İzmir, önemli bir ihracat merkezi. Aynı zamanda Türkiye'nin sanayide önde gelen şehirlerinden biri. Son yıllarda ise çoğunlukla Anadolu şehirleriyle karşılaştırılıyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'a göre bu haklı bir karşılaştırma değil. İzmir'in hak ettiği desteği alamadığını düşünen Yorgancılar, şu yorumlarda bulunuyor: "Bugün toplanan vergiye kıyasla devletten aldığı pay oranlandığında; İzmir, dört verip bir alıyor. İzmir'in hak ettiği payı alması durumunda, bölgesel ve ulusal büyümeye daha fazla katkı sağlayabileceğinden hiçbir endişemiz yok. Ancak İzmir özellikle de altyapısıyla ilgili sorunlarını artık aşmak zorunda. fiu anda zaten sanayide öne çıkan birkaç şehirden biri. Sağlık, kültür ve deniz turizminde önemli avantajlara sahip. Her geçen gün tarımsal ürünlerin daha değerli olduğu günümüzde, kayda değer tarımsal ürünleriyle zorunlu ihtiyaca cevap verebiliyor. Bu açıdan baktığımızda gelecek yıllar İzmir için oldukça önemli. Bu nedenle de sayılan Anadolu şehirlerinden çok daha fazla avantaja sahip."
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir sanayicisinin 2011 beklentilerini, hükümetin yürüttüğü çalışmalarla kentin ekonomik durumunu değerlendirdi.
İzmirli sanayici nasıl bir yıl geçirdi? 2011 yılı ile ilgili beklenti ve öngörüleriniz neler?
-Türkiye, 2010 yılında krizin olumsuz etkilerini telafi etmeye çalıştı. 2011 yılının da artık 2009 yılını unutturmasını ümit ediyoruz. Sonuçta ülkemizin, her zaman ifade ettiğimiz gibi, birçok kritik başlıkta potansiyeli çok yüksektir. Siyasi kaoslar yaşanmadığı ve dışarıdan olumsuz etkilenmeler olmadığı sürece, Türkiye kaldığı yerden yoluna devam edecek ve yeni pazar arayışlarıyla mevcut durumunu güçlendirecektir. Ancak burada siyasi iradenin de beklenen reformları, iyileşmeleri yapması gerekli. Türkiye'den yerele dönüp baktığımızda, liman sorununun üstesinden gelmiş, bölgedeki demiryollarını limanlara bağlamış, konteynır limanı olan, lojistik merkez haline gelen ve teşviklerle desteklenen bir İzmir için gelecek oldukça umut verici görünüyor.
Son yıllarda İzmir ekonomisinde yeni açılımlar oldu mu? Ön plana çıkan sektörler nelerdir?
-İzmir'in gelişmekte olan sektörleri lojistik, savunma, yenilenebilir enerji kaynakları, bilişim, organik tarım, jeotermal sera ve çiçekçiliktir. Bu alanlarda İzmir ciddi bir potansiyele sahip.~
Hükümetin son dönemde ekonomiye yönelik gerçekleştirdiği çalışmaları nasıl buluyorsunuz? Bu kapsamda sizin beklenti ve önerilerinizden söz eder misiniz?
-Hükümet özellikle kasım ayı içinde oldukça önemli kararlara imza attı. Küresel krizde KOBİ'lerimiz ve esnaf, sıkıntılı bir süreç geçirdi. Bu süreçte talep etmiş olduğumuz desteğin gecikmeli de olsa gelmiş olmasından mutluluk duyuyoruz. Açıklanan destekler arasında, ihracat destek programı ve ölçek endeksli büyüme kredisi destek programının oldukça yoğun ilgi gördüğünü biliyoruz. 1,1 milyar liralık istihdam paketiyle 200 bin kişiye iş imkanının hedeflendiği çalışmayı da önemsiyoruz. Çalışmayla; 5 puanlık prim indiriminden yararlanan işverenin genç, kadın istihdamı teşviki gibi haklardan da yararlanması sağlanmış, yapılan yeni düzenlemeyle ilk defa istihdam edilen kadın ve gençler için işverenin ödeyeceği sosyal güvenlik primi 3 yıl süreyle yüzde 100 indirime tabi tutulmuştur. Son olarak da kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması kapsamında oldukça geniş bir düzenlemeyle iş dünyasına nefes aldıracak konulara yer verildi. Ancak bizler zamanında sorumluluğunu yerine getiren işverenlerimizin de ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bekleyen yenilenen Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun önümüzdeki yılın başında kabul edilmesini bekliyoruz.
İzmir ekonomisinin şu anda bulunduğu yer nedir? Anadolu kentlerinin İzmir'i geride bıraktığı yönündeki eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
-İzmir, bugün önemli bir ihracat merkezidir. Sanayide öne çıkan birkaç şehirden biridir. Sağlık, kültür ve deniz turizminde önemli avantajlara sahiptir. Her geçen gün tarımsal ürünlerin daha değerli olduğu günümüzde İzmir, kayda değer tarımsal ürünleriyle zorunlu ihtiyaca cevap verebilmektedir. Bu açıdan baktığımızda gelecek yıllar İzmir için oldukça önemli. Bu nedenle de sayılan şehirlerden katbe kat avantaja sahip. İzmir bugüne kadar daha fazlasını yapabilmeliydi. Bugün de yapabilecek güce ve kapasiteye sahiptir. Ancak İzmir'le ilgili alınan kararlar, İzmir'in hamle yapmasını engelliyor. Özellikle de son yapılan teşviklerde yaratılan haksız durumun, yatırımcıları İzmir'den 30 km mesafedeki Manisa'ya kaçırdığı gerçeğine de dikkatlerinizi çekmek isterim. İzmir, tarımdan turizme, sanayiden enerjiye kader pek çok sektörde desteklenmesi gereken, desteklendiği takdirde de en iyi sonucu verebilecek özel bir şehirdir. İzmir'in, bugün toplanan vergiye kıyasla devletten aldığı pay oranlandığında, dört verip bir aldığını söyleyebiliriz. İzmir'in hak ettiği payı alması durumunda, bölgesel ve ulusal büyümeye daha fazla katkı sağlayacağından hiçbir endişemiz yok. Ancak İzmir, özellikle de altyapısıyla ilgili sorunlarını artık aşmak zorunda. Bunları aştığı takdirde İzmir'in çok daha hızlı büyüyeceğine eminim.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?