“Fırsat Çıkarsa Almaya Hazırız”

Henri de Castries, dünya sigorta devlerinden Axa’nın CEO’su. Türkiye’nin, Axa’nın global iş haritasında önemli bir rolü olduğunu söylüyor. Oyak’ın hisselerini alarak Türkiye’de yola devam etme kararını da bunu bağlıyor. Axa’nın yeni dönem hedefinde Türkiye’de yakalanan güçlü performansı artırmak var. Önümüzdeki 5 yıl için koyulan hedefleri büyüttüklerini söyleyen Castries, “Organik büyüme planlıyoruz. Ancak kabul edilebilir fiyatlarda uygun fırsatlar çıkarsa, satın almalara da hazırız” diye konuşuyor.

Henri de Castries, global finans sektörünün önemli isimlerinden. 2000 yılından bu yana dünya sigorta devi Axa’nın CEO’luğunu sürdüren Castries, 80’li yıllarda Fransa Hazine Bakanlığı’nda görev aldı. O dönemde çok önemli özelleştirmelere imzasını attı. Fransa’da maliye bakanlığına aday gösterildi.

Geçtiğimiz haziran ayında Oyak Grubu’nun Axa Oyak ortaklığından ayrılmasının hemen ardından Türkiye’ye gelen Castries ile özel bir görüşme yapma imkanı bulduk. Henri De Castries, Axa’nın global iş haritasında Türkiye’nin çok önemli bir yeri olduğunu söylüyor.

Pazara daha fazla yatırım yapmak istediklerine dikkat çeken Castries şöyle diyor:
“Türkiye ekonomisinin çok açık bir potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. Son 10-15 yıldaki gelişim çok etkileyici. Türkiye bizim için stratejik bir pazar ve burada olmak, buradaki işimizi büyütmek bizim için büyük önem taşıyor.”

Axa, dünyada faaliyet gösterdiği 36 ülkede ağırlıklı olarak organik büyüyor. Türkiye için de öncelikli planın bu doğrultuda olduğunu söyleyen Henri de Castries, “Daha fazla müşteriye ulaşıp, prim üretimimizi artırmak istiyoruz. Eğer kabul edilebilir fiyatlarda fırsat olursa satın almalara da açığız” diye konuşuyor.

Axa CEO’su Henri de Castries ile Axa’nın Türkiye için yeni dönem planını, global iş haritasında öne çıkan başlıkları ve Türkiye pazarının potansiyelini konuştuk.

*Yeni dönem için Türkiye planınızda neler var? Öne çıkan ana başlıklar neler?
Axa ve Oyak ayrılığının şirketin varlığına herhangi bir etkisi olmadı. Burada sadece bir hisse satışı söz konusuydu ve şirketi yeniden yapılanmaya zorlayan bir durum olmadı. Yine de bu ayrılık sonrasında Türkiye ile ilgili planlarımızı revize ettik. Öncelikle Türkiye pazarına daha fazla yatırım yapmak istediğimizi söyleyebilirim. Yeni fırsatları inceliyoruz.

Türkiye ekonomisinin potansiyeli olduğu çok açık. Son 10-15 yıldaki gelişim çok etkileyici. Türkiye bizim için stratejik bir pazar ve burada olmak, buradaki işimizi büyütmek bizim için büyük önem taşıyor. Bundan sonra, diğer ülkelerde yaptığımız gibi organik olarak büyümeye devam edeceğiz. Daha fazla müşteriye ulaşıp, prim üretimimizi artırmak istiyoruz. Mevcut operasyonumuzun mükemmeliyetini sağlayacağız. Axa, Türkiye pazarında son derece güçlü bir oyuncu konumunda. Diğer yandan eğer kabul edilebilir fiyatlarda fırsat olursa satın almalara da açığız.

Axa, operasyonunu entegre etme konusundaki becerisiyle bilinir. Sonuçta Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceğiz. Ancak bu ilk gördüğümüz fırsatı değerlendireceğimiz anlamına gelmiyor. Uzun zamandır bu işi yapıyoruz ve pek çok fırsatla karşılaştık. Ancak işe uzun vadeli bakıyoruz.

- Bundan sonraki planda herhangi bir yenilik var mı? Örneğin bir lokal iş ortağı olmadan büyüme konusunda daha agresif olacak mısınız?
Bir şirketi, yüzde 100 sahibi olarak yönetmek elbette daha kolay. Bu, karar sürecini hızlandıran bir durum. Bize gelince, bizim Oyak ile son derece verimli bir işbirliğimiz oldu ve burada çok iyi bir iş yarattık. Bugün artık şirketin tamamı bizde ve elbette bu esneklik kazandırıyor ancak stratejimizde herhangi bir değişiklik olduğunu söyleyemem. Pazardaki lider oyunculardan biriyiz ve önümüzdeki dönem hem elementer hem hayat branşlarında işimizi büyütmeye ve sektörün önde gelen oyuncularından biri olmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken dağıtım ağımızı genişletmeye, bankalarla işbirliklerimizi artırmaya gayret edeceğiz.

- Türkiye’de sigorta sektöründe yabancıların payı önemli bir orana ulaşmış durumda. Pazardaki rekabeti nasıl buluyorsunuz?
Bir yanda pazar çok dağınık, diğer yanda çok sayıda yeni oyuncu girişi var. Bugün artık Avrupa pazarındaki büyük oyuncuların hemen hepsi Türkiye pazarında faaliyet gösteriyor. Bu oyuncular dünyada diğer pazarlarda başarılı olan uygulamalarını buraya getiriyorlar. Diğer yandan burada başarılı olmak için buraya özel, buranın karakteristiğine, alışkanlıklarına uygun uygulamaların da olması gerekiyor. Bu büyümek için reddedilemez bir unsur.

Bence, global tecrübeleriyle lokal bilgi birikimini en iyi şekilde bir araya getirip sunabilenler rekabette öne çıkacaklardır. Axa olarak bizim bu konuda oldukça iyi olduğumuzu düşünüyorum. Yerel pazara ilişkin uzun yıllara dayanan bir tecrübemiz var. Ayrıca dünyadaki gelişmiş uygulamalarımızı da başarıyla buraya taşıyabiliyoruz.

- Önümüzdeki 5 yıla yönelik bir plan yaptığınızı biliyoruz. Bu plan dahilinde hedefleriniz nasıl? Bundan 5 yıl sonrasında kendinizi nerede konumluyorsunuz?
Sözünü ettiğiniz plana 2004 yılında başladık. Bu orta vadeli bir plan olarak ortaya kondu. Burada 2012 yılına kadar sektörde etki yaratan bir şirket olmayı hedefledik. Bu da ciromuzu 2 katına, karımızı da 3 katına çıkarmamız anlamına geliyordu. Aradan geçen zaman bu hedefleri büyütmemizi sağladı, çünkü Türkiye ekonomisi istikrarlı büyümesini korudu. 2008 yılına geldiğimizde, yine bu plan dahilinde ancak daha büyük hedeflerle ilerlediğimizi söyleyebilirim.

Global Haritada Öne Çıkan Pazarlar

Dünyadaki Büyüme
 Gelişmekte olan ülkeler arasında Çin ve Hindistan öne çıkıyor. Ayrıca Güney Amerika’daki pazarlarda önemli potansiyel görüyoruz. Bugüne kadar burada yatırımımız yoktu ancak geçtiğimiz dönemde Meksika’da ING’den bir kaza sigortası şirketi satın aldık. Axa’nın global büyüme planında Çin, Hindistan, Meksika, Rusya, Türkiye gibi hızlı büyüme gösteren ülkeler var.

Potansiyel Nerede?
 Özellikle kaza sigortaları tarafında bu pazarlarda en az yüzde 10 büyüme yakalanabiliyor. Diğer yandan Axa dünyada hem organik hem inorganik büyüme gösteriyor. Bazı pazarlarda hızlı pazar payına sahip olabilmek için satın alma yapmanız gerekiyor. Örneğin biz, Meksika ve Rusya’da bunu yaptık. Çin ve Hindistan’da ise yasal düzenlemeler nedeniyle şirket satın almak zor. Bu nedenle buralarda kendimiz şirket kurduk.

Türkiye En Çok Meksika Gibi
Türkiye bir anlamda Rusya’ya benziyor. Ancak farklılıkları da çok. Örneğin Türkiye uzun vadeli bir büyüme trendinde. Rusya ise petrolden kazanıyor. Diğer yandan Meksika bence iyi bir benzetme olabilir. Meksika büyük bir ekonomiye yani Amerika’ya yakın. Türkiye de Avrupa’ya yakın. Amerika’nın Meksika’ya açılması Meksika ekonomisinin gelişimine çok önemli katkı sağladı. Aynı fenomeni Avrupa-Türkiye arasında görmek mümkün.

“Axa’yı Farklı Kılan 3 Önemli Özelliği Var”

67 Milyon Müşteri
 Dünya genelinde 67 milyon müşterimiz var. Dolayısıyla onları yakından tanımamız ve dinlememiz gerekiyor. Aksi halde böylesi bir rakama ulaşmamız mümkün olmazdı. Müşterilerimize son derece elzem hizmetler sunuyoruz. Bir müşterinin hayatını, arabasını ya da evini koruduğunuzda bu elzem bir iş yaptığınız anlamına gelir. Bu işi yaparken de ihtiyaçları ve sorunlarıyla yakından ilgilenmeniz gerekir. Biz bu işi son derece özenli, dikkatli ve sistematik bir biçimde yapıyoruz.

Doktor Gibi Çalışma
 Müşteri tarafında farklılık yaratmak için günün sonunda onun için erişilebilir, dinleyebilir, ihtiyacını anlamaya hazır olmalısınız. Bizim için müşteri odaklılık bu 3 özelliği barındırıyor. Sigorta şirketleri tıpkı birer doktor gibidirler. Biz de bir doktor gibi çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem tüm şirketler için müşteri odaklılık öne çıkacak. Ancak burada farklılaşmak için bunu nasıl yaptığınız önem kazanacak.

Benchmarking Becerisi
Axa olarak müşteri odaklılığımızın dışında bizi diğer şirketlerden ayıran başka önemli özelliklerimiz de var. Örneğin Axa global bir şirket. Her ülkede edindiğimiz güçlü tecrübeleri ekiplerimiz aralarında paylaşıyor, bunları da çok hızlı adapte edip kullanabiliyor. Geçtiğimiz dönemde Ukrayna ekibimiz Türkiye’ye geldi ve buradaki ekibin öne çıkan uygulamalarını inceledi. Sonuç olarak Axa’nın ürün tarafında yenilikçiliği, ana işinde uzmanlığı, güçlü dağıtım ağı, hizmet kalitesi ve verimliliğiyle öne çıktığını söyleyebiliriz.

Hande D. Süzer
[email protected]