Aile işi sigortacılığın yanına yayıncılığı ekledi

Doğan Sigorta Brokerlik CEO’su ve Tara Kitap Kurucusu Selcen Gür, hayattaki en büyük tutkusunun kitapçı dükkanlarını gezmek ve saatlerce kitaplara bakmak olduğunu söylüyor.

29.07.2022 14:30:000
Paylaş Tweet Paylaş
Aile işi sigortacılığın yanına yayıncılığı ekledi

Selcen Gür, çok şapkalı bir insanı. Hem sigorta brokerliği yapan hem yayıncı olan hem de yazarlık kariyerini sürdüren Gür, iş dışı yaşamında da çok aktif bir isim. İşletme ve Sosyoloji eğitimi alan Gür, aile işi sigortacılığa devam ederken kitaplara olan tutkusuyla önce yayıncı şimdi de yazar oldu. Tara Kitap’ın kurucusu Selcen Gür, geçtiğimiz aylarda yayımlanan ‘Sır ve Gölge’ adlı romanını pandeminin başladığı günlerde yazmaya başladı ve bu süreçte tamamladı. Şimdi ikinci kitabını çıkarmak için okumalarına devam ettiğini söyleyen Gür, hayattaki en büyük tutkusunun da kitapçı dükkanlarını gezmek ve oralarda saatlerce vakit geçirmek olduğunu söylüyor. Doğan Sigorta Brokerlik CEO’su ve Tara Kitap Kurucusu Selcen Gür, CEOLife’ın sorularını şöyle yanıtladı:

Eğitim hayatınız nerede nasıl geçti?

İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde İşletme Bölümü’nü bitirdim. Yüksek lisansımı İngiltere’de Essex Üniversitesi’nde Sosyoloji üzerine yaptım. Türkiye’nin İmajı ve Ötekileştirilmesi konusunda bitirme tezimi yazdım.

Türkiye’de aile işinde sorumluluk alanlarınız neler oldu?

Aile işimizde çalışmaya başlamadan önce Turizm Bakanlığı’nda üç yıllık bir tecrübe edindim. Türkiye’nin yurt dışı tanıtım çalışmalarında dönemin reklam ajansıyla Bakanlık arasında köprü vazifesi görüyor, bir yandan da basın ve iletişim çalışmalarına katkı sağlıyordum. Orada edindiğim tecrübeler aile işimiz olan Doğan Sigorta Brokerlik’te müşteri ilişkileri ve sigorta şirketleriyle ilişkilerde sorumluluk almamı kolaylaştırdı. Halen şirkette CEO’luk görevindeyim ve kardeşim Timur Doğan ile birlikte şirketin idaresinden ve tüm operasyonlarından sorumluyuz.  

Bir gününüz nasıl geçiyor?

Sabah erken kalkıp çocukları okula yolladıktan sonra ofise geçiyorum. Eğer o sabah müşteri görüşmesi varsa direkt müşterinin işyerine ya da fabrikasına gidiyorum. Bizim işimizde sık sık müşteri ziyareti olduğu için sahada bulunduğumuz süreyle ofiste bulunduğumuz süre değişkenlik gösterebiliyor. Akşam yemeğinden bir saat önce evde oluyorum, çocuklarla vakit geçiriyorum. İş yemeklerini mümkün olduğunca öğle saatlerine almaya çalışıyorum. On yıl boyunca haftada iki gün pilates yaptım ancak pandemide ara verince sonrasında devam ettirecek motivasyonu tekrar yakalayamadım. Bir noktada egzersizi hayatıma tekrar dahil edeceğimi umuyorum.  

İş ve iş dışı yaşam dengeniz pandemiden önce nasıldı şimdi nasıl?

Pandemi döneminde de mümkün olduğunca ofisten çalışmayı tercih ettim. Sanırım bu konuda biraz gelenekselim, ofiste konsantrasyonum daha yüksek oluyor. Evden ya da uzaktan çalışmak mizacıma pek uygun değil. O yüzden iş ve iş dışı yaşam dengem çalışma hayatı anlamında pandemiden çok etkilenmedi. Ancak sosyal hayat anlamında artık ev yaşamından daha çok keyif almaya başladığımı söyleyebilirim. Pandemi öncesine kıyasla evde daha çok vakit geçirmeye başladım.  

İş dünyasında yeni çalışma kuralları daha esnek modele doğru yöneldi. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? Nasıl bir yaklaşımınız var?

Yeni nesil, esnek çalışma modelini seviyor. Onlara saygı duyuyorum. Özellikle Z kuşağı kendine daha çok zaman ayırmayı tercih eden, başarıdan çok deneyim odaklı bir nesil. Motivasyonlarını başarı kavramından ziyade, deneyim edinmeden sağlıyorlar. O yüzden bu kuşağın ihtiyaçlarını anlamak durumundayız. Çalışmayı sevdiğim için yeni kuşaklara da uyumlu olmaya gayret ediyorum. Dinlenme anlayışım da çalışma konularımı değiştirmekten geçiyor. Sigortacılık, yayıncılık, dernek faaliyetleri, yeni kitabımın yazım çalışmaları gibi farklı konular beni hem besliyor hem bir diğerine geçerken dinlenmemi sağlıyor.

Siz sanata ne kadar ilgilisiniz?

Sanat istediğim kadar zaman ayırabildiğim bir alan değil. İş hayatım, aile hayatım ve hobilerimden devşirdiğim ikincil iş hayatım vaktimi epeyce dolduruyor. Ancak resim sanatından keyif alıyorum ve bazı ressamları takip etmeye çalışıyorum. Özellikle Ergin İnan, Kemal Önsoy, Ahmet Güneştekin, Kezban Arca Batıbeki, Didem Yağcı ve Nihan Yardımcı Çetinkaya beğenerek takip ettiğim ressamlar arasında.

Seyahat planlarınızda yeni yerler keşfetmeyi mi her zaman en çok huzuru bulduğunuz yerleri ziyaret etmeyi mi tercih edersiniz? Yani nasıl bir tatil ve seyahat anlayışınız var?

Bu tercihim o dönemki ruh halime göre değişiyor. Kimi zaman yeni yerler keşfetme hevesim ağır basıyor kimi zaman daha önce gittiğim ve huzur bulduğum bir yeri tercih ediyorum. Yurt dışında farklı destinasyonlar görmeyi de ülkemizde edebiyat ve kültür buluşmaları yaparken yeni şehirler keşfetmeyi de seviyorum. Bir yerde uzun kalmaktansa birkaç yerde bir iki gün kalmayı daha çok tercih edebiliyorum.

Entelektüel olarak kendinizi nasıl beslemeyi tercih ediyorsunuz?

Çocukluğumdan beri en çok sevdiğim şey kitapçıları gezmek. Dünyanın neresinde olursa olsun kitapçıları gezmek beni hem çok rahatlatan hem çok mutlu eden bir aktivite. Kitapçılarda saatlerimi geçirebilirim. Haftanın bir iki günü mutlaka kitapçılara uğramaya çalışırım. Rahatlamak deyince ise aklıma ilk gelen kız arkadaşlarımla buluşmak oluyor. Bunun dışında yaz tatillerinde yüzmek ya da denk düşerse pinpon oynamak hoşuma gider.

Hem yayıncı hem yazar hem iş dünyası temsilcisi olarak sizin gündeminizin en önemli maddeleri neler?

Yaptığım iş ne olursa olsun çevreme ve topluma katkı sağlamanın önemine inanıyorum. Sigorta sektöründeki faaliyetlerimizde topluma katkı sağlayabilmek için Sigortalı Toplum ve Sosyal Dayanışma Platformu’nu kurduk. Bu platform aracılığıyla içimize sinen sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Tara Kitap ise başlı başına bir sosyal girişim gibi çalışıyor. Vakıflar ve derneklerle yaptığımız iş birliklerine yazarlarımız da eşlik ediyor. Yazdığım ve yayımladığımız kitaplarda da insanlara umut vermeyi, hayatlarına anlam ve değer katacak unsurları hatırlatmayı seçiyor, bu kavramları önemsiyoruz.

2022 yazına dair en önemli hayalinizden bahsedebilir misiniz?

İki yıldır üzerinde çalıştığım kitabımı bu yaz sonuna kadar tamamlamayı isterdim. Ancak bu kitabı yazabilmek için yapmam gereken okumalara sürekli yenisini eklediğim için bitirme sürem de ister istemez biraz uzadı. Bir noktada durup tamamen yazmaya odaklanmam lazım. Bununla birlikte tabii ki en önemli hayalim ailecek huzurlu ve keyifli bir tatil yapabilmek.

“PANDEMİDE TASAVVUFLA TANIŞTIM”

“SORGULADIM Pandemide herkes gibi ben de kendimi sorgulama sürecini yaşadım. Ve tasavvuf öğretisiyle ilgilenmeye başladım. İki yıldır özellikle tasavvuf psikolojisiyle ilgili okumalar yapıyorum. Bu okumalarım gün geçtikçe çeşitlendi, yelpazesi genişledi ve çok daha keyifli bir hale geldi.

“SUFİZMLE MODERN PSİKİLOJİ KESİŞİYOR” Modern yaşamın dinamiklerini ve hayatın anlamını bir de tasavvuf penceresinden sorgulamaya başladım. Öte yandan pozitif psikoloji alanının sufizmle kesiştiği yerleri gördüm. Modern dünyada bu öğretilerin bize nasıl katkı sunabileceğini araştırmaya ve yazmaya başladım. İkinci kitabım bu konularla ilgili olacak.

YAYINCI SELCEN GÜR’ÜN AJANDASI DA YOĞUN

BU YAZ NE OKUMALI? Psikolog Hilal Bebek’in yazdığı ‘Çemberin Dışı’, zihnimizin nasıl çalıştığını anlamak isteyen ve değer odaklı, anlamlı bir hayat yaşamak isteyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Öte yandan iş hayatının etkilediği eril-dişil dengeyi sağlıklı bir zemine oturtabilmek için ilham alabileceğimiz Didem Öztabak’ın kaleme aldığı ‘Bilge Ay Cesur Güneş’ isimli kitabı önermek isterim. Öykü severler içinse Özlem Çadırcı’nın ‘Birtakım Fısıltılar’ını, Sedat Palut’un ‘Günebakanlar’ını tavsiye ederim.

SONBAHAR GÜNDEMİ Sonbaharda kişisel gelişim ve kadim bilgelik konularına farklı bir açıdan yaklaşan sürpriz bir kitabımız geliyor. Uzun yıllar medya sektöründe çalışmış olan Bora Eriş’in kaleme aldığı kitabın adı da şimdilik sürpriz! Öte yandan Eylül ayında Tara Kitap yazarlarının da eğitmen olarak katılacakları ve çeşitli kişisel gelişim atölyelerinin yer alacağı Tara Akademi’nin kuruluş hazırlıklarına başladık. Zihinsel sağlamlık, stres yönetimi, motivasyon, farkındalık, özşefkat, Access Bars, Theta Healing ve nefes eğitimlerinin de verileceği akademimiz için çok heyecanlıyız.  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz