Spor benim için terapi

"Aslında hiçbir spora karşı kabiliyetim olmadığının farkındayım. Ancak çok büyük bir hevesim var"diyen Ahmet Dördüncü'yle spor üzerine yaptığımız keyifli sohbetin detayları...

25.03.2014 17:15:190
Paylaş Tweet Paylaş
Spor benim için terapi
Akkök Grubu CEO’su Ahmet Dördüncü spora gönül veren bir yönetici. Yoğun çalışma temposunda spora zaman ayırmaktan hiçbir zaman vazgeçmediğini anlatan Dördüncü, bisikletten kayağa, tenisten koşuya denemediği spor kalmadığını söylüyor. “Spor yapmak benim için bir terapi” diyen deneyimli yönetici, spor sırasında zihninin açıldığını, önemli kararları spor sırasında aldığını belirtiyor ve “Aklımda kalan birçok sorunun çözüm yolunu koşarken, yüzerken ya da bisiklete binerken bulmuşumdur” diye konuşuyor.

Akök Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Dördüncü, tam bir spor düşkünü. Uzun yıllar Sabancı bünyesindeki çalışmaları sırasında birçok şirketin yönetim kurulunda başkan, başkan yardımcısı ve üye olarak görev yapan Dördüncü, 2013 Ocak ayında Akkök Grubu'nun başına geçti. Uzun yıllardır yoğun iş temposunun içinde olan Dördüncü, başta bisiklet olmak üzere sportif aktivitelerden vazgeçmiyor. Kayak, tenis, dalma sporlarıyla yakından ilgilenen Dördüncü, "Hiçbir şey yapamasam da yürüyor, koşuyorum. Dışarıda spor yapamadığım günler, evde kendi aletlerimle spor yapıyorum. Günde en az 11,5 saatimi spora ayırıyorum"diyor.

Kışları Avusturya'da kayakla, yazları da Bodrum'da su sporlarıyla ilgilenen Dördüncü, sporu bir nevi terapi olarak görüyor. Spor yaparken zihninin açıldığını vurgulayan başarılı CEO ile,"alaylı"sporcu kariyerini konuştuk. İşte"Aslında hiçbir spora karşı kabiliyetim olmadığının farkındayım. Ancak çok büyük bir hevesim var"diyen Dördüncü'yle spor üzerine yaptığımız keyifli sohbetin detayları:

Sporla ilişkiniz nasıl başladı?
Benimkisi şanslı bir çocukluktu. Gençliğimin önemli bir kısmını Adana'da geçirdim. Babam ziraat mühendisiydi. Adana'da oturduğumuz yer şehrin dışında bahçe içinde bir evdi. Bisiklet benim için spordan çok eğlencelik bir şeydi. Çocuklar arasında "Senin bisikletin nasıl, benimki daha güzel" konuşmalarını hatırlarsınız. Bisikletle olan ilişkimiz böyle başladı.Tüm günümüz sokakta geçerdi. Basketbol oynardık, futbol oynardık. ~

Eve geç gelirdik, yemek saatini kaçırır, cezalandırılırdık. Oynamaktan yemek saatlerini kaçırıp, valideden, pederden "Yine geç kaldınız" sözleri duyardık. Şimdi filmlerde görüyoruz böyle şeyleri. Bu nedenle fiziksel aktivite her zaman hayatımın içinde oldu. Sonra askerdeki dört aylık eğitim süreci yeniden beni spora döndürdü.

Nerede yaptınız askerliğinizi? Fiziksel aktivite sevdiğiniz bir parçası mıydı askerliğin?
Evet. Burdur'da yaptım askerliğimi. Burdur'da kışlar çok sert olur. Sabah erkenden tüfekle çıkardık, koşardık. O fasıl askerliğin inanılmaz hoşuma giden bir tarafıydı. Askerlikte 13 kg verdim. Sonrasında da spor, hayatımdan hiç ayrılmadı. Uzun süre koşu yaptım.

Başka hangi sporlarla ilgilendiniz sonrasında?
30 yaşında kayak öğrendim. Kayaktan sonra tenisle haşır neşir oldum. Oyun stilimden herkes hoşlanmaz ama tenis oynadığım herkesi zorlamışımdır. Belirli bir yaşta öğrendiğiniz zaman belli stilleri tutturamıyorsunuz. Örneğin çocuklarımın öğrendikleri stilde kayamıyorum.

Siz "alaylı" oynuyorsunuz diyebilir miyiz?
Kesinlikle. Her zaman yenmesem de kolay rakip olmadığım bir gerçek.

Bisikletle ne zaman ilgilenmeye başladınız?
Fenerbahçe'de oturuyorduk. Birlikte koşuya çıktığım bir arkadaşım bisikletle yoğun ilgilenmeye başladı. Onun etkisiyle bisiklete ağırlık verdim. Arkadaşım beni yönlendirdi. Uzun süre arkadaşımla bisiklete bindim. 1996 yılında 5-6 yıllığına uzun bir süre yurt-dışına çıktık. Bu dönemde bir kopuş oldu.~
Brezilya'da yaşarken de bisiklete biniyordum. İş hayatı yoğunlaşınca bisiklete dilediğim kadar vakit ayıramamaya başladım. Şu an oturduğumuz eve taşındığımızda yeniden başladım. Bir yandan iş hayatı, bir yandan sağlık sorunları nedeniyle çok da düzenli ilgilenemedim. Ancak hayatımın her döneminde sporun bir dalıyla ilgilendim. Hiçbir şey yapamasam yürürüm.

İlk bisikletinizi hatırlıyor musunuz?
Tabii ki. Babamın mavi çokgüzel bir bisiklet getirişini hatırlıyorum. Mahallenin en güzel bisikletiydi. Küçük ziline basarak bahçeden içeri girişini çok iyi anımsıyorum. Benim için çokgüzel bir andı.

Sabahları mı spor yapmayı tercih edersiniz, akşam saatlerinde mi? Günlük bir spor rutininiz var mıdır?

Eşim Sevtap'la ikimiz de sabahları çok erken kalkarız. Her sabah en azından yarım saat, 45 dakika egzersiz yaptıktan sonra evden çıkarım. Apps'ler yaparım, dumble'larım vardır, esnemeler yaparım. Odada hafifçe terlemeden güne başlamam. Duşumu yapar, güne başlarım. Akşam eve zamanında geldiysem ya sokağa yürüyüşe çıkarım ya da kendi kendime evdeki spor odamda sporumu yaparım. Yani her gün 1-1,5 saat spor faaliyetim olur.

Yılda bir kere mutlaka kayak yapmaya Avusturya'ya gideriz. 1,5 yıl kadar önce bir kalp ameliyatı geçirdim. Bu nedenle tempoma biraz daha dikkat ediyorum. Kayak yapamasak da karda uzun yürüyüşler yaparız. Yine yılda birya da iki kez Avusturya'da birdetoks merkezine gideriz. Spor ağırlıklı bir detoks merkezidir bu; günlük spor aktiviteniz aşağı yukarı üç saati bulur. Bisiklete bineriz, dağda yürürüz. Avusturya'daki arkadaşlarımla dağda uzun vakit geçiririz. Sabancı Holding'le ilk ortaklığımızı yaptığımız Vermund'un CEO'su arkadaşım da emekli oldu. Emekli olduktan sonra arkadaşlığımız devam etti. Ailecek yazın buraya gelirler. Biz de kışları Avusturya'da dostlarımızla vakit geçiririz.~

Yazları nasıl geçiriyorsunuz? Sporla haşır neşir olma fırsatınız oluyor mu?
Yazları tatillerimizi Bodrum'da Yalıka-vak'taki evimizde geçiriyoruz. Denize atladıktan sonra 1,5 saatten önce çıkmam. En az bir saat kalırım. Eşim, dostlarım merak içinde kalır. Sabah yürürüm. Sabah bir saat, öğleden sonra bir saat yüzerim. Bodrum bambaşka biryerdir. Sabancı'dan ayrıldıktan sonra 2,5 yıllık çok keyifli bir zamanım oldu. Daha çok Bodrum'da eşim Sevtap'la vakit geçirdik. Bodrum'da sabahları Sevtap'la bir saat yürüdükten sonra suya atlar, benim için terapi gibi zaman geçiririm.

Gözlükle yüzerim. Denizin altında öyle güzel bir dünya var ki insanın canı hiç sıkılmıyor. Biryandan aklımda birçok iş planı yaparım, aile işlerini düşünürüm. Denizde insanın aklına birçok güzel fikir geliyor. Suyun altında düşündüklerimi not bile alırım. Balıkları seyrederim. Daha sonra eve gelirim, aklımda bir sürü soruyla... Hem dinlenip, kendimi dışarıdan soyutlarım, hem de düşünürüm. Bodrum'da günlük üç saatten az spor aktivitem olmaz. Aklımda kalan birçok sorunun çözüm yolunu koşarken, yüzerken, bisiklete binerken bulmuşumdur. Salgılanan endorfinlerden mi ileri geliyor bilemiyorum ancak, spor bana farklı bir görünüm sunuyor.

Gelecekte ilgilenmek istediğiniz aktiviteler neler? Yurtiçinde ya da yurtdışında spor turizmi yapmak istediğiniz yerler var mı?
Sevtap'la uzun yürüyüşler yapmak istiyoruz. Yurtdışında uzun bir safariye çıkma planımız var. Örneğin önümüzde beş yıllık bir proje var: Her yıl 100 kilometrelik bir yolu yürümek istiyoruz. Likya Yolu yürüyüşüne katılmak istiyoruz. Avusturya'daki arkadaşlarım "Bizsiz sakın bunu düşünmeyin" diyor. Onlarla birlikte katılmak istiyoruz. Önümüzdeki yıl yelkenle açılmak istiyoruz. İlgimizi çeken çok aktivite var.

Profesyonel olarak sporla ilgilenmeyi hiç düşündünüz mü?
Hayır, maalesef hiç profesyonel olarak ilgilenemedim. Çokerken yaşta profesyonel iş yaşamına başladım. Bu yön o kadar ağır bastı ki hiç fırsatım olmadı. Ayrıca tüm bu gayretlerin arkasında şunu görüyorum: Aslında hiçbir spora kabiliyetim olmadığının farkındayım. İnsan kendini bilmeli. Ancak çok büyük bir hevesim var. Hiçbir şey yapmasam da yürürüm.~
Yoğun bir iş temposunda çalışıyorsunuz. Birlikte çalıştığınız bir çalıştırıcınız var mı?
Hayır. Brezilya'ya gittiğim sırada uzun dönem bir tenis hocam oldu. Onun dışında olmadı.

Seyahatlerinizde spor yapma şansınız oluyor mu?
Çok sık seyahate çıkıyorum. İki günlük bir seyahat de olsa, eşim valizime mutlaka şort, tişört ve spor ayakkabımı koyar. Ne kadar kısa olursa olsun, spor giysilerim ve ayakkabım yanımdadır.

Ekstrem sporlarla ilgilendiniz mi?
O kadar çok ilgimi çekiyor ki... Paragliding, tandem gibi birçok spor ilgimi çekiyor, ama eşimin benimle yaşadığı kötü tecrübelerden sonra ona hakve-riyorum, tehlikeli sporlarla ilgilenemiyorum. Örneğin paragliding yapanlar kurallara uyduğunuz takdirde en güvenli sporlardan biri olduğunu söylüyorlar. Dalmada da aynı şey geçerli: Kuralları bire bir uyguladığınızda son derece güvenli bir spor. Kaza insanın başına her zaman gelebilir. Bu tür sporlar benim için çok etkileyici. Caddebostan sahilinde de karşılaşıyorum paragliding sporcularına. Bayılıyorum onlara!

Su sporları yapma fırsatınız oldu mu?
Uzun zamandan beri dalmıyorum. Avusturya'da geçirdiğim kayak kazasından sonra birtakım ciddi çatlaklar oluştu. 1-1,5 yıl kadar dalmamam gerektiğini söylediler. Saros'ta dalıyordum. Yassıada'da soğuk bir kasım günü lisansımı aldım. Çanakkale'de, Bodrum'da daldım. Oğluma geçti bu heves. Oğlum aynı zamanda ciddi bir dağcı oldu, sık sık dağa çıkıyor. Emniyet açısından Türkiye'de korkuyoruz. Geçenlerde Ağrı Dağı'na çıktı. Ağrı Dağı'na çıkıp kaybolanlar çok, duyuyoruz. Son dönemde Robert Red-ford'un tek başına okyanusta yelken yaptığı filmi izledim, çok etkilendim.~
Kış sporlarıyla ilgileniyor musunuz?
Fransa'daki Club Med'lere giderdik. Belirli bir disiplin içinde spor aktiviteleri oluyor bu merkezlerde. Son beş-altı yıldır Avusturya'ya, arkadaşlarımızın yanına gidiyoruz.Yazın da çokgüzel bir ülke.Yürümek, dağa çıkmak, bisiklete binmek için ideal biryer. Avusturya'yı iş ilişkisinden dolayı yazın keşfettik. Yakın arkadaşlarımız da olduğundan sık gidiyoruz. Avusturya bizim için "keyif bölgesi"oldu. Çok arayıp sormadan arkadaşlarımız bizim için gerekli rezervasyonları yapıyor. Hem Almanca da konuşuyoruz. Önümüzdeki dönemde Tuna nehrinin etrafında her gün birkaç yüz kilometre gidilen turlara çıkmak istiyoruz. Safari düşüncemizi de gerçekleştirmek niyetindeyiz. Uzun yıllar yurtdışında yaşadınız.

Yurtdışında spor imkanları Türkiye'ye göre daha çok. Hangi sporlarla ilgilendiniz?
1975-1985 arasında Almanya'daydık. 1999 başında çıktık, 2004 sonunda çıktık. Hayatımızın 16 yılı yurtdışında geçti. Çalışma hayatımızın neredeyse yarısı yurtdışındaydık. Almanya'dayken arkadaşlarımızla bol bol havuzda yüzerdik. Brezilya'da bisiklete binerdim. Evimiz okyanus kenarındaydı. Eşimle uzun yürüyüşlere çıkardık. Havuz küçük de olsa, üşenmeden günde iki kez birer saat havuza girer gelirdim.

Spor izlemeyi sever misiniz? Hangi takımın taraftarısınız?
Evet, özellikle basketbol seyretmeyi severim. İyi bir futbol izleyicisi değilim. Galatasaray taraftarıyım.

Sporla ilgilenemediğinizde kendini suçlu hissedenlerden misiniz?
Evet, kesinlikle. Her zaman yapacak bir şeyler buluyorum. Spor gibi ilgilenemediğimde kendimi kötü hissettiğim uğraşlardan biri de kitap okumak. Kitap okumaya muhakkak vakit ayırmak istiyorum. En az spor yapmak kadar sevdiğim bir şey de kitaplardır.

Bu aralar hangi kitabı okuyorsunuz?
Ece Temelkuran'ın Güğümlere Üfleyen Kadınlar kitabını okudum. Çok beğendim. Tasvirleri çok hoşuma gitti. Çocukluğumdan beri okumayı en sevdiğim şeylerden biri uzun tasvirlerdir. Örneğin Yaşar Kemal'in uzun tasvirlerini çok severim. Baştan sıkılıyor gibi hissedersiniz ama içine girdiğinizde sizi alır götürür.~

Kültürel, sosyal aktivitelere vakit ayırabiliyor musunuz? Hafta sonlarınızı nasıl geçirmeyi seversiniz?
Hafta sonları erken saatlerde eşimle sinemaya gitmeyi seviyorum. Sabahları çok erken kalkarız. 6:00'dan geç kalkmayız. Amerikalıların bir sözü var: Erken yatıp erken kalkan, sağlıklı, zengin ve akıllı olur. Biz de bunu düstur edindik.

Ailenizle birlikte spor yapar mısınız? Köpeğiniz var mı? Size eşlik eder mi?
Kızım, oğlum ve eşimle uzun yürüyüşlere çıkarız. 13,5 sene bizimle yaşayan bir köpeğimiz vardı. Bir yıl kadar önce kaybettik. Kiraz'dı ismi. Çok seviyorduk, evimizin bir parçasıydı. Onunla da yürüyüşe, koşuya çıkardık. Şimdi onu çok özlüyoruz.

“ÇOK HEYECANLIYIZ”
SABIRLI YATIRIMLAR

Daha sabırlı, geleceğe dönük yatırımlar yapıyoruz. Kısa vadeli getiri beklentileriyle sanayicilik olmuyor. Bu anlayış tüm Türkiye için çok önemli. Grubun odaklandığı alanlar kimya, enerji ve gayrimenkul olmaya devam edecek. Satış yok, alınacak bir şey varsa bakacağız.

ÇALIŞMAK DİRİ TUTUYOR
Mevcut ortaklıklarımızla büyümeye devam edeceğiz. Türkiye içinde satın almalar gündemde olacak. Gayrimenkulde de yurtiçinde alımlar yapacağız. Çok heyecanlıyız. Çok sevdiğim arkadaşlarımla çalışıyorum. Keyifli bir çalışma ile şirketi ciddi yerlere götüreceğimize inanıyorum. Bu da beni diri tutuyor.

İYİ YÖNLERİMİZİ BİLİYORUZ
Akkök, nerede büyüme varsa oradayız demekten ziyade, büyümek istediği, iyi olduğu alanların farkında olan bir grup. Enerjide de büyümeye devam edeceğiz. Ancak nükleer santral projesine ortak olmayacağız.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz