Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, artık ülkelerin değil şehirlerin yarıştığını, bu yarışta Kayseri’nin yeni bir logoyla tanıtım faaliyetleri yürüteceğini ve dünyada dahi tanınacağını belirtiyor. Kentte çözülmesi gereken ilk sorunlardan birinin de istihdam olduğunu ifade eden Boydak, Kayseri ekonomisi ve gelecek projeler hakkındaki sorularımızı yanıtladı. Krizin şehrinizde yarattığı en büyük problem ne oldu?
Dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmalardan Türkiye de etkilendi. İşsizlik yapısal bir sorun haline geldi. Sanayi çarkları az dönmeye başladı, finansmana erişim olanakları zayıfladı, moralimiz bozuldu. 2009 böyle geçerken 2009’un son çeyreğinde iyileşmeler başladı. Bunu daha önce de söylemiştik. Türkiye yeninden yüzde 6’lık büyüme oranlarını yakalayacak seviyeye geldi. Bizim beklentimiz Türkiye’nin yüzde 5’in üzerinde büyüyeceği, bu yılın ikinci çeyreğinde de düzlüğe çıkacağı yönünde. Siyasi açıdan beklenmedik bir durumla karşılaşmazsak artık Türkiye resesyondan çıkmıştır. İş adamları kredi kullanamadıklarını söylüyor. Sizce bankalar kredi verme konusunda sorun yaratıyor mu?
Bizim küçük de olsa bir bankacılık faaliyetimiz var. Açıkçası bankalarımızın elinde bir likit var. Bunun bir miktarı olması zorunlu miktar, bir kısmı da fazla olan miktar. Sanayici kredi alacak banka bulamıyoruz derken, bankalarsa kredi verecek şirket bulamadıklarından yakınıyor. Bankacı krediyi borcunu zamanında ödeyene vermek istiyor. Öte yandan bazıları da kendi siciline bakmadan bankalardan kredi talep ediyor. Öz sermaye borçlanma oranı, şirketin kısa vadeli borçları ve ortaklara olan borçları gibi kıstaslar var. 2001 krizinden bankalarımız dersini aldığı için çok daha dikkatli hareket etmek istiyor. Bu likidite mutlaka kullanılacak. Krizden çıktığınızı söylüyorsunuz. Bu süreçte aldığınız önlemler nelerdir?
Ben her zaman söylüyorum. Bu sürece girince paniklemeyelim, oturalım hesabımızı yapalım, eskiden kabaca yaptığımız incelemeleri derinlemesine yapalım, acele karar alıp istihdam düşürme, yatırımları durdurma hatasına düşmeyelim. Çünkü yatırımcılık, iş adamlığı kısa vadeli işler değil. Bu süreç bize bir fırsat olsun, kendi içimizde bir denetleyelim dedim. Halının altına ittiğimiz sorunlar varsa bir bakalım. Enflasyonun olduğu yıllarda insanlar faizden para kazanıyordu. Ama o günler geride kaldı. Arkadaşlarımıza kaynakları şirketlerine aktarmalarını söyledik. Mesela 2 tane evi olan iş adamına mal varlığını şirkete aktarmasını söyledik. Şirketlerde kayıt dışılıktan kaçın dedik. Bu süreçte yeni pazarlar keşfedelim, şirketlerimizin yapısında pahalı eleman çalıştıralım istedik. Kriz döneminde eleman ücretleri düştü, bunu fırsata çevirelim istedik. Elemanına iyi ücret ödeyen firma kesinlikle batmaz. Bu uyarılarımızla krizi atlattık. Sizce Kayseri’nin ciddi bir eksiği var mı?
Kayseri’de marka yaratmada bir iki puan eksiğimiz olabilir. Eksiklerimizden biri de Kayseri’ye ait güzel bir logomuzun olmaması. İş adamlarımızla konuştuğumda şehrimiz için herkesin kullanacağı bir logo oluşturmamız gerektiğini söyledim. Bir araya gelip bunu oturtmamız lazım. Çünkü artık dünyada şehirler yarışıyor. Kayseri’nin de marka haline gelmesi ve adından söz ettirmesi lazım. Biz 90’lı yıllarda daha teknolojik yatırımlar yapabilirdik. O zamanlar yenilenmeyen firmalar dönüşümü yapamadı. Ürün grubunu yenileyemediler. O yıllarda marka olmayı başaran firmalar bugün ayakta duruyorlar. Her hafta iş adamlarımızla buluşuyoruz.~ Şehrin sorunları ve ortak problemlerimizi değerlendiriyoruz. Çünkü Türkiye’de iş adamı olmak gerçekten kolay değil. Şartlar o kadar hızlı değişiyor ki, yakından takip etmezseniz problem yaşamaya başlarsınız, hatta bir iş adamı 3 ay işini takip etmezse geleceği karanlık olur. İşadamlarımızda aşırı bir stres oluyor. Piyasalar ve pazarlar sürekli değişiyor. Pazardaki oyuncular kendilerini yeniliyor. Yatırımcı Kayseri’yi neden tercih etmeli?
Çalışmak Kayserilinin genlerinde var. Bizim insanımızın çalışmaktan başka çaresi yok. Çünkü toprağımız verimli değil. Doğal kaynaklarımız yok. Turizm hareketli değil. Bu nedenle üretmekten başka çaremiz yok. İnsanlara iş vermeyi ibadet kabul ediyoruz. Bugün intihar olayları artıyorsa, aileler dağılıyorsa, yüz kızartıcı olaylar artıyorsa bunun temeli işsizliktir. İşi olan insandan zarar gelmez. Benim için kıyamet işsizliktir. Toplumsal huzurun ön şartlarından biri işsiz sayısının az olmasıdır. Kayseri OSB ve Mimar Sinan OSB tam anlamıyla bittiğinde 150’den fazla fabrika olacak. Benim görevim altyapıyı hazırlamak. Temelde yatırımcının ihtiyaçlarına cevap verecek çalışmalar yapıyoruz. Kayseri tam anlamıyla yatırım yapılabilir bir kent haline geldi. Devletin verdiği çok ciddi avantajlar var. Eğer 2010 sonuna kadar yatırım yaparsanız, yatırımınızın neredeyse yüzde 50’sini devlet yapıyor. Bu avantajı yatırımcıların değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Havaalanımızın konumu, uçuş sayısı ve saatleri, limanlara olan uzaklığı ile bu şehir büyüyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?