“Türkiye’nin Gelecek Resmi Oldukça Parlak”

Dr. Mark Mobius, dünyaca ünlü yatırım fonu Templeton’un kurucusu. Gelişmekte olan piyasalara 40 yıldır yatırım yapıyor. Kriz döneminde de gelişmekte olan piyasalara güvenini sürdürüyor. Ona göre kr...

1.06.2009 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Dr. Mark Mobius, dünyaca ünlü yatırım fonu Templeton’un kurucusu. Gelişmekte olan piyasalara 40 yıldır yatırım yapıyor. Kriz döneminde de gelişmekte olan piyasalara güvenini sürdürüyor. Ona göre kriz, evrensel bir yapıya sahip değil. Bu nedenle yatırımcılar için dünyanın geri kalanında pek çok fırsat mevcut. “Zeki yatırımcı, fiyatların düştüğü dönemi iyi takip eder ve piyasaların yükseleceğini bilir” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de oldukça fazla yatırımımız mevcut. Yaklaşık olarak 3,5 milyar dolarlık bir yatırıma sahibiz. Endişe bir tarafa, genel olarak bu yatırımların geleceğiyle ilgili oldukça iyimser düşünüyoruz.”


 
Dr. Mark Mobius, gelişmekte olan piyasalara 40 yıldır yatırım yapıyor. Hisse senedi piyasalarının risk alan oyuncularının başında gösteriliyor. Kurucusu olduğu Templeton Fonu ile pek çok başarıya imza atan Mobius, yeni dönemde de gelişmekte olan piyasalara olan güvenini sürdürüyor. Hatta ona göre Çin, Brezilya ve Hindistan gibi BRIC ülkelerinin dışında,  dünyadaki diğer bölgelerde de önemli bir potansiyel var. “ABD’nin dominantlığının dünyanın geri kalanındaki bölgeler nedeniyle azalması kaçınılmaz olacak” diyen Mobius, kriz nedeniyle fiyatların düşme eğilimi göstermesini de önemli bir fırsat olarak nitelendiriyor ve ekliyor:

“Fiyatların düşme eğilimi gösterdiği her piyasa, yükselen bir piyasaya dönme eğilimi gösterir. Fiyatların düşmesi ise zeki yatırımcı için fırsat anlamına gelir. Sonuçta bu kriz, dünya çapında bir kriz değil. Her bölge eşit olarak etkilenmedi. Genel olarak zaten en kötüsünü gördüğümüzü düşünüyorum. Şu anda hükümetlerin finansal sisteme pompaladıkları paranın oranını da düşünürseniz daha fazla acı çekmeyeceğimize de inanıyorum.”

Güney Afrika, Ortadoğu ve Asya gibi pazarların ise gelişmekte olan piyasalardan daha hızlı büyüdüğüne dikkat çeken Mobis, bu nedenle bu pazarlara yönelik 3 yatırım fonu piyasaya sunduklarını belirtiyor.

Mobius, Türkiye’de bulunan yaklaşık 3,5 milyar dolarlık yatırımları konusunda da oldukça iyimser. Türkiye pazarının potansiyeline inandıklarını söylüyor ve “Türkiye’nin gelecekteki resmi oldukça parlak gözüküyor” diye konuşuyor.

Yatırım dünyasının Indiana Jones’u Mark Mobius ile yeni döneme özel yatırım taktiklerini, krizin gidişatıyla ve gelişmekte olan piyasalarla ilgili düşüncelerini konuştuk.

*Son 40 yıldır gelişmekte olan pazarlara yatırım yapıyorsunuz. Bu alanın uzmanı olarak şu anki pazar koşullarında, bu bölgelere yatırım yapan kişilere ne gibi önerileriniz var?
İçinde bulunduğumuz dönemde yatırımcıların bazı anahtar prensipleri yeniden hatırlamaları son derece önemli. Bunların başında çeşitlilik geliyor. Çeşitlilik, yatırım dünyasında riski minimize etmek için kullanılır ve açıkçası çok da etkili bir araçtır. Bu nedenle çeşitlendirilmiş yatırım fonlarına yatırım yapmak, şu dönemde yatırımcıların en iyi tercihi olacaktır.

Bunun dışında yatırımcıların global bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. İçinde bulunduğumuz ortam da gösteriyor ki hiçbir ülke iyi fırsatlar konusunda inisiyatifi kendi elinde tutmuyor. Bu nedenle yatırımcıların global dünyada araştırma yapması gerekli. Biz de zaten bu nedenle gelişmekte olan piyasa fonlarına sahibiz.

Yatırımcıların bu dönemde sabırlı olması da gerekli. Kısa zamanda büyük kazançlar elde etmenin peşine düşmenin bir anlamı yok. En iyisi uzun dönem yatırım planı oluşturmak.

hedYapılan yatırımın ne olduğunu tam olarak anlamadan yatırım yapılmaması da kritik öneme sahip. Yaptığınız yatırımı anlamanız, size özgüven vereceği gibi sizin uzun dönemde getiri elde etmenizi de sağlayacaktır.

* Sizin görüşünüze göre bu finansal krizin orijini nedir?
Buna kesin ve tek bir yanıtım var: Yetersiz ve beceriksiz hükümet regülasyonları… Tüm dünyada hükümetler içinde kanunları, kuralları ve piyasaları regüle eden insanlar vardır. Bu kişiler kesin olarak para kazandıkları işi yapma sorumluluklarını yerine getiremediler. Sonuçta da içinde bulunduğumuz kriz ortaya çıkmış oldu.

*ABD ekonomisinin ne zaman yeniden büyümeye geçeceğini düşünüyorsunuz peki?
ABD ekonomisinin yekpare bir yapısı olmadığını hatırlamamız önemli. ABD ve global ekonomi farklı pek çok birleşenden oluşuyor. ABD ekonomisinde de halen büyümesini ve gelişmesini sürdüren alanlar var. Evet tabii ki toplamda baktığımızda ekonomik bir küçülme dönemindeyiz ama hala pek çok yatırım fırsatı olduğunu da düşünüyorum. Genel olarak ise ABD ekonomisinin önümüzdeki yılın sonunda büyümeye başlamasını bekliyorum.

*Kriz gelişmekte olan ülkeleri sizin beklediğiniz kadar vurdu mu?
Dünyada pek çok pazarın ve ekonominin farklı seviyelerde etkilendiği bir çöküşle karşı karşıyayız. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkeler de etkilendi. Yine de ABD ve Avrupa ekonomilerinde bu yılın sonunda yine bir daralma beklenirken, Çin ve Hindistan’da büyüme öngörülüyor. Yüzde 8 Çin için, yüzde 6 ise Hindistan için öngörülen rakam.

* Size göre finansal krizin tepe noktasında mıyız? Bu kriz daha ne kadar sürer?
Aslında ben bu finansal krizin dünya çapında olduğunu düşünmüyorum. Genel olarak ise en kötüsünü gördüğümüze inanıyorum. Şu anda hükümetlerin finansal sisteme pompaladıkları paranın oranına bakarsak daha fazla acı çekmeyeceğimizi düşünüyorum.

* Size göre Brezilya, Rusya ve Çin yani BRIC ülkeleri büyüme anlamında gücü eline almış durumda mı? ABD eskisi kadar dominant olmayı sürdürecek mi?
Her geçen gün daha fazla değişkene sahip bir dünya oluşuyor. Sadece BRIC ülkeleri değil,  dünyadaki tüm ülkeler global gelişmelerde çok daha aktif bir role sahip. Bu nedenle ABD’nin dominantlığının dünyanın geri kalanındaki bölgeler nedeniyle azalması kaçınılmaz olacak.

*Peki genel olarak Çin, Brezilya, Hindistan ve Türkiye gibi ülkeler yatırımcıya ne tür fırsatlar sunuyor?
Özellikle Brezilya doğal kaynaklar ve tüketici alanlarında Çin, Hindistan ve Türkiye gibi yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor. Kişi başına düşen gelire baktığımız zaman da önemli bir yükseliş içinde olduklarını görüyoruz. Bu da tüketici ürünlerindeki hizmet ve talebin artacağının önemli bir göstergesi.

*Yatırımcı gözünde bu ülkelerin yükselişiyle birlikte Latin Amerika, Afrika ve Doğu Avrupa ülkelerinin cazibesini yitirdiğini düşünüyor musunuz?
Aslında biz bu söylediğiniz pazarlara halen yatarım yapmayı sürdürüyoruz. Sonuçta halen bu alanlarda da oldukça ucuza hisse bulmak mümkün. Bunu da göz ardı etmemek gerekli. Bu ülkelerin dışında Rusya, Polonya, Tayland, Kore, Türkiye, Malezya ve Vietnam da yatırımcı olarak yakından izlediğimiz pazarlar arasında yer alıyor.

* Son zamanlarda sınır pazarlarına (frontier market) yapılan yatırımlarda da önemli bir artış var. Özellikle Güney Afrika, Ortadoğu ve Asya bu kapsamda. Bu bölgelerin potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şunu söyleyebilirim: Bu pazarlar konusunda oldukça heyecanlıyız. Bu nedenle de bu pazarlara yönelik 3 adet yatırım fonu piyasaya sunduk. Bu pazarlar gelişmekte olan piyasalardan bile daha hızlı büyüme potansiyeline sahip. Gelişmekte olan piyasaların da gelişmiş ülkelerden çok daha hızlı büyüdüğünü düşünürseniz bu pazarların önemini daha iyi anlayabilirsiniz. 

* Türkiye pazarına yapmış olduğunuz yatırımların geleceğiyle ilgili endişeleriniz var mı peki?
Türkiye’de oldukça fazla yatırımımız mevcut. Yaklaşık olarak 3,5 milyar dolarlık bir yatırıma sahibiz. Endişe bir tarafa, genel olarak bu yatırımların geleceğiyle ilgili oldukça iyimser düşünüyoruz. Türkiye pazarının potansiyelinin oldukça büyük olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin gelecekteki resmi oldukça parlak gözüküyor.

IMF’nin Yararı Ne Olabilir?

*IMF’nin rolü hakkında ne düşünüyorsunuz. Size göre IMF gelişmekte olan piyasalara bu krizde yardım edebilecek mi?

Gelişmekte Olan Piyasalar Yükselişte
Aslında en düşük seviyelere ulaştıkları zamandan itibaren gelişmekte olan piyasaların hisselerinde bir yükselme söz konusu. Toplamda bakarsak, gelişmekte olan piyasalar 2008 yılındaki düşüşün ardından yüzde 30’luk bir yükselme yaşadı.

Regülasyonların Düzenlenmesi Önemli
Çok taraflı bir kurum olarak IMF’nin tabii ki gelişmekte olan piyasalara yardımı olabilir. Birincisi bu ülkelerdeki regülasyon sisteminin güçlenmesine ve mevcut olanların uygulanması konusunda yardımcı olabilirler.

Yatırımcının İşi Kolaylaştırılmalı
Bunun dışında bu ülkelerde yatırımcının işini zorlaştıran daha fazla kanun ve regülasyon oluşumunu engelleyebilirler. Son olarak da özellikle 500 trilyon dolarlık türev pazarlarda saydamlık oluşturacak global standartlar oluşturulmasını sağlayabilirler.

 “Hisse Toplamak İçin İdeal Zaman”

*Kriz yatırımcılara bazı avantajlar da getirdi mi? Bu dönem, hisse toplamak için iyi bir zaman mı?
Kesinlikle evet. Fiyatların düşme eğilimi gösterdiği her piyasa yükselen bir piyasaya dönme eğilimi gösterir. Fiyatlar düştüğünde bu, zeki yatırımcı için bir fırsat anlamına gelir. Yani içinde bulunduğumuz dönem de zeki yatırımcı için önemli bir potansiyel oluşturuyor.

* O zaman şu an sizde değer gördüğünüz hisselere yatırıma hızla devam ediyorsunuz…
Kesinlikle. Ucuz olduğunu düşündüğümüz her hisseye yatırım yapmaya devam ediyoruz.

* Yatırım piyasalarında bu krizin ardından ne tür trendler ortaya çıkacak peki?
Mobil telefonların ve daha hızlı internet bağlantılarının gelişmesiyle artık yatırımlarda daha fazla oynaklık ve hızlı değişimler göreceğimiz aşikar. Bence en büyük değişim bu konuda olacak.

Şeyma Öncel Bayıksel
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz