Ceo’ların Yeni Karnesi

En son geçtiğimiz yıl mart ayında, 7 önemli göstergeye göre bankaların 2005 yılı karnesini çıkarmış, son 1 yıllık performanslarını ortaya koymuştuk. Bankalar 2005’te olduğu gibi geçtiğimiz yılı da ...

1.02.2007 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

En son geçtiğimiz yıl mart ayında, 7 önemli göstergeye göre bankaların 2005 yılı karnesini çıkarmış, son 1 yıllık performanslarını ortaya koymuştuk. Bankalar 2005’te olduğu gibi geçtiğimiz yılı da büyüme ile kapattı. Yine piyasa değerleri, aktif ve mevduat büyüklükleri ile kredilerinde yüksek sonuçlar aldılar. Bu yıl 5 önemli kritere göre yaptığımız analiz, son 1 yılın panoramasını açıkça ortaya koyarken, CEO’ların da sınıfı geçtiği görülüyor.

Zorlu Grubu’nun Özelleştirme İdaresi’nden 1997 yılında aldığı Denizbank, Belçika-Fransız ortaklığındaki Dexia’ya 2,4 milyar dolara satıldı. Yunanlı NBG, Finansbank’ın yüzde 46’sını 2.77 milyar dolara satın aldı.

Denizbank’ın 30 Eylül 2005’teki piyasa değeri 2 milyar 276 milyon YTL iken, 2006 yılının aynı döneminde bu rakam 4 milyar 805 milyon YTL’ye çıktı. Aynı şekilde Finansbank bu dönemde piyasa değerini yaklaşık yüzde 78 oranında artırdı.
Yabancı sermaye girişi, ekonomideki olumlu gelişmelerin banka performanslarına katkısı sadece piyasa değerleri tarafında da olmadı. Geçtiğimiz 1 yılda, 2005’de olduğu gibi bankalar aktif, mevduat, krediler gibi bilanço büyüklüklerini artırmaya devam ettiler. Bu tablo bankaların kârlılığına da etki etti. 2006’nın ilk 9 ayı sonunda, bir önceki yılın aynı dönemine göre Finansbank yüzde 157, Garanti Bankası yüzde 50, Vakıfbank yüzde 65 oranında kârını artırdı.

Uzmanlar, banka genel müdürlerinin liderlik ve yöneticilik becerilerinin, bankaların performanslarını doğrudan etkilediğini söylüyor. Ekonomik ortam ve piyasaların yönü desteklese bile bankaların performansında genel müdürlerinin rolünün büyük olduğu düşünülüyor. Örneğin, yeni dönemde itibar yönetimine önem veren, mali tablolara yansımayan değerler üzerine de eğilen genel müdürlere sahip bankalar, rekabette de öncü oluyor.

Capital’de en son geçtiğimiz yılın Mart ayında bankaların son 1 yıllık performanslarını değerlendiren bir analize yer vermiştik. 2005 yılında son yılların en büyük yapısal değişimini yaşayan bankacılık sektörü, liderlik ve yöneticilik vasıfları yüksek genel müdürleri ile bu değişimi başarıyla hayata geçirmişlerdi.

Eylül 2005-Eylül 2006 dönemini incelediğimizde, geçtiğimiz bir yılda da benzer bir performans sergiledikleri görülüyor. Sektörün 11 büyük bankasının, aktif, mevcut ve kredi büyüklükleri ile piyasa değerleri dikkate alındığında pek çoğu yükselen bir grafik çiziyor.

Aktif Büyüklüğünde Lider
11 büyük bankanın son 1 yıllık performansını değerlendirirken, sıralamayı aktif büyüklüklerindeki artışa göre yaptık. Ortaya çıkan tabloda ise ilk sırayı TEB aldı. TEB 2006’nın ilk 9 ayı sonunda aktif büyüklüğünü, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 64,4 oranında artırdı. TEB’in ardından ikinci sırayı yüzde 56,6’lık bir artışla Finansbank, üçüncü sırayı da yüzde 46,9’luk artışla Garanti Bankası aldı.

Aktif büyüklüklerinin 30 Eylül 2006 itibariyle ulaştığı büyüklüğe bakıldığında ise liderlik koltuğuna 70 milyar YTL’ye ulaşan aktif büyüklüğü ile İş Bankası oturuyor. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, “İş Bankası, 2006 yılının ilk 9 ayında büyüme, kârlılık ve sermaye yeterliliği açısından hem sektöre hem de önceki dönemlere göre daha yüksek bir performans yakaladı” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Kredi portföyümüz, bu dönemde yüzde 35 oranında büyüdü ve kredilerin aktifler içindeki payı yüzde 40 seviyesine ulaştı. Yine aynı dönemde brüt gelir ve brüt kârımızı da önceki yıla göre artırmayı başardık”.

Dalgalanma Etkili Oldu
Bankacılık sektöründe temel büyüklüklerdeki gelişim hızı 2006’nın mayıs-haziran dönemindeki dalgalanmaların sonrasında önemli bir değişim gösterdi. Toplam kredi hacmindeki artış hızı yılın ilk yarısında 2005 sonuna göre yüzde 30 iken, 30 Haziran-15 Aralık döneminde yüzde 6’ya geriledi. Mevduat hacmindeki artış da aynı şekilde yüzde 15’ten yüzde 4’e geriledi.

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, sektörün özellikle krediler tarafındaki daralmadan etkilendiğini söylüyor. Bu dönemde İş Bankası’nın sektörden daha az etkilendiğine dikkat çeken Özince, “Faiz marjlarındaki düşüşten göreceli olarak daha az etkilenmemizde, vadesiz mevduatımızın büyüklüğü ve mevduat tabanımızın yaygınlığı etkili oldu” diyor ve şöyle devam ediyor:

“30 Eylül 2006 tarihi itibarıyla aktif büyüklüğümüz 70 milyar 162 milyon, özkaynaklarımız 9 milyar 477 milyon, kredi hacmimiz 27 milyar 949 milyon YTL tutarına ulaştı. Mevduat büyüklüğü ve vadesiz mevduatta yüzde 16 seviyesindeki pazar payı açısından da özel bankalar içindeki liderliğimizi devam ettirdik”.

Finansbank’tan Yeni Bir Rekor
Finansbank 2005’i bilanço kalemlerinde artışla kapatmış, bir önceki yıla göre aktiflerinde yüzde 33, mevduatında yüzde 10,6, kredilerinde yüzde 35 artış göstermişti. Banka net kârını da yüzde 68 oranında artırmıştı. Finansbank’ın bu dönemde piyasa değerinde ise yaklaşık yüzde 330 oranında rekor bir artış yaşanmıştı.

2006 yılını da bilanço kalemlerinde artışla kapayan banka, yeni bir rekora daha imza attı. Eylül 2005’ten Eylül 2006’ya kadar geçen bir yıl içerisinde, bankanın net kârı yüzde 157,2 ile sektörün en yüksek artış oranına ulaştı.

Finansbank’ın genel müdürlük görevini, sektörün en genç banka yöneticisi olan Sinan Şahinbaş sürdürüyor. Önümüzdeki dönem bankanın Yunan ortağı NBG’nin de katkısıyla çok daha yüksek bir performans hedeflediklerini söyleyen Şahinbaş, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“2006’yı bütçe hedeflerimizi tutturarak kapattık. Hatta hedefimizin üzerine çıktık diyebilirim. Hem aktifler, hem krediler, hem de mevduatta sektörün büyümesinin çok daha üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Pazar paylarımızı da artırdık. Özellikle krediler tarafında ciddi bir gelişim gösterdik. 2001’den sonra kredilerini en fazla büyüten banka olduk”.

Hedefte En Çok Kobi’ler Var
Bankalar, 2007 hedeflerini belirlerken, geçmişte olduğu gibi, yine perakende bankacığa odaklanacaklarını belirtiyorlar. Şubeleşme planının, yeni ürün tasarımlarının merkezinde hep perakende bankacılık var. Diğer yandan KOBİ bankacılığına olan ilginin, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da devam edeceği görülüyor.

2007 hedefinde yine kârlı büyüme olduğunu söyleyen Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş, “Önümüzdeki dönem artacak rekabet ortamında biz yine bireysel bankacılık ve KOBİ alanlarına odaklanıyor olacağız” diyor. Şahinbaş Finansbank’ın yeni dönem plan ve hedeflerini şöyle özetliyor:
“Yabancı bankalar maliyetleri düşürüyor ve eskiden giremediğiniz alanlara girme olanağı buluyorsunuz. Biz de önümüzdeki dönem daha önce maliyetlerimiz yüksek olduğu için çalışmadığımız kurumsal-ticari firmalar ile de çalışma olanağı bulacağımızı düşünüyoruz. 2006 yılında 208 şubeden 309 şubeye ulaştık. Oransal olarak 2006’daki kadar olmasa da, 2007 yılında ve sonrasında şube büyümemize devam edeceğiz”.

Fortis’in Kârı Neden Düştü?
Fortis, IMKB’de Türk Dış Ticaret AŞ adıyla faaliyet gösterdiği 30 Eylül 2009 tarihinde 1 milyar 725 milyon YTL piyasa değerine sahipti. Fortis adını aldığı 2006’nın aynı döneminde bu rakam yaklaşık 3,8 oranında düştü. Bankanın aynı dönemler arasında net kârına bakıldığında burada da yüzde 8,6 oranında bir düşüş görülüyor.

Fortis Genel Müdürü Faik Açıkalın, 2006 yılının Fortis’in özellikle perakende ve KOBİ bankacılığı tarafında pazar payı kazanma yılı olduğunu söylüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde 123 ticari bankacılık merkezimiz var. Bu merkezlerle bağlantılı olarak Türkiye’de de 12 noktada ticari bankacılık merkezleri açtık. Sanayi ve ticaretin yoğunlaştığı kentlerimizde açtığımız ticari bankacılık merkezi ile ticari müşterilerimizin uluslararası işlemlerini kolaylaştırma yönünde önemli bir adım attık. Bireysel bankacılık alanında uzun süredir yenilikçi ürünlerimizle müşterilerimizin pek çok gereksinimine yanıt verdik”.

Kredilerde Hızlı Büyüme
Fortis’in 2006 yılının ilk dokuz ayında kullandırdığı toplam kredi miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40 artarak 4,86 milyar YTL’ye ulaştı. Faik Açıkalın, KOBİ’lerin bu krediler içindeki payının, Türkiye ortalamasından yaklaşık üç kat yüksek olduğunu söylüyor. KOBİ kredilerinde yüzde 33 düzeyinde artış kaydettiklerini söyleyen Açıkalın, “Bunda, Türkiye’nin dört bir yanındaki meslek kuruluşları ile yaptığımız ve sayıları 96’ya ulaşan ‘Girişimci Destek Kredisi’ anlaşmalarının rolü büyük oldu” diyor.

Faik Açıkalın, Fortis’in hem orta vadeli hem de uzun hedefleri olduğuna dikkat çekerken, “Bunların başında 2009 yılına kadar pazar payımızı ikiye katlamak geliyor” diye konuşuyor. Açıkalın, şöyle devam ediyor:

“Faaliyet gösterdiğimiz perakende, kurumsal, ticari ve özel bankacılık segmentlerinin tümünde büyümeyi hedefliyoruz. Fortis’in uluslararası uzmanlık alanlarından biri, KOBİ’lerle kurduğu güçlü ilişkilerdir. Bizim de Türkiye’deki büyüme hedeflerimizde beklentilerini çok iyi bildiğimiz KOBİ’ler önemli bir yer tutuyor. KOBİ’lere yönelik oluşturduğumuz ürün ve hizmet paketleriyle pazar payımızda artış bekliyoruz”.

Piraye Antika/Hsbc Genel Müdürü

“Büyümeyi Toplumsal Platforma da Taşımayı Hedefliyorum”

Uzun Vadeli Plan
 HSBC’nin Türkiye’deki stratejisi organik büyüme ve bu ülkenin ekonomik potansiyelini gerçekleştirmesine katkıda bulunmak yönünde. Orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme trendine devam edeceğine inanıyoruz. HSBC bu süreçte bankacılık alanında lider konumunu koruma ve büyütmeye odaklanacak. Bu stratejiler doğrultusunda da geçen yıl, ikinci beş yıllık büyüme stratejimizi hayata geçirdik. 2010 yılına kadar iki kat büyüme hedefliyoruz. 5 yıl içerisinde 200 yeni şube açıp, şube sayımızı 350’ye, personel sayımızı da 5 bin kişiden 8 bin 500’e çıkaracağız.

2006 Nasıl Geçti?
 Bu büyüme hedefleri doğrultusunda 2006 yılını başarılı geçirdik. Geçen yıl için öngördüğümüz büyümeyi gerçekleştirdik. 6’ıncı ay itibariyle 12 aylık yatırımımızı yapmıştık bile. 2006’da 40 yeni şube açtık, 150 ATM de hizmete girdi. Bini aşkın yeni bankacıya iş imkanı sağladık. Şube ağımıza odaklandık ve bu konuya ağırlık verdik. Yakın zamanda özel bankacılık bölümümüzü kurduk, bunun yanı sıra orta gelir grubunu hedefleyen özel ürün paketleri ve hizmetler de ön plana çıktık. Şu anda bizim tabana yayılmak gibi bir hedefimiz var, bunu da gerçekleştirmek için çalışıyoruz.

2007 Hedefleri
 2007 ve sonrasında finans sektöründe önemli bir sorun da verimlilik ve kârlılık olacak. Rekabetin artması bankaları daha fazla maliyet odaklı çalışmaya yönlendirecek. Biz Türkiye’ye gelen ilk büyük uluslararası banka olarak altyapımızı kuvvetlendirme fırsatımız oldu. 94, 98, 2001 krizlerini yaşadık, Körfez Savaşı’nda likidite dalgalanmasına tanık olduk. Ama bakarsanız, hemen hemen kârlılığımız hiç etkilenmedi. En zor dönemde bile bu ülkeye yatırım yapmaktan çekinmedik. Bu kararlığımız ve disiplinimizle sadece sektörde katma değer yaratmakla kalmayıp, son dönemde yaşanan satın almalarda da iyi bir örnek teşkil ettik. CEO olarak benim de hedefim, yakalamış olduğumuz bu başarıyı devam ettirmekle kalmayıp, verimlilik ve sürdürülebilir karlılığı öncelikte tutmak ve büyümeyi ticari olduğu kadar toplumsal platformda da yaygınlaştırmak olacak.

Zafer Kurtul/Akbank Genel Müdürü

“Citigroup İle Hedef Büyüttük”

Hem Kârlı Hem Değerliyiz
Bankamız açısından oldukça başarılı geçen 2006 yılında, birçok konuda liderliğimizi sürdürdük. 2006 yıl sonu itibariyle 13 milyar 460 milyon dolar ile IMKB’nin en yüksek piyasa değerine sahip şirketiyiz. Ayrıca 2006 yılının ilk 9 ayında 1 milyar 239 milyon YTL net kâr elde ederek, “Türkiye’nin en karlı özel bankası” olma özelliğini korudu. 2006 yılında bir çok yenilikçi ürün ve hizmetimizi de hayata geçirdik. Kredi alma süresini saniyelere indirdiğimiz web kredi, konut kredisi hizmetimiz “Büyük Kırmızı Ev” ve web portalı bunlardan sadece bazıları. Kredi kartları pazarında da Axess ile 2006 yılında önemli gelişme sağladık. Pazar payımızı yüzde 13.8’den yüzde 14.8’ e çıkardık.

Ortağımız Sinerji Katacak
 Biliyorsunuz dünyanın en büyük bankası Citigroup ile stratejik ortaklık anlaşması yaptık. Akbank önümüzdeki dönemlerde daha güçlü büyümeyi hedefliyor. Citigroup ile yapacağımız bilgi ve teknoloji paylaşımı, sinerji olanakları büyümemizi destekleyecek. Önemli rekabet avantajı yaratacak. 2007 yılı hedefimizde kârlılık içinde sağlıklı büyüme var. Pazar paylarımızı tüm ürünlerimizde arttırmak istiyoruz. Hedefimiz özellikle kredilerde büyümemizi hızlandırarak sürdürmek yönünde. Ayrıca perakende, özel, ticari ve kurumsal bankacılık segmentlerimizde de büyüme bekliyoruz.

Ersin Özince/İş Bankası Genel Müdürü

2007’de Öne Çıkan Konular Neler Olacak?

Özel Bankacığa Dikkat
Sektörde yabancı payının artmasıyla birlikte, ölçek ekonomilerinden yararlanma ve rekabet gücünün korunması ihtiyacı bankalar arası birleşme ve devralmaların hız kazanmasına neden olabilecek. Sektöre yeni giren yabancı bankaların; satın aldıkları bankaların pazar paylarını mümkün olduğunca artırmaya yönelik stratejiler izlemeleri bekleniyor. Bu çerçevede, kârlılığın görece daha yüksek olduğu özellikle bireysel bankacılık, KOBİ bankacılığı, özel bankacılık ve sermaye piyasası işlemlerinin yabancı bankaların odaklanacakları temel bankacılık hizmetleri olabilir.

Dış Kaynak Kullanımı Artacak
 Kârlılık ve büyümenin giderek zorlaşacağı önümüzdeki dönemde, birim maliyetleri düşürmeye yönelik tedbirler de daha fazla önem kazanacak. Bu kapsamda banka dışı hizmet alımının (outsourcing) giderek yaygınlaşmasını bekliyoruz. Ortak altyapı kullanımı konusunda da daha fazla işbirliği bekleniyor. Artan rekabet şube dışı kanallardan sunulan hizmetleri de yaygınlaştıracak. Ayrıca sektörün hizmetleri segmente ederek ihtisas şubelerine daha fazla önem vermesini bekliyoruz.

Aracılık İşlevleri Gerileyecek
 Bankalar, bankacılık sektöründe artan konsolidasyon, gelişen sermaye piyasalarının bankaların geleneksel gelirlerini kısıtlaması ve teknolojik ilerlemeler paralelinde stratejilerini sürekli yenilemek durumundalar. Sermaye piyasaları, sağladığı yüksek getiri fırsatları ile bireysel yatırımcının tasarruflarını bankacılık sisteminden çekerken, reel sektör için de alternatif fon yaratma imkânları sunuyor. Bu durum bankaların aracılık işlevinde gerilemeye neden olabilir.

Büyüme Yine Kredilerden Gelecek
 Önümüzdeki dönemde, komisyon gelirlerini artırıcı her türlü bankacılık hizmetine daha fazla önem verilecek. Bu kapsamda, bireysel bankacılık ve özel bankacılık alanlarındaki rekabet yoğunlaşacak. Sektörde, başta tüketici kredileri olmak üzere bireysel krediler ile özellikle küçük ve orta boy işletmelere yönelik kredilerin artmaya devam edecek. Bu alanların, sektördeki büyümenin ana unsurları olacağı tahmin ediliyor.

Hande D. Süzer
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz