Son bir yılda katılım bankacılığında rekabet artıyor...
Elçin Cirik
Bu yılın ilk yarısında katılım bankacılığında aslan payını alan ilk 3 özel sermayeli katılım bankası, aktif büyüklükte 3,7, toplanan fonlarda 3,2 ve kredilerde 3,4 puan pay kaybetti. Yeni kurulan kamu katılım bankaları, tüm bu göstergelerde pay kazanıyor. Hükümet tarafından pandemide reel sektörün desteklenmesi yönünde alınan kararlar, kamudaki güçlü kredi dalgasında etkili oldu. Önümüzdeki 1-2 yılda da bu dengenin devam edeceği ve kamu katılım bankalarının payının artacağı öngörülüyor.
Katılım bankacılığı, pandemide konvansiyonel bankacılığa göre hızlı büyümesini sürdürüyor. Eylül verilerine göre katılım bankacılığının toplam sektör aktif büyüklüğünde payı yüzde 7,5’e çıktı. Kredilerde aldığı pay yüzde 6,8’e ulaşırken toplanan fonlarda yani mevduattaki payı yüzde 9,7’ye kadar yükseldi. Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, kendileri gibi kamu katılım finans kuruluşlarının sektöre girmesinin katılım bankacılığının penetrasyonunu artırdığına ve 2015’te yüzde 5,1 olan aktif büyüklük pazar payının son 6 yılda 2,4 puan yükseldiğine dikkat çekiyor. Bu yıl için de Sistema Genel Müdürü Tolga Moral, katılım bankacılığının toplam aktif büyüme hızının sektörün 1,4 katına çıktığına vurgu yapıyor. Bu yılın ilk 9 ayında konvansiyonel bankacılık yüzde 17 büyüme yakalarken katılım bankacılığında bu oran yüzde 25’leri buldu. Aynı şekilde kredi tarafında sektör yüzde 13 artışla giderken katılımda yüzde 15 büyüme yazıldı. Son bir yılda katılım bankacılığı içinde oyuncular arası pazar paylarında da önemli bir değişim dikkat çekiyor. 2020 Haziran- 2021 Haziran solo bilançolara göre pandemide sektörde rekabet yön değiştiriyor. Son bir yılda sektörde ilk 3’te olan özel sermayeli katılım bankaları aktif büyüklükte toplam pazar payında 3,7 puan, toplanan fonlarda 3,2 puan ve kredilerde 3,4 puan kayıp yaşıyor. Yeni kurulan kamu katılım bankalarının tüm bu göstergelerde pazar payı kazandığı dikkatlerden kaçmıyor.
YÜKSEK POTANSİYEL
Aslında sektörde üç köklü ve özel katılım bankası, pazardan aslan payını alıyor. 2021 ilk 6 ay verilerine göre üç banka, aktif büyüklükte yüzde 68, fonlarda yaklaşık yüzde 70 ve kredilerde yüzde 66’nın üzerinde paya sahip. Oyuncu bazında bakıldığında da Kuveyt Türk’ün aktif büyüklük, kredi ve toplanan fonlar gibi temel göstergelerde yüzde 31 ila 38 arasında değişen paylarla açık ara liderliği mevcut. Türkiye Finans ve Albaraka Türk’ün payları da aynı üç göstergede yüzde 15-17,5 bandında seyrediyor. Katılım bankacılığının yakaladığı büyüme ivmesi ve gelecek planları da rekabeti tırmandırıyor. 2015- 2025 Türkiye Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi’nde katılım bankacılığının 2025’te toplam sektörden alacağı payın yüzde 15’e ulaşması hedefleniyor. Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ, öngörülen bu büyümeyle 2025’te katılım bankacılığı aktiflerinin 1,77 trilyon TL’ye ulaşmasının beklendiğini açıklıyor. Altundağ, aktiflerde bu yıl sonu yüzde 30 ve 2022’de yüzde 35, kredilerde her iki yıl yüzde 20’lerde ve toplanan fonlarda da yüzde 30 büyüme yakalanacağını tahmin ediyor. “Yıl sonunda aktif büyümesinin yüzde 25 olacağına ve pazar payı kazanmaya devam edeceğimize inanıyorum” diyen Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, salgın etkisinin yoğun hissedildiği 2020’de kaydedilen güçlü büyümenin oluşturduğu baz etkisi ve görece yüksek seyreden fonlama maliyetine karşın bu yıl nakdi finansmanlar ve toplanan fon hacminin güçlü kalmaya devam ettiğini söylüyor. Katılım bankacılığının Türkiye’de sektörden aslında yeteri kadar pay almadığını düşünen Deloitte Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Yaman Polat, bu payın 3 yıl içinde yüzde 15-16’ya yükselebileceğini dile getiriyor. Sistema Genel Müdürü Tolga Moral ise payın ancak yüzde 9,5’lere ulaşacağını öngörüyor.
YENİ ARAYIŞ
Katılım bankacılığında son bir yılda rekabet net şekilde yön değiştiriyor. Aslan payını alan özel katılım bankalarıyken hızlı büyüme hikayesi yazanların kamu katılım bankası olmasını danışmanlar, salgın döneminde alınan ekonomik kararlara bağlıyor. Deloitte Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Yaman Polat, kamu sermayeli katılım bankalarındaki büyümenin pandemide hükümet tarafından reel sektörün desteklenmesi yönünde alınan kararla ilgili olduğuna vurgu yapıyor. Bankacı Mehmet Erten de benzer fikirde. Erten, “Geçen yıl yaşanan kredi dalgasına devlet bankaları öncülük etti. Kamu katılım bankaları da ürün yelpazeleriyle bu dalgaya katıldı” yorumunu yapıyor. Emlak Katılım Genel Müdürü Nevzat Bayraktar, sektörün başarılı büyümesinde ana nedenin doğru ekonomik politikalar ve reformlar olduğunu belirtiyor. Bayraktar, “Kamu bankaları öncülüğünde Haziran 2020’de başlatılan tarihin en düşük oranlı konut kredi kampanyasına gösterilen büyük ilgi ve bir ayda satılan yaklaşık 200 bin konut ekonomimizin direncinin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha kanıtladı. Reel sektörü destekleyen katılım bankaları özellikle pandemide önemli ölçüde büyüme sağladı” şeklinde konuşuyor. Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş, pandemi etkisiyle büyüme ve kârlılık odaklı yaklaşımdan paydaş odaklı, değer üretiminin ön planda olduğu anlayışa doğru kayıldığını düşünüyor. Göktaş, “Sektörümüz faaliyetlerini bu anlayışla sürdürerek sahip olduğu varlıkları toplumun ve ekonominin tamamı için değer üretmeye kanalize etti. Böylece kriz dönemini en iyi şekilde atlatan sektörlerin başında yer aldık” şeklinde konuşuyor.
KAYIP SÜRÜYOR MU?
Peki katılım bankacılığında özel bankalar kaybettikleri payları yakın dönemde geri alabilecek mi? İşte yabancı sermayeli ve köklü oyuncular için bu sorunun yanıtı kritik. Deloitte Finansal Hizmetler Endüstrisi Lideri Yaman Polat, mevcut rekabet ortamında özel sermayeli katılım bankalarının katılım bankacılığı pazarından aldığı payın 2019 öncesine gelmesini çok mümkün görmüyor. Danışman Derya Gürerk de yakın dönemde katılım bankacılığının büyümesinde ana ivmeyi, kamu bankalarının hem mevduat hem sermaye açısından kaynağa erişimi ve erişilen kaynağın maliyet avantajının sağlayacağı fikrinde. Gürerk, “Yakın dönemde sektörde konsantrasyon, kamu bankaları lehine artmaya devam edecek” diyor. Özel katılım bankalarının önümüzdeki döneme dair iddialı büyüme planları var. Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, 3 yıl boyunca temel bilanço kalemlerinde ve kârda asgari yüzde 20’lerde büyüme hedeflediklerini belirtiyor. Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ, orta vadede sektörün büyümesinde önemli rol alacaklarını dile getirerek, “Bireysel ve mikro segmentlerdeki büyüme oranımızın daha yüksek olmasını planlıyoruz. Özellikle ihracatçı KOBİ’leri bu dönemde birçok farklı alanda destekleyeceğiz” diyor. Bankacılık sektöründe ilk 10’a girme hedeflerini hatırlatan Türkiye Finans Katılım Bankası Finans ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Mete Kanat, gelecek planlarını şöyle aktarıyor: “Geçen yıl yüzde 55 büyüme sağladık. Bu yılın 3’üncü çeyreğinde ekonomiye 60 milyar lira katkı sağladık. Ana stratejilerimizden biri üretimi, ticareti ve ihracatı desteklemek. Bireysel ve tüzel müşteri portföyümüzü dengeli büyüteceğiz.”
KAMUDA BÜYÜME PLANI
Mevcut ekonomik konjonktürde görünen o ki kamu oyuncularının katılım bankacılığı pazarından aldığı pay artışı önümüzdeki 1-2 yılda artarak sürecek. Büyüme de önümüzdeki dönemde tüm katılım bankacılığı için Derya Gürerk’in değindiği gibi ticari bankacılık segmentinden olacak. Katılım bankaları için KOBİ segmenti çok değerli. Bankacılıkta KOBİ kredilerinin toplam kredilerden aldığı pay yüzde 23’ken, bu oran katılım bankalarında yüzde 31’e çıkıyor. Yaman Polat, bireysel tarafta önümüzdeki 3 yılda dijital bankaların yer alacak olması nedeniyle katılım bankalarının KOBİ ve ticari ürünlerle büyümeyi sürdüreceğini öngörüyor. Sektörden aktifte yüzde 13,7 ve kredilerde yüzde 12,9 pay alan Vakıf Katılım’ın genel müdürü İkram Göktaş, 2021’in ilk yarısında tüm sektör genelinde yüzde 1 pay kazandıklarına dikkat çekiyor. Göktaş, gelecek planlarını, “Önümüzdeki 3 yılda ihracat odaklı ve katma değerli üretimde bulunan,müşterilerimizle iş birliklerini artıracağız. Tabana yaygın bilanço için bireysel ve KOBİ müşterilerimizde derinleşmeyi ve yeni müşteri edinmeyi hedefliyoruz. Sektörün üzerinde büyüyerek pay kazanımımıza devam edeceğiz” şeklinde özetliyor. Sektörün en yeni ve hızlı büyüyen oyuncusu Emlak Katılım’ın genel müdürü Nevzat Bayraktar ise büyüme stratejilerini şöyle aktarıyor: “Sektörde sunulmayan hizmetler için yeni ürünler geliştireceğiz. Başta gayrimenkul ve kesişen sektörleri olmak üzere tüm endüstrilerde sürdürülebilir ve yenilikçi finansman modellerini yaygınlaştıracağız. Önümüzdeki dönemde mevcut piyasa koşullarını dikkate alarak yıllık ortalama yüzde 26 büyüme öngörüyoruz.”
“GELENEKSELDEN HIZLI BÜYÜMEYİ SÜRDÜRÜRÜZ” UFUK UYAN KUVEYT TÜRK GENEL MÜDÜRÜ BÜYÜME Önümüzdeki 3 yılda alanımızın bankacılık sektörünün üzerinde büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Aktif büyüklük pazar payında yüzde 10’u geçeceğimizi, kredilerde yüzde 10’a ulaşacağımızı öngörüyoruz. 2021 sonu itibarıyla da katılım bankacılığında aktif büyüklükte yüzde 25, kredilerde yüzde 18 ve toplanan fonlarda yüzde 25 büyüme bekliyoruz. Net kârda geçen yıla kıyasla yüzde 13-14 artış gerçekleşeceğini öngörüyoruz. HEDEFLER Aktif büyüklükte ilk 10 banka arasında bulunmamız, rekabet koşullarının arttığı ortamda faaliyet göstereceğimiz anlamına geliyor. Bireysel segmentte taşıt kredilerindeki odağımız sürerken ihtiyaç finansmanı ve kredi kartı ürünlerindeki hacmimizi artırmayı hedefliyoruz. Bunun için alanımızda bir ilki gerçekleştirerek THY ile Miles&Smiles kartları sunmaya başladık. Yabancı para kaynağımızı efektif şekilde reel sektöre kazandırmak adına dış ticaret müşterilerimize ağırlık vermeyi sürdüreceğiz. Ayrıca başta tarım, turizm ve enerji sektörleri olmak üzere sektörel çeşitliliği artıracağız. 3 yıl boyunca sürdürülebilir kârlı büyüme stratejimizle temel bilanço kalemlerinde ve kâr büyümesinde asgari yüzde 20’lerde büyüme hedefliyoruz. |
“YÜZDE 15 PAY HEDEFİNE 2025’TE ULAŞILAMAZ” EMRE DEMİRCAN BAIN& COMPANY TÜRKİYE FİNANSAL KURUMLAR LİDERİ GERİDE Nüfusundaki Müslüman sayısına oranla Türkiye’deki katılım bankacılığı, potansiyelinin oldukça gerisinde. Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de, katılım bankacılığı aktif büyüklüğünün 2020 itibarıyla tüm bankacılıktaki aktif büyüklüğe oranı yüzde 10’ların altında seyrediyorken Suudi Arabistan’da bu oran yüzde 30, Kuveyt’te yüzde 50, Katar’da yüzde 25. Türkiye, son yıllarda kurulan yeni katılım bankalarıyla büyüme ivmesi yakaladı. Ancak organik olan büyümeyle 2025 için hedeflenen yüzde 15 beklentisini karşılamanın çok mümkün olmayacağı görülüyor. PAYLAR Ülkemizde katılım bankacılığı ürün çeşitliliğinde kısıtlı kalıyor. Örneğin konutta yüzde 8 ve araç kredilerinde yüzde 29 gibi yüksek oranlı pazar paylarına ulaşılabilirken tüketici kredisi veya kredi kartında pazar payları yüzde 1’in altında gidiyor. Şube kapsama alanı da sınırlı. Katılım bankaları Türkiye’nin ilçelerinin sadece yüzde 25’inde hizmet veriyor. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?