Milyar Dolar Klübü

Krizlere rağmen Türk ekonomisi ve şirketler büyüyor…Çok değil, 5 yıl öncesine kadar şirketler için telaffuz etmekte zorlandığımız milyar dolarlı rakamlar da yavaş yavaş gündemimize giriyor. “Milyar...

1.04.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Krizlere rağmen Türk ekonomisi ve şirketler büyüyor…Çok değil, 5 yıl öncesine kadar şirketler için telaffuz etmekte zorlandığımız milyar dolarlı rakamlar da yavaş yavaş gündemimize giriyor. “Milyar dolar” rakamı piyasa değeri, ihracat, ciro ve kişisel servet gibi pek çok gösterge için adeta ortak bir mihenk taşı… Milyar dolarlık piyasa değerine ulaşan şirketler, bu düzeyde ihracat hedefini tutturan Anadolu Kaplanları ve serveti milyar doları aşan patronlar, dünya liglerine transfer oluyor. Belki sayıları henüz fazla değil. Fakat Arçelik’ten Vestel’e, Renault’dan Efes Pilsen’e “milyar dolar kulübü”ne giren şirketlerin sayısı artıyor.  
 
2003 yılında Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında en dikkat çeken ülkelerden biri oldu. Krizlere rağmen Türk ekonomisi ve şirketleri tekrar büyümeyi yakaladı.  
Çok değil 5-10 yıl öncesine dek telaffuz etmekte zorlandığımız “milyar dolarlı rakamlar” da yavaş yavaş gündemimize girmeye başladı. Milyar doları aşan şirketler ve sahipleri de “Milyar dolar kulübü”nün birer üyesi haline geldi. Türkiye’deki şirketlerin ulaştıkları büyüklükler de ABD’li ve Avrupalı şirketlerin çok altında olsa da geldikleri nokta ekonomi açısından son derece önemli.  
 
“Milyar dolarlık” büyüklüğe ulaşmak pek çok açıdan kritik anlam taşıyor. Örneğin, yabancı yatırımcılar piyasa değeri “milyar dolar” sınırını aşan şirketlere daha çok ilgi gösteriyor. “Milyar dolarlık” ciro da şirketin belli bir ölçeğe ve verimliliğe ulaştığının bir göstergesi sayılıyor.  
 
Türkiye’de şu anda milyar dolarlık piyasa değerini, ciroyu, kârlılığı ve ihracatı aşan ve kulübe üye olan 24 şirket var. Aşağıda bu 24 şirketin son durumunu ve şirketlerin hedeflerini bulacaksınız.  
 
18 milyar dolarlık ciro  
 
Milyar dolar kulübünün en önemli üyelerinden biri Koç Holding. Bunun en önemli nedeni de hem 18 milyar dolara yaklaşan cirosu hem de 4,4 milyar dolarlık piyasa değeri.  
Türkiye’nin en güçlü holdinglerinden biri olan Koç Holding, bankacılıktan gıdaya 7 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. 2003 yılında holdingin yönetiminde bir değişim yaşandı. Rahmi Koç, yönetim kurulu başkanlığını büyük oğlu Mustafa Koç’a devretti. Bu açıdan da Koç Holding, Türkiye’de üçüncü neslin iş başına geçtiği ender kurumlardan biri olma özelliğini de taşıyor.  
 
CEO Bülend Özaydınlı’nın verdiği bilgiye göre, holdingin 2003 yılı kombine cirosu, bir önceki yıla oranla yüzde 82 büyüyerek 17,9 milyar dolara ulaştı. 2003 yıl sonu itibariyle 55 bin 700 kişinin çalıştığı Koç Holding’in söz konusu dönemde ulaştığı hisse değeri ise 4,7 milyar dolar oldu.  
 
Holding faaliyet gösterdiği 7 ana sektörün yanı sıra, 2004 yılında Türk Telekom ve Milli Piyango özelleştirme ihalelerine de girmeyi planlıyor.  
 
Koç’un milyar dolarlıkları  
 
Milyar dolar kulübünde Koç Holding’in otomotiv şirketlerinden Ford Otosan ve Tofaş da var. Ford Otosan, 2003 sonu itibariyle pazar payını yüzde 15,2’ye yükselterek, otomotiv sektöründeki liderliğini yine sürdürdü. Geçen yıl toplam 114 bin 503 ticari araç üreten şirket, bunun 75 bin 159 adedini ihraç etti. Toplam 776 milyon Euro’luk ihracat geliri elde eden Ford Otosan, yılı 1 milyar 817 milyon Euro ciroyla kapattı. Ayrıca 1,9 milyar dolarlık piyasa değeri de bu listeye girmesinde etkin oldu.  
 
2003 yılını 773 milyon dolarlık satış geliri ile kapatan Tofaş da 1 milyar dolarlık piyasa değeri ile kulüp üyeleri arasına katıldı. Koç Holding’in amiral gemisi olarak kabul edilen Arçelik de 2,1 milyar dolarlık piyasa değeri ile listemize girdi. Türkiye çapında 14 milyon 500 bin aileye, yurt dışında ise 4 milyon 500 bin kullanıcıya hizmet veren şirketin 5 bin yetkili satıcısı, 900’e yakın da yetkili servisi bulunuyor. 2003 yılında yurtdışı satışlarını yüzde 30 oranında artıran şirket, bu yılın sonunda yurtdışı satış gelirlerini 1,1 milyar dolara, konsolide cirosunu ise 2,3 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyor.  
 
Sabancı’nın kârı 1,7 milyar dolar  
 
Milyar dolar kulübü listesinin ilk sıralarında Sabancı Holding, dolayısıyla Sabancı Ailesi de yer alıyor. Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri olma özelliğini taşıyan holding, 2003 yılını 1,7 milyar dolarlık kârla kapattı. 2004 yılında da yüzde 8 büyüme hedefleyen Sabancı Holding CEO’su Celal Metin, daha önce yaptığı bir açıklamada, ilk hedeflerinin organik büyüme olduğunu söylemişti. Ardından da faaliyette bulundukları sektörlerde güçlerini artırmak için teknoloji ve kapasite artırımı, ürün çeşitlemesi ya da farklı coğrafyalara yayılmaya yönelik büyüme stratejilerine yöneleceklerini ifade etmişti. Celal Metin, sözlerini şöyle sürdürmüştü:  
 
“Var olduğumuz sektörlerde liderliğimizi sürdürmek için çalışmalar yapacağız. Olmadığımız yerlerde ise şirket alımlarına gideceğiz. Enerji ve kimya konusunda ciddi büyümeler yaşayacağız. Gıda sektöründe ciddi bir büyüme içinde olacağız. Teknolojiye dayalı işlerde, haberleşmede, telekomünikasyonda büyümenin en önünde ve göbeğinde yer alacağız. Tüketim içinde faaliyetlerimiz var. Burada da dengeli bir büyümeyi hedefliyoruz.”  
 
Kulüpteki en değerli banka  
 
Sabancı Ailesine ait olan Akbank, aktif büyüklüğü ve 6,3 milyar dolarlık piyasa değeri ile Türkiye’nin en büyük özel sektör bankası konumunda. Önemli bir değişim projesi yürüten banka, 618 şubesi ile yurt içinde yaygın bir dağıtım ağına sahip.  
 
Bankacılık sektöründe Akbank’ı, İş Bankası izliyor. 1924 yılında kurulan ilk ulusal banka olan İş Bankası, ülkenin sanayileşmesinde önemli rol oynadı. Bu nedenle iştirak portföyü en geniş bankalardan biri. Milyar dolar kulübüne girmesinde ise bankanın 5,9 milyar dolarlık piyasa değeri etkili oldu.  
 
Doğuş Grubu’na ait Garanti Bankası da 2,8 milyar dolarlık piyasa değeri ile listemize girmeyi başardı. Temmuz 2002’de, Euromoney dergisi tarafından altıncı kez “Türkiye'nin En İyi Bankası” seçilen banka, Global Finance Dergisi tarafından 2002 ve 2003 'te “Türkiye'nin En İyi Dış Ticaret Finansmanı Bankası”, 2003'te “Türkiye'nin En İyi Menkul Takas ve Saklama Bankası” seçilmişti.  
 
Piyasa değeri 1,6 milyar dolar olan Yapı ve Kredi Bankası da milyar dolar kulübünün üyelerinden biri. Bireysel bankacılığı sektöre tanıtan, birçok ürün ve hizmeti ilk defa müşterilerine sunan banka olma unvanını da taşıyor. 400'ün üzerinde şubesi bulunan banka, kredi kartı pazarında da lider konumunda.  
 
Doğan’ın 2 holdingi var!  
 
Doğan Holding, 1,2 milyar dolarlık piyasa değeri ve 4 milyar dolar olarak açıklanan 2003 yılı cirosu nedeniyle milyar dolar kulübümüzde yer alıyor. İş yaşamına 1950'lerde ana işi ticaret olan küçük bir şirketle başlayan Doğan Holding, enerji-dağıtım, finans, medya, telekomünikasyon, turizm, sanayi ve ticaret olmak üzere altı ana alanda faaliyet gösteriyor. Holding’in yönetim kurulu başkanı ise Aydın Doğan…  
 
Doğan Holding CEO'su Tufan Darbaz, grup şirketlerinin 2003 yılında Türkiye’deki canlanmanın ötesinde performans gösterdiğini söylüyor. Darbaz, “2003'ü yüzde 15 büyüyerek 4 milyar doları aşacak bir ciroyla tamamladık. 2002'ye göre dolar bazında yüzde 45 artmasını beklediğimiz kârımız da 275 milyon doları bulacak” diyerek grubun performansını net olarak ortaya koyuyor.  
 
Doğan Grubu bünyesindeki ikinci holding olan Doğan Yayın Holding de 1,04 milyar dolarlık piyasa değeri ile listemizde yer alıyor. Çatısı altında 30’a yakın şirket bulunan holding, gazete, dergi, kitap yayıncılığı, dağıtım ve baskı, yeni medya ve televizyon yayıncılığı, müzik ve film prodüksiyonu, multimedya ürünlerin satışı, ticari ve tematik televizyon kanalı ve radyo istasyonunun yönetimi alanlarında faaliyet gösteriyor.  
 
Zorlu’nun yıldızı Vestel  
 
Dünya'nın üçüncü, Avrupa'nın ise en büyük tüketici elektroniği imalatçısı olan Vestel, Türkiye'nin Avrupa'daki ihracat pazarında yüzde 50'nin üzerinde pazar payına sahip. Net olarak rakamlar açıklanmasa da, TİM’den aldığımız bilgiye göre, 2003 yılında milyar doları aşan ihracat yapan 3 şirketten de biri. Ayrıca, cirosu ve piyasa değeriyle de kulübün üyeleri arasına katılıyor.  
 
Zorlu Holding’in amiral gemisi olarak kabul edilen Vestel, yurtiçi TV pazarında yüzde 38'lik pazar payıyla lider konumda. 2002 yılında 1.4 milyar dolarlık satış geliri elde eden şirketin, 2003 yılı ciro hedefi ise 1,7 milyar dolar olarak açıklanmıştı.  
 
Vestel Elektronik, hisselerinin yüzde 48.41’i halka açık, kalan yüzde 51.59 hisse ise Zorlu Grubu’na ait. Grup ev tekstili, polyester iplik, elektronik ürünler, bilgi teknolojileri ve dayanıklı tüketim malları, finansal hizmetler ve enerji üretimi olmak üzere dört ana dalda faaliyet gösteriyor. 2001 yılında 879 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren grup, 2002 yılında bu rakamı 1,3 milyar dolara yükseltmişti.    
 
İhracatın zirvesinde GİSAD var  
 
2003 yılında ihracat maratonunu yine Giyim Sanayicileri Dış Ticaret (GİSAD) kazandı. 1997 yılında temeli atılan GİSAD, kısa zamanda sektörü bir çatı altında toplamayı başardı. Benzer kurumlara göre çok hızlı bir yapılanma gerçekleştirerek 4 yılda ortak sayısını 250’ye çıkarmayı başardı.  
 
Son 3 yılın da ihracat rekortmeni. 2003 yılında da 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparak bu listeye girmeyi başardı. Yılın ilk 9 ayını 900 milyon dolar ihracatla kapatan GİSAD’ın daha önce yıl sonu ihracat hedefi 1,5 milyar olarak açıklanmıştı.  
 
Geçen yıl 44 bin 714 adet otomobil satışıyla pazar birincisi olan Renault, 132 bin 257 adet otomobil üretimi ve 97 bin 794 adet otomobil ihracatı ile de sektörde liderliğini sürdürdü. Renault, 2003 yılında 1 milyar 16 milyon dolarlık ihracat cirosu gerçekleştirerek, Türk otomotiv sektöründe 1 milyar dolar sınırını geçen ilk üretici de oldu.  
 
2004 yılında 155 bin adet otomobil üretmeyi hedefleyen şirketin ihracat hedefi ise 115 bin adet. Renault Mais’de Oyak Grubu’nun yüzde 51, Oyak-Renault’ta ise yüzde 49’luk payı bulunuyor.  
 
Biranın getirdiği başarı  
 
Efes Pilsen, 1969 yılında Anadolu Grubu tarafından İstanbul ve İzmir’de üretilmeye başladı. Efes Grubu’nun İstanbul, İzmir, Ankara, Adana ve Lüleburgaz’da bira, Afyon ve Çumra’da malt fabrikaları ve bir şerbetçiotu tesisi bulunuyor.  
 
Şirket, yüzde 77’lik pazar payıyla Türkiye bira piyasasında çok önemli bir yere sahip. Yıllık 910 milyon litre bira üretim kapasitesine sahip olan şirketin Afyon ve Çumra’daki malt üretim tesislerinde de yıllık 100 bin ton malt üretimi yapılıyor.  
 
Anadolu Efes, yılın ilk 9 ayında satışlarını yüzde 34 artırarak 165 milyon dolardan 220 milyon dolara yükseltmeyi başardı. 2003 yılının ilk 9 aylık döneminde 78 milyon dolar net kâr açıklayan şirket, geçen yılın aynı dönemine göre kârını da 4 kat artırdı. Listemize girmesine ise 1,5 milyar dolarlık piyasa değeri neden oldu.  
 
Bu arada Anadolu Efes’in bağlı olduğu Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, yaptığı bir açıklamada grubun konsolide cirosunun 1,5 milyar dolara ulaştığını söylemişti. Bu sonuçta, Anadolu Grubu’nun milyar dolar kulübünü bir üyesi olmasını sağlıyor.  
 
İletişimdeki 1 numara!    
 
Türkiye'de mobil iletişim, Şubat 1994'te Turkcell'in hizmete girmesiyle başladı. 2002 sonunda 15,7 milyon olan abone sayısı yüzde 21 artarak, 2003 sonunda 19 milyona ulaştı. Yılın son çeyreğinde, faturalı abonelerin sayısı 4,8 milyon düzeyine ulaşırken, ön ödemeli abonelerin adedi bir önceki döneme kıyasla yüzde 6 oranında artarak 14,2 milyon oldu. Şirketin müşteri ilişkileri yönetimi ve abonelerin sistem içinde kalmaları yönündeki çalışmalarının 2003 yılında abone sayısındaki artışa ivme kazandırdı.  
 
Turkcell’in listemize girmesinde mevcut piyasa değeri etkili oldu. 11 Şubat itibariyle 5,4 milyar dolarlık piyasa değerine sahip olan şirketin büyük ortağı ise Çukurova Holding.  
Holdingin başında ise Mehmet Emin Karamehmet bulunuyor. Pamukbank’a el konulmasıyla mali açıdan zorlanan ve borç yapılandırmasına giden holding, Turkcell’de yabancı ortağı Sonera ile çıkan gerginliğe rağmen başarılı bir yönetim sergiliyor.  
 
Enka İnşaat da 2,5 milyar dolarlık piyasa değeri ile milyar dolar kulübünün inşaat sektöründeki tek temsilcisi. Konsolide olmayan mali tablolarına göre, 2003 yılının ilk dokuz ayında 40 milyon dolar net kârla kapattı.  
 
Akaryakıtın devleri  
 
Akaryakıt sektörü de milyar dolar kulübünün en büyükleri arasında yer alıyor. Bunların  başında da Petrol Ofisi geliyor. Doğan Holding ve İş Bankası ortak konsorsiyumu tarafından Özelleştirme İdaresi’nden alındıktan sonra, çok hızlı yol alan şirketin 3 bin 885 istasyonu, yaklaşık 5 bin bayii, 2 madeni yağ harmanlama tesisi, 12 tesis, 26 ikmal ünitesi, bin 34 personeli bulunuyor. 2003’ü 5 milyar dolar ciro ile kapattığı tahmin edilen şirketin mevcut piyasa değeri ise 1,09 milyar seviyesinde.  
 
Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılında Türkiye'de faaliyetine başlayan Shell de 590 akaryakıt istasyonu ile hizmet veriyor. 2003 yılında yüzde 16,6’lık pazar payına ulaşan şirket, söz konusu dönemde satışlarından 2,2 milyar dolar gelir elde etti.  
 
1912 yılından bu yana Türkiye’deki faaliyetlerini sürdüren BP de akaryakıt sektörünün milyar dolarlık şirketlerinden biri. 2003 yılında 5,5 katrilyon liralık net satış hasılatı elde eden şirket, yılı 66 trilyon liralık ticari kâr ile kapattı. Ayrıca  ISO’nun 2002 yılı için yaptığı çalışmada 2 katrilyon 890 trilyon 675 milyar liralık satış hasılatıyla özel sektör şirketleri arasında ikinci sırada yer alması da milyar dolarlık şirketler arasına girmesinde etkili oldu.  
 
FORBES’A GÖRE TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN 5 İŞADAMI  
 
Her yıl dünyanın en zengin insanlarını açıklayan Forbes dergisinin yaptığı son sıralamaya  serveti 1 milyar doları aşan 5 Türk işadamı girdi. Hepimizin yakından tanıdığı bu işadamları ve servetleri şöyle:  
 
Sakıp Sabancı  
 
Forbes Dergisi’nin dünyanın en zengin kişilerini bir araya getirdiği listesinde, 147’inci sırada yer alıyor. 3,2 milyar dolarlık servetiyle, listede yer alan Türk işadamları arasında da ilk sırada olan Sabancı, iş hayatına Bossa Un Fabrikası’nda veznedarlıkla başladı. 1966 yılından bu yana Sabancı Holding’in yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Forbes’un listesine ilk kez 1999’da giren Sabancı, 2003 sıralamasında da 123’üncü sırada yer alıyordu.  
 
Ferit Şahenk  
 
2001’den bu yana Forbes’ın en zenginler listesinde. Bu yıl da 2,7 milyar dolarla 186’ıncı olarak karşımıza çıkıyor. Doğuş Grubu, finans, otomotiv, inşaat, turizm, medya ve perakende sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Ayhan Şahenk’in vefatından sonra, holdingin başına geçen Ferit Şahenk, grup bünyesindeki üç bankanın birleştirilmesinde etkin rol oynadı. Garanti Bankası ile Banca Intesa arasındaki görüşmeleri de bizzat yürütüyor.  
 
Rahmi Koç  
 
Dünyanın en zenginleri arasında 1,4 milyar dolarlık servetiyle 406’ncı sırada. 1958 yılında Otokoç’la iş hayatının içine giren işadamı, 1984-2003 tarihleri arasında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. Daha sonra bu görevi Mustafa V. Koç'a devretti. Halen Koç Holding Şeref Başkanı olarak çalışıyor. 1999 yılından bu yana dünyanın en zenginleri listesinde yer alan Rahmi Koç, geçen yılki listede 199’uncu sıradaydı.  
 
Bülent Eczacıbaşı  
 
Forbes Dergisi’nin listesine bu yıl ilk kez girmeyi başardı. 1 milyar dolarlık serveti nedeniyle listenin 552’inci sırasında yer alıyor. Halen Eczacıbaşı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Bülent Eczacıbaşı Türkiye İlaç İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu başkanlığını yürütüyor. Son olarak Avrupa Sanayiciler Yuvarlak Masası (European Roundtable of Industrialists-ERT) üyeliğine getirildi.  
 
Turgay Ciner  
 
1 milyar dolarlık servetiyle 552’nci sırada yer alan işadamı, dergide Türkiye’nin en genç ve kendi kendini yetiştirmiş milyarderlerinden biri olarak tanımlanıyor. Forbes’ta yer alan yazıda, küçük otomobil parçaları üreterek iş yaşamına başlayan Park Holding’in 1,4 milyar dolar cirolu, tekstil, enerji, madencilik ve medya grubuna dönüştüğü anlatılıyor. Listeye ilk olarak 2002’de giren Ciner, geçen yılda 427’nci sıradaydı.  
 
“ZİRVEDEKİ KAMU ŞİRKETLERİ”  
 
Zirvedeki kamu şirketleri arasında Elektrik Üretimi AŞ (EÜAŞ), Tüpraş, Erdemir ve Türk Hava Yolları (THY) yer alıyor. EÜAŞ İSO500’de 2002 yılındaki 6,3 katrilyon liralık satış hasılatı nedeniyle üçüncü sırada yer alıyor. Ancak halka açık olmadığı için, şirketle ilgili bilgilere ulaşmak da bir hayli zor. Bu nedenle halka açık olan milyar dolarlık kamu şirketlerini bir araya getirdik.  
 
Tüpraş  
 
Şubat ayı içinde Zorlu Holding’e satılması onaylanan Tüpraş, dünyanın en iyi 400 şirketi arasında yer alıyor. Forbes Dergisi’nin dünyanın en mükemmel 400 şirketini sıraladığı listeye giren Tüpraş'ın büyüme hızı yüzde 53.2 seviyesinde. Forbes'da da yer alan rakamlara göre, Tüpraş'ın sermayesi 1 milyar 277 milyon dolar, cirosu ise 4 milyar 383 milyon dolar civarında. Şirketin beş yıllık performans ortalaması ise yüzde 43.1. olduğu belirtildi. Tüpraş Genel Müdürü Hüsamettin Danış, 2003 yılını da 11 milyar dolar ciro ile kapatmayı hedeflerini açıklamıştı.  
 
Türk Hava Yolları (THY)  
 
2010 yılında Avrupa’nın en büyük üç havayolu şirketinden biri olma stratejisi ile hareket eden THY, yıllık 1,5 milyar dolar ciroya sahip. Yurtiçi havayolu taşımacılığı dışındaki en büyük pazarı Almanya olan şirket, toplam gelirlerinin yüzde 25’ini bu ülkeye gerçekleştirdiği seferlerden sağlıyor. 10 bin 538 koltuk kapasitesine sahip olan şirket hükümetin özelleştirme listesinde yer alıyor. 2003 yılının ilk dokuz ayında dış hatlardaki pazar payı yüzde 15, iç hatlardaki pazar payı ise yüzde 98.9 seviyesinde. Söz konusu dönemde THY’nin net kârı da 1 katrilyon 817 trilyon 71 milyar lira seviyesindeydi.  
 
Erdemir  
 
Türkiye’nin tek yassı çelik üreticisi olan Ereğli Demir Çelik (Erdemir), iç piyasadaki 6 milyon ton seviyesindeki toplam yassı çelik talebinin yüzde 40’lık kısmını tek başına karşılıyor. 3 milyon ton/yıl üretim kapasitesine sahip olan şirket 2005 yılında yatırımların tamamlanmasının ardından kapasitesini 4,5 milyon ton/yıla yükseltecek. 11 Şubat itibariyle piyasa değeri 1,4 milyar dolar seviyesinde olan Erdemir’in hedef piyasa değeri ise 1,5 milyar dolar seviyesinde.  
 
“SAĞLAM MALİ YAPI ŞİRKETLERİN VARLIK NEDENİDİR”  
 
Canan Ediboğlu / Shell Türkiye  
 
Satışlar Yüzde 7 Arttı  
 
Sektörün düşük performansına rağmen Shell Türkiye iyi bir yıl geçirdi. Satışlarımız yüzde 7 arttı. Dolar bazında satışlarımız yüzde 57.1 artışla 2.2 milyar dolara yükseldi. Satışlarımızda yaşanan bu artış, pazar payımızı da yüzde 15.3’ten yüzde 16.6’ya çıkardı ve bizi pazar payı sıralamasında ikinci sıraya yerleştirdi. 2003 yılında yaklaşık 40 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdik.  
 
Yüzde 5 Büyüyeceğiz  
 
Hedefimiz öncelikle  performansımızı sürekli yükseltmek, yatırım yapmaya ve büyümeye devam etmektir. 2004 yılında yaklaşık 40 milyon dolar civarında yatırım yapacağız ve yeni istasyon açma çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Biz, bu yıl Shell olarak yüzde 5’in üzerinde reel bir büyüme gerçekleştireceğimize inanıyoruz.  
 
Sürdürülebilirlik Önemli  
 
Bence esas önemli olan sürdürülebilirliktir. Örneğin, kısa vadeli bir bakışla, konjonktürden kaynaklanan fırsatlardan yararlanılarak da kâr edilebilir. Ancak önemli olan uzun vadeli bir perspektiften bakmak ve sürdürülebilir kârlılığa ulaşmaktır. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Shell’in en önemli mesajı uzun dönemde yüksek performanstır.  
 
Sağlam Mali Yapı Önemli  
 
Tabii güçlü bir mali yapı bir ticari kuruluş için temeldir. Ama ben, sağlam bir mali yapıya vurgu yapmayı tercih ederim. Sağlam bir mali yapı, bir şirketin paydaşlarına, yani çalışanlarına, müşterilerine, tedarikçilerine, ortaklarına, hissedarlarına ve topluma olan taahhütlerini gerektiği gibi yerine getirebilmesini sağlar. Bu da bir şirketin varlık nedenidir. Güçlü bir mali yapı, paydaşlara değer katabilmesinin önkoşuludur. Sağlam bir mali yapı, ayrıca şirketlerin direncini artırır, konjonktürel dalgalanmalardan etkilenme düzeyini azaltır.  
 
“VERİMLİLİK ÖN PLANDA OLMALI”  
 
Tahir Uysal / BP Türkiye Başkanı  
 
BP Türkiye Başkanı Tahir Uysal, şirketlerin yaptığı işlerden kâr elde etmesinin başta hissedarlar için önemli olduğunu söylüyor. Daha fazla kâr elde etmenin daha fazla vergi vermek anlamına geldiğini belirten Uysal, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
“İş kârı hissedarlarımız açısından doğal olarak önemlidir. Artan rekabet ortamında birim maliyetler konusunda duyarlı olmak bunu temin edebilmek konusundaki önemli araçlardan biri. Bazı kesin performans belirleyicileri vardır ki, bunlar operasyonda optimum seviyede olduğunuzu sergilemek açısından kritik rol oynuyor.  
 
Ekonomi geliştikçe ürün yelpazemizi, yaptığımız faaliyetleri ve iş gücümüzü devam ettirmek, bunların sonucunda da piyasada rekabet etmek durumundayız. Daha fazla kâr elde etmek, daha fazla vergi vermek anlamına geliyor. Bu da şirketlerin faaliyette bulundukları ülkenin ekonomisine katkıda bulunmasını sağlıyor. Bu durumu iş akış zincirine de benzetebiliriz. Büyüme, vergi ödemenin yanı sıra, iş istihdamının yaratılması, yeni iş kollarının oluşması, sosyal sorumlulukların yerine getirilmesi, kurumsal sosyal faaliyetlerde bulunulması, hukuk kurallarına uyarak iş yapılması gibi faydalarla ekonomiye ve topluma katkı sağlanması açısından önem taşıyor. Kısaca özetlersek şirketlerin ekonomik büyümeye en büyük katkıları, elde olan kaynakları doğru olarak değerlendiren, verimliliği ön plana çıkaran iş modellerini ortaya koymaları ile olacak. Bu anlamda daha alınacak çok yol olmakla birlikte, Türkiye’nin 2001 krizinden çok şey öğrendiğini söylemek ve bu konuda doğru yönde ilerlediğini altını çizmek doğru olacak diye düşünüyorum.”  
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz