Bu yılki BRICS zirvesi Rusya'nın başkanlığında Kazan şehrinde yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS üyeliğine Türkiye'nin olumlu bakışını yansıtan açıklamalarda bulunmuştu.
Uluslararası sistemde çok kutupluluk arayışlarının arttığı bir dönemde 2009'da BRICS'in temellerini Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin attı. BRICS, Güney Afrika'nın 2010'da örgüte katılımıyla uluslararası sistemde bir aktör olarak ortaya çıktı.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın İngilizce adlarının baş harflerinden oluşan BRICS, gelişmekte olan ülkelere daha fazla temsil imkanı verilmesi gerektiğini vurguluyor ve küresel ekonominin kurallarını sorguluyor. BRICS, G7 ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) "eşitliksiz yapısı ve kararlarına" eleştiriler yöneltirken çok kutuplu bir dünya kurmak için uluslararası yapılarda ve normlarda reform talebinde bulunuyor.
Dünya Bankası verilerine göre, ekonomik alanda etkin role sahip BRICS üyelerinin küresel gayrisafi yurt içi hasılasının oranı 2021'de yüzde 26'ya yükseldi.
BRICS, 2015'te gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınma projelerine kredi vermek için Yeni Kalkınma Bankasını (NDB) kurma kararı aldı. NDB'nin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi Batı merkezli kurumlara alternatif olması amaçlanıyor.
BRICS, 2009'dan bu yana yıllık zirveler düzenleyerek özellikle üye ülkelerin ekonomik şartlarını ve işbirliğini geliştirmeye yönelik görüşmeler yapıyor. Bu yılki BRICS zirvesi de Rusya'nın başkanlığında Kazan şehrinde yapılıyor.
Üye sayısı artıyor
Uluslararası sistemin yoğun sınamalarla karşı karşıya olduğu bir dönemde BRICS'in üye sayısı da artmaya devam ediyor. Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler 2024 itibarıyla birliğe katıldı. Suudi Arabistan'ın üyelik durumunun da zirve kapsamında netlik kazanması bekleniyor. BRICS ülkeleri, bugün 8,2 milyarlık dünya nüfusunun yaklaşık 3,6 milyarını oluşturuyor.
Son olarak Malezya BRICS'e ortak ülke olma, Tayland ve Zimbabve BRICS'e üye olarak katılma isteklerini beyan etti. Azerbaycan'dan da BRICS'e üyelik için resmi başvuruda bulundukları açıklaması geldi.
BRICS'in "Batı karşıtı" olarak tanımlanması doğru değil
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz, BRICS'ın "Batı karşıtı" olarak tanımlanmasının doğru olmadığını belirterek kurumun uluslararası kuruluş yapısına sahip olmamasından kaynaklı bazı belirsizliklere sahip olduğunu söyledi.
BRICS'in "Küresel Güney'in sesi olma" vasfına büründüğünü vurgulayan Diriöz, "Üye ülkeler arasında farklı ekonomiler, coğrafyalar ve yönetim biçimleri söz konusu olduğundan BRICS bir bütün değildir." diye konuştu.
Diriöz, özellikle BAE ve Hindistan'ın Batı karşıtı bir söylemde öncü olmayacaklarına işaret ederek "Aksine Hindistan'ın, Mısır, Brezilya, BAE ve Güney Afrika gibi ülkelerin dengeli politikaya önem vereceklerini düşünüyorum. Ayrıca Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Malezya'nın da Batı karşıtı bir cephe olarak algılanmak istemeyeceklerini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Ali Oğuz Diriöz, "BRICS, AB üyeliği gibi bir stratejik hedef değildir ve asla NATO gibi bir kolektif güvenlik kuruluşuna üyeliğin alternatifi olamaz." değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu da Türkiye'nin BRICS'e olan ilgisinin eskilere dayandığını işaret ederek "Türkiye'nin Ankara merkezli ve stratejik otonomi odaklı dış politika anlayışının doğal bir uzantısı olarak son yıllarda çok boyutlu ve çok taraflı bir dış politika çizgisi takip ettiğini biliyorduk. Bu çerçevede ve özellikle de ortaya çıkmakta olan çok merkezli ve çok aktörlü yeni dünya düzeninde Türkiye'nin BRICS gibi Şanghay İşbirliği Örgütü gibi Batı dışı ülkelerin oluşturdukları uluslararası birlikteliklere katılma arzusunu not ediyorduk." dedi.
Oğuzlu, bu ilgiyi "stratejik yumurtaları farklı stratejik sepetlere dağıtma felsefesiyle" uyumlu bir hareket olarak değerlendirmek gerektiğinin altını çizerek Ankara'nın BRICS'e daha çok ekonomik bir perspektiften baktığını söyledi.
Fidan, Rusya'da BRICS+ oturumuna katıldı
Türkiye de sınamalarla karşı karşıya olan küresel atmosferde çok yönlü dış politika izliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da bu çerçevede Rusya'nın Nijniy Novgorod kentinde 11 Haziran'da düzenlenen BRICS+ oturumuna katıldı.
Fidan, 17 Ekim'de katıldığı bir programda, Türkiye'nin BRICS'le ilgilendiği belirterek "Bu platformun hem bundan sonraki büyüme stratejisi nasıl olacak, ona bakıyoruz hem de daha da önemlisi açıkçası bizim için ne türden bir katma değer üretecek, ne türden bir kurumsallaşmayı beraberinde getiriyor, ne türden bir ekonomik planı var, onu göreceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BRICS üyeliğine Türkiye'nin olumlu bakışını yansıtan açıklamalarda bulunmuştu.
Erdoğan 26 Eylül'de ABD ziyareti sırasında Türkevi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken "Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile bağlantımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için özellikle ekonomik işbirliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO'dan vazgeçmek anlamına da gelmiyor. Bu ittifak ve işbirliklerinin, özellikle birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz." ifadesini kullandı.
Erdoğan-Putin zirvesi
Doğalgaz merkezi projesini görüşecekler Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, Tataristan’ın Kazan kentinde 22-24 Ekim tarihleri arasında yapılması planlanan BRICS Zirvesi öncesi dün basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında olduğu birçok liderin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ağırlanacağını söyleyen Uşakov, yapılması planlanan ikili görüşmelerin başlıkları ile ilgili de bilgi verdi. Erdoğan ve Putin arasında yapılması planlanan görüşmeyle ilgili bilgi aktaran Uşakov, “Putin ve Erdoğan, 23 Ekim tarihinde Kazan’da görüşecek. Liderler bu zirvede Türkiye’de kurulması planlanan doğalgaz merkezini ele alacaklar” ifadelerini kullandı.
Yuri Uşakov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BRICS Zirvesi sırasında Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Laos Devlet Başkanı Thongloun Sisoulith, Moritanya Devlet Başkanı Mohamed Ould Ghazwani, Vietnam Başbakanı Pham Minh Trinh ve Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce ile de görüşme yapmayı planladığını belirtti. Uşakov, zirvede 22’si üst düzey olmak üzere 36 ülkenin temsil edileceğini sözlerine ekledi.
Kazan’da Türkiye’nin BRICS başvurusu ele alınacak
24 Ekim’e kadar sürecek zirvede, 9 üyeli BRICS'in genişlemesi ele alınacak. Rusya tarafı geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin de BRICS üyeliği için başvuruda bulunduğunu açıklamıştı. Rusya Devlet Başkanı Putin, BRICS ülkelerinden gelen gazetecilere geçen hafta Moskova’da yaptığı açıklamada “Kapılar açık, kimseyi engellemiyoruz” dedi. Dünya nüfusunun yüzde 40'ını kapsayan BRICS, otoriter yönetimlerin oluşturduğu ve ticari iş birlikleri ile adından söz ettiren bir oluşum. DW Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre Türkiye'nin BRICS üyeliği konusundaki hamlesi hem küresel ticaretteki yerini büyütmek hem de Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde BRICS'i bir koz olarak kullanma amacı taşıyor.
Şu an 9 resmi üye ülkeden oluşan BRICS'e son dönemde üye olmak isteyen ülkeler arasında Türkiye, Azerbaycan ve Tayland öne çıkıyor. Suudi Arabistan zirvenin resmi sitesinde 10'uncu üye olarak sayılırken üyeliğin henüz resmiyet kazanmamış olması soru işaretleri yaratıyor. Yaklaşık 3,2 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun yüzde 40'ını kapsayan BRICS ülkeleri, küresel ticaret hacminin de yüzde 20'sini oluşturuyor. BRICS üyelerinin yıllık 3,8 trilyon dolarlık ithalatının yaklaşık 2,6 trilyon dolarını tek başına Çin yapıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?