Sektörün dip hesapları

En karamsar iktisatçılar bile dibin göründüğünü kabul etti.

1.07.2009 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Sektörün dip hesapları
İnsan ömründe bir kez görülebilecek denli büyük ve derin olduğu düşünülen global krizin, 1929 buhranı gibi “L” çizmemesi için tüm dünya çalışıyor. Hükümetler, dünya hasılasının yaklaşık yüzde 2’sine denk gelen büyüklükteki kurtarma paketlerini ardı ardına devreye soktu. Piyasalara sürekli para pompalanırken, “batmaması gereken” şirketler, hükümetler tarafından büyük operasyonlarla kurtarıldı. Geleceği, krizin gidişatını belirleyecek olan GM’i kurtarma planının da kısa süre içinde sonuçlanması bekleniyor. Tarih boyunca örneği görülmemiş para ve maliye politikaları üzerinden devreye sokulan önlemler sürerken global toparlanma sinyalleri de gelmeye başladı. Geçtiğimiz ay OECD, dip noktasına gelindiğinin, nisandan itibaren hissedilmeye başlandığını ilan etti. Ayrıca dünyadaki gelişmiş ülkelerin büyük çoğunluğunun resesyondan çıkışın eşiğine geldiğini açıkladı. ABD, Euro bölgesi, Kanada, İngiltere, Japonya ve Meksika’nın da toparlanma aşamasına girdiğini duyurdu.
Türkiye’de de kriz operasyonları kapsamında 2009’un mart ayında ÖTV ve KDV indirimleri devreye sokuldu. Vergi indirimlerini, reel sektörün talebi canlandırma kampanyaları takip etti. Beyaz eşya, otomotiv gibi en fazla daralan sektörlerin temsilcilerinin “ÖTV indirimi 15 Haziran’da sona ererse ikinci dibi 16 Haziran’da yaşarız” uyarısıyla indirimler, 3 ay daha uzatıldı. Türkiye’de de rakamlar, kapasite kullanım oranlarında, ihracatta ve satışlarda en kötünün ilk çeyrekte yaşandığı yönünde. Capital Dergisi reel sektör, hizmet sektörü ayrımı yapmaksızın onlarca sektörün gidişatını araştırdı. İçlerinden dibi gören 22 ağır hasarlı sektörü tespit etti. İşte dibi gören 22 sektör ve sektör temsilcilerinin gidişata ilişkin tahminleri...
DİBE 2008’DE VURANLAR
Global talep daralması, 2008’in son çeyreğinde pek çok sektörde derin düşüşe neden oldu. Krizden ilk etkilenen konut/emlak, demir çelik ve tüm alanlara özellikle yılbaşından önce yoğun hizmet veren promosyon, “en kötüyü” gören, ilk sektörler oldu.
2008’in yaz aylarında demir çelik ürünleri ihracatı, aylık ortalama 2,5 milyar dolar civarında gerçekleşirken kasım ayında 830 milyon dolar seviyesine geriledi. Demir Çelik Üreticileri Birliği (DÇÜB) Genel Sekreteri Veysel Yayan, sektörün üretim ve ihracat açısından dip seviyesini kasım 2008’de gördüğünü ve bu tarihten sonra ihracatın artış eğilimine girdiğini söylüyor. Sektörün 2009 yılının ilk çeyreğinde aylık ortalama 965 milyon dolar civarında ihracat gerçekleştirdiğini belirten Yayan, “Yaz aylarının yaklaşmasıyla inşaat sektörü de bir miktar canlanacak ve sektör iyileşme eğilimini sürdürecek” diyor.
Gayrimenkul sektörü de dibi ilk görenler arasında. Remax Mega Kurucusu ve Dema Gayrimenkul Geliştirme Yönetim Kurulu Başkanı Suat Şahin, 2008 Aralık ayında konut satışlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 daraldığını ve 30 bin 840 adetle en kötü satışları bu dönemde yaşadıklarını belirtiyor. Satışların 2009 ocak ayından itibaren yükselişe geçtiğini belirten Şahin, “Daralma sürse de martta başlayan vergi indirimleri konut satışlarını artırdı. Bu da dipten dönüşün ilk işareti oldu” diyor. Genellikle yılın son çeyreğinde satışları zirve yapan promosyon sektörü, geçtiğimiz yıl global kriz engeline takıldı. Sektör aralık ayında dibe vurdu. Satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 azalarak 150 milyon dolar oldu. Daralma hala devam ediyor. Mayıs ayında 75 milyon dolar gelire ulaşılan sektörde küçülme oranı ise yüzde 25. Acar Group Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Acar “Son 9 aydır promosyon sektörü dipte geziyor” diyor. Promotürk Derneği Başkan Yardımcısı Cankut Özkorkut ise pazarlama yatırımlarını kısmayan kurumsal müşteriler sayesinde sektörün aralıktan sonra daralmasının yavaşladığını belirtiyor.
ÖNCE HAFİF TİCARİ ÇAKILDI
2008’in son çeyreğinde otomotiv sektörü, ihracatının yüzde 90’ını yaptığı Avrupa pazarındaki talep daralmasıyla büyük çöküşü yaşadı. Yılın ilk 5 ayında gerçekleştirilen başarılı sonuçlar sayesinde yılı yüzde 14,4 oranında daralmayla kapattı.~
 Sektör, 2009’un ilk 2 ayında sırasıyla yüzde 39,9 ve 40 oranında daralmaya devam etti ve dibi şubat ayında gördü. Toplam otomotiv pazarı, şubat ayında 22 bin 846 adede kadar düştü. Mart ayında gelen ÖTV indirimiyle sektörün daralması yüzde 0,5 düzeyinde gerçekleşti ve devamında satışlar, nisanda yüzde 6,8 ve mayısta bir önceki yıla göre yüzde 25,6 oranında arttı.
Hafif ticari araç segmenti ise dibi 2009’un ilk ayında gördü. Ocakta hafif ticari segmentinde satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50,3 oranında azalarak 6 bin 433’te kaldı. Şubat ayında daralma yüzde 48,4 oranında gerçekleşti. ÖTV hafif ticari araçların satışında da hareketlilik yarattı ve mart sonunda daralma oranı yüzde 25,7’de, nisanda yüzde 5,5’te kaldı. Mayıs ayında ise sektör yüzde 11 oranında büyüdü. ÖTV indiriminin 3 ay daha uzatılması yaz aylarında otomotivde ve otomotivin ekosistemindeki onlarca sektörde, ikinci bir dip yaşanmayacağı öngörüsünü güçlendiriyor.
Yine de sektör temsilcileri temkinli. Mercedes Benz Türk Satış ve Pazarlama Direktörü Süer Sülün, “GM dünyadaki en büyük otomotiv üreticisi. GM’in ne olacağı hala belli değil. GM’in geleceği tüm dünyayı etkileyecek. GM’in geleceğini bilmeden dip göründü diyemem” diyor. Buna rağmen binek otomotiv yüzde 31,6 oranında daraldığı şubat ayında en kötüyü 14 bin 492 adet seviyesinde gördü. Otomobil satışları, mart ve nisanda dip seviyesine göre yaklaşık yüzde 20, mayıs ayında ise yüzde 40 oranında arttı. Şirketler stoklarını büyük oranda eritirken talebe yanıt vermekte zorlandı.
10 SEKTÖR DİBİ ŞUBATTA GÖRDÜ
Capital’in incelediği 22 sektörün 10 tanesi resesyonda en kötüyü, şubat ayında yaşadı. Aralarında beyaz eşya, tekstil, otomobil, temizlik ürünleri, hazır giyim ve eczacılık ürünlerinin de yer aldığı bu 10 sektör, şubat ayından sonra hem bir önceki aya göre satışlarını artırdı hem bir önceki yılın aynı dönemine göre daralmasını yavaşlattı.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı Dilek Temel, beyaz eşya ve televizyon kategorilerinde dibin, şubatta göründüğünü söylüyor. Bunun en büyük nedeninin ÖTV indirimi olduğunu belirten Temel, “Yavaşlayan dış talebe rağmen marttan itibaren iç pazarda canlılık sağlandı. Sektördeki üreticilerden yan sanayiye ve perakende noktalarına kadar bu canlılık şirketlerin performanslarına olumlu yansıdı” diye konuşuyor. Rakamlar da beyaz eşya sektöründe yaşananları gözler önüne seriyor. Ocak ayında yüzde 27,5 oranında düşen iç satışlar, şubatta yüzde 30 düştü ve dip seviyesinde aylık satış 228 bin adet olarak gerçekleşti. Mart ayında ÖTV indirimiyle birlikte satış düşüşü hız kesti ve yüzde 18,1 oldu. Mayıs rakamlarına göre ise beyaz eşya sektöründeki daralma sadece yüzde 2,4 ve satılan beyaz eşya adedi ise 450 bin. 3 ay daha uzatılan ÖTV indiriminde oran bu sefer “0” yerine yüzde 2 olacak. Yılın ikinci yarısında beyaz eşya sektöründe satışların daha da artması bekleniyor.
Sabun ve deterjan ile eczacılık ürünleri de ihracatta kimya sektöründe dibi gören alt sektörler arasında yer aldı. Eczacılık ürünleri şubatta en kötüyü yüzde 27,2, sabun ve deterjan ise yüzde 13,3 ihracat daralmasıyla gördü. Eczacılık ürünleri, mayıs ayında miktar bazında yüzde 18 büyürken, sabun ve deterjan ihracatında ise daralma yüzde 8’de kaldı. Kimya sektörü ise dibi hala göremeyen diğer alt sektörlerin varlığına rağmen ihracatındaki en kötü daralma oranını yüzde 68,3 oranıyla ocakta gördü. Sektörün mayıs ayındaki daralma oranı da azalmış bile olsa önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42,2 gibi yüksek bir oranda seyrediyor.
BÜYÜMEYE BAŞLAYANLAR DA VAR
Dibi gören sektörler arasında büyümeye başlayanlar da var. Örneğin otomotiv sektörü, toplam pazarda mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,6 büyüdü. Ayrıca binek otomotivin büyümesi yüzde 40,4, hafif ticari araçların büyümesi ise yüzde 11 olarak gerçekleşti.~
Televizyon 62 bin 155 adet satış gerçekleştirdiği şubat ayında, yüzde 73,3 küçülme oranıyla dibi görmüştü. Çok hızlı daralan sektörün büyümeye başlaması çok uzun sürmedi. Mart ayında yüzde 41 oranında küçülmeye devam eden sektör, nisanda daralma oranını yüzde 13’e indirdi. Mayıs ayında ise geçen yıla göre yüzde 15,8 daha fazla televizyon satıldı. Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, tahmin yapmanın zor olduğu bir dönemden geçildiğini belirtirken yine de “Ocak şubatla karşılaştırdığımızda dayanıklı tüketim ürünleri sektöründe marttan itibaren önemli ölçüde büyüme var. Yaptığımız analizlere göre ÖTV indirimi nihai tüketicilere yapılan satışları yüzde 40’lara varan oranlarda olumlu etkiledi. ÖTV indirimi oranlar değişse de 3 ay daha uzatıldı. Bu gelişmenin, sektöre yansıması olumlu olacak. Sadece bizim gibi üreticiler değil, yan sanayimiz ve diğer iş ortaklarımız da olumlu etkilenecek” diye konuşuyor.
Kimya sektörünün 16 alt sektöründe mayıs ayında büyümeye geçen tek sektör, yüzde 18 büyüyen eczacılık ürünleri oldu. Dibi yüzde 13,2’lik gelir kaybıyla mart ayında gören turizm sektörü ise nisan ayında büyümeye geçti. Nisan ayında sektör 1 milyar 135 milyon TL gelir elde etti. Global krize rağmen, sektör olarak iyi bir yıl geçirdiklerini söyleyen Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “Bu yıl en azından geçtiğimiz yılın rakamlarını yakalayacağız. Nisan ve mayıs aylarıyla birlikte sektörümüz toparlanmaya başladı” diye konuşuyor.
ÇIKIŞIN SEYRİ NE OLACAK?
Süreleri ve derinlikleri açısından harflerle tanımlanan resesyonların en uzun ve en derini L tipi resesyonlar. 43 ay boyunca ekonomik faaliyetlerin daraldığı 1929 buhranı ve hisse ile arsa balonunun patlamasıyla 1990 yılından bu yana bir tür­lü es­ki gün­le­ri­ne dö­ne­me­yen Ja­pon­ya’n›n du­ru­mu L ti­pi ola­rak ta­n›m­la­n›­yor. Hü­kü­met­le­rin al­dığı ön­lem­ler sa­ye­sin­de ar­tık L ti­pi bir re­ses­yon ih­ti­ma­li uzak gö­rü­lü­yor. Dün­ya­da ve Tür­ki­ye’de be­lir­siz­lik ne­de­niy­le ger­çek­leşme­sin­den en çok en­di­şe du­yu­lan re­ses­yon şek­li ise ‘W’. Dip gö­rün­dük­ten son­ra to­par­lan­ma­ya başla­yan eko­no­mi­nin ikin­ci bir dip ya­pıp yap­ma­ya­ca­ğı  ha­la pek çok sek­tör için be­lir­siz­li­ği­ni ko­ru­yor. Ver­gi in­di­rim­le­ri­nin 3 ay da­ha sü­re­cek ol­ma­sı, ikin­ci di­bin yaz ay­la­rın­da ya­şan­ma­ya­ca­ğına da­ir bek­len­ti ya­rat­mış ol­sa da Ulu­dağ Ta­şıt Araç­la­rı ve Yan Sa­na­yi İh­ra­cat­çıla­rı Bir­li­ği (UTAY­SIB) Yö­ne­tim Ku­ru­lu Başka­nı Fe­rit Sün­ne­li, “Türk oto­mo­tiv en­düs­tri­si 30 Ey­lül son­ra­sını dü­şün­mek is­te­mi­yor” söz­le­riy­le en­di­şe­yi di­le ge­ti­ri­yor. şim­di sek­tör­ler ‘U’ ti­pi üze­ri­ne da­ha çok ka­fa yo­ru­yor. Bosch Sa­na­yi ve Ti­ca­ret A.?. Ge­nel Mü­dü­rü Her­mann Butz, 2009 yılının sta­bil ge­çe­ce­ği­ni, 2010 yılı ba­şın­dan iti­ba­ren de ya­vaş bir çıkışın başla­ya­ca­ğını düşü­nü­yor. 2011 yılı iti­ba­rıy­la da “Nor­ma­le dö­nüş ola­cak” di­yor. İs­tan­bul Teks­til ve Ham­mad­de ih­ra­cat­çıla­rı Bir­li­ği Başkanı İs­ma­il Gül­le ise tem­ki­ni el­den bırak­ma­dan, “Ba­zı pa­zar­la­ra yö­ne­lik eko­no­mik gös­ter­ge­ler­de ha­fif olum­lu sin­yal­ler alın­ma­ya baş­lan­dı, fa­kat bu eği­li­mi de bek­le­yip gör­me­miz ge­re­ki­yor” di­ye ko­nu­şu­yor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz