Ersin Özince: Kriz ortamı yok!

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Özince, "Türkiye'de bir kriz ortamı olduğunu zannetmiyorum. Öyle bir şey hissetmiyoruz" dedi.

21.04.2015 11:50:080
Paylaş Tweet Paylaş
Ersin Özince: Kriz ortamı yok!
Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist Dergileri'nin öncülüğünde düzenlenen CEO Club Dijital Bankacılık Zirvesi'nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Ersin Özince'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ekonomide şu andaki bu geçici kriz aşılacaktır" sözleri ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Son dönemlerde bankalara vurmak, bankaları hırpalamak moda. Bu son derece yanlış" ifadelerine ilişkin yorumu da soruldu.

'ÖYLE BİR ŞEY HİSSETMİYORUZ'

Siyasetçilerin düşüncelerini değerlendirmeyi doğru bulmadığını belirten Özince, şöyle konuştu: "Bu konuda daha önce yaptığım beyanlar doğru yansımadı veya doğru anlaşılmadı. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın değerlendirmesine atfen veya cevaben değil ama ben Türkiye'de bir kriz ortamı olduğunu zannetmiyorum. Öyle bir şey hissetmiyoruz. Ama 'Kriz olmaz' diyerek de çalışacak, iş yapacak lüksümüz yok. Çünkü ciddi olarak borca dayalı bir büyüme ihtiyacı içindeyiz. Onun için de istikrar diyorum işte. 'İstikrar lazım' derken 'İstikrarsızlık kriz nedenidir' demek amacıyla söylüyorum. Öte yandan, 'Bankacılık sektörüne vurmak...' Bankacılık sektörünün de muhakkak hataları olmuştur ama serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı ülkelerde çok fazla bir sektöre vurursanız bunun arkasında sadece iktisadi değil siyasi nedenler de arıyorum ben artık. Dünyada moda oldu diye, dünyada çok büyük sıkıntılar oldu diye, bankacılık sektörünün bir takım sathi yönlerini değil aslında çok daha temel yönlerini değerlendirmesi lazım Türkiye'nin. Yani bankacılık sektöründe keşke biz masrafı konuşacağımıza, bankacılık sektörünün ne kadar ulusal ekonominin yararına iş gördüğünü tartışıyor olabilsek."

 'KURLA İLGİLİ ENDİŞEM VAR'
Özince, "Kurla ilgili bir endişeniz var mı?" sorusunu şöyle cevapladı: "Var tabii. Herkesin ne kadar varsa benim de o kadar var. Tabii ki uluslararası dalgalanmalara en fazla maruz kalan bir ülke olmak, hele finans alanında, yatırım alanında iş yapanlar açısından çok daha riskli. Ama bunun çaresi de mali sektörümüzün derinleştirilmesi ve tabii ki hepimizin istikrara inanması. Herkesin sürekli istikrara omuz vermesi lazım. Yani sandalı sallamanın hiçbir faydası olmadığını görüyoruz. Önemli olan sandalın dengeli olmasıdır. O da mali sektörün derinliğidir. Mali sektörümüz son derece sığ. Bu sadece dövizde değil, borsada da kendini sürekli gösteriyor."

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz