Girişim

Sektör Potansiyeli  
 
MERMER SEKTÖRÜ KARLI FIRSATLAR SUNUYOR  
 
Son yıllarda Türkiye, mermer üretimi ve ihracatında önemli bir gelişim gösterdi. Büyüme hızı açısından bakıldığında son 5 yılda Türk doğal taş sektörü dünya ortalamasının iki katı hızla büyüdü. Sektör ihracatı, 2003 yılında, bir önceki yıla göre değer bazında yüzde 42’lik bir artış gösterdi. Bu alandaki ihracatın ekonomiye katkısı ise 930 milyon dolar olarak gerçekleşti.  
Türkiye’de mermercilik, devletin yer almadığı kendini kanıtlamış bir sektör. Aynı zamanda teşvik açısından da öncelikli sektörler arısında yer alıyor. Üretici firmalar bu teşvikler sayesinde fabrika yatırımları yapabiliyor. Şu anda faaliyette olan yaklaşık 1500 üretici şirket var. TÜMMER Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Alimoğlu, bu alanda Türkiye’nin önemli potansiyele sahip olduğunu söylüyor. Bu nedenle daha fazla yatırım ve şirkete ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre, bu alana yatırım yapmak isteyen kişilerin ilk önce iyi bir mermer, traverten veya granit rezervi bulmaları gerekli.  
 
Bunun dışında daha önce bulunmuş bir rezervi satın almanın daha avantajlı olabileceğine değiniyor. Alimoğlu, bu işi küçük işletmeler yerine orta ve büyük ölçekli şirketlerin yapmasının daha karlı bir sonuç getireceği görüşünde. Sonuçta rezerv bulmanın maliyetinin nispeten düşük olmasına rağmen, bir tesis açabilmek için 3 milyon dolarlık bir yatırım yapılması gerektiğini söylüyor.  
 
Özellikle Şubat 2004’de yürürlüğe giren yatırım teşvikleri kanununun bu alanda avantaj sağlayacağını ifade ediyor ve şöyle devam ediyor: “ Mermer sektörü çok karlı bir alan. Kişi başı milli geliri 1500 doların altında bulunan illerde vergi indirimi ve teşvik yasası da oldukça büyük avantaj. Mermer potansiyeli yüksek Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimize yatırım yapmak artık daha da cazipleştirildi.”  
 
Yatırımın geri dönüşünün kısa sürede alınacağına da değinen Alimoğlu, bu alanda girişim yaparken bir tek bürokratik ve idari engellerle uğraşmanın sıkıntı yaratabileceğini belirtiyor.  
 
SÖYLEŞİ  
 
KÜÇÜK İŞLETME YÖNETİMİNDE 4 ANAHTAR NOKTA  
 
Jane Applegate, girişim konusunda yazdığı yazılarla tanınan bir yönetim danışmanı. Küçük işletme yönetimi konusunda yazdığı 4 kitapla, girişim dünyasında bir guru olarak adlandırılıyor. “201 Great Idea’s For Your Small Business” (Küçük İşletmeniz için 201 Fikir) adlı son kitabında ise girişimcilere farklı önerilerde bulunuyor. Jane Applegate, Türkiye ile de yakından ilgilendiğini söylüyor. “Ülkeniz girişim iklimi bakımından oldukça renkli” diyen Applegate’le, yeni başlayan girişimcilere önerilerini ve Türkiye hakkındaki düşüncelerini konuştuk.  
 
ÜRÜN SATACAK MI?  
 
Yeni başlayan girişimcilerin en fazla dikkat etmesi gereken konu, sattıkları ürünü almak isteyen bir kitlenin var olup olmadığı. Ürünün pazar içindeki ihtiyacını çeşitli araştırmalar yaparak bulmaları mümkün.  
 
6 AYLIK FİNANS ÖNEMLİ  
 
Bunun dışında girişimcinin kendisini en az 6 ay idare edecek paraya sahip olması gerekiyor. Sonuçta hangi işte faaliyet gösterilirse gösterilsin, yeni işin gelirleriyle kişilerin kendisini finanse etmesi mümkün değil.  
 
PLANLAMA YAPIN  
 
Yeni başlayan girişimlerin çoğu plansızlık yüzünden batıyor. Benim yeni işe başlayan girişimcilere önerim işe ilk önce küçük bir ofis kiralayarak başlamaları. Daha sonra kendilerine part-time çalışacak elemanlar bulmaları gerekli. Bu sayede bu kişilerin uzun dönemde yararlı olup almayacağını da test edebilirler. Çoğu girişimcinin parasını gereksiz araçlar, mobilyalar ve hatta arabalar alarak savurduğunu görüyorum. Bu oldukça yanlış bir strateji.  
 
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ KAR SAĞLAR  
 
Girişimcinin çalıştığı insanların niteliği de oldukça önemli bir konu. Baş ağrısı verecek insanlarla çalışmak oldukça tehlikeli. Ayrıca, üretilen ürünün çeşitlendirilmesi de önemli. Bu sunulan servisle de yapılabilir. Girişimci, bu çeşitlendirilmiş ürünleri farklı fiyat seçeneklerinde piyasaya sunmalı. Bu sayede çok farklı müşteri segmentlerine ulaşmak mümkün hale gelir.  
 
İŞ FİKİRLERİ  
 
KAZANDIRAN BAYİLİKLER  
 
Türkiye, girişim potansiyeli olarak dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Çoğu girişimci de önceden belli bir pazara ulaşmayı başarmış bayilik sistemiyle girişim hayatına atılmayı tercih ediyor. Bu sayfalardan sizlere büyük alışveriş marketleri ya da fast food zincirlerinin bayilik şartlarını duyurmuştuk. Şimdi de kenarda kalmış, ama sunduğu farklı alternatiflerle karlı fırsatlar sunabilecek, Türkiye’de niş olan bazı ürünlerin bayiliklerini veren firmaları araştırdık. Çıkan sonuçlar şöyle:  
 
YÖNLENDİRME PANOLARI  
 
Faaliyet hayatına 2000 yılında başlayan Dekra Elektronik yönlendirme panoları imalatı yapıyor. Show board ve neon board üreticiliği de yapan firma, kendi sektöründe bir ilk. Türkiye genelinde bayilik vermeyi planlayan şirket ürünlerinin hedef kitlesi mağaza, restoran, bar, fabrika ve eğitim kurumları. İşyerlerini görsel alanda farklı dekorasyon alternatifleriyle donatan şirketin, Türkiye içinde rakibinin olmaması girişimciler için de önemli bir potansiyelin göstergesi. Yetkili: Emre Terzi, İletişim: 0 224 220 34 58 - 0 224 220 54 55,  www.dekraelektronik.com    
 
AKVARYUMLU ÇALIŞMA MASASI  
 
Alfa Metal Dekorasyon, merdiven korkuluğu, tabela ve ahşap yaşam ürünleri üretiyor. Şirket, Türkiye’de bir ilk olan ve patenti kendisine ait akvaryumlu çalışma, büro, yemek, bilgisayar ve toplantı masalarının da imalatını gerçekleştiriyor. Firma bu ürüne olan talebi karşılamak amacıyla bayilik veriyor. Akvaryumlu masa üretiminde şirketin rakibinin olmaması ve sürekli artan talep bu alanda yatırım yapan girişimcilerin önemli bir pazar potansiyeline hizmet edeceğinin önemli bir göstergesi.  
Yetkili: Hasan Başol, İletişim 0 224 215 87 41- 216 04 12-13 www.alfacrom.com    
 
MODÜLER STAND  
 
Favori Reklam faaliyet hayatına başladığı 1994 yılından bu yana firmaların katılımıyla yurtiçi ve yurt dışı fuar, kongre, seminer ve konferans organizasyonlarında kısa sürede kurulan modüler standlar yapıyor. Müşterileri arasında Borusan Holding, Abdi İbrahim, Citibank , Eczacıbaşı Avon gibi önemli şirketleri barındıran şirket, Türkiye genelinde bayilikler veriyor.  
Yetkili Kisi: Refiye Erişçi, İletisim:  0 212 296 99 39 - 0212 241 77 62, www.favorireklam.com    
 
TİCARİ ÖDEMEDE “T” KART UYGULAMASI  
 
Kartlı ticari ödeme sistemleri Türkiye’de yeni bir alan. Bu kartlar sayesinde işletmelerin elde edebileceği pek çok fayda mevcut. Dışbank T Kart ile üretici ile onlardan mal alan kesim arasındaki süreçleri kısaltmayı hedefliyor. Bu hizmet ile üreticilere  tahsilat güvencesi, onlardan mal alan firmalara da satınalma gücü sağlanmış oluyor.  
 
'T' Kart ile önemli bir gelişme yakalayan Dışbank, şu ana kadar 148 ana dağıtıcı anlaşması ile yaklaşık 82 bin satış noktasına ulaşma potansiyeline sahip. Bu noktaların banka kredi değerlendirme süreçleri dahilinde çalışmaları da devam ediyor. Kartlı ticari ödeme sistemlerine konu olabilecek sektörlere bakıldığında da ticari kartlar alanında önemli bir potansiyel olduğu görülüyor.  
 
2004 yılında sektörün bu alanda nasıl bir gelişim göstereceği ve pazarın gerçek büyüklüğü sektörlerin satış kanal sayılarıyla da doğru orantılı. Gıda sektöründe, bakkal-market ve toptan, bayii satış kanalları olmak üzere Türkiye genelinde yaklaşık 390 bin satış noktası ve 500 ana dağıtıcı bulunuyor. İlaç sektöründe ise eczane ve klinik olmak üzere Türkiye genelinde yaklaşık 21 bin satış noktası ve 14 ana dağıtıcı mevcut. Ticari kartların önem kazandığı diğer bir sektör olan bilgisayar teknolojileri alanında ise Türkiye genelinde yaklaşık 5 bin satış noktası ve 10 ana dağıtıcı bulunuyor.  
 
FIRSATLAR  
 
HILTON’DAN KARLI DAVET  
 
Turizm sektörünün önemli oyuncularından Hilton International, Mart ayında alınan kararla Türkiye dahil Avrupa’nın belirli ülkelerinde franchising vermeyi planlıyor. 70’den fazla ülkede faaliyet gösteren Hilton International, Hilton markası ile bir süre önce satın aldığı İskandinavya’nın güçlü otellerinden Scandic markasını yaymak üzere franchising geliştirme planı hazırladı.  
 
Franchisee’ler Hilton ve Scandic markasının rezervasyon, dağıtım, pazarlama ve Hilton Honors bağlılık programlarını da kapsayan olanaklarından yararlanabilecekler. Plana göre franchising verilecek otel tipleri, bir gruba bağlı olmayan küçük zincirler, daha küçük yerleşik markalara bağlı franchised mülkleri, bağımsız mülkler ve yeni oluşumlar  olarak sıralanıyor. Franchising sistemiyle işletilecek otellere, İskandinavya’da “Scandic”, İskandivavya dışındaki bazı bölgelerde “Scandic by Hilton”, halen hizmet verilmeyen büyük şehirler ve başkentlerde ise Hilton adı verilecek.  
 
Hilton Group Yönetim Kurulu Başkanı David Michels, franchising sisteminin kendi markalarını geliştirmek adına önemli bir adım olduğunu söylüyor.Ona göre bu durum Hilton’un gelişimine de büyük ivme katacak. Michels, “Franchisee’lerimiz bizim global ağımızdan ve markamızın tecrübelerinden en iyi şekilde yararlanacaklar” şeklinde konuşuyor.  
 
NAKİT AKIŞINA DESTEK PROGRAM  
 
Türkiye’deki toplam işyerlerinin yüzde 99’unu KOBİ’lerin oluşturduğu biliniyor. Bu kesim toplam istihdamın yüzde 60’ını, katma değerin ise yüzde 30’unu kendi elinde tutuyor. Finans piyasaları da bu potansiyele yönelik sürekli yeni bir ürün çıkartıyor. Garanti Bankası da Mart ayının sonlarına doğru Microsoft ve TOSYÖV işbirliği ile Garantili Nakit İdaresi (GANİ) adı altında bir ürün paketini KOBİ’lere sundu. GANİ ürün paketi işletmelerin nakit akışlarını planlama ve fiyatlandırma konusunda destek olmayı amaçlıyor. Ürünün en önemli özelliği ise GANİ paketlerinin içinde ücretsiz bilgisayar yazılımının bulunması. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2004 yılı içinde KOBİ’lere yönelik daha farklı çalışmalar yapacaklarını söylüyor. Özen, bu yılın Garanti Bankası için KOBİ’ler yılı olacağına değiniyor. Özen sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“KOBİ’lerin geleceğe olan güvenini artırmak, yatırım ve üretim kararlarını cesaretle ve daha kolay almalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz projelere devam edeceğiz. Konu, KOBİ’ler gibi ülke ekonomisinin yapıtaşlarından biri olduğunda, en iyiyi sunma sorumluluğumuz, bizi en iyi iş ortaklarıyla çalışmaya itti. KOBİ’lerin uzun vadede rekabetçi bir yapıya sahip olabilmeleri için finansal planlama konusunda profesyonel değerlendirmeler yapılması gerekli. Türkiye’de genel olarak aile şirketlerinin finansmanla ilgili kararlarını eşe dosta danışarak aldıkları biliniyor. Bu tür ürünler bunun önüne geçmek için fırsatlar sunuyor.”