Sensör teknolojileri geleceği belirleyecek

Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Volkmar Denner’in Stuttgart şehrindeki merkezinde sorularımızı yanıtladı.

28.08.2014 22:03:430
Paylaş Tweet Paylaş
Sensör teknolojileri geleceği belirleyecek
2015'te 5 milyar insan, 6 milyar cihazla konuşuyor olacak. Burada ise başrol sensörlere düşecek. Alman Bosch Grubu da bu oyunda önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Bosch Grubu CEO'su Dr. Volkmar Denner, özel uzmanlık alanları olan sensör teknolojisinin, gelecekte belirleyici bir rol üstleneceğine dikkat çekiyor.

Denner, "Otomobillerden ev aletleri ve makinelere kadar her şey, daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı ve iletişimsel olacak" diye konuşuyor. Bosch Grubu otomotiv teknolojileri, sanayi teknolojileri, enerji ve bina teknolojileri ve dayanıklı tüketim malları olmak üzere 4 sektörde faaliyet gösteriyor. 2013’te AR-GE’ye 4,5 milyar Euro yatırım yapan grup, aynı yıl 5 bin patent başvurusu yaptı.

Bosch Grubu dizel enjeksiyon sistemlerinden sensörlere, otonom sürüşten akıllı geleceğe, yani “yeni” olan her şeye liderlik ediyor. Bosch Grubu CEO’su Dr. Volkmar Denner, “Sensör teknolojisi, şirketin gelecekteki satış hacmini artırmasının en önemli noktalarından biri. Mikro mekanik sensörler alanında lider olan Bosch, internet üzerinde nesneleri birbirine bağlamak için gereken bu en önemli teknolojiyi sağlıyor.

Bosch’un stratejik hedefi bağlı mobilite, bağlı endüstri, bağlı enerji sistemleri ve bağlı binalar için çözümler üretmek” diyor. Denner, 2013’te pazar lideri olarak 1 milyar sensör ürettiklerini 2014’te ise bu rakamın 1,3 milyara yükseleceğini açıklıyor. “Şimdi yeni bir resim ortaya çıkıyor: Teknolojiyi canlandırıyoruz.

Sensörlerimiz teknolojiye dokunma hissi veriyor ve nesnelerin interneti ve hizmetler aracılığıyla teknolojinin konuşmasını sağlıyoruz” diyen Denner, otomobillerden ev aletlerine ve makinelere kadar her şeyin daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı ve iletişimsel olacağına dikkat çekiyor ve ekliyor:

“Böylece birçok yeni alet ortaya çıkacak, ister otonom sürüş ister akıllı evden konuşalım, konfor, güvenlik ve verimliliğin kalitesi gelişiyor.” Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Dr. Volkmar Denner’in Stuttgart şehrindeki merkezinde sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:~

Bosch, dünyanın en inovatif şirketlerinden biri. Nasıl bir inovasyon yaklaşımınız var?
Dünya gittikçe birbirine daha bağlı ve daha fazla iletişim halinde. Bosch gibi şirketler, bu gelişmeye yardımcı olabilir. 2015 itibarıyla 5 milyar insan, internetin sadece kullanıcısı olmayacak, 6 milyar bağlı cihaza bağlı olacaklar. Peki, tüm bunlar ne anlama geliyor? Maliyeti gittikçe düşen veri iletişiminin etkileri neler? Bosch olarak bu gelişmeleri, büyük bir fırsat olarak görüyoruz.

2014’te ekonomik koşullarda kısmen de olsa gelişme beklentisi içindeyiz. işlerimizde ise yüzde 3-5 olmak üzere önceki yıla göre daha hızlı bir büyüme öngörüyoruz. Aynı zamanda, sonuçlarımızda daha iyi bir gelişim göstermek istiyoruz. Uzun vadede ise inovasyonun ve kalitenin başarının reçetesi olacağına inanıyoruz. Özel uzmanlık alanımız olan sensör teknolojisi, gelecekte belirleyici bir rol üstlenecek.

2013'te bütçenizde AR-GE'ye ne kadar pay ayırdınız? Ne gibi projelere imza attınız?
Stuttgart yakınlarındaki Renningen’de yeni bir AR-GE merkezi, Karlsruhe’de yeni lojistik merkezi, Bursa’da common rail üretimimizin genişletilmesi gibi büyük projelerimiz sürüyor. Asya Pasifik’te 620 milyon Euro, Kuzey ve Güney Amerika’da 280 milyon Euro civarında yatırım yaptık. Otomotiv teknolojisi iş alanına 2,2 milyar Euro yatırım gerçekleştirdik.

2013’te satışların yüzde 9,9’una karşılık gelen 4,5 milyar Euro AR-GE harcaması gerçekleştirdik. Bu rakam 2012 yılındaki seviyenin üzerine çıktı. Toplam maliyetin yüzde 80’ine denk gelen aslan payı ise otomotiv teknolojisi için harcandı.

2014 nasıl geçiyor? Beklentileriniz neler?
2014, çok güzel başladı. Özellikle otomotiv sektörü ve Asya Pasifik’te işlerimiz gelişti. Gelişen pazarlardaki büyüme hızı, önceki yıllara göre daha yavaş olacak. Araç üretimine baktığımızda, bir bütün olarak yıl boyunca 90 milyon araç ile yüzde 3’lük bir artış bekliyoruz.

Geçen yıl ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarının azaltılması, pek çok gelişmekte olan ülkeden sermayenin dışarı çıkmasına yol açtı ve bu ülkelerin para birimleri değer kaybetti. 2013 sonunda, bazı para birimleri yıl ortasındaki değerinden yüzde 20 daha az değerli hale geldi.

Başta Brezilya, Hindistan ve Türkiye bizim için önemli olan ülkeler, bu durumdan etkilendi. Bu nedenle yüksek oranlarda gerçekleşen bu dalgalanmalara karşı önlemlerimizi almaya devam etmek zorundayız.~

Sensör teknolojisinin önemli uzmanlık alanınız olduğunu söylediniz. Burada hedefleriniz neler?
Geleneksel donanım ve yazılım işimizi, ileriye taşımayı sürdürüyoruz ve bunu sadece enjeksiyon sisteminde yapmıyoruz. Profesyoneller ve “kendin yap”çılar için ölçüm teknolojisi olarak kablosuz elektrikli el aletleri piyasadan daha hızlı büyüdü. Bunun yanı sıra 45 milyon Euro’luk hacmiyle paketleme teknolojileri bölümümüz, tarihimizin en büyük siparişini aldı.

İkincisi, sadece yeni iş alanlarına açılmakla kalmıyor, o alanlarda güçlü şekilde büyüyoruz. Mikro mekanik sensörler, geleceğin diğer teknolojileri için geçiş kapısı görevi görüyor. Örneğin, nesnelerin interneti ve hizmetler, sadece nesnelerin söyleyecek bir şeyleri olduğunda, bir başka deyişle değişen durumlarını hassas bir şekilde kaydedebilirlerse anlamlı olacak.

Sensör teknolojisiyle geleceğe doğru büyüyoruz. Şimdi yeni bir resim ortaya çıkıyor: Teknolojiyi canlandırıyoruz. Sensörlerimiz teknolojiye dokunma hissi veriyor ve nesnelerin interneti ve hizmetler aracıl��ğıyla teknolojinin konuşmasını sağlıyoruz. Otomobillerden ev aletleri ve makinelere kadar her şey, daha önce hiç olmadığı kadar hassas, akıllı ve iletişimselolacak.

Böylece birçok yeni alet ortaya çıkacak ve günlük hayatımızda tahmin edilemeyecek şekillerde teknik asistanlar yer alacak. İster otonom sürüş ister akıllı evden konuşalım, konfor, güvenlik ve verimliliğin kalitesi gelişiyor. Bosch, bu değişim için teknik koşulları yaratıyor. Hem geleneksel hem yeni iş alanlarında büyümeyi sürdüreceğiz.

Dünya daha da akıllanırken sensörlerin rolü nasıl artacak?
Sensörler, tüm nesneleri akıllı yapacak. Bosch’ta sensör teknolojisi mikro mekaniklerle de bir arada çalışmalı. Mikroskobik hassasiyet ile hızlanma, baskı ve daha fazlasını algılayabilecek milyonlarca titreşim yapısı üretiyoruz. Sadece bu alanda binden fazla patentin de sahibiyiz.

Bir süredir bu tecrübemizi, otomotiv endüstrisinin de ötesindeki piyasalara taşıyoruz. Mikro mekanik sensörlerimizin üçte ikisinden fazlası, tüketici elektroniği ürünlerinde kullanılıyor. Her saniyede bir dünyada bir akıllı telefon Bosch sensörüyle donatılıyor. Bu başarının bir sonucu olarak da güçlü bir girişim ortaya çıktı: Bosch Sensortec.

Mikro mekaniklerde sayısal büyümenin dışında kalitede de değişim yaşandı. Öncelikle çok daha fazla değişkeni ölçümleyebiliyoruz. 2014’ün başında basınç, ısı ve nemi ölçebilen yeni bir sensörü piyasaya sürdük. Bu hamle, çevresel algılama sensör teknolojisine girişimizin işareti oldu. Ayrıca akıllı ev uygulamaları için de önemli bir gelişme oldu.~

Ürünlerimizi sürekli daha akıllı yapıyoruz. Üretmeye başladığımız ilk sensörde sadece hızlanmayı, sapma oranını ve jeomanyetik alanları ölçmekle kalmıyor, daha da önemlisi olan sinyal evrimi için mikro kontrolcü özelliğini getiriyoruz. Bu yazılım entegrasyonu, mikro mekanik sistemlerde bir sonraki aşamaya geçiş için çok kritik.

Nesnelerin interneti döneminde başka ne gibi çözümler geliştiriyorsunuz?
Nesnelerin interneti için teknik koşulların yaratılmasını sağlamakla kalmıyor, yeni çözümler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bir başka girişim olan Bosch Connected and Devices Solutions GmbH, bizim için yeni bir iş alanı. Bu yıl Las Vegas’taki tüketici elektroniği fuarında ilk kez kullanıcıların karşısına çıktık ve ilk siparişleri akıllı evler başta olmak üzere birçok konuda aldık. Lojistik ve ulaşım bölümüne de yoğunlaştık.

Gelecekte kritik nakliyatlarda, sevkiyat merkezlerindeki beklenmedik durum değişikliklerinde otomatik olarak verinin aktarımı sağlanacak. Nesnelerin ve hizmetlerin internetine doğru geçiş süreci, bizim için iki ana koldan oluşuyor diyebiliriz. Bosch Connected and Devices Solutions şirketi, Bosch Software Innovations birimini tamamlıyor. Bu iki şirket, yakın bir işbirliği içerisinde yeni hizmetler yaratmayı amaçlıyor.

Yazılım alanında ne gibi yenilikler olacak?
Bugün katma değerli hizmetler, rekabetin içerisinde kalmak için kritik önem taşıyor. Internet bağlantılı video kameralar işin sadece bir bacağını oluşturuyor. Bir diğer bacağı ise bulut tabanlı hizmetler. Portföyümüzde şimdiden, dev siteler ya da ücretsiz park alanlarını internet tabanlı videolarla gözleme imkanı veren takip merkezleri bulunuyor.

Bu tür uygulamalar için Bosch Software Innovations, diğer geleneksel bölümlerle yakın bir ilişki içinde çalışıyor. Bu sayede 100’den fazla nesnelerin ve hizmetlerin internetiyle ilgili proje ortaya çıktı. Bağlı şehirler pilot projemiz de oldukça ilgi çekici.

Araç bağlantısı için geliştirilen çözümlerimiz çok yönlü. 2025 yılıyla birlikte dünya çapındaki neredeyse tüm yeni araçlar, kablosuz veri iletişim teknolojileriyle donatılacak. Şimdiden buna uygun hizmetlerimiz var. Örneğin eCall’u ele alalım. 2013 yılında görüntüleme merkezlerimize yoldaki kullanıcılardan 30 binden fazla otomatik acil çağrı düştüğü görüldü.~

Telematik alanında Bosch, kiralama ve sigorta şirketleri için filo yönetim hizmetleri sunuyor. Örneğin, hava durumu konusunda tahminler yapabiliyor ve araçların ne zaman bakıma ihtiyaç duyacağını öngörebiliyoruz. “Hubject” projesinin bir parçası olarak, ürettiğimiz yazılım farklı operatörlerin elektrik şarj noktalarında, araçların yeniden şarj olmasını mümkün kılıyor.

Bağlı sürüş, sadece otonom sürüşü değil açıkça elektrikli sürüşü de destekliyor. Bu sebeple otobanlar yerine yollarda daha fazla otonom sürüş yapılıyor. Bosch’ta bağlılık sadece verimlilik ve konforu ifade etmekle kalmıyor daha güvenli bir sürüşü de simgeliyor.

Her şeyin birbirine bağlandığı bir dünyada karmaşa nasıl yönetilecek?
Bağlı evlere gelindiğinde ortak bir dilin oluşması belirleyici görünüyor. Örneğin, bir bulaşık makinesi en uygun elektrik fiyatında çalışacaksa ve bir havalandırma ya da ısıtma sistemi hava durumu tahminlerine göre hareket edecekse bu cihazların birbirlerini anlaması şart.

Bosch, yazılım ve sistem entegrasyonundaki tecrübesini nesneler ve hizmetlerin internetine taşıyor. Bosch’ta her 4 AR-GE çalışanından biri yazılım uzmanı. Sistem ve cihazların üreticisi olmayı sürdürürken bu sistem ve cihazların hassas ve iletişime açık olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.

Önemsediğimiz iki konu var: ilki, nesnelerin nasıl kullanıldığı. Bağlı cihazlar fazla karmaşık olmamalı. Faydaları ortada olmalı ve mutlaka kolay kullanılmalı. Bu konu özellikle araç uygulamaları için oldukça önemli. Örneğin, mySPIN çözümümüz, akıllı telefonların arabalara entegre edilmesini kolaylaştırıyor.

Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde Jaguar Land Rover’da seri üretimine geçilecek. Önemsediğimiz konu ,veri güvenliği. Müşterilerimize verileriyle ne yapacağımızı açıkça söylüyoruz. Veri aktarımı için özel şifreleme teknolojileri ve güvenlik yazılımı kullanıyoruz.

"HER ŞEY İNTERNETİN PARÇASI HALİNE GELECEK"
YAZILIM ZEKASI ŞART

Sensörler, öncelikle araçlarda sonra da akıllı telefonlarda yaygınlaşmaya başladı. Şimdi bunların hepsi internetin bir parçası haline geliyor. Bu sebeple radyo yongaları ve pillerin yanı sıra tüm bu araçlarda yazılım zekası olmalı. İnternet üzerinden aktarılan ham veri değil, ilişkili bir veri olmalı. Birçok yerel veri işleme süreci daha az enerji harcamakla beraber Bosch'un sahip olduğu özel sistemler konusundaki bilgi birikimine ihtiyaç duyuyor.~

AKILLI SENSÖRLER
Şimdiden ev sahibinin telefonuna şüpheli hareketler konusunda uyarılar gönderen kapı sensörünün seri üretimine başladık. Gelecekte pencerelerde, evin ısınma ya da alarm sistemini kontrol edecek, gözle görülemeyecek sensörler yer alacak. İnsanlar taktıkları künyeler sayesinde düştüklerinde, yerleştirilen sensörler yardım için çağrı yapabilecek. Sensörlerle donatılan cihazlar akıllı telefonlarla sınırlı kalmayacak. Herhangi bir "akıllı" cihaz, internet erişimi olan sensör teknolojisinin özelliklerinden yararlanacak.

ELEKTRİKSİZ VERİ TAŞIMA
Eşyalarımızın bağlantı kurmasının ötesinde bir döneme giriliyor. Bugün bile Bosch, video takip satışlarının yarısından fazlasını internet bağlantılı kameralarla yapıyor. Isıtma sistemleri bile daha fazla internete bağlanıyor. 2014'te Bosch, yaklaşık 50 bin internet bağlantılı su ısıtıcısı satarak 2013'teki satışlarının iki katına çıkacak. Sonuç olarak her şey bir diğeriyle bağlanabilir. Sensörler sayesinde daha önce elektrikle bağlantısı bulunmayan kapı ya da pencere gibi nesneler de verilerini internete taşıyabilecek.

"SÜRÜŞÜN GELECEĞİ ELEKTRİKLİ"
ELEKTROMOBİLİTE

Sürüşün geleceği elektrikli olacak. Şimdiden Bosch, bu eğilime ayak uyduruyor. Sadece bu yıl, aralarında BMW i3 ve i8'in yanı sıra e-Golf gibi araçların da dahil olduğu 9 projeye başlayacağız. Motordan pil-şarj yönetimine kadar elektromobilite için gereken tüm bileşenleri sunuyoruz. Elektrikli araçlar için pil teknolojisini ileri taşıyoruz. Yeni lityum enerji ve güç iş ortaklığımız sayesinde pil enerji yoğunluğunu en az ikiye katlama ve maliyetini yarıya indirme amacındayız.

HIZLI BÜYÜME
Sürüş destek sistemleri bölümü hızla büyüyor. Bu momentum araç güvenliğindeki yeni ölçüm düzenlemesiyle birlikte oluştu. Önümüzdeki 3 yılın her birinde piyasa üçte bir oranında büyüyecek. Sürücü destek sistemlerinin 2016 yılında milyar Euro sınırını aşması bekleniyor. Zira bu yıl bile satışların 2013 yılına kıyasla önemli ölçüde arttığı görüldü. Örneğin, ultrases sensörlerinde satışların yüzde 25 artışla yaklaşık 50 milyon adede ulaşmasını bekliyoruz. Ayrıca bu yıl 2 milyondan fazla radar ve video sensörü de satarak bir önceki yılın neredeyse 2 katına ulaşacağız.

OTONOM SÜRÜŞ
Yolda gitmeye hazır oto pilot üretmeyi amaçlıyoruz. Mühendislerimiz iki istatistikten yola çıkıyor. Dünya çapında 1,2 milyon insan, her yıl trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Trafik kazalarının yüzde 90'ı, insan hatasından kaynaklanıyor. Otonom sürüş, hayatları kurtaran bir teknoloji. Önümüzdeki yıl uzaktan kontrol edilebilen park desteğiyle birlikte trafik sıkışıklığı asistanının seri üretimine başlayacağız. Yüksek otomasyona sahip sürüşle ilgili ilk uygulamalar piyasaya beklenenden önce çıkacak.~

ENTEGRASYON
2020 yılında otonom sürüşün otoyollar üzerinde yüksek hızlarla gerçekleştirilebilmesine olanak tanıyacağız. Tabii bu durum, 360 derece çevrenin algılayacağı teknolojinin de ötesinde önemli bir teknik sürece ihtiyaç duyacak. Bu aşamada biz de sensör verisi ve otomotiv sistem entegrasyonundaki engin tecrübemizden yararlanacağız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz