TRAKTÖR RAKAMLAR 2000 YILINI YAKALADI Traktör pazarında en büyük gelişme geçen yıl yaşandı. Krizle birlikte küçülen sektörde ertelenen taleplerin gerçekleştiği yıl 2004 oldu. 2003’te büyüyen sekt...
TRAKTÖR
RAKAMLAR 2000 YILINI YAKALADI
Traktör pazarında en büyük gelişme geçen yıl yaşandı. Krizle birlikte küçülen sektörde ertelenen taleplerin gerçekleştiği yıl 2004 oldu. 2003’te büyüyen sektör, 2004’te 2000 yılını ancak yakaladı. 2003 yılında 28 bin 794 adet olan üretim geçen yılın sonunda 38 bin 627 adede ulaştı. 2000 yılında ise üretim, 37 bin 734 adet seviyesindeydi. Geçen yıl iç satışta da büyük artış yaşandı. Yüzde 71 oranında gerçekleşen artışla 16 bin 288 adet olan satışlar, 27 bin 925 adede yükseldi. İhracat ise düşüş gösterdi. 11 bin 915 adet olan ihracat miktarı geçen yıl 10 bin 918 adet seviyesine indi.
Ocak ayı rakamları ise pazarın henüz düşük düzeylerde seyrettiğini gösteriyor. Geçen yılın ocak ayında 3 bin adet olan üretim, bu yıl 2 bin 100 adede geriledi. Satışlar ise yine bu dönemde bin 946 adetten bin 26 adede düştü.
Uzel Makina yetkilileri de, pazarın geçen yıl 2000’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştığına dikkat çekiyorlar. Kendi satışlarının da yüzde 80-90 oranında arttığını belirtiyorlar. Uzel Makina’nın iç satışları 14 bin 500 adet olarak gerçekleşirken ihracat da 4 bin 500 adet oldu. Cironun da 350 milyon dolar seviyesinde açıklanması bekleniyor.
Geçen yıl satışların bu kadar yükselmesinde etken, 2003’te devreye alınan olumlu tarım politikalarının 2004’te de sürmesi. Hükümetin mazot desteği, ekipman alımına uygun faiz gibi uygulamalar satışların zirve yapmasının en önemli nedeni.
Önümüzdeki dönem de makine ve ekipman satışlarının artması bekleniyor. AB sürecinde tarımda verimliliğin ön plana alınması zorunluluğu ekipman alımlarını artıracak. Orta vadede pazarın büyümesi bekleniyor. Ancak bu yıl pazarda beklenen büyüme oranı yüzde 5-10 seviyesinde.
CEP TELEFONU
SATIŞLAR 6,5 MİLYON ADEDE ULAŞTI
Geçen yıl cep telefonu pazarı yüzde 28 artışla 6 milyon 555 bin adede ulaştı. 2003’te satılan telefon sayısı ise 5 milyon 128 bin olarak kaydedilmişti. Pazarın lideri Nokia, pazar payını yüzde 60,5’ten yüzde 63,4’e çıkardı. Arkasından gelen Siemens’in payı da yüzde 16,1’den 15,9’a düştü. Motorola payını artırarak Sony Ercisson’u geçip üçüncülüğe yerleşti. Motorola pazardan geçen yıl yüzde 8,2 pay alırken, Sony Ericsson’un payı yüzde 6,5 oldu. 2003’te ise pazardan Motorola yüzde 8,5, Sony Ericsson ise yüzde 8,7 pay almışlardı. Samsung da gücünü artıran firmalardan biri oldu. 2003’te yüzde 3,2 pazar payına sahip olan marka, geçen yılı 4,1 pazar payıyla kapattı.
Geçen yıl pazardaki büyümenin en temel nedenlerinden biri ertelenen alımların gerçekleşmesi olarak gösteriliyor. Abone sayısının artması da önemli nedenlerden biri. Diğer yandan taksitli satışlardaki büyük artış cep telefonu pazarına da yansıdı.
Nokia Türkiye Pazarlama Müdürü Ülkem Kırımlı, pazarın 2003’e göre oldukça hareketli geçtiğini söylüyor. Penetrasyonun yüzde 50’yi aştığına dikkat çeken Kırımlı, yeni abonelerle birlikte yenileme amaçlı alımlarda da önemli bir büyüme olduğunu dile getiriyor. Hem bu nedenle hem de taksitli ödeme imkanlarının etkisiyle özellikle orta ve üst fiyat segmentindeki ürünlere talep arttı. Kırımlı, “Genel anlamda ekonomik ve siyasi istikrar tüketici güvenini artırdı. Geçmiş yıllardaki ertelenmiş talep aktive edildi. Yeni teknolojiler, özellikle renkli ekran ve entegre kamera, talep oluşturdu. Taksitli ödeme imkanı etkili oldu” diye konuşuyor.
Bu yıl da geçen yılki kadar olmasa da pazarın büyüyeceği düşünülüyor. Ülkem Kırımlı, 2005 için dünya genelinde yüzde 10’luk bir büyüme öngördüklerini belirtiyor. Türkiye pazarı için de büyümenin bu oranın biraz üzerinde olabileceği düşünülüyor.
SİGORTA
TÜM BRANŞLARDA ARTIŞ YAŞANDI
Sigorta sektöründe prim üretimi geçen yıl yüzde 33 artışla 6 milyar 656 milyon YTL’ye ulaştı. 2003 toplam prim üretimi ise 4 milyar 995 milyon YTL olarak gerçekleşmişti. Prim üretimi artışı tüm branşlarda enflasyonun üzerinde oldu. En yüksek artış yüzde 133 oranıyla kredi branşında sağlandı. Bu branşta prim üretimi 2 milyon YTL’ye yükseldi. Bir diğer yüksek artış da hukuksal koruma branşında gerçekleşti. Branşın prim üretimi yüzde 110 artarak 11 milyon YTL’ye çıktı.
Geçen yıl sektör için en önemli gelişme, Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi’nin (TRAMER) faaliyete geçmesiydi. Son yıllarda toplam prim üretimi içindeki payı giderek artan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın yakından takibi için önemli bir araç olan bu sistemle sigorta şirketleri Zorunlu Trafik Sigortası poliçeleri ve hasarlarla ilgili bilgileri kolaylıkla takip edebilecek.
Diğer yandan 2003’te faaliyete geçen ancak gelişimi, ancak 2004’te hız kazanan Bireysel Emeklilik Sistemi de sektörün büyümesinde önemli bir faktör oldu. Şu anda da sektörün gündeminde önemli maddeler var. Bunlardan biri tarım sigortalarına ilişkin kanun taslağı. TBMM’de görüşülen taslak yasalaştığında sektör büyümesi de artacak.
Ekonomik istikrar, enflasyonun düşmesi, AB uyum sürecinde yapılan reformlar gibi olumlu gelişmeler sektöre de yansıyor. Ancak, sektörün bazı beklentileri var. Bunlardan biri yasal boşluğun doldurulması. Diğer yandan Zorunlu Deprem sigortası bilincini artıracak düzenlemeler de beklentiler arasında. Genel sağlık sigortasına geçilmesi, sigortacı ile sigortalılar arasındaki uyuşmazlıklara çözüm bulacak. Ombudsman Kurumu’nun kurulması da sektörü etkileyecek gelişmelerden.
Ekonomideki olumlu havanın sürmesi sektörün büyümesini sürdürmesini sağlayacak. Sektör tarafından beklenen olumlu gelişmeler büyüme oranını artıracak önemli etkenlerden olacak.
YALITIM
PAZAR 3,6 MİLYON METREKÜPE ULAŞTI
İnşaat sektöründe hala beklenen gelişmeler başlamadı. Ancak, yalıtım sektörü büyümesini sürdürüyor. 2003’te yüzde 29’luk büyüme sağlanan yalıtım pazarında geçen yıl da yüzde 25’lik büyüme gerçekleştiği tahmin ediliyor. Yatırım bilincinin artması ve hükümetin hız verdiği TOKİ projeleri ise bunun arkasındaki en önemli etkenler olarak gösteriliyor. İzocam Genel Müdürü A. Nuri Bulut, şunları söylüyor:
“2004 yılı yalıtım sektörü için başarılı bir yıl oldu. Bu başarıda, yıllardır başarı ile faaliyetlerini sürdürdüğümüz İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM) ve benzer kanallarla yapılan bilinçlendirme çalışmaları sonucu yalıtım bilincindeki gelişme etken olduğu gibi, enerji maliyetlerindeki artışlar, yönetmeliklerin daha yakından takibi de önemli rol oynadı.
Bir diğer önemli etken ise hükümetin 2004 yılında hızlandırdığı TOKİ projelerinin inşaat sektörüne ve ilgili sektörlere yansıması. Bu süreç içinde bilinçlendirme çalışmalarımıza bir destek de, binalarımızın renkli boyanması trendinde olduğu gibi, insanımızın görerek kopyalama özelliğidir. Binaların içten ve dıştan yalıtımını gören, nasıl yapıldığını ve kazançlarını anlayan mülk sahiplerinin konuya yaklaşımları değişti.”
Geçen yıl sektörün 3,6 milyon metreküplük büyüklüğe ulaşmasıyla kişi başı yalıtım tüketiminin 0,05 metreküp olduğu sanılıyor. Bu değer, ABD’de kişi başına 1 metreküp, AB’de ise 0,6 metreküp düzeyinde. Bu durum da Türkiye’nin daha büyük bir yalıtım potansiyeli olduğunu ortaya koyuyor. 2003 yılı verileriyle bakıldığında ise kişi başı tüketimin 0,04 metreküp olduğu görülüyor.
2005 yılına da birçok yalıtım ürününde taleple giren yalıtım sektörünün, yılı aynı tempo ile sürdürmesi ve en az yüzde 20 büyümesi bekleniyor. Tabi burada 2004 yılında yapılan sanayi yatırımlarının, konut projelerinin devam etmesi önem taşıyor. Mortgage sisteminin benimsenmesi ve ilave inşaat yatırımlarına yansıması da sektörü hızlandıracak diğer etkenler.
OTOBÜS
PAZARDA KÜÇÜLME BEKLENTİSİ HAKİM
Türk otobüs pazarı, 2004 yılını çok iyi bir performansla kapattı. Satışlar yüzde 90 artışla bin 605 adede yükseldi. Üretimdeki artış ise yüzde 16 oldu. 2003’te 4 bin 172 adet olan üretim miktarı geçen yılın sonunda 4 bin 839 adet olarak gerçekleşti. Ancak son 10 yılın en yüksek üretim rakamına ulaşıldı. İhracat miktarı ise önceki yıla göre azaldı. 2003’te 3 bin 96 adet olan ihracat geçen yıl 2 bin 956 adet olarak kaydedildi.
Ancak, otobüs pazarı bu yıla düşüşle başladı. OSD’nin verilerine göre, ocak ayında üretim önce yıla göre yüzde 31 oranında azalarak 260 adede geriledi. 173 adet olan iç satışlar da 65 adede düştü. İhracat ise 296 adetten 144 adede indi.
Otobüs satışları açısından 2004 yılının, bin 605’lik bir pazarla, iyi bir yıl olduğunu söyleyen MAN Türkiye Pazarlama ve Satış Grup Müdürü Tuncay Bekiroğlu, rakamların 2003 yılı rakamlarının üzerinde olduğunu belirtiyor. Ancak karayolu yolcu taşımacılığı sektöründe yapısal sorunlar olduğuna dikkat çeken Bekiroğlu, özellikle havayolu ile rekabete dikkat çekiyor. Havayolu taşımacılığına teşvikler sağlandığına, şehirlerarası otobüslere ise yıllardır hiçbir teşvik sağlanmadığına, hatta son dönemlere kadar devletin düzenleyici rolünün olmadığına işaret eden Bekiroğlu, zorlu bir rekabet ortamı doğduğunu vurguluyor.
Kriz döneminde ertelenmiş talebin 2004 yılının ilk yarısına kadar etkili olduğunu söyleyen Bekiroğlu, bu nedenle 2005 yılında pazarın 2004 yılına oranla biraz daha geriye gideceğini ama ekonomik istikrar sürdüğü sürece kriz yıllarındaki düşük seviyelerin görülmeyeceğini de sözlerine ekliyor. Bekiroğlu, pazarda, önümüzdeki 6 aya ilişkin 450 adet civarında bir seyahat otobüsü satışı beklediklerini belirtiyor.
MAKARNA
TÜRKİYE ÜRETİMDE BEŞİNCİ SIRADA
Türkiye dünya makarna üretimde beşinci sırada yer alıyor. Yıllık 10 milyon ton olan dünya makarna üretiminde yüzde 4,3’lük bir paya sahip olan Türkiye, makarna üretiminin temel hammaddesi olan durum buğdayı üretiminde de en önemli üretici ülkeler arasında bulunuyor. Türkiye’deki tüm makarna fabrikaları üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretiyor. Avrupa ve ABD üreticilerinde fazla yaygın olmayan bu sistem, Türk üreticilerine öncelikle düşük maliyet, standardizasyon, araştırma-geliştirme ve yüksek kalite gibi avantajlar sağlıyor. Yıllar itibariyle ülkemizdeki dalgalı bir seyir izleyen makarna üretimini, sert durum buğdayının rekoltesi, yurt içi talebi ve ihracat miktarı etkiliyor. Türkiye, üretimde ilk sıralarda yer alan ABD ve İtalya gibi ağırlıklı olarak ihracata dönük üretim yapıyor. Türkiye’nin ilk kez 1970 yılında 13 ton ile başlayan makarna ihracatı, bu tarihten sonra sürekli artış kaydetti.
2002’de 49 bin ton olan ihracat, 2003 yılında da yüzde 39,5 oranında artarak 68 bin 450 ton seviyesine yükseldi. 2004 yılında gerçekleşen artışla ulaşılan ihracat rakamı ise 126 bin 802 ton. 2003 yılında başlayan ve 2004 yılında devam eden ihracat artışının sürmesi bekleniyor. Dünya makarna üretiminde lider konumda olan İtalya’da kişi başına ortalama 28,5 makarna tüketiliyor. İtalya’yı 12,7 kilogram ile Venezuela, 11,7 kilogram ile Tunus takip ediyor. Tüketim oranlarına bakıldığında Türkiye’de un ve unlu mamuller tüketimi oldukça yüksek olmasına rağmen, makarna tüketiminin yetersiz kaldığı görülüyor. Türkiye’de ise kişi başına düşen makarna tüketimi yılda yaklaşık 5,4 kilogram. 2004 yılında ulaşılan toplam iç tüketim rakamı 385 bin 198 ton.
Pazarın önümüzdeki dönemde de büyümesi bekleniyor. Hem iç tüketimde, hem de ihracatta artış gerçekleşecek.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?