Hemen hemen her alanda şirketler, çevreci yaklaşımlarla iş süreçlerini yeniden yapılandırıyor.
Buna tedarik zincirleri de dahil. Bu zincirler giderek daha çevreci hale dönüştürülüyor. MIT'ten Susan L. Golicic, Courtney N. Boerstler ve Lisa M. Ellram, "Greening Transportation in the Supply Chain-Tedarik Zincirindeki Ulaşımı Yeşile Dönüştürmek" adını taşıyan bir çalışma kaleme aldı. Amerika'nın en büyük 296 şirketinin üst düzey yöneticisinin tedarik zincirine ilişkin uygulamalarının sorgulandığı bu çalışmada, ulaşımın yeşil olması için neler yapıldığı ortaya konulurken neler yapılması gerektiği de sorgulanıyor. İşte bu çalışmadan bir özet... Yakın zamana kadar bir şirketin çevreci sorumluluğuyla ilgili stratejisinde, yük taşımacılığı dikkate bile alınmayan bir sorundu. Ancak mevcut iş uygulamaları, tedarik zincirindeki ulaştırma mesafelerini artırarak ve tedarik süresini en aza indirerek bu duruma meydan okuyor. Standart nakliyat yolları fosil yakıt tüketir, gürültü yapar ve zehirli bileşenler yayar. 2007 yılında nakliyat işi, ABD'deki enerji tüketiminden yüzde 28,4 ve karbondioksit salınımından da yüzde 33,6 oranlarında pay alıyordu. Tedarik zinciri yönetimi, büyük ölçüde nakliyat kararlarının sera gazı etkisini görmezden gelir. Aslında bu duyarsızlık çok şaşırtıcı. Çünkü yük taşımacılığına olan küresel bağımlılık giderek artıyor ve gelecek 20 yıl içinde nakledilen kargo miktarının üçe katlanması bekleniyor. Şirketlerin çoğu, tedarik zincirindeki çevikliklerini artırmak için daha hızlı nakliyat türleri olan motorlu ve hava taşımacılığına yaptıkları harcamaları artırıyor. ABD'deki motorlu taşımacılık, demiryolu taşımacılığına kıyasla kilometre başına yakıt etkinliği açısından 4 kat daha verimsiz ve havayolu taşımacılığı, demiryolu veya denizyoluyla yapılan nakliyata kıyasla 600 kat ve motorlu taşımacılığa kıyasla 90 kat fazla emisyon yaratıyor. Bu gibi nakliyat türlerinin oldukça yüksek sera gazı etkileri göz önüne alındığında, üst düzey yöneticilerin dikkatinin kendi tedarik zincirlerinin çevreci bir analiziyle nakliyat etkilerinin önemine çekilmesi son derece yaşamsal. Biz de onların nakliyattan kaynaklanan salınım etkilerinden ne kadar haberdar olduklarını, ne gibi önlemler aldıklarını anlayabilmek için büyük şirketin stratejilerini ve uygulamalarını inceledik.
3 SEVİYEDE GRUPLANDIRILDI
Tedarik zincirlerinin nakliyat tarafında, kendilerine birtakım özel hedefler koymaktan, gözle görülür değişiklikleri hayata geçirmeye kadar 11 nakliyat uygulamasına çözümler bulan 44 farklı şirketi inceledik. Bu 11 uygulama, tedarik zincirinde gösterdikleri çevreci sürdürülebilirlik miktarı bazında üç seviyede gruplandırıldı. Temel olan birinci seviyede, şirketin nakliyat salınımları etkisini ortaya döken ilk adımlar var. Bu adımlarda etkinin azaltılması için belirli eylemler tanımlanmaktan çok şirketin nakliyat salınımlarına çözüm bulabileceği bir zemin kurulmakta. Biri dışında 44 şirketin hepsi, bu seviyede bir uğraşı içerisindeydi.~
28 şirketten oluşan bir alt grup, kendi personelini eğitmek üzere ilk adımları atarak ve nakliyattan kaynaklanan salınımların azaltılmasını teşvik edecek bir şirket kültürü yaratarak bu noktanın ilerisine geçmişti. Nihayetinde 22 şirket de kendi tedarik zincirlerinde yük taşımacılığından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmaya başlayacak tedarik zinciri uygulamalarıyla taktiklerini hayata geçirdiklerini bildiriyordu. Nakliyatın çevreye zararlı etkilerini azaltmak için 25 şirketin net hedefleri var. Bunlardan 23'ü, enerjinin veya yakıt kullanımının azaltılması için kapsamlı planları olduğunu söylüyor. Örneğin E.I. du Pont de Nemours and Co, kendi web sitesindeki sürdürülebilirlik sayfasına göre, "yakıt etkinliği ve fosil yakıt alternatifleri için lider teknolojilere sahip filo araçlarını piyasaya sürme" niyetinde. Kuzey Amerika'da en büyük ticari araç filolarından birine sahip olan FedEx, "2008 Küresel Yurttaşlık Raporu"nda 2020 yılına kadar kendi yakıt verimliliğini yüzde 20 kadar iyileştirmeyi planladığını söylüyordu. Kendi tedarik zincirlerini optimumlaştırma fikrine 5 şirket daha katılmıştı. Örneğin, The Home Depot, nakliyatla ilgili sözleşmelerine çevreci koşullar koymayı planlıyor.
VERİMLİLİK ARTIŞI YAŞADILAR
Değişimle ilgili herhangi ciddi bir oluşumun içinde temel bir başlangıç noktası olarak ölçümün yer alması gerekir. Şirketlerden sadece 9'u kendi ürünlerinin veya çalışanlarının taşımacılığından kaynaklanan salınımları ölçtüğünü bildiriyor. Geçen yıl içinde 17 şirket iyileştirmeler sağlayan ölçümleri devreye aldı. Örneğin Dell, kendi sera gazı salınımındaki azalımı ölçerken Office Depot ve FedEx de yakıt kullanımı ve ilişkili sera gazı etkisini takip ediyor. Çevreye olan etkilerini sınırlamalarına yardımcı olmak için 15'i, belirli hükümet organizasyonlarıyla, 5'i sivil toplum kuruluşlarıyla ve 7'si tedarikçi ve müşteri şirketleriyle olmak üzere 21 şirket kurduğu işbirliklerinden bahsediyor. En sık başvurulan işbirliği türü ise taşımacılara ve nakliyatçılara salınımlarını düşürmek için yardımcı olmayı amaçlayan ABD Çevre Koruma Ajansı'nın Smart Way programı ile yapılan ortaklıklar. Her ne kadar sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmesinin önündeki en büyük engel, onların maliyetleri olsa da bazı sürdürülebilirlik taraftarları, şirketlerin performanslarının artırılmasının bedavaya olamayacağını ileri sürüyor. Şirketlerden 8'i, açıkça yapılan enerji ve salınım tasarruflarının şirkete ve çalışanlarına para kazandırdığını söylüyor. Bristol-Myers Squibb, kendi azaltma uygulamaları sayesinde verimlilik artışı yaşadığını bildiriyor. Dell ise kendi uygulamalarının ürün teslim sürelerini kısaltarak müşteriler üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.
ŞİRKET KÜLTÜRÜNÜ GÜÇLENDİRİYOR
Şirket içi uygulamaları değiştirmek de önemli. Nakliyat salınımlarını azaltmayı amaçlayan şirket içi uygulamalarda değişiklikler yaparak ikinci seviyeye geçebilen şirket sayısı 28. Bunların arasında şirketin araç filolarını çevreye bıraktıkları izi azaltacak şekilde yöneten ve çalışanlarına nasıl olumlu katkılarda bulunabileceklerini öğreten eğitim programları başlatan şirketler bulunuyor. Ayrıca personelin işyerine gidip gelmesini hedefleyen servisle ulaşım programları da mevcut. Her ne kadar çalışanların ulaşımına odaklanan uygulamalar yük taşımacılığı kapsamının dışında kalsa da çalışanların sera gazı salınımı hakkında eğitimlerine katkıda bulunmakta ve şirketlerin çevreci farkındalıkla ilgili kurumsal kültürlerini güçlendirmekte. Nakliyattan kaynaklanan salınımların azaltılması ve enerji verimliliğinin artırılması için filo yönetimine başvuran şirket sayısı 21. Bunlardan 18'i, daha enerji etkini araçları tercih ederek karbon salınımlarını azaltacak belirli yöntemler kullanıyor. Johnson&Johnson, 2008 Mart itibarıyla, faaliyette olan 978 hibrid aracı ve verdiği 508 hibrid araç siparişiyle ABD'de en büyük hibrid araç filosuna sahip şirket. Office Depot, büyük dizel dağıtım kamyonlarını, yakıt etkinliği 2 kat fazla olan daha hafif Dodge Sprinter yük taşıma kamyonlarıyla değiştirdi. Yük taşıyıcısı CSX, 2000 yılından bu yana kendi filosunu daha etkin temiz hava lokomotifleri haline getirmek için 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Şirket, filosuna bin 200 lokomotif daha ekleyerek yakıt tüketimini 25 milyon litre daha düşürmeyi planlıyor.~
TEDARİK ZİNCİRİ UYGULAMALARI
Ulaşımdan kaynaklanan karbon ayak izini azaltma çabalarının bir parçası olarak çalışanların ulaşım programından bahseden şirket sayısı 14. 13 şirket, içinde servis otobüslerinin, birlikte gelinip gidilen araçların, bisikletlerin ve toplu taşımacılığın olduğu alternatif ulaşım seçeneklerinin kullanımını teşvik ediyor. Çalışanların ulaşımından kaynaklanan nakliyat salınımlarının azaltılması için 5 şirket kendi içinde video konferans ve diğer iletişim teknolojilerini kurmuş durumda. Tedarik zinciri uygulamalarını sıkılaştırmak da şirketlerin çalışmaları arasında. Teknolojik veya operasyonel taktikler aracılığıyla tedarik zincirinde yük taşımacılığından kaynaklanan sera gazı salınımlarını azaltmaya çalışan şirketlerin sayısı oldukça düşük. Bunu yapmaya çalışan 22 şirket, saldırgan bir şekilde yakıt tüketimlerini azaltıyor, yüklerini daha çevre dostu yöntemlere kaydırıyor, nakliyat verimliliklerini ve etkinliklerini artıracak ve nakliyat hacimlerini düşürecek teknolojilere sarılıyor. 11 şirket, çok daha çevre dostu yöntemlere yönelerek veya mevcut yöntemlerinin kapasite kullanımını artırarak kendi nakliyat yöntemlerinin bıraktığı izi azaltıyor. HP, Baxter, Lowe's ve Johnson&Johnson, karayolu taşımacılıklarını büyük ölçüde demiryolu taşımacılığına kaydırmışken HP, Dell, Limited Brands ve Estee Lauder, havayolu taşımacılıklarını kara veya deniz nakliyatına döndürüyor. 8 şirket, treylerlerin hacim verimliliğini artırmak için paletlerinin ve ambalajlarının şeklini değiştiriyor. Baxter International, yük sayısını azaltmak ve boşa geçen kilometreleri ortadan kaldırmak için tedarik zinciri ortaklarıyla işbirliğine gidiyor.
UZUN MESAFELER YÜKÜ ARTIRIYOR
Ekonominin mevcut durumu göz önüne alındığında tüketicilerden endüstriyel satın alıcılara kadar her türden müşterinin fiyatları nasıl ince eleyip sık dokuduğunu görmek hiç de şaşırtıcı değil. Bir ürünün denizaşırı merkezlerden temininin ABD içindeki temininden çok daha ucuza mal olduğu ko şullarda, sadece nakliyattan kaynaklanan sera gazlarının azaltılması için yurtiçinden alınmasını önermek elbette çok zor. Zaten gelişmekte olan ülkelerde üretilen malların çoğu, endüstrileşmiş uluslar tarafından tüketildiğinden, malların üretildikleri yerlerden tüketim alanlarına doğru uzun mesafeler kat ediyor olması yerel üretim ile tüketime kıyasla çok daha büyük bir nakliyat yükü yaratıyor. Şirketlerin kârlı olmak veya nakliyattan kaynaklanan sa-lınımları azaltmak arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmamaları gerekir. Araştırdığımız şirketlerin nakliyatla ilişkili çevreci projelerinde, halkla ilişkiler çalışmalarında iddia ettikleri kadar çok da fazla yol almadıklarını söylemek mümkün. Planlanmış bir proje ile uygulanmış bir proje arasındaki farkın dışarıdan ayrımına varılması genellikle çok zor. Kurumlar çoğunlukla içinde kendi rakiplerinin de yaşadığı dış dünya ile bu bilgileri paylaşmaktan pek hazzetmez. Örneğin Owens Corning, kendi web sitesinin sürdürülebilirlik sayfasında, birden fazla taşımacılık yöntemini dikkate almak ve kamyon kullanımının verimliliğini artırmak gibi 7 farklı yakıt etkinliği uygulamasını hayata geçirdiğini belirtiyor. Ancak bu uygulamaların yakıt tüketimleri veya salınım raporları gibi bilgilere yer vermiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?