“İlk Akla Gelen Şirket Olacağız”

İsviçre Sigorta 2 yıl önce Alman Ergo’yla ortak oldu. Şirket Ergo İsviçre Sigorta adını alırken yönetim ve ekip görevde kaldı. Ortaklığın ardından 2007 yılında prim üretimini yüzde 21 artırarak 673...

1.08.2008 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İsviçre Sigorta 2 yıl önce Alman Ergo’yla ortak oldu. Şirket Ergo İsviçre Sigorta adını alırken yönetim ve ekip görevde kaldı. Ortaklığın ardından 2007 yılında prim üretimini yüzde 21 artırarak 673 milyon YTL’ye taşıdı. Kârlılıkta ise yüzde 140’lık bir artış gerçekleştirdi. Ergo İsviçre Sigorta Genel Müdürü Murat Balcı “Çok iyi bir yılı geride bıraktık. İlk çeyrekte sektör ortalamasının üzerinde büyüdük. Artık BES’e de katılıyoruz. En önemli hedefimiz sigorta dendiğinde akla gelen ilk şirket olmak” diye konuşuyor.

Yaklaşık 2 yıl önce dünyanın ikinci en büyük reasürans şirketi Münih Reasürans’ın iştiraklerinden Ergo International, Balcı Ailesi’ne ait İsviçre Sigorta’nın yüzde 75’ini satın aldı. Anlaşma İsviçre Sigorta’nın iştirakleri İsviçre Hayat Sigorta ve İsviçre Portföy şirketlerini de kapsadı. 22’inci ülke olarak Türkiye’yi seçen Ergo ilk defa bir ülkeye bu kadar yüksek bir pazar payıyla girdi. Yeni kurulan şirketin adı Ergo İsviçre oldu ama Ergo tarafının ortaklık şartı, mevcut yönetimin ve ekibin görevine devam etmesiydi. Ortaklığın ardından 2007’de prim üretimini yüzde 21 artıran Ergo İsviçre Sigorta’nın Genel Müdürü Murat Balcı 2008’in ilk çeyreğinde de sektör ortalamasının 5 puan üzerinde büyüdüklerini söylüyor.

Ağırlıklı olarak bireysel portföyüyle çalışan Ergo İsviçre Sigorta yeni dönemde bireysel emeklilik alanına da giriyor. “Grup olarak önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’nin en tanınan sigorta markası olmak istiyoruz” diyen Balcı, bugün bireysel sigortalarda en fazla pazar payına sahip şirketlerden biri olduklarına dikkat çekiyor ve ekliyor:

“Sektörde 4’üncü en büyük primi yazan şirketiz. 2008’de de prim üretimimizi yüzde 19 artırarak 750 milyon YTL’ye ulaşacağız.”

Ergo İsviçre Genel Müdürü Murat Balcı ile şirketin yeni dönem planını konuştuk:

*Ergo ile görüşmelere ilk ne zaman başladınız? Ne kadar süre görüştünüz?
-Ergo, Münih Reasürans’ın bir şirketi. Münih Reasürans’la yıllardan beri zaten iş yapıyorduk. Bizi oradan da sormuşlar. Geldiler, tamamen amatör bir şekilde kendileriyle oturduk, konuştuk. Bize artı değer katacaklarına inandığımız için anlaştık. Daha önce başka taliplerle görüşme hikayelerimiz olmadı. İlk temas 2005 yılının nisan, mayıs aylarında oldu. Görüşmeler bir yıldan uzun sürdü. Görüşmelerden sonra da hemen iş bitmiyor. Çeşitli izinler için Rekabet Kurumu’na, portföy şirketimiz için SPK’ya başvurduk. İzinlerimizi aldıktan sonra 2006 yılının Ekim ayında hisse devrini gerçekleştirdik. Şu an Ergo İsviçre’nin yüzde 75’i Ergo International’ın, yüzde 25’i bizim yani Avrupa Holding’in elinde.

Ortaklığın ardından yaklaşık 2 yıl geçti. Bu süre içinde şirkette neler değişti?
Bizim özelliğimiz, bu şirketin hem sahibi hem de yöneticisi olmamızdı. Şu an da şirketin hem küçük ortağıyız hem yöneticisiyiz. Şirketin artık büyük bir ortağı var. Geçen bu 1,5 yılda ortağımıza burada işin nasıl yapıldığını, bizim nasıl iş yaptığımızı anlattık. Çünkü, biz burada Ergo bilançosuna konsolide oluyoruz.

Ergo, Münih Reasürans Şirketi’ne konsolide oluyor. Biz burada ayın 12-13’ünde bilançoyu bağladıktan 4-5 gün sonra bu şirketlerin bilançoları bağlanıyor. Bu şirketlerin hepsinin borsada hisse senetleri var. O nedenle bizim için ciddi bir geçiş süresi söz konusu oldu diyebilirim. Buradaki sistemlerimizi ve operasyonlarımızı elden geçirmek zorunda kaldık. Buna bir adaptasyon devresi demek herhalde daha doğru olur.

İsviçre Sigorta prim üretiminde Türkiye’nin 4’üncü en büyük şirketi ama bu hayat ve sağlık ürünlerinde böyle değildi. Bundan 4-5 yıl önce hayat sigorta şirketlerinin neredeyse tamamı bireysel emeklilik şirketlerine dönüştükleri zaman biz sektöre girmeme kararı almıştık. Ama yeni ortaklıkla bu düşüncemiz değişti. Ortaklarımızla bu işin içinde olmak gerektiğine karar verdik. O anlamda mesaimizin önemli bir kısmını Ergo İsviçre Hayat Sigortası şirketine verdik.

Sağlık sigortalarındaki durumumuzu gözden geçirdik. Orada da birtakım yeni ürünler, yeni projeler geliştirdik. 2008 Ocak’ta bireysel emeklilik sistemine dönüşüm için Hazine’ye başvurduk. Bu başvurumuz da geçtiğimiz günlerde kabul edildi. Şimdi yine bir takım bürokratik işlemlerle uğraşıyoruz. Ağustos ayında ilk bireysel emeklilik sözleşmemizi yapmak hedefindeyiz.

2008 nasıl geçiyor, Ergo İsviçre yılın ilk 5 aynı nasıl geçirdi?
2008 düşündüğümüzden kötü gidiyor. 2008’in ilk 5 ayının sonunda prim artışımız yüzde 17 oldu. Bizim beklentimiz, bu artışın yüzde 19-20 seviyelerinde olmasıydı. Hedeflerimizin yüzde 5-7 gerisindeyiz. Bu sadece bizim şirketimiz için geçerli değil. Tüm sigorta şirketlerinin aynı durumda olduğunu düşünüyorum. 2008 yılının ilk çeyrek sonuçlarına göre, ilk 10 şirketin prim artışı yüzde 11 olmuş. Bizim artışımız yüzde 15. Yani her şeye rağmen ortalamanın 5 puan üzerinde bir artış sağlamışız.

Bu yavaşlığın sebebi Türkiye’nin içinde bulunduğu belirsizlik ortamı. Diğer yandan Amerika kaynaklı global bir çalkalanma yaşıyoruz. Maalesef sektör 2008 yılında içsel sebeplerden değil de, dışsal sebeplerden kaynaklanan kötü parametreler yüzünden iyi gitmiyor.

Yüzde 10-11’lik bir enflasyon konuşuluyor. Sigorta sektörü de yüzde 11’lik bir artış yapmış. Demek ki geri gitmemiş. Biz de 15’lik bir artış yaparak geçmişe göre bir büyüme sağlamışız. Aslında prim açısından çok fazla büyüme sağlamamakla beraber poliçe adedimizi çok artırdık. Poliçe adedimiz ilk 4-5 ayda yüzde 20 arttı. Ortalama poliçe başına ödenen prim miktarı düştüğü için prim artışı poliçe artışından geride kaldı. Müşteri sayımızı artırıyoruz ama üretimimizi yüzde 14-15’ler mertebesinde artırabiliyoruz. Bunun sebebi rekabet. Pastanın büyümediği ortamda şirketler birbirleriyle daha fazla rekabete giriyor. Çünkü bir şirket büyümezse, üretimini artırmazsa bir müddet sonra durağanlığa girer ve kan kaybetmeye başlar. Rekabet yoğun olunca da fiyatlar düşüşe başlıyor. 

Pazarda bundan sonraki dönemde kendinizi nasıl konumlayacaksınız? Pazar payı, kârlılık, prim üretimi anlamında hedefleriniz nasıl?
Biz grup olarak önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’nin en tanınan sigorta markası olmak istiyoruz. Bugün bireysel sigortalarda en fazla pazar payına sahip şirketlerden birisiyiz. 4’üncü en büyük primi yazan şirketiz. Rakiplerimiz ya banka ilişkisi ya holding bağlantısı olan şirketler. Biz sadece 1500’ü aşan acenteyle iş yapıyoruz.

Hem bireysel emeklilikte hem sağlık ve hayat dışı sigortada hedefimiz bireyselde Türkiye’nin en tanınan sigorta markası olmak. Başka bir şirketin bizden daha iyi fiyat verme ihtimali olabilir ama biz en iyi tanınan sigorta markası olmak istiyoruz. Bu kurumsal ve endüstriyel sigortalarda yokuz anlamına gelmiyor. Orada da gücümüzü her zaman hissettireceğiz. 

Uzun vadede neler hedefliyorsunuz?
En tanınan marka olmak istiyoruz. İkinci ya da üçüncü oluruz ama bugün sigortacılıkta en büyük olmak çok zor. Tüm mesele o işi yaptıktan sonra o hizmeti verebilmek. Bugün fiyata ya da pazarlamaya dayalı etkinliklerle pazar payımızı önümüzdeki yıl yüzde 15’e getirebiliriz. Ama sigortacılık bir söz verme işi. Bir ticari şirketin de amacı kâr etmektir. Kâr etmeyince de büyümenin hiçbir manası yok.

Öyle poliçeler var ki sattığımda zarar edeceğimi biliyorum. Ama büyük bir sigorta şirketi olduğunuz için bazı işleri yapamam diyemiyorsunuz. Bugün trafik sigortalarını kanunen yapmak zorundayız. Elimde olsa bir tane trafik sigortası yapmam. Ama trafik sigortası satmazsak Türkiye’de başka bir sigorta satma şansımız da yok. İşin kendine göre garip bir dengesi var. Türkiye’de hayat dışı sigortaların ana sorunu otomobil sigortalarının dışına çıkamamak.

Yabancı yatırımlar rekabeti nasıl etkiledi? Sektörde rekabet artık nerede odaklanıyor?
Henüz bir etkisi yok. Asıl şunu düşünmek gerekiyor: Türkiye’ye yabancıların gelişiyle sigortacılıkta kanun yapısı ciddi şekilde değişiyor. Bu aslında eş zamanlı oldu. Yumurta tavuk hikayesi. Yabancılar geldiği için mi kanunlar değişiyor, yoksa değiştiği için mi yabancılar geliyor, bilmiyorum. Artık kesinlikle daha fazla kâr odaklı daha fazla teknik bakışlı yöntemleri seçmemiz gerekiyor.

“Sektörün Üzerinde Büyüdük”

2007 Performansı
2007’yi çok başarılı kapattık. Prim üretimimizi yüzde 21 artırarak 637 milyon YTL mertebesine ulaştırdık. Sektörün üzerinde büyüme rakamlarına ulaştık. Kârlılığımızı geçen yıla göre yüzde 140 artırdık. Vergiden sonra kârımız 2006’da 10,7 milyon YTL idi. Bunu 2007’de 24,6 milyon YTL’ye çıkardık.

Pazar Payında Artış
 Pazar payımızı, sağlık sigortalarını dışarıda bırakacak olursak, yaklaşık yüzde 1 puan artırdık. 2006’da yüzde 7,29 olan pazar payımız 2007’de yüzde 8,24 oldu. Zaten kanunen bir şirket eğer emeklilik işine girerse sağlık ürününü devretmek zorunda. Önümüzdeki dönemde biz de bunu yapacağız.

2008 Hedefinde Ne Var?
 2008 sonunda 750 milyon YTL prim üretimi yapmak istiyoruz. Bu da yaklaşık yüzde 19 artışa tekabül ediyor. Kârlılıkta geçen yıl düzeyinde bir bilanço hedefliyoruz. Belki yüzde 4’lük bir artış yakalayabiliriz. Türkiye şartlarında eskiden bu kâr hedeflerini çok fazla tutturamazdık. Ortaklıktan sonra daha uzun vadeli konuşuyor olduk. Ama Türkiye ortamında bu hesaplar çok kolay değişebiliyor.

Yabancı Yatırımlar Sürecek

10 Yıl Sonrasına Yatırım
 Türkiye’de 70 milyon insan var. 70 milyona potansiyel diyorlar. Oysa sigortacılığın ve pek çok sektörün gerçek potansiyeli sadece 7-8 milyon. Yabancılar Türkiye’deki 70 milyon potansiyelin bugününe gelmiyor. 10 yıl sonrasına geliyor. Biz AB yolunda yol kat edip refah anlamında o seviyeye gelirsek, kişi başına düşen gelir 10 bin Euro’lara ulaşırsa, işte o zaman 70 milyonun yarısından konuşmaya başlayabiliriz.

Ortadoğu Sermayesi Gelecek
 Yabancılar gelmeye devam ediyor. Piyasada önemli oyuncular satış aşamasında. Örneğin Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi Emeklilik şirketleri kısa süre içinde satılacak. Türkiye’de var olan ya da olmayan yabancı yatırımcıların bu şirketlerle ilgilendiklerini biliyorum.
Axa da Oyak’ı aldı. Bu gelişmeler devam edecek. Ayrıca sıfırdan kurulacak şirketlerin de olacağını duyuyoruz. Ortadoğu sermayesi Türkiye’de sigorta şirketi kurmayı planlıyor.

Özlem Aydın
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz