Altyapı yatırımlarında 57 trilyon dolarlık açık

Dünya genelinde birkaç İstisna dışında altyapı harcamaları ya azalıyor ya da durma noktasında. Bu sorun özellikle de ülke borcu ve finansal krizlerle boğuşan Avrupa'da çok ciddi boyutlarda.

16.11.2014 15:08:150
Paylaş Tweet Paylaş
Altyapı yatırımlarında 57 trilyon dolarlık açık
Uluslararası Taşımacılık Forumu, 1970'li yıllardan bu yana Batı Avrupa'da ulaştırma altyapılarına yapılan yatırımların sürekli düşüşte olduğunu bildiriyor. Bu alandaki yatırımlar, 1975 yılında gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yaklaşık yüzde 1,5'ine denk gelirken 2009 yılında sadece yüzde 0,8'ine tekabül ediyordu. Üstelik bu fonların neredeyse yüzde 30'u, şu anda sadece mevcut altyapıların bakım ve onarım harcamalarına gidiyor.

Alman Endüstrileri Federasyonu'nun bir değerlendirmesine göre Almanya'daki karayolları, şu anda 1970'li yıllardaki haline kıyasla yüzde 14 oranında daha az modern durumda. Bu durum başka yerlerde de daha iyi değil. ABD Ulaştırma Bakanlığı, bu ülkedeki karayollarının yüzde 15'inin "kabul edilemez" durumda olduğunu rapor ediyor.

Enerji sektöründe ise Güney Afrika'nın sadece elektrik şebekesinin bakımı için gerekli tutar 4 milyar dolar ve bu rakam, bu ülkenin yıllık elektrik yatırımları bütçesinin yarısına eşit. Endonezya'da her geçen gün daha fazla sayıda karayolu kullanılamaz duruma gelmesine rağmen 2005 ile 2009 yılları arasında Jakarta'da trafiğe çıkan araç sayısı, her yıl yüzde 22 oranında arttı.

McKinsey Global Institute tarafından yapılan bir araştırmada, Latin Amerika'nın gelişmiş Doğu Asya ülkelerinin yakaladığı seviyeyi tutturabilmek için altyapılara
GSYİH'sinin yüzde 8'ini yatırmak zorunda olduğu sonucuna varılmış. McKinsey, ayrıca dünya genelinde altyapıların beklenen ekonomik büyüme hızına yeterince ayak uydurabilecek şekilde büyütülmelerini sağlamak için

2013 ile 2030 yılları arasında yapılması gereken yatırımların 57 trilyon dolar olacağını da hesapladı. Bu devasa miktardaki yatırım, aslında son 18 yıl içinde yapılmış toplam yatırımların yüzde 60'ından daha fazla. Tarihsel olarak dünya genelinde altyapılara her yıl GSYİH'nin yaklaşık yüzde 3,8'i yatırılırdı.

Avrupa Birliği'nde (AB) ise aksine 1992 ile 2011 yılları arasında bu amaçla kullanılan yatırımların GSYİH'ye oranı sadece yüzde 2,6. Danışmanlık firması BearingPoint'te sigortacılık bölümü başkanı olan Patrick Mader, "Artık insanların perspektifleri değişti. Hükümetlerin bütçelerinde altyapı yatırımlarının yerini artık emeklilik aylıkları ve sağlık harcamaları aldı" diyor.~

Bunun üstüne bir de Yunanistan'dan Portekiz'e kadar çoğu Güney Avrupa ülkesini pençesine alan şiddetli ülke borcu krizleri eklendi. Örneğin İspanya 2013 yılı için kamu altyapı harcamalarına ayırdığı bütçesini yüzde 16 oranında tırpanlayarak 9,6 milyar Euro'ya indirdi.

Oysa 2008 yılına dönüp bakıldığında bu ülkenin benzeri önlemler için 15 milyar Euro'luk yatırım yaptığı görülür. Bu yüzden Madrid ile Lizbon arasındaki yüksek hızlı raylı hat gibi önceden planlanmış bazı projeler askıya alınmak zorunda kalındı.

Almanya her ne kadar AB'de altyapılara yapılan toplam yatırımlardan yüzde 15 oranında pay alıyorsa da bu durum orada da çok farklı değil. Başlangıçta 2011 ile 2015 yılları arasında kendi altyapılarına 57 milyar Euro tutarında yatırım yapmayı planlamış olmasına rağmen Almanya bu dönemde muhtemelen ancak 41,5 milyar Euro harcayabilecek.

AB'de 2012 yılında 49 milyar Euro olan toplam yatırım hacmi 2005'teki seviyesine bile ulaşabilmiş değil. BearingPoint tarafından yapılan hesaplamalara göre altyapı harcamaları, 2007 yılına göre yüzde 61'lik bir azalışla 78 milyar Euro tutarında kırpılmış.

Ancak bu azalış, sadece sıkılaştırılmış hükümet bütçelerinden kaynaklanmıyor. 2007 yılında bankaların özel ve kamu sektörlerindeki altyapı yatırımcılarına uzun ve kısa vadeli olarak verdikleri kredilerin toplam tutarı 95 milyar Euro iken bu rakam, 2012 yılında sadece 34 milyar Euro'ya düşmüş.

Avrupa Komisyonu şimdi kriz sonrası çağ için bir model işlevi görecek Europe 2020 programıyla bu gelişmeye karşı önlem almaya çalışıyor. Avrupa Komisyonu'na göre "akıllı, sürdürülebilir ve bütüncül bir ekonomi" yaratılabilmesi için 2020 yılına kadar altyapılara 2 trilyon Euro, yani AB'nin yıllık GSYİH'sinin sekizde birinin yatırılması gerekiyor.

Bu Komisyon belirtilen yatırımların büyük bir bölümünün özel sektör tarafından yapılmasını istiyor. Ancak 2008 finansal krizine kadar altyapı projelerine yönelik kredilerde açık ara farkla en büyük tedarikçi konumunda olan bankalar, kendilerini geçmişe kıyasla çok daha büyük miktarlarda özkaynak tutmaya zorlayan sıkı kurallar yüzünden artık kredi vermeye o kadar istekli değil.~

Bu finansman açığı teorik olarak kurumsal yatırımcı hizmeti veren emeklilik fonları ve yaşam sigortası şirketleri gibi sigortacılık organizasyonları tarafından kapatılabilir. Ancak BearingPoint'ten Patrick Mader'e göre düzenleyici otoriteler, uzun vadeli altyapı projelerini tıpkı hedge fonlar kadar riskli olarak gördüklerinden sigortacılık organizasyonlarının onlara yatırım yapmalarını imkansız hale getiriyor.

Bu yüzden Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Avrupa Komisyonu ile işbirliğine giderek kurumsal yatırımcıların kamu-özel ortaklıklar kurmalarını kolaylaştıracak bir enstrüman icat etti. EIB kredi değerlendirmeleri yapar, piyasaya yapılandırılmış tahviller sürer ve faiz oranlarını belirler. Onun ilk tahvillerinden biri de İspanya'da yeraltında bir doğalgaz depolama şirketi olan Castor'a tahsis ettiğiydi. Bu tahviller piyasada çok iyi talep gördüklerinden altyapı sektörünün kısa bir zamanda düzlüğe çıkması ümit ediliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz