Bu yönde atılan adımların arasında
bu bölgenin dağıtım şebekelerinden
ikisini bir saniyenin küsuratı
kadar kısa bir zamanda toplamda dört
alt şebekeye bölerek herhangi bir
arızanın şebekenin tamamına yayılmasını
engelleyen bir otomasyon sistemi var. Bu
sayede hasar görmemiş kısımlardaki enerji
arzı kesintisiz verilmeye devam ettiğinden
söz konusu elektrik kesintisi çok daha az
sayıda insanı etkiliyor. Kasırgalara karşı
daha iyi dayanacak şekilde tasarlanmış
enerji arzının olduğu bölgeler arasında
Finansal Merkez de var.
Kasırgalar karaya vurduklarında
genellikle sel baskınlarına neden olur
ve hatta bazen de elektrik kesintileriyle
sonuçlanırlar. Bu gibi olaylar saniyeler
içinde şebekenin tamamına yayılabilir ve
ayrıca sel baskınına uğramamış alanlarda
da elektrik arzına sekte vurabilirler. 2012
yılında Sandy Kasırgası bu bölgeyi silip
süpürdükten sonra 800 binden fazla New
York sakini günler boyunca elektriksiz kalmıştı. Uzmanlar gelecekte bu gibi şiddetli kasırgaların sayısının artmaya devam edeceğini öngördüklerinden Con Edison kendi altyapılarının dayanıklılığını artıracak önlemlere yatırım yapmaya karar vermiş durumda. Alt-şebekeler arasındaki bağlantıları milisaniyeler içinde kesmek Enerji kesintilerinin etkisini sınırlamanın bir yolu da enerji şebekesini daha küçük alt ünitelere bölmektir. Herhangi bir arıza çıktığında bu ünitelerin şebekeyle olan bağlantıları anında kesilir. Bu aslında merkezi olarak kontrol edilen çok sayıda devreleme (switching) istasyonu sayesinde başarılır. Con Edison’un Aşağı Manhattan’da işlettiği iki enerji şebekesinde bu gibi istasyonlardan toplamda 44 tane vardır. Bu kontrol merkezinin hasar görmüş bir alt şebekenin bağlantısını keserek şebekenin geri kalanının çalışmaya devam etmesini sağlamak için milisaniyeler içinde 20 kadar devreyi aynı anda harekete geçirmesi gerekir. Bu kadar çok sayıda devreyi neredeyse aynı anda kontrol etmek çok büyük bir meydan okumadır, zira onlar aynı zamanda şebekenin geneline yayılmış durumdadır. Bu yüzden aradaki iletişim yüksek hızlı ve yedekli bir fiber-optik ağ üzerinden gerçekleştirilir. Siemens, kendi Siprotec 7SC80 model şebeke denetleyicilerini esas alarak bu devreleme istasyonlarının kontrolü için gerekli otomasyon sistemini geliştirdi. Her bir devreleme istasyonu bu türden bir denetleyici tarafından kontrol ediliyor. Kontrol merkezi herhangi bir devrenin kapatılması veya açılması yönünde bir komut verdiğinde bu komutun fiber-optik ağ üzerinden ilk devreden son devreye ulaşması sadece dört saniye sürüyor. Siemens bunu başarmak için özel bir iletişim teknolojisine yani açıkça söylemek gerekirse GOOSE protokolüne güveniyor. Bu protokol gerçek zamanlı olarak çalışıyor ve fiber-optik ağda yüksek hızda ve eş-zamanlı nakile izin veriyor. Bu 7SC80 denetleyicilerinde aynı zamanda Con Edison’un enerji dağıtımı yönetim sistemi için gerekli ara yüzler de yüklü. Buna ilaveten Con Edison sıklıkla suyun altında çalışan devreler kullandığından bu denetleyicilerin de bu duruma uygun bir şekilde tasarlanmaları gerekiyor. Siemens bu denetleyicilerin New York Şehri’nin enerji şebekesinde kullanılmalarına başlanmadan önce denetleyicilerin gerekli eş zamanlı devreleme hızlarına ulaşıp ulaşmadıklarından emin olmak için çözümün tamamını kendi şirketi içinde bir teste tabi tutmuştu.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?