Fark kapanıyor!

Uluslararası araştırma ağları sayesinde gelişmekte olan piyasalardan endüstrileşmiş toplumlara doğru bir teknoloji transferi yaşanıyor.

1.07.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Fark kapanıyor!

Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş Avrupa ülkelerinin AR-GE harcamaları arasındaki fark da hızla daralıyor. Bilim insanlarının Pekin'de, Bombay'da, Princeton'da veya Münih'de yaşayıp yaşamadıklarını önemsiz kılan uluslararası araştırma ağlarının önemi 1980'lerden bu yana hızla artıyor. Üniversiteleri birbirine bağlayan bu ağlar, başlangıçta ürünlerin gelişmekte olan piyasaların ihtiyaçlarına uygun üretilmeleri amacıyla tasarlanmıştı. Oysa günümüzde, gelişmekte olan piyasalardan endüstrileşmiş ileri toplumlara doğru bir teknoloji transferinin yaşandığını görüyoruz. Örneğin Deutsche Research'e göre, 2004 yılından bu yana Hindistan'dan AB'ye yapılan AR-GE hizmetleri ihracatı 2,5 kat artarken, Çin'den yapılan bu gibi hizmetlerin hacmi üç katına çıkmış durumda. Strateji danışmanlığı firması Booz & Company, 2009 yılında dünyanın en büyük 1.000 şirketi tarafından araştırma ve geliştirmeye harcanan 503 milyar doların üçte ikisinin elektronik/bilgisayar (yüzde 28), sağlık/ilaç (yüzde 21) ve otomobil (yüzde 16) sektörlerine yatırıldığını bildiriyor. Avrupa Komisyonu'nun geçen yıl yayınladığı Yatırımlar Puan Cetveli raporunda açıklandığı üzere, global AR-GE yatırımları kriz yılı olan 2009'da yüzde 1,9 oranında düşmüş. Çin ve Hindistan'daki gelişmeler ise tamamen farklı. Booz & Company'nin raporu, bu ülkelerin 2009'da AR-GE bütçelerini yüzde 41,8 oranında artırdıklarını gösteriyor. Global AR-GE harcamalarının dağılımındaki bu şaşırtıcı değişiklik, UNES-CO'nun Bilim Raporu 2010 tarafından da destekleniyor. Çin ile Hindistan birer araştırma merkezi olarak her geçen gün önemini artırıyor. DB Research, uluslararası şirketlerin 2007 yılında bu ülkelerin AR-GE birimlerine yaklaşık 40 milyar dolarlık yatırım yaptığını bildiriyor. Endüstrileşmiş uluslar, bu trende dur demek için hükümet fonlarındanfaydalanıyor. Örneğin 2007- 2013 dönemi için AB'nin AR-GE yatırımları 50,3 milyar Euro'yu bulacak. Bu fonlar iklim değişikliğiyle mücadele, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve sağlık ile gıda güvenilirliğinin iyileştirilmesi projelerine harcanacak. ABD'de de ise askeriye dışındaki araştırma ve geliştirmelere akıtılacak fonlar, 2011 yılında yüzde 5,9 oranında artırılarak 65,8 milyar dolara yükseltildi. Bu yatırımların çoğu sağlık sektörü, temel araştırmalar, havacılık, ham maddeler ve çevreci araştırmalar ve enerji ile ulaştırma projelerine tahsis edilecek. UNESCO'nun Bilim Raporu'na göre, 2010 yılında dünya genelinde araştırmaya harcanan paranın üçte biri ABD'den geldi. Onu yüzde 23 ile Avrupa izledi. Çin'in katkısı ise yüzde 9'un altında kaldı. Ancak UNESCO Genel Direktörü Irina Bokowa, herşeye rağmen, "ABD, AB ve Japonya üçlüsünün boyunduruğu altındaki teknoloji ve bilim dünyasının yavaş yavaş çok kutuplu bir kümelenmeye doğru evrimleştiğini" söylüyor.~
 

Çin ve Hindistan'ın yanı sıra Brezilya, Meksika ve Güney Afrika gibi ülkeler de artık araştırma ve geliştirmeye daha fazla yatırım yapıyor. ABD'deki Battelle Memorial Institute'e göre, Çin'in 2010 yılında 141,4 milyar dolar olan AR-GE harcamaları, 2011 yılında 153,7 milyar dolara çıkacak. Böylece Çin, AR-GE'ye 144,1 milyar dolar harcayan Japonya'nın önüne geçecek. Bugün pek çok ulus yüksek eğitime de daha fazla yatırım yapmayı planlıyor. Örneğin Hindistan 30 yeni üniversite kuracak ve 2012 başına kadar bu ülkedeki öğrenci sayısını 21 milyona yükseltecek. Çin'deki bilimsel alışverişler de artışta. DB Research, 2001 ila 2008 yılları arasında Çin'i yurtdışından ziyaret eden veya Çinli araştırmacılarla birlikte çalışan bilim insanı sayısının üçe katlandığını söylüyor. Çin hükümeti 2050 yılı itibarıyla bu ulusu önde gelen bilimsel bir güç haline getirmeyi planlıyor. Hükümetin resmi hedefi, 2020 yılına kadar AR-GE harcamalarının yurtiçi gayri safi milli hasıladan bugün aldığı yüzde 1,6 civarındaki payı yüzde 2,5 seviyesine çıkarmak ve içlerinde enerji, IT, biyoteknoloji ve uzay sektörlerini barındıran teknoloji kümelenmelerine hedefini bulan fonlar sunmak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz