Bankalara Rakip Olacağız

Anadolu Finans, Albaraka Türk, Asya Finans, Family Finans ve Kuveyt Türk… Özel finans kurumları (ÖFK) sektörünün 5 oyuncusu… Şimdiye kadar çeşitli nedenlerle beklenen gelişmeyi gösteremediler. Anca...

1.01.2004 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Anadolu Finans, Albaraka Türk, Asya Finans, Family Finans ve Kuveyt Türk… Özel finans kurumları (ÖFK) sektörünün 5 oyuncusu… Şimdiye kadar çeşitli nedenlerle beklenen gelişmeyi gösteremediler. Ancak, son dönemde tablo değişmeye başladı. Birlik kurdular, güvence fonu oluşturdular ve banka statüsü kazandılar. Bu faktörler, sektörün önünü açtı, rekabeti artırdı. Şimdi 5 kurumun genel müdürü de gelecek için iddialı konuşuyor, bankalarla mücadele edeceklerini, hatta onları geçeceklerini söylüyorlar.  
 
Özel finans kurumları (ÖFK) sektörü, 2001 yılı başlarında İhlas Finans’ın tasfiyesi ile birlikte oldukça ciddi bir sınavdan geçti. Buna bir de 3 ay arayla yaşanan iki genel krizin eklenmesi, tüm mali sistemi olduğu gibi ÖFK’ları da olumsuz etkiledi. Sonuçta bankalardan olduğu gibi özel finans kurumlarından da ciddi bir fon çıkışı yaşandı.  
 
Ancak, bankalar kanununda yapılan değişikliklerle ÖFK’ların da banka statüsü kazanması, Özel Finans Kurumları Birliği’nin kurulması ve güvence fonunun oluşturulması, sektörü bir ölçüde rahatlattı. Şimdi bu sektörde bir büyüme trendi yaşanıyor. İhlas Finans’ın tasfiyesinin ardından bu sektörde faaliyet gösteren 5 kurum kaldı. Ancak, hepsi de çok iddialı.  
 
Şube ağlarının küçüklüğü nedeniyle bugüne kadar ağırlıklı olarak kurumlara yönelik çalışan ÖFK’lar şimdilerde bir taraftan şube ağlarını genişletirken, diğer taraftan da alternatif dağıtım kanallarına ciddi yatırım yapmaya başladı. Amaç, bireysel bankacılıktaki paylarını artırmak. Hedef müşteri kitlelerinde ise son yıllarda sektörden çıkan bankaların müşterileri var. Bu müşterilerle pazar paylarını artırmak için çalışan ÖFK’lar aynı zamanda Körfez ülkelerinden sermaye çekme konusunda da ciddi bir çaba içinde.  5 kurumun da hedefi, sektördeki yerlerini sağlamlaştırarak üst basamaklara hızla çıkmak.    
 
Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Asya Finans Genel Müdürü Ünal Kabaca, Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, Family Finans Genel Müdürü Mehmet Atila Kurama ve Anadolu Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, hedeflerini ve sektöre ilişkin beklentilerini Capital’e anlattı:  
 
KUVEYT TÜRK İLK 10 BANKA ARASINA GİRMEYİ HEDEFLİYOR  
 
Kuveyt Türk, yüzde 30’luk pazar payı ile Türkiye’deki özel finans kuruluşları arasında lider konumda. Bahreyn’le birlikte toplam 40 şubesi, 600 çalışanı var. Sermayesi ise 95,3 trilyon lira. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, yılın ikinci yarısında tamamladıkları yeniden yapılanma çalışmalarıyla birlikte, hedeflerini önemli ölçüde tutturduklarını söylüyor. 2004 yılında da büyüme trendinin devam edeceğini belirten Ufuk Uyan sözlerini şöyle sürdürüyor:  
“Şube ağımızı genişletmeye devam edeceğiz. Yurt genelinde bine yakın on-line şubesi bulunan PTT ile anlaşarak, Türkiye’nin her tarafına bankacılık hizmeti götürecek projeyi 2004’te devreye alacağız. Bireysel ve elektronik bankacılıkla ilgili, kredi kartları, SMS ve telefon bankacılığı, tüketici finansmanı konularında da ağırlığımızı artırmayı planlıyoruz.”  
 
“Ürün gamını artıracağız”  
 
Uyan, 2004 yılında yurtdışında açacakları yeni şubelerle uluslararası etkinliklerini artırmayı planladıklarını söylüyor. Bu doğrultuda da Mersin Serbest Bölge ve Bahreyn şubelerinden sonra Almanya’da temsilcilik açmak için gerekli izni aldıklarını hatırlatıyor. Hedeflerini ise, şu anda 200 milyon doları aşan dış ticaretin finansmanı işlemlerini daha yukarılara çekmek olarak açıklıyor.  
 
Ürün gamını geliştireceklerini söylüyor. Buna örnek olarak da Hazine Müsteşarlığı ile birlikte çalıştıkları ‘faizsiz bono’yu gösteren Uyan, şöyle konuşuyor:  
 
“Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu açılımı sağlayabilecek bu enstrümanın ekonomimiz için iyi bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Bu tür faizsiz varlığa dayalı menkul kıymet uygulamalarının özel sektörün finansman ihtiyacına yönelik geliştirilmesi, 2004 yılında temel hedeflerimizden olacak. Bu çerçevede yabancı yatırımcıları çekecek fon kurma çalışmalarımızın artarak gelişeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.”  
 
“Körfez’den sermaye getireceğiz”  
 
Ufuk Uyan, ÖFK’ların bankacılık sektöründen aldığı yüzde 2-3’lük payın çok küçük olduğunu düşünüyor. Bankacılık piyasası ve yastık altındaki paralarla birlikte potansiyelin sektörün yüzde 50’si civarında olduğunu söylüyor. Bu nedenle de sadece ÖFK’lar arasında değil, Türk bankacılık sektöründe de gelecek 5 yıl içerisinde önemli bir yer edinme çabasında olacaklarını ifade ediyor. Hedeflerini ise, “İlk 10 banka arasında olmak” diye açıklıyor.  
 
Türkiye için Körfez ülkelerindeki sermayenin bir çıkış noktası olacağını söylüyor. Bu işlemlerde köprü vazifesi görmek istediklerini, Körfez sermayesini Türkiye’ye kazandırmak için gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi kuracaklarını ifade ediyor. Tüm bunlarında sonucunda da 2 milyar dolar civarındaki yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirmeyi hedeflediklerin söylüyor.    
Avrupa ve Amerika’da faizsiz enstrüman ve faizsiz bankacılık ürünlerinin finans piyasasının yükselen değerleri haline geldiğini ifade ediyor. Citigroup, HSBC gibi uluslararası bankaların da faizsiz enstrüman konusunda çalışmalar başlattığına dikkat çekiyor. Bu nedenle de ÖFK’ların bu konuda liderliği sürdürmek üzere uluslararası faizsiz finans piyasası ile ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini ifade ediyor. Ufuk Uyan, “ÖFK’lar sistemdeki paylarını artırmak için sadece ulusal kaynaklara değil, uluslararası kaynakları da kendine çekecek bir yapı için çalışmalı ve böylece güçlü yapılara kavuşmalıdırlar. Ancak bu şekilde sektörde hak ettiği yeri bulabileceklerdir” diyor.  
 
ASYA FİNANS, 100 ŞUBE HEDEFLİYOR  
 
Asya Finans, faaliyetlerine 1996 yılında başladı. Bu özelliği ile Türkiye’nin en genç özel finans kurumu. 43 şubesi ve 900’ün üzerinde personeli var. ATM, telefon bankacılığı ve internet şubesiyle de alternatif dağıtım kanalları konusunda ciddi yol almış durumda. Bazı bankalarla ve PTT şubeleriyle yaptığı muhabirlik anlaşmasıyla da ülkenin her yanına rahatlıkla ulaşabiliyor. Dış işlemlerde ise 300’e yakın muhabir bankayla çalışıyor.  
Kredi kartı pazarına 1998 yılında girdi ve şu anda yüzde 1’lik pazar payına sahip. Kredi kartı sayısı ise 140 bin düzeyinde. Asya Finans’ın bilanço büyüklüğü kasım sonu itibariyle 650 milyon doları geçmiş durumda. Nakit ve gayri nakit kredilerinin toplamı ise 1 milyar doların üzerinde.  
 
Asya Finans Genel Müdürü Ünal Kabaca, 2003 yılı hedeflerini aşacaklarını söylüyor. Yılı 680 milyon dolarlık bir bilanço büyüklüğü ile kapatacaklarını, kredilerin ise 1 milyar 150 milyon dolara ulaşacağını ifade ediyor. Kabaca, “Yılı 34-35 trilyon lira kar ile kapacağız” diye konuşuyor.  
 
“Dış işlemlerimiz artacak”  
 
Asya Finans, kurumsalın yanı sıra, bireysel bankacılık alanında iddialı. Ancak, az şubeli bir yapı olmaları nedeniyle kurumsal müşteriler ağırlık kazanıyor. Bu nedenle kullandırdıkları kredilerin yüzde 90’ı kurumlara ait. Ünal Kabaca’ya göre, bireysel bankacılıkta iddialı hale gelmek için en az 100 şubeli bir yapıya ihtiyaç var. Bu nedenle de kurumsal ağırlıklı olmak üzere, bireyseli de göz önünde bulunduran bir strateji izlediklerini ifade ediyor.  
 
Ünal Kabaca, kurumsal müşterilerin özellikle dış işlemlerinde yoğunlaşmak istediklerini söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“Dış işlemler hacmimiz dikkati çeker ölçüde büyüyor. 2002 yılında elde ettiğimiz ithalat artı ihracat hacmi, geçmişteki bütün yıllara eşitti. 2003 yılında da bu durum devam ediyor. Şu anda 1 milyar doları geçmiş durumdayız. Yıl sonunda ise 1.2 milyar dolara ulaşmak istiyoruz. Bu da Türkiye’nin toplam dış ticaret hacminde yüzde 1’lerin üzerinde bir pay anlamına geliyor. Hedefimiz, dış işlemlerde uzman banka imajını yerleştirmek. 2004 yılı içinde de dış ticaret hacmimizi 2 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu nedenle de özellikle Körfez tarafına ağırlık vermek istiyoruz.”  
 
“Hedef 100 şubeye ulaşmak”  
 
Asya Finans’ın 2004 yılındaki ilk hedefi, şube sayısını artırmak. Buna göre, 20 yeni şube açılarak şube sayısı 63’e çıkarılacak. Kabaca, “3-4 yıl içinde şube sayımızı 100’e çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. Amaç, sektörden çıkan bankaların müşterilerini Asya Finans’a çekmek.  
 
Ünal Kabaca’ya göre, özel finans kurumlarına güvence fonlarının tesis edilmesi ve Bankalar Kanunu’nda yer almaları sektördeki haksız rekabeti ortadan kaldırdı. Bu da önümüzdeki dönemde ÖFK’ların sektörden aldığı pay da artacak. Tabii bundan Asya Finans da nasibini alacak. Asya Finans’ın 4-5 yıllık süreçte büyük bankalardan hemen sonra geleceğini iddia eden Ünal Kabaca, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“Asya Finans sektöre son girdi, ama enstrümanlar ve ürünler anlamında ilk sıraya yerleşmiş durumda. Kaynak tarafında da en büyük ikinci şirket konumundayız. 2004’te hedeflerimizi yakaladığımız takdirde planlarımızda değişen şartlara göre değişiklik yapabiliriz. Ana hedefimiz, mali bünyesi güçlü, öz kaynakları yeterli, sektörün lider kurumlardan biri olmak.”  
 
ANADOLU FİNANS’IN 2008 HEDEFİ  
 
Anadolu Finans’ın özelliği ise tamamı yerli sermaye ile kurulan ilk özel finans kurumu olması. 1999 yılında Boydak Holding’e geçen kurumun 40 şubesi ve 562 çalışanı var. 10 Aralık 2003 itibariyle ödenmiş sermayesi 80 trilyon lira,  mevduatı ise 496 trilyon lira düzeyinde. Nakdi ve gayri nakdi kredilerinin toplamı da 610 trilyon liraya ulaşıyor. Dış işlemlerde 539 milyon dolarlık hacim yaratan kurumun 30 bin adet  kredi kartı, 5 bin 500 adet aktif kredili müşterisi bulunuyor.  
 
Anadolu Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, 2003 yılında IT altyapısını, modern bankacılık anlayışına uygun bir hale getirdiklerini söylüyor. Buna paralel olarak da internet bankacılığı, e-POS ve ATM projelerinin hayata geçirildiğini ifade ediyor. Tüm bu çalışmalar sonundaki amaçlarını ise müşteri memnuniyetini ve bağlılığını sağlamak olarak açıklıyor.  
 
Anadolu Finans, KOBİ’lere düşük maliyetli finansman sağlamak için çalışıyor. Çünkü, sanayileşme, istihdam yaratma, ihracatın artırılması, teknoloji üretimi gibi temel sorunlarının çözümünde en etkili rolü KOBİ’lerin oynayacağı düşünülüyor. Bu kapsamda da Kayseri, Bursa, İnegöl, Konya, Gaziantep, Kocaeli gibi farklı illerdeki Sanayi ve Ticaret Odalarıyla ortak çalışmalar yapıyorlar.  
 
“2004’e iddialı giriyoruz”  
 
“Bu kredi destek çalışması kapsamında 241 KOBİ’ye, 7 trilyon 250 milyar liralık kredi tahsis edildi” diye konuşan Yunus Nacar, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinde istikrarın devam edeceğini, yatırımların artacağını ve bir kaç yıldır ertelenen bireysel taleplerin piyasayı canlandıracağını düşünüyoruz. Hedeflerimizi buna göre oluşturduk. 2004 yılında mevduatımızda döviz bazında yüzde 40 artış hedefliyoruz. Kredilerde de bu doğrultuda bir büyüme öngörüyoruz. 2004 sonunda şube sayımız 50’ye ulaşacak. Ayrıca, ticari ve bireysel bankacılığa ağırlık vermeye başlayacağız. Bu kapsamda bireysel kredilerde pazar payımızı artırmayı, ATM ağımızı yaygınlaştırmayı ve vergi tahsilatına başlamayı hedefliyoruz.”  
 
Yunus Nacar, 2004 yılında uluslararası işbirlikleri konusunda daha yoğun çalışacaklarını söylüyor. Bu kapsamda batılı bankalarla olduğu kadar Körfez ülkelerindeki faizsiz bankalarla da projeler geliştireceklerini söylüyor.    
 
Borsa işlemlerine başlayacağız”  
 
ABD, Avrupa ve Uzakdoğu’da toplam 50 ülkede 200 civarında faizsiz bankanın yaklaşık 200 milyar dolarlık bir fon yönettiğini hatırlatıyor. Bu büyük pastadaki paylarını artırmak için de, uluslararası piyasalarda faizsiz enstrümanlara aracılık edebileceklerini dile getiriyor. Yunus Nacar şöyle konuşuyor:  
 
“Faizsiz kazancı tercih eden Körfez ülkeleri kaynaklı fonları ve Türkiye'de de bu anlayış ile piyasalarda değerlendirilemeyen tasarrufları çekmek amacıyla borsa aracı kurumları ile görüşüyoruz. 2004 yılı içerisinde müşterilerimiz adına borsada işlem yaparak onlara bu hususta da hizmet vereceğimizi umuyoruz. Her yıl ortalama 10 şube açarak 2008 itibariyle 100 şubeli, 2 milyar dolar mevduat büyüklüğüne ulaşmış orta ölçekli bir banka olmayı hedefliyoruz.”  
 
“BİREYSELE AĞIRLIK VERECEĞİZ”  
 
Adnan Büyükdeniz / Albaraka Türk
 
 
Albaraka Türk, sektörün en eski özel finans kurumlarından biri. Mevcut sermaye yapısının yüzde 85’i yabancı, yüzde 15’i de yerli sermayeden oluşuyor. 26 şubesi bulunan kurum, internet, telefon bankacılığı ve ATM gibi alternatif dağıtım kanallarını da etkin olarak kullanıyor. Kasım 2003 sonu itibariyle bilanço büyüklüğü 1 katrilyon liraya ulaştı. Mevduat toplamı 925 trilyon lira olan Albaraka Türk’ün kullandırdığı krediler ise 760 trilyon liraya ulaşmış durumda. Şu anda 18 bin 513 kredi kartı ile kart pazarından küçük de olsa pay alan kurumun 2 bin civarında POS terminali bulunuyor.  
 
Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, kasım sonu itibariyle 2003 yıl sonu için hedefledikleri 650 milyon dolarlık bilanço büyüklüğüne ulaştıklarını söylüyor. 2002 yılında bireysel kredilere yöneldiklerini, bu nedenle de 2003 yılında toplam krediler içinde bireyselin yüzde 15’lik pay aldığını söylüyor. Adnan Büyükdeniz, önümüzdeki 3 yıl için yaptıkları strateji planını ise şöyle anlatıyor:  
 
“2004 yılı içerisinde, topladığımız fonlarda dolar bazında yüzde 30’luk bir artışla 850 milyon dolar seviyesine çıkmayı hedefliyoruz. Fon kullandırma boyutunda ise bireysele ve KOBİ’lere olan yönelişimiz artarak devam edecek. Önümüzdeki yıl bireyselin payını yüzde 25’lere çıkarmayı hedefliyoruz.”  
 
Çalışan eğitimi önemli  
 
Adnan Büyükdeniz, bankacılık faaliyetlerinin yoğun rekabet, küreselleşme, teknolojideki olağanüstü gelişmelere paralel olarak, uluslararası bir nitelik kazandığını söylüyor. Çok uluslu şirketlerin artık belirli ürün ve hizmet hatlarında küresel biçimde organize olmaya yöneldiklerine dikkat çekiyor. Buna bağlı olarak, çok uluslu şirketlere hizmet vermek durumunda olan bankalar ve finansal kurumların da bu organizasyonlarını değiştirdiğini ifade ediyor.  
 
Bu çerçevede Kuveyt Türk olarak, 2002 yılında ağırlık vermeye başladıkları bireysel bankacılık konusundaki çalışmalara hız vereceklerini söylüyor. Bunun için de teknolojilerini sürekli yenileyerek şube ağını genişletmeyi planlıyorlar. Adnan Büyükdeniz, dış ticaret işlemlerindeki paylarını artırarak, bu konuda Türkiye’nin önde gelen kurumlarından biri olmayı hedeflediklerini söylüyor. Çalışan eğitimine çok önem verdiklerini belirten Büyükdeniz, sözlerini şöyle sürdürüyor:  
 
“’Önemli olanın hangi okuldan mezun olduğumuz değil, hangi okula devam ettiğimiz’ olduğu ilkesinden hareketle, yönetici ve personelimizin sürekli eğitimi için çalışıyoruz. Türkiye’nin en eski iki özel finans kurumundan biri olan Albaraka Türk, kurulduğu günden bu yana sektör için bir ‘okul’ olma özelliğini, eğitime verdiği öncelik sayesinde korudu. Amacımız, hızla değişen dünyada müşterilerimizin bugünkü ve gelecekteki taleplerine en iyi şekilde cevap vermek, onlara fazlasıyla hak ettikleri hizmet kalitesini sıfır hata ile sunmak.”  
 
FAMİLY FİNANS’IN GÖZÜ BİRİNCİLİKTE  
 
Family Finans, özel finans kurumları sektörü için yeni bir isim... Ancak, sektörün en eskisi. Faisal Finans adıyla 1988 yılında kurulan şirket, Ülker Grubu’nun sahibi Sabri Ülker tarafından Mayıs 2001’de satın alındı. Ardından da ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girdi. Yeniden yapılanmaya isim değişikliğiyle başlayan şirket, müşteri odaklı bir yaklaşımla iş yapış şekillerini de yeniledi. Bu süreçte bilgi işlem alt yapısı da tamamen değişti. Ardından da büyüme sürecine girdi.  
 
Kasım ayı sonu itibariyle 42 şubeye ulaşan Family Finans’ın ödenmiş sermayesi 92 trilyon lira seviyesinde. Toplam mevduatı 610 trilyon liraya ulaşan şirket, söz konusu dönemde 485 trilyon liralık kredi kullandırdı. Aktif toplamı ise 700 trilyon liraya ulaştı.  
 
Family Finans Genel Müdürü Mehmet Atila Kurama, 2003 sonunda ulaşacakları 43 şube ile, müşteri sayısı, verimlilik artışı ve mali performans göstergelerindeki olumlu gelişmenin devam edeceğini söylüyor. Kurama, 2004 yılına ilişkin hedeflerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“2004 yılında da, 2005 Yol Haritası’nda belirlediğimiz tutarlı büyüme modeli çerçevesinde her açıdan büyümeye devam edeceğiz. Şube sayımızı, sanayi ve ticaret kesiminin yoğun olduğu bölgelerde yeni açılacak şubelerle 60-70 gibi bir sayıya ulaşmasını hedefliyoruz. 2004 yılında özellikle pazarlama, teknoloji ve eğitim altyapısına daha fazla önem vereceğiz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak için yeni ürün ve hizmetleri devreye alacağız.”  
 
“ÖFK’ların bilinirliği artmalı”  
 
Mehmet Atila Kurama, Family Finans olarak müşteri ve rakiplerinin gözünde hak ettiği yere gelebilmesi için pazarlama, teknoloji, organizasyon, şube operasyonları, risk yönetimi ve maliyet kontrolü alanlarında yeni çalışmalar yapacaklarını söylüyor.  
 
“Özel finans kurumlarının bilinirlikleri arttıkça, pazar payları da büyük rakamlara ulaşacaktır” diye konuşan Mehmet Atila Kurama, görüşlerini şöyle anlatıyor:  
 
“ÖFK’larının fon hacmi bugün yaklaşık 2,5 milyar dolar seviyesinde. ÖFK’larının yapacakları bazı çalışmalarla bu rakamı orta vadede 15-20 milyar dolara kolaylıkla ulaştırabilmeleri mümkün. Sözü edilen büyüklüğe ulaşılabilmesi için, ÖFK’ların bilinilirliklerini müşterek hareket ederek artırmaları, bazı projelerde ortak hareket etmeleri, engelleyici rekabet yerine yapıcı rekabet etmeleri gerektiği düşüncesindeyiz. Belirtilen büyüklüğe ulaşılması ile ÖFK’lar Türk finans sektörünün derinlik kazanmasına da katkıda bulunmuş olacaklar. Piyasadan topladığımız fonların tamamına yakın kısmının sanayi ve ticaretin finansmanına aktarılması, fon kullandırmada müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik esnek çözüm imkanları ve kriz koşullarında müşterilerin yanında hareket edilmesi hem piyasa payımızı hem de etkinliğimizi artıracaktır.”  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz