Kredi Kartı Savaşçıları

Yapı ve Kredi Bankası’ndan Nazan Somer, Garanti Bankası’ndan Mehmet Sezgin, İş Bankası’ndan Mehmet Uğurlu, Koçbank’tan Murat Aysan ve Dışbank’tan Ziya Alpman… Hepsinin de ortak özelliği, bankaların...

1.06.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yapı ve Kredi Bankası’ndan Nazan Somer, Garanti Bankası’ndan Mehmet Sezgin, İş Bankası’ndan Mehmet Uğurlu, Koçbank’tan Murat Aysan ve Dışbank’tan Ziya Alpman… Hepsinin de ortak özelliği, bankalarının kredi kartı bölümünü yönetmeleri ve büyük bir rekabetin içinde olmaları… Hedefleri kart pazarından daha fazla pay almak, müşteri sayısını artırmak. Bu nedenle özel stratejiler geliştiriyor, farklı ürünler piyasaya sunuyorlar. Capital, bu bankacıları bir araya getirip, geleceğe yönelik planlarını surdu…  
 
Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, mart ayı sonu itibariyle Türkiye’deki kredi kartı sayısı 16 milyonu aştı. Ancak, kullanıcı sayısının 8,5 ile 10 milyon kişi arasında değiştiği tahmin ediliyor. Ancak yapılan araştırmalar ve bankacıların tahminlerine göre, en geç 5 yıl içinde piyasadaki kart sayısı 30-35 milyona ulaşacak. Kredi kartı kullanıcı sayısı ise 20 milyonu bulacak. Yani yetişkin nüfusun en az yüzde 50’lik bölümü kredi kartı kullanmaya başlayacak.  
 
Kredi kartı pazarındaki çetin rekabetin nedeni de aslında bu rakamlar. Büyük ve çok şubeli bankalar kredi kartı ve müşteri sayısında açık ara önde olsa da, küçük ve orta ölçekli bankaların yaptığı ataklar son derece dikkat çekici.  
 
Bu nedenle de kredi kartı cephesinde sürekli bir hareketlilik var. Yeni ürünler, ürünlerin kapsamının genişletilmesi, müşteri memnuniyetine yönelik çalışmalar, pazarlama stratejilerindeki değişiklikler birbirini izliyor.  
 
Tüm bunlar da aslında ortak bir hedef için yapılıyor; pazar payını artırmak. Ancak, bankalar bunu yaparken mevcut pastayı büyütmenin de yollarını arıyorlar. Bu nedenle de kredi kartı operasyonlarının yürütüldüğü bölümlerde hummalı çalışmalar aralıksız sürüyor.  
 
Yapı ve Kredi Bankası’ndan Nazan Somer, Garanti Bankası’ndan Mehmet Sezgin, İş Bankası’ndan Mehmet Uğurlu, Koçbank’tan Murat Aysan ve Dışbank’tan Ziya Alpman kredi kartı pazarındaki gelişmeleri ve hedeflerini Capital’e anlattı.  
 
“PAZARI BÜYÜTMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”  
 
Nazan Somer / Yapı Ve Kredi Bankası
 
 
Capital okuyucuları hatırlayacaklardır. Nazar Somer, mayıs sayımızda da en güçlü kadınlar arasında yer alıyordu. Onu bu sıralamaya sokan ana neden ise kredi kartı pazarında gösterdiği başarıydı. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Somer, bir süre aile şirketinde çalıştı. Profesyonel iş yaşamına Ağustos 1988’de Arthur Andersen Türkiye ofisinde başladı. Ağustos 1999’da Arthur Andersen’in Türkiye ve Balkanlar finans sektöründen sorumlu ortağı oldu. Eylül 2000’de ise Yapı ve Kredi Bankası’nda Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Bu tarihten sonra da özellikle Word projesiyle hep gündemde kaldı.  
 
Türkiye’de 40 milyon yetişkin olduğunu söylüyor. Buna karşın sadece 8,5 milyon kişinin kredi kartı kullandığına dikkat çekiyor. Somer, “Yani 40 milyonluk yetişkin nüfusta kredi kartı penetrasyon oranı sadece yüzde 20. Bu kişiler de Türkiye’deki toplam özel tüketim harcamasının yüzde 70’ini yapan kişiler” diyor.  
 
Nazan Somer, bugünkü ekonomik şartlar ve mevcut kredi kartı ürünleriyle pazarın doymaya yakın olduğunu düşünüyor. Ancak, Türkiye'nin hızla artan genç nüfusu ve gelişen ekonomisi nedeniyle ciddi bir büyüme potansiyeli taşıdığını söylüyor.  
 
Ayrıca, geliştirilebilecek farklı ödeme kartı tipleriyle, şu anda kredi kartı hedef kitlesinin dışındaki tüketici kitlelerine ulaşılarak pazarın daha da büyütülebileceğini ifade ediyor. Nazan Somer, konuyla ilgili görüşlerini şöyle anlatıyor:  
 
“Şu anda kredi kartı harcamaları, Türkiye'deki toplam özel tüketim harcamalarının yüzde 10'undan daha azını oluşturuyor. Bu oran İngiltere'de yüzde 25,  İzlanda'da yüzde 60'lara çıkıyor. Bu nedenle kredi kartı ile farklı alanlardaki ödemelerin yapılması (fatura ödemeleri, aidatlar, vb.) sağlanmalı. Kullanıcıların yaşamlarının kredi kartı ile daha da kolaylaşacağı anlatılmalı. Böyle olunca, tüketicilerin kredi kartı tercihleri olumlu yönde gelişir diye düşünüyorum.”  
 
Nazan Somer, Yapı ve Kredi Bankası olarak 4 milyona yakın kartları olduğunu, bu sayıyla da pazarda lider konumda olduklarını söylüyor. Hedeflerini ise, Worldcard’ı kart hamillerinin ve üye işyerlerinin tercih edeceği tek kart olarak sağlamlaştırmak olarak açıklıyor. Tabii bunu yaparken de lider sorumluluğuyla pazarın cirosunu artırmak için çalışacaklarını ifade ediyor.  
 
“HEDEF 1 NUMARA OLMAK”  
 
Mehmet Sezgin  / Garanti Ödeme Sistemleri
 
 
Mehmet Sezgin, Garanti Ödeme Sistemleri’nin Genel Müdürü. Garanti Bankası’nın kredi kartları operasyonunu o yönetiyor. ODTÜ’de İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra, University of Massachusetts’de işletme yüksek lisansı yaptı. Değişik bankalarda bireysel bankacılık alanında görev alan Sezgin, Europay International’de Türkiye ve Orta Asya’dan sorumlu genel müdür olarak çalıştı. 1999 yılında Garanti Ödeme Sistemleri’ne geçti.  
 
Mehmet Sezgin, ödeme sistemlerinin gelişmeye çok açık bir pazar olduğunu söylüyor. Nakit ve çek gibi pahalı, kayıt altına alınması çok zor, çalınma riski taşıyan araçlar yerine ödeme sistemlerini kullanmanın en doğru yol olduğunu düşünüyor. Kredi kartlarının bu sistemin çok önemli bir parçası olduğunu ifade ediyor.  
 
Türkiye’nin ödeme sistemlerinde en önde olacak ülkelerden biri olduğunu söylüyor. Bunu da genç nüfusun büyüklüğüne bağlıyor. Sezgin, “Şu anda Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kişide kredi kartı var. Ancak, 18-65 yaş arasında 40 milyonluk bir nüfus var” diyerek potansiyele dikkat çekiyor.  
 
Buna bağlı olarak da Türkiye’nin önümüzdeki 3-4 yıl içinde 30 milyon kart adedine ulaşacağını iddia ediyor. Hatta 7-8 yıl sonunda 100 milyon kredi kartına ulaşmanın hayal olmadığını düşünüyor. Bu süreçte de kredi kartı kullanıcı sayısının 25 milyona ulaşmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Bu büyümeden de tüm bankaların pay alacağını ifade ediyor.  
 
Sezgin’e göre, Garanti Bankası şu anda 2,5 milyon adet kredi kartıyla Avrupa’nın 10 büyük bankası arasında yer alıyor. Yıl sonu hedefleri ise 3 milyona ulaşmak. Mehmet Sezgin, konuşmasını şöyle sürdürüyor:  
 
“1999 yılında Garanti Bankası’nın kredi kartı pazarındaki payı yüzde 6-7 civarındaydı. Şu anda ise yüzde 20’lere ulaştık. Bu tür bir pazar artışı dünyada satın alma yapmadan hiçbir bankada yok. Bu kadar bilinçli uğraşma ve somut katma değer yaratmadaki amacımız tabii ki 1 numara olmak. Bunun için çalışıyoruz. Ancak, sadece pazar payı kazanmak için değil, doğru işler yaparak, pazarı büyütmek için çalışıyoruz.”  
 
Mehmet Sezgin’e göre, pazarı büyütmek için de enflasyonun, dolayısıyla da faizlerin düşmesi şart. Çünkü, paranın maliyetinin düşmesi, bir taraftan üye işyeri komisyonlarının düşmesine, diğer taraftan kredilendirme oranlarının artmasını sağlayacak.  
 
“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNE ODAKLANDIK”  
 
Mete Uğurlu / T. İş Bankası
 
 
İş Bankası’nda kredi kartı operasyonunu Mete Uğurlu yönetiyor. 1978 yılında ODTÜ İdari İlimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Uğurlu, aynı yıl İş Bankası’nda işe başladı. Organizasyon ve bilgi işlem müdürlüklerinde uzman ve yönetici kadrolarda çeşitli görevlerde bulundu. 1996 yılında organizasyon müdürü olarak çalışmaya başladı. Eylül 2002’de ise genel müdür yardımcısı olarak atandı. Şu anda bireysel bankacılık pazarlama ve mevduat müdürlüğü, bireysel krediler müdürlüğü, kredi kartları müdürlüğü, şube dışı bankacılık müdürlüğü ve organizasyon müdürlüğü birimlerinden sorumlu.  
 
Mete Uğurlu, Türkiye’nin kart sayısı ve işlem hacimlerinde oldukça hızlı bir büyüme yaşadığı görüşünde. Ancak, nüfusa oranlandığında kredi kartı sayısının hali hazırda düşük, nakit para ile alışveriş yapma alışkanlığının ise oldukça yüksek olduğunu söylüyor. Bu nedenle de kredi kartı konusunda alınacak yolun, çok uzun olduğunu ifade ediyor.  
 
Uğurlu’ya göre, kredi kartı ve POS uygulamalarının yaygınlaşması ile halen yüzde 75’lerin üzerinde olan nakit para kullanımı azalacak. Kentleşme ve genç nüfusun istihdama katılması da kredi kartı pazarını büyütecek.  
 
Mete Uğurlu, 2005 yılında tüm bankaların chip kart ihraç etmeye başlayacağını ve müşterilere daha nitelikli kullanım fırsatları sunulacağını söylüyor. Sonraki aşamada ise plastik kartların cüzdanın yerini alacağını iddia ediyor.  
 
İş Bankası olarak 2 milyon kredi kartı müşterisine hizmet verdiklerini belirten Mete Uğurlu, hedeflerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“2003 yılında, kredi kartı sayımızda yüzde 25 ve kart işlem ciromuzda ise yüzde 75 artış öngörüyoruz. Üye iş yeri sayımızın da yıl sonuna kadar 100 bine ulaşmasını bekliyoruz.  
Uzun vadede müşteri sadakatinin sağlanabilmesi büyük önem taşıyor. İş Bankası’nın tüm kredi kartları ‘maximum’ özelliğe sahip ve üye iş yerlerimizden başta puan ve taksit imkanları olmak üzere çeşitli kampanyalar ile avantajlar sunmaya devam ediyoruz. Kredi kartı operasyonlarımızı da daha mükemmel hale getirmek ve müşteri memnuniyeti için tüm gücümüzle çalışıyoruz.”  
 
“AYLIK CİROMUZ YÜZDE 20 ARTTI”  
 
Murat Aysan / Koçbank
 
 
Koçbank, 2003 yılına kadar kredi kartı pazarındaki rekabette hep arka planda yer aldı. Ancak, Uni Credito ile yaptığı ortaklık anlaşmasından sonra, bu cephedeki rekabete o da katıldı.  
 
Farklı bir uygulamayla pazar payını büyütmek isteyen Koçbank’ta kredi kartı operasyonlarını Genel Müdür Yardımcısı Murat Aysan yürütüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi, İşletme Fakültesi Finans Bölümü mezunu olan Aysan, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Meslek hayatına Dışbank'ta başladı, bir süre İktisat Bankası’nda çalıştıktan sonra Koçbank’a geçti.  
 
Murat Aysan, Türkiye nüfusunun yüzde 50’lik bölümünün 25 yaşın altında olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle de kredi kartı pazarındaki potansiyelinin bir hayli büyük olduğunu söylüyor. Ona göre, Türkiye genç nüfusunun 10 yıl içerisinde iş gücüne katılmasıyla birlikte kredi kartı piyasasında da ciddi bir hareketlenme yaşanacak. İş gücüne katılan bu yeni segment kredi kartlarına yönelik talebi, dolayısıyla da kredi kartlarının kullanımını artıracak. Ancak tüm bunlar biraz da enflasyonun düşüşüne bağlı.  
 
Murat Aysan, “Enflasyonun düşmesi faizleri de aşağı çekecek. Bu da tüketicilerin borçlanma eğilimini artıracak. Sonuçta gelişen ödeme sistemleri neticesinde kredi kartı kullanımı çok daha yaygınlaşacak” diyor.  
 
Koçbank’ın mayıs ayı itibariyle 350 bini aşkın kredi kartı müşterisi olduğunu söylüyor. Ayda yaklaşık 30-40 bin yeni kredi kartı müşterisini portföylerine kattıklarını belirtiyor. Yıl sonu hedeflerini ise “500 bin kredi kartı müşterisine ulaşmak” diye açıklıyor.  
 
Kredi kartı müşterilerini artırmaya yönelik kampanyanın yeni müşterileri çekmede etkili olduğunu söylüyor. Her segmentten kredi kartı talebi geldiğini, taksitlendirme ve esnek limit imkanının da talepte etkili olduğunu ifade ediyor. Borç transferi hizmetinin de yeni kredi kartı  müşterilerinin Koçbank’a yönelmesinde etkili olduğunu ifade ediyor.  
 
Murat Aysan, konuyla ilgili görüşlerini şöyle anlatıyor:  
 
“Koçbank kredi kartlarına yeni özellikler kazandırılmamız ve yeni müşterilerimizin kartlarını kullanmaları oldukça yeni. Buna karşın sadece nisan ayında ciromuzda yüzde 20’nin üzerinde bir artış oldu. Ayrıca kart başına ciromuz da hızlı bir şekilde arttı ve bu konuda sektörde üçüncü sıraya yükseldik.”  
 
İDEAL KART’TA HEDEF 1 MİLYON KULLANICI  
 
Ziya Alpman / Dışbank
 
 
Dışbank da kredi kartı pazarının yeni oyuncularından biri. İdeal Kart’la birlikte kredi kartı pazarında adı daha sık duyulur oldu. Kredi kartı operasyonunun başında ise Ziya Alpman var.  
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Alpman, iş yaşamına Öztan Rulman ve Makine Sanayi’nde başladı. Bankacılık sektörüyle ise 1985 yılında Yapı Kredi Bankası’nda tanıştı. 1997 yılına kadar bu bankada çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Eylül 1997'de bireysel pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak Dışbank'a katıldı.  
 
Ziya Alpman, kredi kartı konusunda Türkiye’nin nüfusu itibariyle büyük potansiyel taşıdığı görüşünde. Piyasadaki rekabeti de bu potansiyele bağlıyor. Ancak, rekabetin yönünün son yıllarda biraz değiştiği görüşünde. Buna neden olarak da, kredi kartı sahiplerinin çok sayıda kart yerine, daha az sayıda, ancak daha fazla özelliğe sahip kredi kartlarını tercih etmesini gösteriyor. Rekabetin de taksit, armağan puanı, indirim gibi avantajlar sunan taksitli kredi kartlarına kaydığını söylüyor.  
 
Ziya Alpman’a göre, 2010 yılında kredi kartı piyasasındaki oyuncular ve pazar payları netleşmiş olacak. Bu nedenle de kart pazarına daha fazla müşteri odaklı ve hizmet kalitesinin ön plana çıktığı bir anlayış gelecek.  
 
Teknolojik imkanların gelişmesiyle birlikte müşteriye bulunduğu yerden daha fazla hizmet verilmesi esnekliği sağlanacak. Bu kapsamda gelecekte, taksitli kredi kartlarının etkinliği artacak, Anadolu kaynaklı taleplerin sayısı çoğalacak.  
 
Ziya Alpman, Dışbank olarak hedeflerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“İdeal Kart’ı 2001 yılı sonunda pazara sunduk. Şu anda 500 bin kart kullanıcımız var. 2003 yılı sonunda bu rakamı 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefimiz müşteri sayısını artırırken, mevcut müşterilere daha yakın olmak, daha fazla ürün ve hizmet sunmak. Sonuçta da müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak.”  
 
Dışbank, kredi kartı sayısını artırmak için Anadolu’ya yönelik pazarlama stratejisine hız vermeyi planlıyor. Bunun için de üç büyük ilde olduğu kadar, tüm Dışbank şubelerinin olduğu illerde yaygınlaşmayı hedefliyorlar. Ziya Alpman, bu strateji çerçevesinde özellikle son dönemlerde 2002 yılından bu yana yürüttükleri yerel pazarlama çalışmalarına hız verdiklerini söylüyor.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz