Rıdvan Çelikel, iş hayatına üniversitede başladı, çeşitli şirketlerde çalıştı. 1986 yılında girişimciliğe soyunup, Anel’i kurdu. Elektrik-elektronik işine odaklanıp, kendine özgü “reçetesiyle” şirk...
Rıdvan Çelikel, iş hayatına üniversitede başladı, çeşitli şirketlerde çalıştı. 1986 yılında girişimciliğe soyunup, Anel’i kurdu. Elektrik-elektronik işine odaklanıp, kendine özgü “reçetesiyle” şirketini büyüttü, gruba dönüştürdü. Şimdi 11 şirketi, 100 çalışanı ve 2006 sonu itibariyle 100 milyon YTL cirosu var. Çelik, “Ana sektörlerde büyüyüp, enerjiye de yatırım yapacağız” diyor ve ekliyor: “Yurtdışına açılmak için Avrupalı bir şirketi satın alacağız. Herkes Türkiye’den şirket satın alırken, ben Avrupa’da şirket satın alacağım.”
Türkiye’de son 10 yılda teknoloji alanında önemli girişimler yapıldı, başarılı şirketler doğdu. 2001 yılındaki ekonomik kriz sırasında bu girişimler biraz zorluk çekse de sonradan büyüyüp yollarına devam ettiler.
Girişimci Rıdvan Çelikel de bunlardan biriydi. 2001 yılından önce iş hayatına başlayan Çelikel, 2001 krizini, büyük ölçüde hasarsız atlatıp, yoluna devam etmeyi başardı. Türkiye ve teknoloji alanındaki büyümeyle birlikte şirketleri de gelişti, 2005 yılında önemli bir halka arza imza attı. Aneltech’i halka arz etti, Innova adlı yazılım şirketini bünyesine kattı. Bu büyüme beraberinde yeni şirketleri getirdi, Anel Grup haline dönüştü. 2006 yılında 100 milyon YTL’lik ciro gerçekleştirdi. Grubun şimdi 11 şirketi ve 1000 civarında çalışanı var.
Grup geçtiğimiz aylarda Innova’yı 18.5 milyon dolara Türk Telekom’a sattı. Şimdi ise Anel Elektrik şirketini halka arza hazırlanıyor. Buradan gelecek kaynaklarla bölgesel bir grup oluşturma hedefi var. Anel Grup’un uzun vadeli hedefi ise bir dünya markasına dönüşmek.
Anel Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel, şirketlerine gelen satın alma tekliflere pek sıcak bakmıyor. İleride Anel’i bir vakıf şirketine dönüştürmek arzusu içinde olan Çelikel, “Anel Grup teknolojide, elekrik-elektronik ve alanlarında lider olacak. Ayrıca, enerji sektörüne de mutlaka gireceğiz” diye konuşuyor.
Anel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel ile Anel’in hedefleri ve planları üzerine konuştuk:
* İş hayatına nasıl başladınız, Anel nasıl kuruldu?
Ben üniversitede ilk sınıftan itibaren çalışarak okudum. Elektrik taahhüt firmalarında mühendislik yaptım.O zamandan beri de çalışıyorum. İlk çalıştığım şirkete, ikinci yılın sonunda yazılı olmayan biçimde ortak oldum. Sonrasında başka bir şirkette yine ortak olarak çalıştım. Bu süreçte gerçekten çok fazla şey öğrendiğimi söyleyebilirim.
Daha sonra, 1986 yılında Anel’i kurdum. Zaman içerisinde Anel gelişti ve yan dallarla büyüyerek bugünkü haline dönüştü. Ben bu ülkeye bir borcum olduğunu düşünüyorum. Eğitim hayatım boyunca hep parasız okudum. Anel’i kurarak biraz olsun bu borcu ödemek istiyordum.
* Şirketiniz nasıl büyüdü, dönüm noktası ya da kırılma noktası neydi?
2001 krizi öncesinde buradaki arkadaşlarla toplandık. Onlara krize doğru gittiğimizi, bu nedenle fazla elemanları varsa çıkarmalarını söyledim. Ancak, kimse beni ciddiye almadı. 4 ay sonra kriz patladığında, bir anda herkes işten çıkarılacak adamların listelerini oluşturmaya başladı. Ama o zaman da ben işten çıkarmaları yasakladım.
Zaten o saatten sonra bu kişileri işten çıkarmak, onları intihara sürüklemekten başka bir şey değildi. Bu nedenle herkese işten çıkarma yerine, gidip yeni iş almalarını söyledim. O sene inanılmaz derecede büyüdük. Herkes iş almak için çok daha fazla çaba harcadı.
Daha sonra yan işler ve yan dallar kurmam gerektiğini daha fazla istihdam yaratmam gerektiğini düşündüm. Bu heyecan beni diğer şirketleri kurmaya itti. Derken şirketleri ve iştirakleri olan bir yapıya doğru ilerledik. Temelde hep elektrik-elektronik yer aldı. Hiçbir zaman ticaret yapmadık, daima mühendisliğe odaklandık.
* Şu anda grubun cirosu, şirket sayısı, çalışan sayısı hakkında bilgi verir misiniz?
Taşeronlar hariç bin civarında çalışanımız var. İştiraklerle birlikte 11 şirkete sahibiz. Şirketlerimiz borsaya kote olduğu için finansal rakamlarımızı açıklamıyoruz. Ancak, 2006 yılında ciromuz 100 milyon YTL’nin üzerinde gerçekleşti ve bu yılsonunda 2006 rakamlarını kesinlikle aşacağımızı söyleyebilirim.
* Yenilikçiliğin, teknoloji ve ar-ge’nin öne çıktığı bir sektörde faaliyet gösteriyorsunuz. Rakipleriniz çok. Büyümek, rekabet etmek zor mu? Bunun için nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Ahlaki kurallar içinde olduktan sonra rekabet aslında çok güzel bir şey. Önemli olan rekabette öne çıkabilmek.
Almanya’da ar-ge faaliyetleri sürdürülen bir yapay zekâ merkezi bulunuyor. Berlin Teknik Üniversitesi, Deutsche Telekom, Cisco ve Sun Mycrosystems işbirliğiyle kurulan bu merkez bizimle bağlantıya geçti. Bu merkezin aynısını Anel’le birlikte İstanbul’da kurmak istiyorlar. Bu çok büyük ve önemli bir proje olacak.
Bu projeyi 2008’de faaliyete geçirmek istiyoruz. Biz rekabette öne çıkmak için ar-ge çalışmalarına çok önem veriyoruz. Bizim büyümemiz ve patlama yapmamız, gerçekleştirdiğimiz ar-ge çalışmalarına bağlı.
Ayrıca maliyetleri düşürmeye, iş yapma yeteneğimizi artırmaya çalışıyoruz. İşimizi daha kaliteli ve ekonomik nasıl yaparız bunu araştırıyoruz. Yeni alanları araştırıyoruz. Çıkmamız gereken bir kulvar varsa onu hızlıca terk ediyoruz. Markalaşmak istiyoruz. Bu yolda çok ciddi çalışmalar yapıyoruz.
* Ciroda en büyük payı hangi alan oluşturuyor? Diğerlerine göre daha çok odaklandığınız ya da ağırlık verdiğiniz alanlar hangileri?
Ciroda en büyük payı taahhüt alıyor. Sonuçta ilk kurduğum ve bir nevi ilk çocuğum taahhüt işidir. Bizi kurumsal yapıya götüren diğer yan dalları hep bu şirket üzerinden oluşturdum. Daha sonra onlar alıp başlarını gittiler.
* AnelTech’ten sonra Anel Elektrik’i de halka açıyorsunuz. Hedefiniz nedir? Geliri nereye kullanacaksınız?
Enerji işine gireceğiz. Yurtdışında firma alacağız, servis işinde büyüyeceğiz. Yeni projeler hayata geçireceğiz.
* Anel Grubu’nun geleceği için neler planlıyorsunuz. Örneğin 2010 ya da 5 yıl sonrası için hedefiniz?
Anel Grup için bir süre sonra Türkiye dar gelmeye başlayacak. Bu nedenle biz dünyaya açılacağız. Bir dünya markası olacağız. Katar’da, Dubai’de, Mısır’da, Ürdün’de taahhüt işlerimiz var. Zaten global olarak iş yapan bir şirketiz. Şimdi Kazakistan’a gideceğiz, Anel-Kazak’ı kuracağız. Bu işi dünya çapında yapan bir dünya markası olacağız.
* Sizin gündeminizde satın almalar var mı?
Tam bir dünya markası olacağız. Dünyada hedefimiz Anel Grup’un çok iyi bir servis şirketi olduğunu göstermek. Taahhütte zaten yurtdışındayız. Avrupa’da özellikle servis işine girmek istiyoruz. Yani akıllı bina yönetimi, fabrika yönetimi, onun işletmesi, bakım onarımı dahil komple bir hizmet sunacağız. Bizde bu yetenek var.
Şimdi yurtdışına açılmak için Avrupa’lı bir şirketi satın alacağız. Buradan bir kapı açarak, Avrupa pazarına gireceğiz. Herkes Türkiye’den şirket satın alırken, ben Avrupa’da şirket satın alacağım. Bu da önümüzdeki yıllar için gündemimizde yer alıyor. Bununla birlikte enerji işine de birleşme yoluyla gireceğiz.
“2008 Yılında Enerji İşine Mutlaka Gireceğiz
* Bir şirketten gruba dönüştünüz. Ağırlıklı olarak elektronik-elektronik ve bilişim sektöründesiniz. Gelecekte yeni sektörler olacak mı?
Elektrik ve elektronik, bizim ana işimiz. Orada büyümeye devam edeceğiz. Ancak, Biz Anel Grup olarak kesinlikle 2008 yılında enerji işine gireceğiz. Her şeyden önce taşların yerine oturmasını bekliyoruz. Şu an zaten enerji işinde varız ancak güneş enerjisi ve HES işine de gireceğiz. Bunun için piyasayı, şirketleri izliyoruz.
Endüstriyel atıkları imha eden şirketimiz Anelmak, Kiplas’la (Kimya Petrol Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikası) bir ortaklık yaptı. Burada hidrojen elde ederek, elektrik enerjisi üreteceğiz. Ondan sonra çöp toplama işine gireceğiz.
“Anel’i Vakıf Şirketine Dönüştürme Planındayız”
* Size yerli ya da yabancılardan ortaklık ya da satın alma gibi teklifler geliyor mu?
Geliyor. Dünyada boşta dönen ciddi bir para var. Bunu izliyorum ve teklifler alıyorum. Ama ben kalmak istiyorum. Şirketlerimi satmak istemiyorum. Değer yaratmaya devam etmek amacındayım.
İleride Anel’i bir vakıf şirketine dönüştürmek istiyorum. Anel Grup, teknolojide, elektrik-elektronik ve alanlarında lider olacak. Bununla birlikte kazancını çalışanlarıyla paylaşan, sosyal sorumluluk projelerini de sonuna kadar destekleyen bir grup olarak yolumuza devam edeceğiz.
Anel ileride bir vakıf şirketi olacak. Hayır işleri yapacağız. Çocuk esirgeme kurumu kuracağız. Okul yapacağız. Kazancımızı çalışanımızla paylaşıp, Türkiye için hayırlı işler yapacağız. Biz bu işlerin sonuna kadar içindeyiz.
Şile yolu üzerinde bir arsamız var orada kimsesiz çocuklar için rehabilitasyon merkezi kuracağız. Spor salonlarıyla, doğal ortamıyla, seralarıyla tam bir kampus olacak. Orada bu çocukların ileride kariyerini planlayacağız.
“Anel’in Kendine Özgü İş-Yaşam Reçetesi Var”
Bizde Emir Kipi Yok
Açıkçası, ben her şirketin “iş-yaşam reçetesi”ni kendisinin oluşturması gerektiğini düşünüyorum. Herkes için doğru olacak bir reçete yok.
İlk olarak Anel’in reçetesinde hiyerarşi ve emir kipi yoktur. Emretmek, bağırmak, hakaret etmek diye bir şey söz konusu olamaz.
Gerçekten çok iyi bir ekibimiz var. Ben her şeye pozitif bakarım. Bunun da pozitif sonuçlar doğurduğuna inanırım.
Şantiye Hayatı Çok Önemli
Şantiye hayatı insana çok fazla şey öğretir. İmkânsızlıklar içinde çözüm üretirsiniz. Orada çok farklı insanlarla çalışırsınız ve onları yönetmeyi öğrenirsiniz. Sorun çözme ve empati yeteneğiniz hayli gelişir. Bu da büyük önem taşıyor.
Dürüstlük Önemli
Elbette çok çalıştık ama herkes çalışıyor. Çalışmak pek yeterli değil. Doğru olmak, düzgün iş yapmak, dürüst ilişiler kurmak, verdiğiniz sözü yerine getirmek önemli.
Dünyayı İzliyoruz
Bununla birlikte dünya şartlarını izlemek önemlidir. Biz biraz dünyanın nereye gittiğini doğru algıladık. Şu anda özellikle bankacılıkta güvenlik teknolojileri arttı. Biz o kokuyu önceden iyi aldık. Havalimanları çok önemliydi, oraya konsantre olduk. Koku almak, bu işin gerçekten önemli bir parçası.
Global Şirket Düşüncesi
Bununla Katar, Dubai ve Abu Dabi bölgesine açıldık. Kahire Havalimanı’nı yapıyoruz. O bölgede ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Bununla birlikte grup şirketleri de birbirine iş paslıyor. Gittikleri bir işten diğer bir şirketimiz için de iş alarak dönebiliyor. Bunların hepsi başarımızın bir parçası oldu.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?