DEVLERİN PAYI DEĞİŞİR Mİ?

slında tablo benzer. Aslan payı, her zaman büyükler arasında paylaşılıyor. 76 oyunculu faktoringde, pazarın yüzde 56’sına 6 oyuncu hükmediyor. Leasingde ilk 5 yüzde 60’a sahipken BES’te ilk 4’ün payı yüzde 73’e ulaşıyor. Peki bu resim değişir mi? Sigortada şirket alımları ve konsolidasyon etkili olacak. Leasingde orta ölçekteki şirketlerin performansı değişiklik yaratabilir. BES’te değişiklik beklenmiyor ancak faktoringde büyüklerin payı artabilir.

27.04.2015 11:13:030
Paylaş Tweet Paylaş
DEVLERİN PAYI DEĞİŞİR Mİ?
Elementer sigorta 39 aktif oyuncunun kıyasıya rekabet ettiği bir kategori. Bu kategoride Allianz, Axa ve Anadolu Sigorta toplam pazarın yüzde 41’ini elinde tutuyor. Hayat sigortalarında da benzer bir tablo mevcut. 27 aktif oyuncunun yarıştığı pazarda, 4 oyuncu kategorinin yarısını elinde tutuyor. Ölçek ekonomisinin etkin çalıştığı BES’te de ilk 4 emeklilik şirketi, fon büyüklüğünün yüzde 73’ünü yönetiyor. En acı tablo ise 76 oyunculu faktoringde yaşanıyor. Büyük pastayı 6 öncü oyuncu yönetirken kalan 70 oyuncu pazarın kalan yüzde 44’ü için kıyasıya yarışıyor. Leasingde ise ilk 5, pazarın yüzde 60’ına hakim. Peki önümüzdeki 5 yılda büyüklerin pazardaki bu ağırlığı devam edecek mi? 
İLK 3’ÜN İKTİDARI Aslında bankacılık dışı finansta büyüklerin en güçlü olduğu alanların başında elementer sigorta geliyor. Hayat dışı branşların prim üretiminde ilk 3 şirket, aslan payını alıyor. Öyle ki Allianz, Axa ve Anadolu Sigorta sektörün prim üretiminin yüzde 40,95’ini kendi başlarına göğüslüyor. Hemen arkalarından gelen ve pazar payları yüzde 5’in üzerinde olan diğer üç şirket Ak- Sigorta, Mapfre Genel ve Güneş Sigorta’nın da katılımıyla ilk 6’nın sektörden aldığı pay, yüzde 60,4’e kadar çıkıyor. Türkiye Sigorta sektörü verilerine göre bu alanda aktif faaliyet gösteren 33 diğer oyuncu ise pazarın yüzde 39,6’sını paylaşmaya çalışıyor. Sektörde alt kırılımlara baktığımızda da benzer bir tablo mevcut. Kasko branşında ilk 3 büyüğe AkSigorta da ekleniyor. Bu ilk 4, prim üretiminin yüzde 54’ünü elinde tutuyor. Sağlık branşında ise Allianz, Acıbadem, Mapfre Genel ve Anadolu Sigorta sektörün yüzde 70’ine hakim. Elementer sigortadaki bu tablonun en önemli nedeni, 2013 yılında Allianz’ın Yapı Kredi Sigorta’yı satın alması sonrası sektörde daha da güçlenmesi oldu. 10 yıl öncesinde ilk 3’ün yüzde 31 pay aldığını açıklayan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Gökhan Gümüşlü, son 2-3 yılda dağılımın üst sıralarda konsantrasyonunu artırdığını vurguluyor. Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan ise farklı noktaya değiniyor: “2013 sonunda ilk 3 oyuncunun toplam pazar payı yüzde 44’tü. 2014 sonunda bu oran, 3 puan düştü. Bu gerilemenin sektörde taşların yerinden oynamaya başlaması mı yoksa küçük bir toparlanma mı olduğunu ancak 1-2 yıl sonra göreceğiz” diyor.
~
DENGELER DEĞİŞİR Mİ? Sigorta sektörü son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 23 büyüme gerçekleştirdi. Sigorta Birliği Genel Sekreteri Mehmet Kalkavan, 2015 ve önümüzdeki 10 yıl boyunca poliçe sayılarının yıllık yüzde 5 artacağını tahmin ediyor. Peki bu ortamda büyüklerin hakimiyetinde bir azalma görülecek mi? Burada yabancı oyuncuların büyüme iştahı oyunu değiştirecek. Gökhan Gümüşlü de ciddi doğrudan yabancı yatırım alan bu sektörde, yeni katılan oyuncuların piyasa payı yarışında geri kalmak istemeyeceklerini düşünüyor. Gümüşlü, “Bu nedenle prim paylarındaki yoğunlaşmanın elementer branşlarda azalmasını bekliyoruz. Şu an göreceli düşük piyasa payına sahip şirketlerin büyüklerden pay alabileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuşuyor.
Mine Ayhan da aynı fikirde ve gelecekte küçüklerin atağa geçeceği görüşünü savunuyor. Ayhan, “Önümüzdeki dönemin sektördeki büyük oyuncular açısından oldukça zor geçeceğini söyleyebiliriz. Özellikle sektördeki yabancı sermayeli şirketler, arkalarındaki grupların desteğiyle her geçen gün daha büyük yatırım yapıyor. Geleneksel satış yöntemlerinin haricinde, internet ve telefon üzerinden satış yöntemleriyle daha küçük şirketlerin mevcut pazar paylarının giderek artacağını düşünüyorum” diyor. Mehmet Kalkavan’ın daha konversatif bir yorumu bulunuyor: “10 yılda yeni kurulan şirketler olabileceği gibi satın almalar ve birleşmeler de olabilir. İleride değişimin pazar dağılımından daha ziyade şirket sayısında yaşanacağını düşünüyoruz.” 
ÖLÇEK AVANTAJI 2013 sonrası devlet katkısıyla iyi büyüme rüzgarı yakalayan bireysel emeklilik sisteminde kalıplaşmış bir pazar söz konusu. BES’te 2014 sonu verilerine göre, Allianz Hayat ve Allianz Yaşam tek kalemde toplandığında, ilk 4 şirket fon büyüklüğünde pazarın yüzde 73,1’ine hakim. Bu şirketler, toplam katılımcıların yüzde 62’sini yönetiyor. 10 yıl önce de ilk 4 şirketin aynı orana sahip olduğu görülüyor. Bunun ana nedeni, emeklilik sisteminde katılımcı sayısı ve fonların geçmişten günümüze birikerek çığ etkisiyle büyümesi olarak görülüyor. AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO’su Meral Eredenk Kurdaş, pazarındaki dağılımının en önemli nedenini ölçeğe dayandırıyor. Kurdaş, “AvivaSA gibi çoklu dağıtım kanalı yapısıyla yoğun üretim hacmine sahip büyük şirketler, hem daha çok üretim yapıp hem daha düşük maliyetlere ulaştığı için pazardaki paylarını artırma ya da dengede tutma şansına sahip olabiliyor” diyor. İşin doğası, sistemin gelecekte de değişmesini engelliyor. Yalnız burada Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, “Sektöre yüksek satış adetleriyle hızlı giriş yapan yeni şirketler, fonlarını uzun vadede artırmaya başlayacak. Bunun sonucunda büyük şirketlerin pazar payında küçük daralmalar olması bekleniyor” diyor. Son dönemde sisteme iddialı hedeflerle giren ve güçlü bir kitlesi olan katılım emeklilik şirketlerinin yakından izlenmesi gerekiyor. Bu oyuncuların 5 yıl içinde büyüklerden pay çalmaları bekleniyor. 
~
BOŞLUĞU DOLDURDULAR Leasing tarafında ise özel bankaların iştiraki olan ilk 5 şirket, sektörün yüzde 60’ını elinde tutuyor. 31 oyunculu sektörde küçükler, sektörün yüzde 40’ını paylaşıyor. Yalnız burada dengeler hızlı bir değişim içinde. Finansal Kurumlar Birliği Başkanı ve Vakıf Leasing Genel Müdürü Osman Zeki Özger, “10 yıl önce şirket sayısı 45 iken ilk 10-12 şirket yüzde 75 pay alırdı. 2006 sonrası sistemden çıkanlar oldu. Büyükler bu boşluğu doldurarak daha yüksek paylar almaya başladı” diye konuşuyor. Garanti Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, sektörün ana hacmini banka iştiraki olan leasing şirketlerinin yaptığına değiniyor ve “2014 yılında yapılmış 20 bin sözleşme ve 7,6 milyar dolarlık hacmin, yüzde 86’sını ilk 10 şirket yapıyor. Ana oyuncular, kendi içlerinde yer değiştirse de toplam hacim içinde payları günden güne artıyor. Büyük şirketlerin konsantrasyonları ve finanse ettikleri sektörler konusunda uzmanlıklarını artırmaları bu yükselişi doğuruyor” diyor. Osman Zeki Özger, bu dağılımın önümüzdeki 10 yıl içinde de değişeceği görüşünde. “Orta büyüklükteki şirketlerin organizasyonel yapıları güçlendikçe, daha çok şubeyle ülkeye yayıldıkça büyüklerden pay kapacak” diyor. Hatta Özger’e göre bu değişim 2015 sonunda da fark edilecek ve ilk 7-8 firma sektörün aslan payını yakın paylarla paylaşacak. İş Leasing Genel Müdürü Hasan Bolat ise gelecekle ilgili tam aksine bir görüşe sahip: “Önümüzdeki 5 yılda pazar paylarında değişim olacağını sanmıyorum. Ana sermayedarları olan bankaların yaygın şube ağıyla müşteriye ulaşma imkanı olan şirketlerin pazarda aldığı ağırlığı devam edecek diye düşünüyorum.”
FAKTORİNGDE TABLO NASIL? Finansal Kurumlar Birliği verilerine göre 2014 sonunda faktoring sektörü, 76 oyuncusuyla toplam 41,2 milyar Euro ciro gerçekleştirdi. TEB Faktoring Genel Müdürü Çağatay Baydar, yüzde 5 ve üzeri pazar payına sahip 6 oyuncunun cirosunun toplamda 23,1 milyar Euro’yu bulduğunu ve pazarın yüzde 56’sını ellerinde tuttuklarını açıklıyor. Faktoringde de aynı leasingde olduğu gibi banka iştiraki şirketler liderliği kapıyor. Garanti Factoring Genel Müdürü Hulki Kara, son 10 yılda ekonomik gelişmelerin ve sektörden çıkan şirketlerin yarattığı hareketlilikle arada dalgalanmalar olsa da ilk 10 şirketin her zaman pazarın yarıdan fazlasına sahip olduklarını belirtiyor. Türkiye’de ihracat faktoringinde ise ilk 3 oyuncu sektörü açık ara domine ediyor. Baydar, şirketi TEB’in lider olduğu bu alanda, ilk 3 oyuncunun toplam ihracat cirosunun 5,1 milyar Euro ve pazar payının yüzde 71 olduğunu vurguluyor. Peki gelecekte büyüklerin aldığı pay düşer mi? Hulki Kara, aksine bu payın giderek artacağı görüşünü savunuyor. “Bugün yapılan yasal düzenlemeler sonrasında uyum sürecini yaşıyoruz. Sektörün büyük oyuncularının bu duruma gerek güçlü sermaye yapıları gerek gelişmiş teknoloji ve insan kaynaklarıyla daha hızlı uyum sağlayacaklarını ve performans göstereceklerini düşünüyorum” diyor. Çağatay Baydar da benzer bir tablo çiziyor: “Şu bir gerçek ki arkasında bankasının gücünü hisseden faktoring şirketleri, teknolojik gelişmelere de hızla adapte olurlarsa mevcut pazar paylarını artırarak büyüyecek.” 
~
TUNCER MUTLUCAN / AKLEASE GENEL MÜDÜRÜ
"KAMU VE KATILIMA DİKKAT"
PAYLARI ARTIRIYOR
Leasingin geleceğinde kamu ve katılım bankalarının iştiraklerinin büyüme hızı önemli rol oynayabilir. Kamu bankalarının iştiraki leasing şirketlerinin pazar payı, son 5 yılda nominal olarak yüzde 6’nın üzerinde arttı. Kamunun finansal kiralamaya ilgisinin gelecekte devam etmesini bekliyoruz. Kamunun yanı sıra katılım bankalarının da sat geri kiralama ürünü sonrası leasinge ilgisinin arttığını söyleyebiliriz. Katılım Bankaları Birliği’nden aldığımız leasing verilerini Finansal Kurumlar Birliği verilerine dahil ettiğimizde, 5 yıl önce yüzde 2’lerde olan katılım bankalarının leasingde payının 2014 yılında yüzde 8’in üzerine çıktığını görüyoruz. 
OPERASYONEL GELİNCE Yüksek sermaye gücü ve leasing ürününü tüm Türkiye’ye tanıtabilecek dağıtım kanalına sahip olmalarından hareketle önümüzdeki dönemde kamu ve özel banka iştiraklerinin büyük oyuncular olmasını bekliyoruz. Ancak finansal kiralamanın yanı sıra leasingin önemli bir dalı olan operasyonel kiralama alanında da piyasada gelişimler, örneğin sektöre yeni oyuncu girişleri söz konusu olabilir. Bu da sektörde pazar payı dağılımında değişiklikleri getirecektir.

GÖKHAN GÜMÜŞLÜ / EY TÜRKİYE ORTAĞI
DÜNYADA DURUM NASIL?
DÜNYA
Dünya sigorta sektöründe aynı Türkiye’deki gibi az sayıda oyuncunun yerel pazarlarda büyük oranda paya sahip olduğunu söylemek mümkün. Dünya geneline bakıldığında 2014 itibariyle en büyük 20 oyuncunun pazar payı yüzde 53 civarında oluyor. 
ABD ABD sigorta pazarı, son 5-6 yıldır 10 büyük oyuncu tarafından domine ediliyor. Bu 10 sigorta şirketinin pazardaki toplam payı yüzde 55’i buluyor. Pazar lideri Metlife Inc, 2013 yılında tek başına yüzde 14,9 paya sahip ki bu da bizdeki büyük oyuncuların pazar paylarıyla paralellik gösteriyor. 
AVRUPA İngiltere pazarında da benzer şekilde 10 şirket önde ve toplam pazar payları ABD’den daha yüksek bir oranla yüzde 80’e yaklaşıyor. 
ASYA Asya pazarı incelendiğinde de en büyük 10 oyuncunun pazar paylarının yine yüzde 80’in üzerinde olduğu görülüyor. Ülke bazında da bakarsak Çin sigorta pazarının 2013-2014 yıllarında ortalama yüzde 84’ü, en büyük 10 oyuncunun hakimiyetinde. Singapur’da en büyük 10 oyuncunun payı yüzde 96’a kadar çıkıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz