CEO ve Genel Müdürlerin Dijital Detoks Taktikleri

Araştırmalar yetişkinlerin günde ortalama 6 saat 40 dakika ekran karşısında kaldığını gösteriyor. Üst düzey yöneticiler için bu süre; online toplantılar, veri analizi, e-posta trafiği ve sosyal medya takibiyle daha da uzuyor. Ancak CEO'ların bir kısmı bu dijital yükle başa çıkmak için kendi sınırlarını çizmeye başlamış durumda.

20.08.2025 16:08:430
Paylaş Tweet Paylaş
CEO ve Genel Müdürlerin Dijital Detoks Taktikleri

Günde 6–10 saat arası ekran başında geçen bir tempo, artık sadece teknoloji şirketlerine özgü değil. Üst düzey yöneticiler de strateji belirlemekten ekip yönetimine, içerik takibinden sosyal medya trafiğine kadar neredeyse tüm karar süreçlerini dijital ekranlar üzerinden yürütüyor.

Hande Yavuz Çalık / [email protected]
CEO Life Dergisi / Bahar 2025

Kısacası günümüzde CEO’lar, işlerini yönetirken aynı zamanda ekran sürelerini de yönetmek zorunda. Peki bu dijital yoğunluk içinde denge nasıl sağlanıyor? Hangi platformlar tercih ediliyor, ekran molaları nasıl planlanıyor? CEOLife, Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CEO ve genel müdürlerine ekran süreleriyle ilişkilerini sordu.

Ortaya çıkan tablo; dijital dünyanın temposunu bilinçli yönetmeye çalışan, üretkenliği merkeze alan bir üst yönetici profili ortaya koyuyor. Birçok yöneticinin ortak noktası, ekran süresiyle ilgili belirli bir farkındalığa sahip olmaları. Çoğu, ekran süresini tamamen azaltmayı değil, bu sürenin verim ve amaç odaklı kullanılmasını hedefliyor.

SINIR KOYMA GAYRETİ


DHL Express Türkiye Genel Müdürü Volkan Demiroğlu, yoğun iş temposunda ekran süresini verimli ve dengeli kullanmaya özen gösteren yöneticilerden biri. Online toplantılar, e-posta trafiği ve dijital içeriklerle geçen günlerinde ekran karşısında ortalama 6–7 saat geçirdiğini belirtiyor. “Teknolojiyle iç içe olmak artık kaçınılmaz ama önemli olan bu zamanı nasıl yönettiğimiz” diyen Demiroğlu, kişisel sınırlar koyarak sağlıklı bir denge kurmaya çalıştığını vurguluyor. “Tüm platformlar dahil sosyal medyaya en fazla günde bir saat vakit ayırıyorum” diyen Demiroğlu, özellikle LinkedIn üzerinden iş dünyasındaki gelişmeleri, sektörel trendleri ve liderlik içeriklerini takip ettiğini belirtiyor. Instagram içinse kendine 15 dakikalık bir süre sınırı koymuş durumda.

Ekran süresinin yalnızca bireysel değil, kurumsal verimlilik açısından da etkili yönetilmesi gerektiğini düşünen Demiroğlu, DHL Group’un çalışanlar arası etkileşimi artırmak için geliştirdiği Smart Connect uygulamasının bu alanda önemli bir araç olduğunu ifade ediyor. Bu platform sayesinde özellikle sahada görev yapan çalışanlarla güçlü bağlar kurduklarını belirtiyor. Demiroğlu, “Doğru kullanıldığında ekran süresi, verimliliği destekleyen büyük bir avantaja dönüşüyor” diyerek dijital araçların bilinçli kullanımına dikkat çekiyor.

BİLİNÇLİ DENGE


İş yaşamında dijital araçlar vazgeçilmez hale gelse de Groupe SEB Genel Müdürü Ege Pekkınran, ekran süresi konusunda bilinçli bir denge kurma çabasında. Günlük e-posta trafiği ve yazışmalarını genellikle bilgisayar üzerinden yöneten Pekkınran, sosyal medyada ise ortalama 1-2 saat geçirdiğini söylüyor. Yazılı basın yerine podcast ve YouTube içerikleriyle gündemi takip etmeyi tercih ettiğini belirtiyor.

Seyahat etmediği dönemlerde ekran süresini daha kontrollü kullandığını vurgulayan Pekkınran, özellikle kitap okurken dijital dikkat dağıtıcıları uzaklaştırmayı tercih ediyor. “Kitap okurken telefonumu ve akıllı saatimi yanıma almam” diyor. Pekkınran’ın hafta sonları için de benzer bir yaklaşımı var. İş e-postalarının bildirimlerini kapatıyor. Hatta Pazar günleri öğleden sonraya kadar bilgisayar kullanmamaya özen gösteriyor.

Dijital detoksu sıkı bir kurala bağlamasa da yaz tatillerinde iş mesajlaşmalarından uzak kalmayı hedeflediğini söylüyor. “Ekranla arama bilinçli bir mesafe koymak bana iyi geliyor” diyerek de dijital araçların etkisini fark ederek hareket etmenin önemini vurguluyor.

IBM Türkiye Genel Müdürü Işıl Gülünç Gürtuna’nın ise günlük iş rutininde bilgisayar başında geçirdiği süre ortalama 3-4 saati buluyor. Telefon ve tablet eklendiğinde ise bu süre 6-7 saate çıkıyor. Gürtuna, “Hafta sonları ve tatillerde, özellikle planlı bir dijital detoks yapmasam da doğal bir şekilde dijital yayınlardan uzak kalmaya özen gösteriyorum. Sadece zaman geçirmek için ekran kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınıyorum” diyor.

“HER AN ORDAYIM”

Watsons Türkiye Genel Müdürü Mete Yurddaş, dijital dünyanın yoğun temposunu farkındalıkla yöneten liderlerden biri. Günlük ekran süresini ortalama 3-4 saat civarında tutmaya çalıştığını söyleyen Yurddaş, bu zamanı bilinçli şekilde planlamaya özen gösteriyor. E-posta ve mesajlaşmalarını gün içinde belirli zaman aralıklarında kontrol ettiğini belirten yönetici, ekip içi iletişimdeyse yoğun olarak WhatsApp’ı tercih ettiğini aktarıyor. “Hızlı iletişim ve koordinasyon için WhatsApp, olmazsa olmazım. Gün içinde neredeyse her an oradayım” diyor.

Son dönemde Instagram’dan çok TikTok’ta zaman geçirdiğini anlatan Yurddaş, bu tercihini şu sözlerle açıklıyor: “İçerik tüketim alışkanlıklarımız değişti. TikTok’un sunduğu yaratıcılık ve dinamizm beni oldukça etkiliyor. Kısa ama etkili içerikler hem eğlenceli hem düşündürücü.” Kendisini sosyal medyada aktif biri olarak tanımlayan Yurddaş, özellikle seyahat içeriklerine ilgi duyduğunu söylüyor. “Yeni yerler keşfetmeyi, farklı kültürleri tanımayı seviyorum” diyor. Özellikle LinkedIn üzerinden vizyon açıcı içerikleri ve iş dünyasındaki gelişmeleri takip ettiğini de ekliyor. Yurddaş, tam anlamıyla bir dijital detoks yapamasa da küçük molalarla denge kurmaya çalışıyor. “Dijital dünyadan kopmak kolay değil ama ekran dışı zamanlar yaratmak şart. Kitap okumak, yürüyüş yapmak ya da aile ve arkadaşlarla geçirilen sohbetler bu noktada bana iyi geliyor” diyerek ekran süresini dengelemenin yollarını paylaşıyor.

DOĞRU YÖNETİM ŞART

Sinoz Kozmetik CEO’su Yasin Çörekci, ekran süresiyle kurduğu ilişkiyi “işin doğası” olarak tanımlıyor. Günlük ekran süresinin 6 ila 8 saat arasında değiştiğini belirten Çörekci, zamanının önemli bir bölümünü ekiplerle iletişim, yeni trendlerin takibi ve ürün geliştirme süreçlerine ayırdığını söylüyor. “Dijital araçlar artık işimizin ayrılmaz bir parçası” diyen Çörekci’ye göre ekran süresi, doğru yönetildiğinde üretkenliğe hizmet ediyor. 

Yasin Çörekci, bununla birlikte Instagram, TikTok ve LinkedIn gibi sosyal mecraları da aktif bir şekilde takip ediyor. Özellikle Instagram’ı tüketici eğilimlerini ve davranışlarını gözlemlemek için kullandığını aktaran iş insanı, “Pazarın nabzını tutmak, eğilimleri yakalamak açısından bu platformlar çok değerli. LinkedIn ise iş dünyasıyla bağımı sürekli güçlü tutmamı sağlıyor. Ayrıca yapay zeka araçlarının da iş süreçlerine entegre edilmesi konusunda oldukça istekliyim. Müşteri geri bildirimlerinin analizi, içerik fikirleri ve ürün testleri için bu araçlardan ciddi fayda sağlıyoruz” diyor. “Sosyal medyada tüketici davranışları kadar yaratıcı içerik üreticileri ve markaların nasıl farklılaştığını gözlemlemek mümkün” diyen Çörekci, dijital dünyayla güçlü bir bağ kurmasına rağmen belirli dönemlerde dijital detoks uyguluyor. Özellikle lansman süreçlerinin ardından ya da tatillerde bu detoksları gerçekleştirmeye çalıştığını anlatıyor. “Telefonu kenara bırakıp doğayla baş başa kalmak, ailemle vakit geçirmek, ertelenmiş kitaplara dönmek ruhumu dinlendiriyor” diye konuşuyor.

KAÇINILMAZ GERÇEK


Reckitt Türkiye Genel Müdürü Tarık Bayar, dijital dünyayla oldukça iç içe çalışan yöneticilerden biri. Günlük ekran süresinin 6-7 saat civarında seyrettiğini belirten Bayar, özellikle e-posta trafiğinin zamanının önemli bir kısmını aldığını söylüyor. Bayar, teknolojiyle temasın artmasına rağmen bu süreci verimli yönetmeye çalışıyor. Sosyal medyayı özellikle haber takibi için etkili bir kaynak olarak değerlendiren Bayar, uluslararası haber mecralarını sosyal medya üzerinden takip ediyor. Bu platformları bilgiye hızlı ulaşmak açısından oldukça pratik bulduğunu dile getiriyor. İlham aldığı kişiler arasında İlber Ortaylı’nın özel bir yeri olduğunu vurgulayan Bayar, “Hem entelektüel derinliği hem dostane diliyle ondan çok şey öğreniyorum” diyor.

Dijital detoks ise Bayar’ın henüz tam anlamıyla uygulayamadığı bir konu. Gün içinde telefonsuz ya da bilgisayarsız bir an yakalamanın neredeyse imkansız olduğunu ifade ediyor. Yine de özellikle doğayla vakit geçirdiği ve balık tuttuğu anlarda teknolojiden uzaklaşmaya özen gösterdiğini belirtiyor. Bu anların ona hem zihinsel yenilenme hem dijitalden arınma fırsatı sunduğunu dile getiriyor.

GÜNDE 3 SAAT KURALI


Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, dijital platformlara hakim ama ölçülü bir kullanıcı. Günlük ekran süresini ortalama 2-3 saat arasında tuttuğunu belirten Güzeliş, bu zamanı bilgiye ulaşmak, gelişmeleri takip etmek ve gerektiğinde içerik tüketmek için kullandığını ifade ediyor. Ona göre önemli olan, teknolojiyi bilinçli ve dengeli şekilde kullanabilmek.

Sosyal medya, haber siteleri, video içerikler ve yapay zeka araçlarının tamamını aktif şekilde takip ettiğini söyleyen Güzeliş, ilgilendiği konuların başında teknoloji, yapay zeka ve mücevher sektörüyle ilgili gelişmelerin geldiğini belirtiyor. Instagram, Facebook ve X gibi platformlar üzerinden hem sektör hem ilgi alanlarına yönelik içerikleri düzenli olarak takip ettiğini ekliyor.

Dijital detoks yapmadığını, ancak ekran süresini sınırlamak için net sınırlar koyduğunu belirten Güzeliş, “Günde maksimum 3 saati geçmemeye çalışıyorum. Bazen bir belgesel, dizi ya da gündeme dair bir gelişme ekran süresini uzatabiliyor ama bunu haftalık bazda dengelemeye çalışıyorum. Benim için teknoloji, doğru kullanıldığında gelişim ve bilgiye erişim için çok güçlü bir araç” diyor.

“YAPAY ZEKA ARTIK DİJİTAL ASİSTANIM”

Girişimcilik ve fintek sektörünün yüksek tempolu doğası, Pionr Kurucusu Yakup Sezer’in neredeyse tüm gününü ekran başında geçirmesine neden oluyor. Sabah erken saatlerden akşam geç saatlere kadar süren yoğun dijital gündemi, Sezer’in ekran süresini günde 10 saate kadar çıkarıyor.

İletişim ve ekip koordinasyonunda en çok e-posta, Slack ve Notion kullandığını belirten Sezer, yapay zekayı da aktif bir şekilde süreçlerine entegre etmiş durumda. “ChatGPT ve Monday, neredeyse dijital asistanım gibi” diyor. Sosyal medyada ise daha çok gözlemci rolde olduğunu belirten Sezer, girişimcilik ve fintek alanında yenilikleri takip ettiği hesapları izlemeyi tercih ediyor. Sezer, “Kendimi beslemek için sosyal medyayı kullanıyorum. Sıra dışı işler yapan içerik üreticileri bana ilham veriyor. Dijital detoksu ise dönemsel olarak uygulamaya çalışıyorum. Özellikle gün sonunda bildirimleri durdurmaya ve kitap okuyarak zihnini boşaltmaya özen gösteriyorum. Ekranı kapattığımda yazmaya dönüyor, kendi içime dönük bir değerlendirme sürecine giriyorum” diyor.

ÖLÇÜLÜ VE SEÇİCİ TUTUM

BLC Group Yönetim Kurulu Üyesi Aykut Balcıoğlu’nun günlük ekran süresi ortalama 5 saati buluyor. “Dijital platformlarla olan ilişkim fayda odaklı. Ancak dikkatli kullanılmadığında zihinsel yorgunluk yaratabileceğinin farkındayım. Ekran başında geçirdiğim zamanı sadece tüketimle değil, üretimle dengelemeye çalışıyorum” diyor. En çok e-posta, haber platformları ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden çalıştığını belirten Balcıoğlu, bu kanalların iş dünyasında hala güçlü bir iletişim aracı olduğunu söylüyor. Zaman zaman yapay zeka tabanlı araçlardan da destek aldığını vurgulayan Balcıoğlu, bu teknolojileri fikir üretimi veya veri analizi için kullanıyor. Sosyal medyayla ilişkisinde ise ölçülü ve seçici bir tutum benimsiyor. Kendi yaşamını dijital platformlarda paylaşmaktan kaçınan Balcıoğlu, “Daha çok profesyonel gelişim ve ilham için bu mecralarda yer alıyorum. İyi bir içerik, bakış açınızı değiştirebilir. İlham aldığım iş insanlarını ve sektör liderlerini takip ediyorum. Zihinsel berraklık ve derin düşünce için telefon ve bilgisayardan uzaklaştığım anlar yaratıyorum. Bu tür kısa molaların zihin sağlığına katkısı olduğuna inanıyorum” diyor.

“EKRAN SÜREM ÜRETKENLİK ODAKLI”

Alper Şengül / BSH TÜRKİYE CEO’SU


YOĞUN TEMPO 

Günlük çevrim içi toplantılar, görüşmeler ve rutin e-posta trafiği düşünüldüğünde ekran başında geçirdiğim süre oldukça yoğun. Ortalama 6 saati bulabiliyor. Ancak bu sürenin büyük bölümü üretkenlik odaklı geçiyor. Gün içinde bilgi akışı, proje koordinasyonu ve iş takibi için ekran başında olmam kaçınılmaz. Kalan zamanda ise sektörel gelişmeleri, küresel gündemi ve yeni iş modellerini takip etmeye çalışıyorum.

EN AKTİF E-POSTA VE LINKEDIN

En yoğun kullandığım platform hala e-posta. Hem iç iletişim hem dış paydaşlarla koordinasyon açısından vazgeçilmez. Sosyal medyada ise özellikle LinkedIn üzerinden iş dünyasına dair güncel gelişmeleri, sektör haberlerini ve global trendleri takip ediyorum. Yapay zeka araçlarını da yakından izliyorum. Zaman zaman bilgi derlemek ya da spesifik konular üzerine içerik oluşturmak için bu araçlardan faydalanıyorum. Sosyal medyayı daha çok bilgi ve ilham alışverişi için kullanıyorum.

DİJİTAL DETOKS

Dijital detoksu tamamen uygulamak zor olsa da hafta sonları ve tatillerde ekran süremi ciddi şekilde azaltmaya özen gösteriyorum. Bu dönemde daha çok kitap okumaya, açık havada zaman geçirmeye veya yüz yüze sosyal etkileşimlere yöneliyorum. Ekran süresiyle ilgili katı kurallarım yok ama günlük iş akışımda birebir iletişimi ve sahada olmayı önceliklendiriyorum. Takım arkadaşlarımla fiziksel olarak bir araya gelmek ya da sahada operasyonları yerinde görmek, ekran süresini doğal biçimde dengeliyor. Bu dengeyi korumaya özen gösteriyorum, çünkü verimli bir iş günü yalnızca ekranla değil, insanla temasla da şekilleniyor.

“DENGEYİ ARIYORUM”

Bahar Uçanlar / DIAGEO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ


YOĞUN TOPLANTILAR, UZUN SAATLER

Gün içinde oldukça yoğunum; toplantılar, raporlar, e[1]postalar derken ekran sürem yüksek oluyor. Ortalama 7-8 saati buluyor diyebilirim. Bu yoğunluğun bir kısmı toplantılarla geçse de iletişim ve analiz süreçleri de ekran başında geçirilen zamanı artırıyor. İşin doğası gereği en aktif kullandığım platformlar e-posta ile Teams ve Zoom gibi dijital konferans araçları. LinkedIn’de sektörle ilgili gelişmeleri takip etmekten ve ilham veren içerikler okumaktan keyif alıyorum. Son dönemde ise yapay zekaya olan ilgim arttı; özellikle gündemi daha verimli takip edebilmek için bazı araçları test ediyorum.

MESAFELİ AMA BİLİNÇLİ

Sosyal medyayla mesafeli ama bilinçli bir ilişkim var. Güne genellikle yurt dışı ve yurt içi gündemi takip ederek başlıyorum. Bunun için çeşitli yayınlar ve sosyal medya hesaplarına göz atıyorum. Kısa bültenler ve hızlı haber formatları ilgimi çekiyor. Gün içinde olmasa da fırsat buldukça LinkedIn’de global liderleri, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı düşünce liderlerini takip ediyorum. Ayrıca TED konuşmaları ve Harvard Business Review içerikleri de bana ilham veriyor. Sabah işe giderken ya da spor yaparken podcast dinleyerek gündemi takip etmeyi alışkanlık haline getirdim.

“FARKINDALIK VAR”

Açıkçası dijital detoks yapabildiğimi söyleyemem. İş yoğunluğu ve sürekli bağlantıda olma hali nedeniyle tamamen kopmak pek mümkün olmuyor. Ancak bu konuda farkındalığım yüksek, kopamasam da sınır çizmeye çalışıyorum. Ekran süresiyle ilgili çok katı kurallarım yok. Ailemle geçirdiğim zamanlarda elimden geldiğince telefona bakmamaya çalışıyorum ama bu konuda iyi bir örnek olduğumu da söyleyemem. Yine de dengede kalmak için sürekli çaba gösteriyorum.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz