Önce ESR analizi, sonra kredi

Refik, finanse edilmesi düşünülen projelerin standartlarına uyması gerektiğinin altını çiziyor.

1.10.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Önce ESR analizi, sonra kredi
Sürdürülebilirlik kavramı bankacılık ve fınans alanında da giderek yaygınlaşıyor. Türkiye’de 2009 yılından bu yana sürdürülebilirlik çalışmaları gerçekleştiren ING Bank, çok farklı uygulamalara imza atıyor. Sürdürülebilirliğe ekonomik, çevresel ve sosyal açılardan çok boyutlu yaklaştıklarını ifade eden ıng bank insan kaynakları, marka yönetimi ve iletişimden sorumlu genel müdür yardımcısı seçil refik, tüm süreçlerde ve iş ilişkilerinde uluslararası otoritelerin prensiplerini takip ettiklerini belirtiyor. Kredi faaliyetlerinde çevresel ve sosyal risk (ESR) politikalarının kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen refik, tartışmalı alanlarda faaliyeti olan firmalarla sınırlı ilişkiye girdiklerini ve çok daha dikkatli davrandıklarını kaydediyor. Eğitime de özel bir önem verdiklerini vurgulayan refik, çocuklarda tasarruf bilinci yaratmak amacıyla ilkokul 3’üncü ve 4’üncü sınıflarda “turuncu damla” sosyal sorumluluk projesini uygulamaya başladıklarını ifade ediyor.

Sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem veren ING Bank, bankanın bir iç sistemi olarak geliştirilen Çevresel ve Sosyal Risk (ESR) Politikaları ile müşterilerinin çevresel ve sosyal etkilerini ölçüp kredilendirme için bazı standartlar belirliyor. ESR ekibinin kredilendirdiği projelerin çevreye duyarlı ve insan haklarına saygılı olması için büyük bir çaba harcadığına işaret eden ING Bank insan Kaynakları, Marka Yönetimi ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Seçil Refik, tüm müşterilerin bu süzgeçten geçirilip sınıflandırıldığını belirtiyor. Çevresel ve sosyal risk analizlerinin ING Bank için kredi değerlendirme sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Refik, finanse edilmesi düşünülen projelerin standartlarına uyması gerektiğinin altını çiziyor.

ING Bank'ın sürdürülebilirlik konusuna bakışını nasıl tarif edebilirsiniz?
Sürdürülebilirliğe ekonomik, çevresel ve sosyal açılardan çok boyutlu yaklaşıyoruz ve sürdürülebilir finansı destekleyecek şekilde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bankacılık faaliyetlerimizde ve kredi politikalarımızda, satın alma süreçlerimizde tedarikçilerle olan iş ilişkilerimizde, altyapı ve binalarımızda sürdürülebilirlik alanındaki uluslararası otoritelerin prensiplerini takip ediyor ve her bir alanda çeşitli uygulamalar gerçekleştiriyoruz.~

Bankanın bir iç sistemi olarak geliştirilen Çevresel ve Sosyal Risk (ESR) Politikaları müşterilerimizin çevresel ve sosyal etkilerini ölçmeyi amaçlıyor ve bankamızın insan hakları, koruma altındaki alanlar, biyoçeşitlilik ve etik uygulamalar açısından minimum standartlarını ortaya koyuyor. Risk Yönetimi bünyesinde yer alan ve bu konuya özel oluşturulmuş ESR ekibimiz, kredilendirdiği projelerin çevreye duyarlı ve insan haklarına saygılı olması için büyük bir çaba harcıyor. Tüm müşterilerimiz ESR süzgecinden geçirilip faaliyetlerinden doğan risklere göre sınıflandırılıyor. Bu şekilde çevresel ve sosyal risk analizleri kredi değerlendirme sürecinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ayrıca bu politikalarımız sadece kendimizin değil müşterilerimizin de çevresel ve sosyal performanslarını artırabilmeleri için yol gösterici bir kılavuz niteliğinde. Biz kaynaklarımızı, uzmanlığımızı ve olası etki alanını dikkate alarak sorumlu bir şekilde kullanırken, bunun olumlu yönde bir değişimi teşvik edeceğine ve toplumda bir fark yaratacağına da inanıyoruz.

ING Bank'ın sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmaları neler?
ING Bank’ın Türkiye’deki sürdürülebilirlik çalışmaları 2009 yılından bu yana devam ediyor. Bankacılık kapsamında yürüttüğümüz kredi faaliyetlerimizde Çevresel ve Sosyal Risk (ESR) Politikalarımız; ihraç Politikaları, Sektör Politikaları ve Proje Finansmanı, Ekvator Prensipleri olmak üzere 3 ana başlık altında toplanıyor.

ilk başlığımız olan ihraç Politikaları, tartışmalı silah ticareti ve üretimi, genetik mühendisliği, hayvanlar üzerinde deney, nükleer enerji gibi belirlenen alanlarda faaliyet gösteren firmalarla sınırlı çalışma koşullarını içeriyor. Firmanın bu alanlardaki faaliyetlerinin toplam faaliyetleri içindeki oranı çoğunluğa sahip ise firma ile iş ilişkisine girilmiyor. Bu faaliyetler toplam faaliyetlerin sadece bir kısmını oluşturuyorsa, ING Bank fonlarının tartışmalı faaliyetlere aktarılmayacağından emin olmak şartıyla finanse edilmesi mümkün olabiliyor. Sektör Politikaları dahilinde ise daha çok risk barındıran enerji, tekstil gibi sektörlerde müşterilerimizin sektörel risklere ne kadar maruz kaldıklarını ve bu riskleri azaltmak için uyguladıkları politikaları sorguluyoruz. Bu riskler çevreye etki, çalışan hakları gibi konuları kapsıyor. Üçüncü başlığımız ise Ekvator Prensipleri. ING Bank, projelerin çevresel ve sosyal risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi açısından uluslararası finans sektöründe standart olarak kabul edilen Ekvator Prensipleri’ni imzalayan 79 finans kurumu arasında yer alıyor. Ekvator Prensipleri, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) tarafından yayımlanan Performans Standartlarını ve iş Sağlığı ve Güvenliği kılavuzlarını temel alıyor. Finanse edilmesi düşünülen projeler bu politikalar ve standartlar nezdinde ayrıntılı bir analize tabii tutulur ve eğer proje Ekvator Prensipleri ile uyumlu bulunursa bankamız tarafından finanse edilir.~ Bina, inşaat ve altyapı alanında da sürdürülebilirlik kapsamında ciddi adımlar atıyoruz. Gerek müşteriyle temas ettiğimiz şubelerimizde gerekse Genel Müdürlük binamızda özellikle ısı ve enerji tasarrufuna yönelik önemli çalışmalarımız var.

Bu çalışmaların içinde neler var?
Tüm şubelerimiz ve hizmet binalarımızda zaman saati kullanarak enerji tüketimini azaltıyoruz. Yeni aldığımız tüm mekanik ve elektrikli cihazlarda enerji verimliliği kriterini dikkate alıyoruz. Su tasarrufuna yönelik uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Tüm şubelerimizde enerji tasarrufu sağlamak için ısı geri kazanımlı havalandırma cihazları kullanıyor, ısı kaçaklarını önlemek için yalıtım yatırımı yapıyoruz. Yine şubelerimizde giriş kapılarında hava perdesi kullanarak, içeride şartlandırdığımız havanın bozulmamasını sağlıyoruz. Doğalgaz dönüşüm çalışmaları yapıyor, yakıt giderlerimizi azaltıyoruz. Kalorifer sistemini binadan bağımsız olarak sadece şube için kurduğumuz zaman termostatik vana kullanıyoruz.

Genel müdürlük binasında yenilediğimiz otomasyon sistemi ile tükettiğimiz enerjiyi takip ediyor ve enerjinin verimli kullanımı için sistemde değişiklikler, iyileştirmeler planlıyor ve bu yatırımları gerçekleştiriyoruz. Zemin malzemesi seçimlerimizde düşük VOC (uçucu organik bileşen) değeri, malzeme içeriğinde kullanılan geri dönüştürülmüş içerik ve yüzde 100 geri dönüştürülebilirlik konularına dikkat ediyor, sertifikalı ürünler tercih ediyoruz. Yüzde 95 oranında LED lamba kullanımına geçtik. Yeni konsept şubelerimizde LED lambalar ve aydınlatma hesapları ile aydınlatma enerji tüketimimizi yüzde 50 oranında düşürdük.

Ayrıca bankamız satın alma faaliyetlerinin sürdürebilirliğini geliştirerek, sürdürülebilir ürün ve hizmet sunulmasını ve satın alınan ürün ve hizmetlerin çevresel ve toplumsal boyutlarının dikkate alınmasını teşvik etmeye büyük önem veriyor. Tedarikçilerimizden de etki alanları çerçevesinde, insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele ile ilgili bir dizi temel değeri benimsemesini, desteklemesini ve kurumsal olarak yazılı düzenlemelerine dahil etmesini bekliyoruz. Bu kapsamda, tedarikçilerimizden, Birleşmiş Milletler Küresel ilkeler Sözleşmesi ile yükümlü olduğunu kabul etmesini bekliyoruz. Yapmış olduğumuz sözleşmelerde tedarikçilerimizden bu ilkelere uyum konusunda kesin bir taahhüt alıyoruz.

Eğitimle ilgili çalışmalarınız var mı?
Sürdürülebilirliğin önemli bir kolu olarak gördüğümüz toplumsal sorumluluk faaliyetlerimiz kapsamında özellikle gelecek nesillerin eğitimine odaklandık.~
ING Bank Türkiye olarak, doğru finansal beceriler kazandırmak ve şimdiden çocuklarda tasarruf bilinci yaratmak amacıyla “Turuncu Damla” sosyal sorumluluk projemizi ilkokul 3. sınıf ve 4. sınıflarda uygulamaya başladık. 2013 sonuna kadar 5000 öğrenciye ulaşmayı hedeflediğimiz projemizde 2013’ün ilk döneminde İstanbul’da 2 bin öğrenciye biriktirmeyi, istek ve ihtiyaç arasındaki farkı, planlamayı, akıllı alışverişi ve temel bütçe konularını kendi sınıf öğretmenleri aracılığıyla aktardık. Bir diğer projemiz olan “Küçüklere Büyük Destek” ile çalışan gönüllülüğünü başlattık. Hem UNICEF’in Türkiye’deki okul öncesi projesi için çalışanlarımızla çeşitli etkinliklerle kaynak yarattık hem de Türkiye’nin farklı bölgelerinde toplamda 10 ilde 1000 kadar öğrenciye finansal okuryazarlık eğitimleri gerçekleştirdik.

Tüm bunların yanı sıra, bankamızda atık kağıtlar, piller, plastik, cam, pet, metaller ve işyeri hekimliğindeki tıbbi atıklar toplanıyor ve usulünce geri dönüşüme gönderilerek yeniden kullanıma kazandırılıyor. Ayrıca, görev ve sorumluluklarımızın bilinciyle, (finansal) eğitim ve girişimciliği destekleyen toplumsal kalkınmaya da yatırım yapıyoruz. Çocuklara yatırım yapmanın, özellikle eğitim alanında, yarının ekonomisine yatırımın en önemli yollarından biri olduğuna inanıyoruz. Tüm bu alanlardaki çeşitli projelerde liderlik üstleniyoruz. Örneğin 28-29 Mart 2013 tarihlerinde UN Global Compact tarafından Amsterdam’da organize edilen sürdürülebilir finansman toplantılarında ING Amsterdam önemli bir rol üstlenmiş, Türk bankalarından gelen temsilciler ile bu konulardaki bilgi ve deneyimler paylaşılmıştır. Borsa istanbul ve UN Global Compact Türkiye tarafından oluşturulan Sürdürülebilir Bankacılık çalışma grubunda yer alıyoruz. Özellikle Türkiye piyasasında karşılaşılan zorlukları ve uygulamalarımızı katılımcı diğer bankalar ile paylaşıyoruz. Son iki yıldır Ekvator Prensipleri yönetim kuruluna da başkanlık ediyoruz. ING Bank geçtiğimiz sene çalışma grupları oluşturarak EPL dokümanının hazırlanmasında önemli katkıda bulundu.

Sürdürülebilirlikte sizin için en temel konular ve olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Öncelikle kendi varlığımızı düzgün ve kurallara uygun şekilde sürdürmeliyiz. ilk ilkemiz yaptığımız işi düzgün yapmak. Sonrasında da, hizmet ettiğimiz toplumun ve ekonomik dünyanın geleceği için sürdürülebilirliği iş akışlarımızın içine, faaliyetlerimize ve toplumsal yatırımlarımızın temeline yerleştiriyoruz. Bunun hem müşterilerimiz hem de kurum açısından kazan-kazan durumu olduğunu düşünüyoruz. Bizler için olmazsa olmazları şu şekilde sıralayabiliriz:~

"Var olan kaynakların devamlılığını sağlamak ve en verimli şekilde kullanmak prensibimizin başında enerji kaynakları geliyor. Bunun için bankamızın kullandığı elektrik enerjisini temin edecek firmayı seçerken bu firmanın yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapmalarını şart koşuyoruz. Yaptığımız işte iyi olmak aksiyonumuzun temelinde, müşterilerimize yüksek kaliteli finansal ürünler ve servisleri mükemmeliyet içinde sunmak var. Ayrıca sürdürülebilir finansı desteklemek ve toplumlarda fark yaratmak. ING Bank olarak kaynaklarımızı ve uzmanlığımızı toplumlarda kalıcı ve sürdürülebilir sonuçlar elde etmek üzere kullanmanın doğruluğuna inanıyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz