte sigortadan henüz bir ödeme de almış değiliz” diyen Balcıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Doğal afet olarak yaşadığımız depremden sonra şimdi ikinci bir depremle sarsılıyoruz. Ekonominin depremi yeryüzü depreminin yıkmadığı, hala direnen sanayicimizi, tüccarımızı ve şehir/ülke ekonomisini yıkmaya çok yakın.”
Yatırımlarla depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz
Şahin Balcıoğlu, yatırımlarla depremin yaralarını sarmak için var güçleri ile çalıştıklarını belirterek “Tüm yatırımlarımızın aynı konumda olması riskini yaşadık. Bundan böyle yatırımlarımızı hem ülke içerisinde hem de diğer ülkelere yaymayı düşünüyoruz. Gıda ve kompozit ahşap sağlam olduğunu görmüştük ilk etapta, fakat buralarda da çatı ve çatıdaki güneş panellerinde hasarlar olduğunu ve güçlendirme yapılmadan çalışamayacağımızı anladık. Bir anlamda 40 yıla yakın emeklerimizi bugün neredeyse sıfırdan kurar aşamadayız” dedi.
“Zaten zorlu şartlarda rekabet ettiğimiz ve yıllardır gelen fedakarlıklarla portföyümüze eklediğimiz yurtdışı müşterilerimiz çoktan başka ülkelere gitmeye başladılar bile. Giden müşteriyi getirmek zor ve hatta imkansız bile olabilir. Kahramanmaraş olarak %35 iplik, %25 örme kumaş, %20 dokuma kumaş %38 denim üretiyoruz ve bu üretimlerimiz İzmir, Bursa, İstanbul, Çorlu gibi tekstil merkezlerini besliyor. Depremin ertesi günü bu kalemlerdeki fiyatlar anında %20-30 artırıldı arz talep dengesizliği yüzünden. Bu şartlarda bahsettiğimiz illerin de rekabetçi olma şansı kalmayacaktır. Bunu da ya ithalatla ya da rekabet edemeyip kapasite düşürmekle sonuçlandıracaktır” diyen Balcıoğlu “Özellikle üzerinde çalıştığımız karanlık fabrika ve makine öğrenmesi konusunda çalışmalarımızı hızlandırdık. Daha önce belirli hatlarda uygulayabildiğimiz bu süreçleri genele yaymak için yazılım ve donanım anlamında entegrasyonlarımızı yapıyoruz. Üretimde verimlilik anlamında da hem enerji hem de üretim verimliliğini artıracak yatırımları bu dönemde devreye aldık. Süreç sonunda enerjiden yaklaşık %5, üretimde %10 civarı verim artışı hedefliyoruz. Ahşap ve doğal taşlardan elde edilen ve geri dönüştürülebilen bir ürün olan kompozit ahşap ile de Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren şirketimiz, en yakın Almanya olmak üzere ithal edilen bu ürünü yerli üretimle tüketiciye sunmuştur. Daha sonra yaptığımız Ar-Ge çalışmaları ile su dayanımı, yanma dayanımı, asit dayanımı ve balistik dayanımı özelliklerini eklediğimiz ürünümüz, SAHA İstanbul üyesi olarak savunma sanayinin de çözüm ortağı olmuştur. Bu konudaki çalışmalarımıza da hız kesmeden devam etmeyi arzu ediyoruz.
Sosyal uygunluk anlamında da ekip arkadaşlarımızın keyif alacağı ve klasik fabrika algısının dışına çıkacak çalışma ortamları tasarlıyoruz. Burada önümüzdeki süreçte hem eğitim hem de sosyal faaliyetler anlamında ses getirecek işlere imza atacağız.” dedi
Turizm ve ulaşım alanında yeni yatırımlara da değinen Balcıoğlu, “Uzun zamandır peşinde olduğumuz yurtdışı şirket satın alması için arayışlarımız devam ediyor. Özellikle tekstil alanındaki fırsatları değerlendiriyoruz. Yeni nesil aile üyelerimizin de aramıza katılmasıyla farklı alanlarda girişimler yapacağız. Yeni bir yatırım fonu oluşturup ayrı bir iş modeli olarak Start-up lara yatırım yapacak ve onları geliştirecek bir model için ilk adımları atıyoruz” şeklinde konuştu
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?