Ulaşımda enerji verimliliği ve karbondioksit emisyonunda düşüş sağlayan Siemens elektrikli tahrik sistemleri, otobüslerden vapurlara geniş kullanım alanlarıyla hayatın her alanına katkıda bulunuyor. TEMSA tarafından üretilen Türkiye'nin ilk hibrid otobüsü Hybrid Avenue'da da Siemens'in ELFA hibrid sistemleri kullanılıyor. Küresel ısınmanın olası etkileri ve fosil yakıtlarının yakın gelecekte tükenmesi hem tüketicileri hem üreticileri alternatif yakıt kaynaklarına yöneltirken bu noktada devreye çevre dostu hibrid teknolojisi ve elektrikli araç sistemleri giriyor. Bu yüksek bilinçle elektrikli araç kavramını aktif bir şekilde gündeme taşıyan Siemens, tüm endüstriye elektrikli tahrik sistemi yönelik çözüm geliştiriyor. ELFA hibrid tahrik sistemleriyle ilgili çalışmalarını hızlandırarak sürdüren ve Türkiye'de ekibiyle ilerleyen dönemde bölgedeki ülkelerin bu alandaki ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan Siemens'in çözümleri elektrik motorları, invertörler, alternatörler gibi farklı güçlerde modüler ürünlerden oluşuyor. Çeşitli yapılandırmalarla birleştirilerek her otobüs üreticisine birbirinden farklı tahrik sistemi oluşturma imkânı veren bu modüler çözüm, bu sayede her üreticinin kendi araç tasarımını kendisinin yapmasını sağlıyor. TEMSA Hybrid Avenue'de frenleme esnasında oluşan enerji, elektrik motorlarının yardımıyla depolanıyor ve aracın tekrar hareketi esnasında kullanılıyor. Elektriğin depolandığı ultra kapasitörlerde yeterli enerji olduğu müddetçe araç bunu kullanarak dizel motora gelen ek yüklenmeleri karşılıyor. Dolayısıyla dizel otobüslere kıyasla yakıt tüketiminde ve karbondioksit emisyonunda yüzde 25'e varan tasarruf sağlıyor. Bunlara ek olarak ELFA sayesinde araçta mekanik bir sistem ve vites kutusu bulunmaması, aracın daha sessiz ve konforlu olmasının yolunu da açıyor.
Gemicilikte de kullanılıyor. Siemens, elektrik tahrik sistemini mobil uygulamalara taşıyarak dünya çapında hibrid ve dizel elektrikli gemi, hibrid ve elektrikli yatlar ya da daha küçük boyutlu tekne ve elektrikli araç üretiminin gerçekleşmesine de katkıda bulunuyor. Hibrid araçlardaki gibi gemilerde de dizel hibrid sistemi kullanan Siemens'in bu alandaki çözümleri, gemilerdeki pervanelerin elektrik motorları ile çevrilmesi sistemine dayanıyor. Siemens Türkiye'de, bu sistemi baz alarak İstanbul Deniz Otobüsleri'ne (İDO) ait 9 geminin elektrikli tahrik sistemini yaptı. İDO'ya ait gemilerin motor ihtiyaçlarında yüzde 20'nin üzerinde tasarruf sağlandı. Geminin daha hızlı çalışmasına, çevreye saldığı emisyon oranlarını azaltmasına, bakım ve onarım maliyetlerini düşürmesine hizmet eden sistem, gemide kullanılan malzemenin ömrünü de uzatıyor. Tüm dünyada gemicilik sektöründe Siemens'le başlayan ve enerji anlamında büyük tasarruf sağlayan bu uygulamanın geçmişi Siemens'in 120 yıl öncesinden başlattığı çalışmalara dayanıyor. Siemens sistemleri, Norveç'ten Kore'ye, denizcilik sektöründe gelişmiş tüm ülkelerin bir numaralı tercihi konumunda.
Elektrikli otomobil çağı. Otomotiv sektörü, tarihin sadece son 100-150 yılında var olsa da hayatın vazgeçilmezleri arasındaki yerini aldı. Gelişen teknoloji ve değişen çevre şartlarıyla zaman içinde adeta kabuk değiştiren bu sektör, şimdi de elektrikli otomobillerle tarihinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. ~
Geçmişte otomobillerin aktif kullanımında sadece trafik kuralları ve yollar için düzenlemeler yeterli olsa da elektrikli otomobiller, bir şehrin enerji dağıtım altyapısını baştan sona değiştirmekten otomotiv sektörünü yeniden şekillendirmeye uzanan geniş bir ihtiyaç listesiyle geliyor. Siemens, 10 yıl içinde tüm dünyada sayıları 19 milyona ulaşacağı öngörülen bu alanla ilgili bir aracın teknik yapısıyla ilgili tüm süreci başarıyla gerçekleştiren ürünleriyle sektöre yön veriyor. Siemens, elektrik tahrik sistemleriyle elektrikli otomobil dünyasına hazır bir çözüm sunuyor. Bu sistem, otomobillerden otobüslere ve hatta vapurlara varan zengin bir ulaşım portföyünü destekliyor ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu çözümleri üretiyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da gerçekleştirilen özel bir etkinlikte e-Car konseptini anlatan Siemens, teknolojinin geleceği noktayı canlı olarak paylaştı. Ürettiği fazla enerjiyi yeniden şebekeye aktarabilme yeteneğine sahip olan bu araç, otomotiv sektörünün ulaşması gereken noktayı da işaret ediyor.
Akıllı şebekeler. Dünya her geçen gün tükeniyor. Bu tükeniş, insanlığı doğaya daha saygılı, enerji verimliliği odaklı çözüm ve uygulamaları her sektörde hayata geçirmeye yönlendiriyor. Fosil yakıtların hızla azalması, başta ulaşım sektörü olmak üzere bir şehrin kritik damarlarının tıkanabilmesi anlamına da geliyor. Ulaşım sektörünün çıkış yolu ise daha az karbondioksit salınımı gerçekleştiren hibrid otomobiller ile sıfır emisyon hedefiyle hareket eden elektrikli otomobillerin üretimi ve kullanılmasından geçiyor. Bu araçların üretimiyle ilgili ciddi bir mesafe kat eden sektörün önünde ise araçların kullanılacağı şehirlerin enerji altyapılarının ve şarj istasyonlarının kurulumu engeli bulunuyor. Türkiye'nin de üretici sıfatıyla yer aldığı elektrikli otomobillerle ilgili pek çok şehirde çalışmalar sürdürülüyor. Siemens, tüm bu süreci "Sürdürülebilir Şehirler" başlığı altında topladığı ürün ve çözümlerle yönetiyor. Akıllı şebekeler, şehirleri geleceğe hazırlayan çözümler arasında öne çıkıyor. Modern teknolojiyi, dünyanın sağlıklı kalması için kullanan bu çözümde enerji verimliliğini sağlayan uygulamalar yer alıyor. Bir elektrikli otomobil sahibine, elektriğin ucuz olduğu saatlerde aracını şarj etme imkânı sağlayıp sonrasında fazla enerjisini yeniden şebekeye kazandırma olanağı sunan bu sistem, Siemens'in şarj istasyonları ve şebeke yönetimini sağlayan Scada sistemiyle birlikte çalışıyor. Akıllı şebekeler altında yer alan akıllı sayaçlar, otomatik kullanım, uzaktan okunma ve uzaktan yönetilebilme özellikleriyle yeni dünyanın sisteminde önemli bir rol oynuyor. Siemens'in geliştirdiği bu sistemle dağıtım şirketleri de mevcut kaynaklarını optimum düzeyde kullanabilme olanağı elde ediyor. Siemens, ulaşım sektörünün yakın gelecekteki ihtiyacı olan şarj istasyonlarını dünyanın farklı bölgelerinde şimdiden uyguluyor. Şehirlerin belli başlı noktalarına kurulan şarj istasyonları, elektrikli otomobillerin ihtiyacı olan enerjiyi hızlı bir şekilde bu araçların kullanımına sunuyor. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'de de hazırlıkları süren bu sistemle yakın gelecekte başta taksiler olmak üzere pek çok ulaşım alternatifinin elektriğe dönmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Siemens, İstanbul için çizdiği 2023 projeksiyonunda taksiler, otobüsler ve vapurların elektrikle çalışmasını, bu sayede sıfır karbondioksit salını-mıyla hem o şehirlere hem de dünyaya katkıda bulunmaya hazırlanıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?