Ukrayna’dan asimetrik bir savaş dersi

15.08.2025 14:03:210
Paylaş Tweet Paylaş
Ukrayna’dan asimetrik bir savaş dersi

Ukrayna, modern savaş tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir asimetrik operasyon gerçekleştirdi. Yerli üretim FPV drone’larla doğu Sibirya’dan Moğolistan sınırına, Kuzey Kutbu’na kadar uzanan Rus askeri üslerine koordineli saldırılar düzenledi. “Örümcek Ağı Operasyonu” adı verilen bu hamlede, nükleer kapasiteli bombardıman uçakları da dahil olmak üzere yaklaşık 20 stratejik hava aracı imha edildi veya ağır hasar gördü. Kiev’e göre bu sayı 41’e kadar çıkabilir.

Capital Dergisi / Temmuz 2025

İki gün sonra Ukrayna Güvenlik Servisi bu kez Kerç Köprüsü’nü hedef aldı. Su altı patlayıcılarıyla Rusya ile işgal altındaki Kırım’ı bağlayan kritik demir ve kara yollarına zarar verdi. Ukrayna’nın verdiği mesaj netti: Daha küçük ve zayıf olabiliriz ama sert biçimde karşılık verebiliriz. iPhone’dan ucuz drone’larla 100 milyon dolarlık bombardıman uçaklarını devre dışı bırakmak, klasik savaş ekonomilerini ters yüz eden bir örnek sundu.

Bu operasyon sadece fiziksel tahribata değil stratejik algılara da zarar verdi. Küçük, yenilikçi ve kararlı bir ülkenin düşük maliyetli, merkeziyetsiz teknolojilerle büyük bir gücün nükleer caydırıcılığına dahi meydan okuyabileceğini gösterdi. Bu mesaj, Taipei’den İslamabad’a kadar yankı bulacak nitelikte.

Ukrayna’nın bu hamlesi, Putin’in üç yıldır temel aldığı stratejik varsayımı da sorgulatıyor: Zamanla Batı’nın desteği zayıflayacak, Ukrayna yorulacak ve Rusya daha dayanıklı çıkacak. Ancak Ukrayna’nın drone ve sabotaj operasyonları, sadece cepheyi savunmadığını, aynı zamanda savaşı kendi lehine yeniden tanımladığını gösteriyor.

KARANLIK SENARYO

Bu başarı, diplomatik zeminde de etkili. Drone saldırılarının, İstanbul’da yapılacak müzakerelerden sadece 24 saat önce gerçekleşmesi tesadüf değildi. Kiev, zayıf bir konumda olmadığını ve kötü bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ilan etti. İstanbul’daki görüşmeden somut bir sonuç çıkmadı. Ancak Rusya’nın bu tür bir utancın ardından masaya oturması, Kremlin’in Ukrayna’nın hala ciddi kozlara sahip olduğunu fark ettiğini gösteriyor.

Bu tablo, Rusya’nın kapsamlı bir barışa yanaşmasını sağlamasa da sınırlı ateşkes ya da esir değişimi gibi küçük anlaşmalara alan açabilir. Moskova hala Ukrayna’nın işgal edilen topraklardan çekilmesini ya da Batı’dan gelen yardımların kesilmesini talep ediyor. Putin’in “kırmızı çizgileri” defalarca geçildi, ama ciddi bir karşılık gelmedi. Bu durum onu zayıf gösterirken aynı zamanda çatışmayı daha da büyütme baskısı altına da sokuyor.

Rusya’nın ilk tepkisinin yine şehirleri ve altyapıyı hedef alan yoğun bombardımanlar olması bekleniyor. Ancak daha karanlık bir senaryo da var: Putin’in, köşeye sıkışmış ve aşağılanmış hissederek taktik nükleer silah kullanmayı düşünmesi. Bu olasılık düşük ama artık daha önce olduğundan daha gerçek. Özellikle de Putin’in, Batı’nın doğrudan çatışma[1]dan kaçınma eğilimini fırsat olarak görmesi ihtimali göz ardı edilemez. Ukrayna, yalnızca tepki veren bir ülke olmadığını, süreci şekillendirebileceğini gösterdi. Bu durum savaşı bitirmiyor ama dengeleri değiştiriyor. Kiev’in hala masada güçlü kartları var ve Moskova’nın kaybedecek daha fazla şeyi olduğu ortaya çıkıyor. Diplomasi için dar bir pencere açılmış olabilir. Ama bu pencere kapanırsa, alternatif çok daha tehlikeli bir geleceği işaret ediyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz