Mart ayından itibaren yeni hayat sigortaları yönetmeliği devreye giriyor. Bu yeni yönetmelik, 3 önemli değişikliği de beraberinde getirecek. Birincisi, artık hayat branşında ürün çeşitliliği artaca...
Mart ayından itibaren yeni hayat sigortaları yönetmeliği devreye giriyor. Bu yeni yönetmelik, 3 önemli değişikliği de beraberinde getirecek. Birincisi, artık hayat branşında ürün çeşitliliği artacak. İkincisi, getirilen fiyat serbestisiyle şirketlerin kârlılıkları yükselecek. Üçüncüsü de emeklilik şirketleri ile hayat sigortası şirketleri artık aynı kulvarda rekabet edecek.
Sigortacılar, hayat branşının potansiyelinden uzun bir süredir bahsediyordu. Ancak bu potansiyeli hayata geçirmek için bazı düzenlemelere ihtiyaç vardı. Nihayet bu düzenlemeler yapıldı. 1 Mart 2009 tarihinde yürürlüğe girecek yönetmelikle hayat sigortaları için yeni bir dönem başladı.
Yeni hayat sigortaları yönetmeliği, öncelikle ürün çeşitliliği getirecek. Daha önce Türkiye’de olmayan, ancak yurtdışında satılmakta olan yeni ürünlerin pazara sunulması, mümkün olurken var olan ama kullanılmayan ürünlerin kullanımı da artacak.
Fiyat serbestisi, yeni yönetmeliğin getirdiği bir diğer önemli değişiklik. Geçmişte Hazine’nin onayına tabi olan gider payları, aracı komisyonları ve istihsal masrafları, artık şirketler tarafından serbestçe belirlenebilecek. Bu serbesti, şirketlerin operasyonlarını daha hızlı ve verimli yürütmesine imkan verecek.
Yeni dönemde çeşitlenen ürün yelpazesiyle rekabetin de artacağı düşünülüyor. Ayrıca bireysel emeklilik şirketleri ile emeklilik lisansı olmayan hayat şirketleri, artık aynı kulvarda rekabet edecek.
Hangi Ürünler Gelecek?
Yeni yönetmelikle birlikte yatırım fonlu sigortalar, sermaye itfa sigortaları, evlilik ve doğum sigortaları gibi yeni ürünler geliyor. Sigortacılar bu ürünler arasında en çok, önemli bir yenilik olan sermaye itfa sigortası (SIS) üzerinde duruyor. Garanti Emeklilik Genel Müdürü Erhan Adalı, dünyada eğitim desteği, işletme sermayesi veya leasing yenileme gibi çok çeşitli amaçlar için kullanılabilen bu ürünü şöyle anlatıyor:
“Bu ürün, birikimli hayat sigortalarından farklı olarak içinde risk teminatı barındırmıyor. Belli bir süre boyunca yatırılan primlerin, süre sonunda kâr paylı olarak geri alınmasına imkan sağlıyor.”
AvivaSA CEO’su Meral Egemen, yeni ürünlerin pazarı büyüteceği görüşünde. Uzun süredir tasarruf ürünü olarak sunulmayan birikimli hayat sigortası ürünlerinin satışının yukarıya doğru ivme kazanacağını söyleyen Egemen, “Detayları oluştuktan sonra sermaye itfa sigortası ürünlerinin de pazara katkısı artacaktır” diye konuşuyor.
Rekabet Artacak
Hayat sigortası branşında hali hazırda 26 şirket faaliyet gösteriyor. İlk 5 şirket, sektördeki prim üretiminin yüzde 64’ünü gerçekleştiriyor. Yeni dönemde rekabeti etkileyecek en önemli gelişme, birikimli hayat sigortası ve sermaye itfa sigortası ürünlerinin hem bireysel emeklilik hem emeklilik lisansı olamayan hayat sigortası şirketleri tarafından satılabilecek olması. Bu durumun emeklilik lisansı olmayan şirketleri, BES şirketlerinin rakibi haline getirdiğini söyleyen Meral Egemen, şöyle değerlendiriyor:
“Emeklilik lisansı olmayıp müşterilerine tasarruf ürünü olarak birikimli hayat sigortaları sunan şirketler için mevcut ürün yapılarını destekleyici bir ortam doğabilir.”
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu ise yeni yönetmelikle birlikte birikimli hayat sigortalarına getirilen esneklik ve şeffaflığın müşteriye, birikimlerinden yapılacak kesintiyi mukayese etme imkanı vereceğine dikkat çekiyor. Uğurlu, “Bu nedenle yeni dönemde müşteri odaklı çalışan şirketler öne çıkacak” diyor.
Risk ürünleri tarafında ise banka kanalında güçlü olan şirketlerin öne çıkması bekleniyor. Erhan Adalı, “Sektör genelinde, birikimli hayat sigortalarından risk hayat sigortalarına doğru bir geçiş var. Önümüzdeki dönem risk hayat sigortalarını, banka sigortacılığı ile birlikte iyi konumlandırıp müşterilerine sunan şirketler pazar paylarını artıracaktır” diye konuşuyor.
Hedefte 2,5 Milyar TL Var
Hayat sigortacılığı, 2008 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11,54 oranında büyüme gösterdi. Prim üretimi 1,6 milyar TL’ye ulaştı. 2009 kriz yılı olmasına rağmen sektörün bu yıl, az da olsa geçen yılın üzerinde bir prim üretim seviyesine ulaşması öngörülüyor. Büyümenin 2010’da yeniden hız kazanacağını söyleyen Erhan Adalı, 2010’da 2 milyar, 2011’de ise 2,5 milyar TL’nin üzerinde prim üretimine ulaşılabileceğini söylüyor.
Hayat sigortacılığı, son yıllarda kredilerle birlikte büyüdü. Ancak bu yıl, kredilerde görülen daralmanın, hayat sigortalarının satışını da olumsuz etkileyeceği düşünülüyor. Mete Uğurlu,
“Bireysel kredilere endeksli hayat sigortalarında, 2008 rakamlarına ulaşılması büyük başarı olur” diyor ve ekliyor:
“Ancak bu alandaki daralma sürecinin, bir taraftan birikimli hayat sigortaları, diğer taraftan kritik hastalık, işsizlik sigortası gibi yeni ve alternatif ürünlerle bir miktar frenlenebileceğini düşünüyorum.”
Yapı Kredi Emeklilik Genel Müdürü Doç. Dr. Giray Velioğlu ise hayat sigortalarının ekonomik gelişime paralel bir seyir izleyeceğini söylüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Kısa vadede ekonomik krizin ‘V’ şeklinde mi, ‘U’ , ‘W’ ya da ‘L’ şeklinde mi olacağı tartışılmaktayken hayat sigortacılığının gelişime açık olduğu gerçeğinden hareketle önümüzdeki dönem için son derece iyimseriz.”
Phılıppe Gıraudeau/ Başak Groupama Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı
“Hayatla Bes Paralel Gelişecek”
Portföy Canlanacak
Bireysel emeklilik planlarının, giderek birikimli hayat sigortalarının yerini almasıyla birikimli hayat poliçelerinin, toplam hayat portföyü içerisindeki ağırlığı erimeye yüz tuttu. Ancak yeni yönetmeliğin tanıdığı esneklik ve bireysel emeklilik planlarına benzer fonlu ürünler çıkarma olanağı, birikimli hayat sigortasının da büyüyüp bireysel emeklilikle paralel gitmesine imkan verecek.
Serbesti Kesintileri Artırmaz
Yeni düzenlemeden önce gider payı ve aracı komisyonlarına getirilen sınırlamalar, hayat sigortasının bireysel emeklilikle rekabet etme şansını sıfıra indirmişti. Çünkü düşük kesintiler nedeniyle şirketler, hayat sigortası satışı yapacak dağıtım kanalı bulamıyordu. Şimdi gider payı ve aracı komisyonu oranı, şirketlerin inisiyatifine bırakıldı. Serbesti getirildi diye şirketlerin kesintileri çok yükselteceğini düşünmüyorum. Çünkü birikimli hayat portföyünü canlandırmak isteyen şirketlerin, müşteriyi çekmek için rekabet edeceği asıl nokta kesinti oranları olacak.
Erhan Adalı/Garanti Emeklilik Genel Müdürü
“Kârımızı Yüzde 20 Artıracağız”
Performansımız Yüksek
Hayat branşında,123 milyon TL prim üretimi ile 2008 sonu pazar payımız yüzde 7,9 olarak gerçekleşti. Bu rakam, bizim emeklilik sektöründeki pazar paylarımızdan daha düşük. Ancak son 4 yıl içinde, sektör yüzde 29 büyürken biz yüzde 259 büyüdük. Teminat bazında incelediğimizde, vefat teminatında yüzde 17 payımız var. Bu da aslında risk hayat ürünlerinde Garanti Emeklilik’in performansının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Kârın Yüzde 75’i Hayattan
2008 yılında, 130 bin adedi işsizlik olmak üzere toplam 2,3 milyon adet sigorta poliçesi sattık. Hayat sigortacılığının toplam gelirlerimiz içindeki payı, yüzde 75’ler civarında. Ancak bu durum, daha çok diğer iş kolumuz olan bireysel emekliliğin doğasından kaynaklanıyor. Bireysel emeklilikte kârlılık, fon büyüklüğünden geliyor ve fonların büyümesi uzun soluklu bir süreç. Emeklilik sektörünün ilk yıllarında kârımızın tamamı hayat sigortalarından geliyordu. Gelecek yıllarda hayat sigortalarının payının, yüzde 50’lere gerileyeceğini söylemek mümkün.
Yeni Dönem Hedefi
2008 yılında satışlarımız 2,3 milyon adede ulaştı. Bunun 130 bini işsizlik sigortasından geldi. 2009 yılında da aynı hızla yolumuza devam edeceğiz. Daha yılın ilk 2 ayı geçmesine rağmen işsizlik sigortası satış adedimiz 80 bine ulaştı. Prim üretiminde 2009 yılında yüzde 20’lere ulaşan bir büyüme bekliyoruz. Kârımızı da bir önceki yıla göre yüzde 20 seviyesinde arttırmayı hedefledik.
Hande D. Süzer
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?