TÜSİAD’ın
kaptan köşkü 10 aydır Muharrem Yılmaz'a emanet. Yeni dönem ajandasında
mikro reformlar, piyasa ekonomisini geliştirmek, AB’ye entegrasyon,
demokratik standartların yükseltilmesi gibi konular olan Başkan,
önümüzdeki en büyük riskin küresel likidite bolluğu penceresinin
kapanması olduğu görüşünde.
“Bu nedenle gün reform yapma günüdür” diyor.
Türkiye’nin kendi meselelerine kafa yormasını engelleyen iç
kutuplaşmalardan şikayet ediyor ve “Ne zaman gerginleşiyoruz işe
bakamıyoruz. Biz işadamı olarak işimize bakabileceğimiz bir ortam
istiyoruz” diye konuşuyor. TUSİAD, Türk İş Dünyasının en köklü ve güçlü
kuruluşlarından...
Son 10 aydır bu önemli kurumun başında Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı
Muharrem Yılmaz oturuyor. İş dünyasının merkezinde, gelişmeleri yakından
takip eden ve yaşayan biri olarak Yılmaz, yeni dönemde Türkiye’nin
önündeki en büyük tehlikenin küresel likidite bolluğu penceresinin
kapandığını görememek olduğunu düşünüyor.
“Gün reform yapma günüdür”
diyen Yılmaz’a göre mikro reformlar, AB’ye entegrasyon, piyasa
ekonomisini geliştirmek, demokratik standartları oluşturmak da kritik
önem taşıyor. Başkan, Türkiye’de iç kutuplaşmalardan da oldukça şikayetçi.
Ayrışmaların onu en fazla yoran konuların başında geldiğini söylüyor ve
“Bunlar, Türkiye’nin işine bakabilmesini geciktiriyor.
Türkiye’nin bu
kısır çekişmeleri aşarak toplumsal uzlaşma içinde meselelerini çözmeye
uğraşması lazım. Dünya değişiyor... İçeride çok küçük işlerle
uğraşmayalım. Dünyanın bu değişimine Türkiye’nin ayak uydurması için el
ele çalışalım” diye konuşuyor. TÜSİAD’ın Başkanı Muharrem Yılmaz ile
Türkiye ekonomisine ilişkin görüşlerini, küresel ekonomiye dair
öngörülerini ve TÜSİAD’daki yeni dönem ajandasını konuştuk: