Geçen yıl Capital’in ilk sayısının Konjonktür bölümü “Ekonomide
Resesyon Dönemi” başlığını taşıyordu. Esasında o sırada 2008’in üçüncü
çeyrek dönemine ait olan eldeki en son milli gelir verilerinde henüz
küçülme görülmüyordu. Fakat biz öncü göstergelere dayanarak 2008’in son
çeyreğinde küçülmenin başladığını yazmıştık. Bu küçülmenin 2009’a da
sarkacağını tahmin ettiğimiz için de ekonominin bir resesyona girdiğini
belirtmiştik. Çünkü ekonomide en az iki çeyrek üst üste küçülme olması
resesyon olarak tanımlanıyor. Ayrıca o yazıda yaptığımız analiz
sonucunda resesyona bir yıllık ömür biçmiş ve 2009’un son çeyrek
döneminde büyümenin yeniden başlayacağı tahminimizi de sizlere
iletmiştik. 2009’un sonraki aylarında yazdığımız yazılarda da bu temel
büyüme senaryomuzu fazla değiştirmemiştik.
Şimdi
2010 yılına girerken geriye baktığımızda, ekonominin 2009’da büyük
ölçüde tahminimize uygun bir seyir izlediğini görüyoruz. Resesyon bizim
ilk tahminimizden daha şiddetli oldu ama süre açısından tam da
öngördüğümüz şekilde gerçekleşti gibi. Burada “gibi” dememizin nedeni,
elimizde henüz 2009’un dördüncü çeyrek dönemine ilişkin milli gelir
verilerinin olmaması. Ancak geçen yıl resesyona giriş konusunda bizi
yanıltmayan öncü göstergeler şimdi de son çeyrekte büyümenin yeniden
başladığı sinyalini veriyor. Dahası bu büyüme 2010 yılına da sarkacak
gibi görünüyor. Bir resesyon dönemi sonrasında ekonominin en az iki
çeyrek üst üste büyümesini ise biz resesyondan çıkış olarak
tanımlıyoruz.
SANAYİ ÜRETİMİ
Ekonominin 2009’un dördüncü çeyreğinde büyümeye dönüş yaptığına
ilişkin en önemli sinyal sanayiden geliyor. Sanayi üretimi 14 ay süren
bir düşüşten sonra ekim ayında yıllık bazda yüzde 6,5 yükseliş
gösterdi. Biz geçen ay “Sanayide küçülmenin sonuna yaklaştık” başlıklı
bir yazı yazmıştık ama sanayi üretimindeki yükselişin