'Yönetim kurullarında teknoloji kökenli kişi sayısı artacak'

Röportaj: Özlem Aydın Ayvacı - CAPİTAL

2005 yılından beri Türkiye’nin en büyük kurumlarına yazılım hizmeti veren OBSS’nin kurucu ortağı ve CEO’su Zafer Şen, Türkiye’de büyük kuruluşların dijital dönüşüm hikayelerindeki bir sonraki basamağı anlattı:

“En büyük ihtiyaç, küçük-büyük demeden kuruluşların yönetimlerinde teknoloji kökenli ve bu konuda yetkin insanların olması. Finans, hukuk, satış ve pazarlama gibi dikey uzmanlıklardan oluşan yönetim kurullarının, yavaş yavaş yatayda teknoloji ve bir alan uzmanlığı olan kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum. Böylece, CEO’lara gerçekçi hedefler konabilecek, denetlenebilecek ve gerekli düzenlemeler için destek sağlanabilecek. Bugüne kadar görmeye alıştığımız satış, pazarlama ve finans kökenli CEO’ların, önümüzdeki dönemde hangi sektörde olursa olsun teknoloji kökenli olmasını bekleyebiliriz. Böylece teknoloji dönüşümünden gerçek verim elde edilebilecek.”

YÖNETİM VE CEO TEKNOLOJİDE AYNI DİLİ KONUŞABİLMELİ

“Çoğu zaman büyük şirketler, CEO’ların teknoloji alanında yetkin olmasını bekliyor; ancak CEO’ların ikna etmesi gereken kişiler teknoloji geçmişine sahip olmadığından, bu alanda aynı dili konuşmak zorlaşabiliyor. CEO’ya verilecek hedefler, sonuç değerlendirmeler de başka parametrelere dayalı kalıyor. İyi yönde dönüşümün devam etmesi için teknolojilerin belirli zaman aralıklarıyla yenilenmesi, yeni ürünlerin hayatı kolaylaştıracak şekilde sistemlere entegre edilmesi, henüz dijitalleşmemiş olanların belirlenmesi ve dijitalleştirilmesi gerekiyor.”

VERİ KÖKENLİ YÖNETİCİ ARTACAK

“Dünya genelinde sadece teknoloji kökenli kişilerin değil, veri kökenli ve yazılım kökenli kişilerin de sayısı artıyor. Türkiye bu anlamda potansiyeli çok yüksek olmasına rağmen bilinirliği düşük kalan bir ülke. Benim görüşüm, BT’yi bilmeyen, veri konusunda bilgi sahibi olmayan bir kişinin, satış ve pazarlamada da çok yol alamayacağı yönünde, çünkü artık tüm bu alanlar da veriye dayalı olarak gerçekleştiriliyor. Aynı şey, finans için de üretim sektörü için de geçerli. Bir şirketin en güçlü organlarından birinin teknoloji ekibi olması gerekiyor. Türkiye’de bu farkındalık ve teknoloji ekosistemi gelişim gösterse de, potansiyelimize inanarak, daha gidecek yolumuz olduğunu düşünüyorum.”