Küçüklerin Yeni Hedefi

Tekfenbank, MNGBank, Bank Europa, Anadolubank, Abank ve Tekstilbank… Bankacılık sektörünün değerlendirmesine göre “küçük ölçekliler” arasında yer alıyorlar. Bu nedenle diğer bankalardan farklı stra...

1.08.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Tekfenbank, MNGBank, Bank Europa, Anadolubank, Abank ve Tekstilbank… Bankacılık sektörünün değerlendirmesine göre “küçük ölçekliler” arasında yer alıyorlar. Bu nedenle diğer bankalardan farklı stratejileri ve geleceğe yönelik planları var. Bazıları “sınıf atlamak” istiyor, bir bölümü hiç şube açmadan büyümeyi hedefliyor. Aralarında ölçeğini koruyarak devam etmek isteyenler de var. Ancak, hepsinin “yarın planı” birbirinden çok farklı…  
 
Bankacılık sektöründe, tüm adımlar artık bir yerine beş kere düşünülerek atılıyor. 2001 yılındaki krizlerden sonra yaşananlar da bunun en büyük nedeni. Sektördeki tüm bankalar iş yapış süreçlerini gözden geçirdi, yeni düzenlemeler yaptı. Sonuçta sektör büyük bir değişim süreci içinde.  
 
Büyük ve orta ölçekli bankalar için bu değişim, pazar paylarının büyümesine, müşteri sayısının artmasına neden oldu. Ancak, küçük ölçekli bankalar için durum biraz farklı. TMSF kapsamına alınan bankaların önemli bir bölümünün küçük ölçekli bankalar arasında yer alması, bu gruptaki bankalara duyulan güvenin azalmasına neden oldu. Söz konusu bankalar da kriz sürecini yara almadan atlatmak için daha fazla çaba harcadılar. Hepsinin hedefi ortaktı, kârlılıktan ödün vermeden, pazar payını büyütmek.    
 
Bazıları şube kapatarak, bazıları da belli alanlarda uzmanlaşmaya giderek bu süreci atlatmaya çalıştı. Küçük bankaların ortak kararı ise, her işi yapmak yerine, iyi bildikleri işleri, uzun süreli ilişkiler kurabilecekleri müşterilerle yapmak oldu. Hedeflerini de bu doğrultuda belirlediler.  
 
Bankacılık sektöründe şu anda küçük banka olarak adlandırılan altı banka var. MNGBank, Tekfenbank, Tekstilbank, ABank, Anadolubank ve sektörün yeni oyuncusu BankEuropa. Hepsinin hedefi temkinli bir şekilde hareket ederek, müşteri sayılarını ve pazar paylarını artırmak. Sürdürülebilir kârlılığı yakalamak. Büyükler liginde ise şimdilik gözleri yok. Hepsinin farklı hedefleri, kendine özgü planları var.    
 
“MNG Bank 15 şubeli olacak”  
 
Turizm ve inşaat alanında Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olan MNG Holding’in finans sektöründeki temsilcisi ise MNGBank. Haziran ayı sonu itibariyle, 115 milyon dolar aktif büyüklüğü olan banka, 30 milyon dolar sermayeye sahip. Nakit ve gayri nakit kredilerinin toplamı ise 200 milyon dolar.  
 
MNGBank Genel Müdürü Murat Kuloğlu, son 2 yıldır ciddi bir değişim süreci içinde olduklarını söylüyor. Türkiye koşulları ve ekonomik gerçekleşmeleri göz önüne alarak belirledikleri hedeflerini ise şöyle anlatıyor:  
 
“Önümüzdeki 5 yıl içinde 500 milyon dolar aktif büyüklüğü olan, 100 milyon dolar özsermayeli bir banka olacağız. Hedefimiz bin 500-2 bin müşteriye ulaşmak. Bu süreçte şube sayımızı 15’e çıkarmayı planlıyoruz. Kar marjlarının daralması nedeniyle müşteri odaklı bir bankacılık anlayışı benimsedik. Bu nedenle de kaynaklarımızı, yüksek getirili enstrümanlar yerine müşterilerimize plase ediyoruz.”  
 
MNGBank’ın hedef müşteri kitlesi ise orta ölçekli şirketler. Belli bir sektör tercihleri yok. Ancak, çalıştıkları sektörlerde tek bir firma ile çalışmak yerine, bu sektöre mal ve hizmet tedarik eden tedarikçiler, bu sektörün ürettiği mal ve hizmetleri alan alıcılar ile çalışarak, sektörün tüm dinamiklerini en iyi şekilde görmek istiyorlar.  
 
Murat Kuloğlu, hedef müşteri kitlesinin finansman danışmanı gibi hareket etmek istediklerini söylüyor. Böylece müşteriyi sürekli olarak ellerinde tutabileceklerini ifade ediyor. Kuloğlu, “Çalıştığımız müşterilerin akıllarına gelen ilk 5 bankadan biri olmak ve onlarla uzun soluklu, sağlam ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu nedenle de marjinal müşteri ilişkilerinden uzak duruyoruz” diyor.  
 
Murat Kuloğlu, “Banka olarak her işi iyi yapmak yerine, iyi bildiğimiz işleri yaparak, odaklı bir kurumsal politika yürüteceğiz. Bankacılığı uzun soluklu bir iş olarak görüyoruz. Bu nedenle sabrı ve tedbiri elden bırakmadan bankacılık etik değerlerine bağlı olarak muhafazakar bir yapı içinde yolumuza devam ediyoruz” diyor.  
 
“Tekfenbank’ın gözü orta ölçeklilerde”  
 
Bank Ekspres’i aldıktan sonra ticari bankacılığa geçiş yapan Tekfenbank’ın, haziran ayı sonu itibariyle aktif büyüklüğü 500 trilyon liraya yaklaşmış durumda. Biri serbest bölgede olmak üzere 31 şubesi var. Yaklaşık 600 çalışanı olan bankanın, mevduat toplamı 340 trilyon lira, özkaynakları ise 65 trilyon lira. Net kredi rakamı ise 142 trilyon lira seviyesinde.  
 
Tekfenbank Genel Müdürü Mehmet Nazmi Erten, hedeflerinin bilançolarını bankanın fiziki büyüklüğü paralelinde büyütmek olduğunu söylüyor. Bu hedefe ulaşmak için, agresif bir politika izlemediklerini, temkinli, aktif ve kredi kalitesini bozmadan, hedef kitlelerine uygun riskler alarak hareket ettiklerini ifade ediyor.  
 
Tekfenbank’ın ana hedef kitlesinde de, bir şubeyle var oldukları yerlerdeki, orta, orta küçük ve orta büyük firmalar bulunuyor. Amaç ise bu firmaların tüm kredili işlemlerinden, ödemeler sisteminden, atıl kaynakların değerlendirilmesinden, dış ticaret işlemlerinden ölçülü pay almak. Yani bu firmaların tek ya da en büyük bankası değil, iyi çalıştığı, güvendiği ve sürekli çalıştığı banka olmak için çalışıyorlar.  
 
Mehmet Nazmi Erten, hedef müşteri kitlesine aktif pazarlama yaparak ulaşacaklarını söylüyor. Buna neden olarak da küçük ölçekli bankalara, ticari müşterinin kendi ayağıyla gelmemesini gösteriyor.  
 
Tekfenbank’ın uzun vadeli hedeflerini ise, Mehmet Nazmi Erten şöyle anlatıyor:    
 
“3-5 yıl arasındaki dönemde de, yani 2005-2006 arasındaki dönemde GSYİH’nın içindeki payımızı yüzde 80’lere taşımaktı. Bu Türkiye ekonomisinin gelişmesine bağlı olarak 50 şubeyle mi yoksa daha çok şubeyle mi sağlanır, şu anda belli değil. Ana hedefimiz orta ölçekli banka grubunda, ekonominin yüzde 80’inin üretildiği yerlerde olan bir kurum olmak. Çünkü, para kazanmak için bu işteyiz. Fakat bu parayı kazanırken de sektöre örnek kuruluş olmak istiyoruz.”  
 
“Tekstilbank butik banka olacak”  
 
Tekstilbank, yıllardan beri bankacılık sektörünün en muhafazakar ve kontrollü bankalarından biri. Bankacılıkta kendi gelenekleri doğrultusunda hareket etmesiyle tanınıyor. Uzun süre Akın Holding’e bağlı olan banka, 2001 yılında GSD Holding yönetimine geçti. Ancak, bankadaki işleyiş yine değişmedi, temkinli strateji aynen sürdürüldü.    
 
2002 yılının mart ayında Tekstilbank’ın genel müdürlük koltuğuna Çim Güzelaydınlı oturdu. Zor bir dönemde göreve gelmesine rağmen, bankanın hedefleri doğrultusunda ilerlemesinde etkin rol oynadı.  
 
Mart sonu itibariyle Tekstilbank’ın aktif büyüklüğü 1,2 katrilyon liraya ulaştı. Aynı tarih itibariyle bankadaki mevduatların toplamı 750 trilyon lira, krediler toplamı ise 1,1 katrilyon lira olarak gerçekleşti. Şu anda 37 şubesi olan bankada toplam 800 kişi çalışıyor.  
 
Çim Güzelaydınlı, Tekstilbank olarak, 2003 yılı sonunda ulaşmak istedikleri hedefleri, şimdiden yakaladıklarını söylüyor. Halka açık bir banka oldukları için söz konusu rakamlar konusunda bilgi vermekten ise kaçınıyor. Güzelaydınlı, “Biz hedeflerimizi saptarken, ulaşılması zor ve büyük hedefler koymak yerine, basit, gerçekçi ve tutarlı hedefler koyarız. Türkiye gibi her gün, hatta her saat yeni olaylara gebe bir ülkede uzun vadeli hedefler koymanın çok kolay, ama bu hedefleri gerçekleştirmenin mümkün olmadığını biliyoruz” diyor.  
 
Ülke olarak çok ağır bir krizden çıktığımızı, bu krizden en ağır darbeyi de bankacılık sektörünün aldığını hatırlatıyor. Kriz dönemindeki tek hedeflerinin ayakta kalmak olduğunu vurguluyor. Müşterilerinin güvenini haklı çıkarmak ve verdikleri hizmeti aksatmamak için çalıştıklarını ifade ediyor. Güzelaydınlı, hedeflerinin birinci aşamasını gerçekleştirdiklerini, şimdilerde ise ikinci aşamayı uygulamaya başladıklarını söylüyor. İkinci aşamadaki hedeflerini ise 2006 yılı sonunda “50 şubeli bir banka olmak” olarak açıklıyor. Çim Güzelaydınlı, şunları söylüyor:  
 
“Hedefimiz büyük değil, butik bir banka olmak. Hem güçlü ve güven veren, hem de servisi ve kalitesi ile büyüklerle de rekabet edebilen bir banka olmak istiyoruz. 2010 yılında da hedefimiz, bu söylediklerimizin gerçekleşmiş olduğunu görmektir.”  
 
“Anadolubank yeni şube açmayacak”  
 
Başarılı özelleştirme örneklerinden biri olarak kabul edilen Anadolubank’ın, 8 Temmuz 2003 itibariyle aktif büyüklüğü 1 milyar dolar civarında. Bankanın mevduat toplamı ise 920 trilyon lira. Kredilerin bilanço içindeki payı ise yüzde 34’lerde. Bu rakamdan kurumsal kredilerin aldığı pay yüzde 31 seviyesinde. Biri tahsilat ofisi olmak üzere toplam 49 şubesi ve 825 çalışanı var.  
 
Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Zafer Aybartürk, banka olarak yıl sonunda aktif büyüklüklerini 1 milyar dolara ulaştırmak istediklerini söylüyor. Bu rakamın içinde kurumsal kredilerin payını ise yüzde 35’lere yükseltmek istediklerini ifade ediyor. Tabii tüm bunları yaparken de bir taraftan müşteri sayılarını, diğer taraftan da verimliliği artırmak konusundaki çalışmaları hızla sürüyor.  
 
Bankanın hedeflerine ulaşmasındaki en önemli rolü oynayacak hedef müşteri kitlesi ise orta ve orta büyük ölçekli şirketler. Zafer Aybartürk, sadece hedefteki müşterilerle değil, büyük ölçekli müşterilerle de çalıştıklarını söylüyor. Çünkü, bu müşterilerin, kendilerine likidite de kolaylık sağlayacağını düşündüklerini ifade ediyor ve şöyle konuşuyor:  
 
“Büyüklerin dış ticaret işlemlerinden pay almak istiyoruz. Ancak, gerçek hedefimiz orta ve orta büyüklükteki şirketler. Keza bu mevduatta da böyle. Blok mevduatlardan mümkün olduğunca kaçınıyoruz. Nihayette hedefimiz gerçek anlamda bankacılığı oturtmak. Stratejimiz bunun üzerine oturmuş durumda. Düzenli ve sindirerek büyüyen bir banka olmak istiyoruz”.  
 
Önümüzdeki 3-5 yıl içinde yeni şube açmayı planlamadıklarını söylüyor. Buna neden olarak da mevcut şubelerin potansiyelini aktive etmemesini gösteriyor.  
 
Şu sıralarda bankanın pazar payının yüzde 1 civarında olduğununu hatırlatan Zafer Aybartürk, geleceğe yönelik şunları söylüyor:    
 
“Biz ilk etapta 1,5 milyar dolarlık aktif büyüklüğünü geçmeyi hedefliyoruz ki, bu hedefe ulaşmamız sanıyorum 2005 yılını bulur. Sağlıklı ve sindirerek büyümekten yanayız. Büyümemek gerekiyorsa büyümüyoruz. Bankanın karlı bir şekilde, marjları doğru oturmuş, işletme giderleri bilanço büyüklüğüyle orantılı, verimlilikten ödün vermeksizin ve risk almaksızın, büyümek istiyoruz. Bu nedenle büyümemiz sınırlı olacak.”  
 
“2004 SONRASINDA YENİ ALANLARA GİREBİLİRİZ”  
 
Cüneyt Genç / Bankeuropa
 
 
BankEuropa, bankacılık sektörünün en yeni üyesi. 3 Temmuz 2003’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de olmak üzere toplam 12 şube ile hizmet vermeye başladı. Türkiye’de yalnızca belirli bir segmente hizmet vermek üzere kurulan ilk banka olma özelliği taşıyor.  
 
Bu amaçla bir yıl boyunca sürdürülen projede, ürün ve hizmetlerini, alternatif kanallarını, şubelerin tasarımını sıfırdan oluşturdu. Geniş ürün yelpazesi ile hedeflediği müşteri grubunun beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak kişisel bankacılık çözümleri ile pazardaki yerini aldı.  
BankEuropa Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Genç, faaliyete yeni başlamış bir banka olarak, yıl sonuna kadar gerçekleştirmek istedikleri iki öncelikli hedefleri olduğunu söylüyor.  
 
Bunlardan birincisi, doğru anlaşılmak ve kamuoyu nezdinde doğru yere konumlanmak. Çünkü, BankEuropa kitlesel bir banka değil, ancak özel bankacılık yapan bir banka da değil. Banka nakit varlığı 40-50 milyar lira ve üzeri olan bireylere, yüksek kaliteli ve kişiselleştirilmiş bankacılık hizmetleri vermeyi hedefliyor.  
 
Cüneyt Genç, ikinci hedeflerinin ise, ticari faaliyette bulunan her kuruluş gibi, yeni müşteri sayısını artırmak olduğunu söylüyor.  
 
2004 yılının bankayı doğru temellere oturtma yılı olacağını söylüyor. Bu nedenle de konumlarını güçlendirmek için daha çok çalışacaklarını ifade ediyor. Öncelikli hedefleri ise, müşteri portföyünü ve pazar payını karlı bir şekilde büyütmek.  
 
Cüneyt Genç, yeni ürünler ile bu hedefi destekleyeceklerini belirtiyor. Piyasa koşullarına göre, önümüzdeki yıllarda faaliyet alanlarını çeşitlendirebileceklerinin de sinyalini veriyor.  
 
Genç, “Örneğin ticari bankacılık, leasing, factoring gibi alanlara girmeyi düşünebiliriz” diyor.  
BankEuropa, önümüzdeki 5 ila 10 yıllık süre içerisinde hedef kitlesinin ana bankası haline gelmek ve varlıklı müşteri pazarında önemli bir paya sahip olmayı hedefliyor.  
 
“Bu hedefe ulaşmak için de Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullara göre, satın almalar veya organik büyüme yoluyla genişleme gündeme gelebilir” diyen Cüneyt Genç, şunları söylüyor:  
 
“BankEuropa’nın stratejisi, Portekiz’deki ana kuruluşumuz olan BCP Grubunun da kısa sürede uluslararası başarıya ulaşmasını sağlayan odaklı bankacılık anlayışı. Biz yalnızca belli bir müşteri grubuna hizmet vermek üzere kurulduk ve tüm bankacılık faaliyetlerimizi bu doğrultuda konumladık. Stratejimizi, taviz vermeksizin, bu yönde izlemeye devam edeceğiz.”  
 
“TİCARİ BANKACILIKTA İHTİSASLAŞACAĞIZ”  
 
Murat Arığ / Abank
 
 
Anadolu Grubu bünyesinde yer alan ABank, 2002 yılında bireysel krediler ve kredi kartından çekildi, yeni hedefini ise ticari bankacılık olarak belirledi. Genel müdür Murat Arığ, ticari bankacılığa konsantre olacaklarını, ağırlıklı olarak küçük ve orta boy işletmelerle çalışacaklarını söylüyor. Belli sayıda, bankanın yapısına uyan, çok iyi tanıyabilecekleri, iyi hizmet verebilecekleri şirketlerle uzun süreli ilişkiler kurmak istediklerini ifade ediyor.  
 
Tüm bunları yaparken de piyasa risklerinin tamamen sıfırlandığı, elde edecekleri gelirlerin neredeyse tamamına yakınının müşteri geliri olacağı bir dönem olmasını beklediklerini vurguluyor.  
 
Murat Arığ şunları söylüyor:  
 
“Bundan sonrası için büyümeden ziyade, ticari bankacılıkta ihtisas bankacılığı diyebileceğimiz, yapımıza uyan müşterilerle çok uzun vadeli ilişkiye girerek, müşteri bazımızı dengeli bir şekilde genişletmek istiyoruz. Biz ihtisas bankası olacağız. Şirketlerin ihtiyacı olacak konularda ilişkiyi artırmak ve geliştirmek istiyoruz.”    
 
ABank, hedef müşteri kitlesine ulaşmak için aktif pazarlamayı tercih eden bankalardan bir diğeri. Böylece kendi seçtikleri müşterilerle portföylerini büyütmek istiyorlar. Tabii bunu yaparken de grup sinerjisinden yararlanmayı planlıyorlar. Murat Arığ, “Bağlı olduğumuz grup nedeniyle, bankamızın ticari çevrelerde iyi bir ismi ve iyi bir imajı var. Biz de buradan gelen avantajı kullanacağız” diyor.  
 
Şu anda şube sayısının artırılması ya da pazar payının büyütülmesi konusunda bir planları olmadığına dikkat çekiyor.    
 
Murat Arığ, sadece ticari bankacılıkta hizmet vermeyeceklerini söylüyor. Kurumsal müşterilerle olan ilişkilerinin de devam edeceğini söylüyor. Bireysel tarafta ise halen mevduat ve varlık yönetimi alanında aktif olduklarını, sadece bireysel kredi ve kredi kartı işinden çekildiklerini hatırlatıyor.  
 
Yine de ağırlıklı olarak küçük ve orta boy işletmelere yönelik bir pazarlama stratejisi benimsediklerini söylüyor. Bunun nedenini ise “Çok rahat hizmet götürebileceğimiz, birebir ilişki kurabileceğimiz, uzun vadeli ilişki içinde uzun bir süre yaşayabileceğimiz, fokus şirketler bu grupta yer alıyor” diyerek açıklıyor.  
 
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz