ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu ve yatırım bankaları Moody's, Goldman Sachs ve JP Morgan'dan yüksek faiz için uyarı ve mesajlar geldi...
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, küresel ekonominin zayıflaması ve temerrüde düşen krediler ile ABD ve Avrupa'daki gayrimenkul sektörü pozisyonları nedeniyle, 2024 yılında küresel bankaların görünümü üzerinde negatif baskıların artmasının beklendiğini belirtti.
Moody’s'in küresel bankacılık sektörü görünümüne ilişkin yayımladığı raporda, küresel ekonomide görülen zayıflık ve borçluların kredi ödemelerini gerçekleştirememelerinin bankaların karlılıkları üzerinde baskı oluşmasının beklendiği, bunun da bankaların 2024 yılında negatif bir görünüm ile karşı karşıya kalması anlamına geldiği ifade edildi.
Raporda, merkez bankalarının gerçekleştirdiği faiz artışlarının ve gelişmiş ekonomilerde artan işsizlik oranlarının küresel bankaların varlık kalitelerini zayıflatabileceği belirtildi.
Moody’s raporunda, ABD ve Avrupa'daki gayrimenkul sektörü pozisyonlarının küresel bankaların gelecek seneye ilişkin görünümü açısından artan bir risk oluşturduğu da vurgulandı.
Parasal politikanın önümüzdeki yıl sıkı kalmasının beklendiği belirtilen raporda, bunun da merkez bankalarının ileride faiz indirimlerine gideceği yönündeki mevcut öngörülere rağmen küresel ekonomide yavaşlamaya neden olacağı kaydedildi.
Raporda, “Çin'in büyümesinin, (gelecek sene) tüketicilerin ve işletmelerin durgun harcamaları, zayıf ihracatı ve devam eden emlak krizi nedeniyle yavaşlaması bekleniyor.” ifadesine yer verildi.
Moody’s raporunda, küresel bankaların gelecek sene karlılıklarının ise yüksek finansman maliyetleri, düşük kredi büyümesi ve potansiyel temerrütleri karşılamak için bankaların rezerv birikmesi nedeniyle büyük olasılıkla baskılanacağı öngörüsüne yer verildi.
Raporda değerlendirmelerine yer verilen Moody’s Kıdemli Kredi Yetkilisi Felipe Carvallo, “(Gelecek sene) Finansman ve likidite (sektör açısından) zorluklar yaratsa da organik sermaye üretimi ve ılımlı kredi büyümesinden yararlanarak ve ABD'nin en büyük bankalarından bazılarının sermaye biriktirmesinin de etkisiyle bankaların sermayelendirmesi istikrarlı kalacak." değerlendirmesinde bulundu.
Goldman’dan faiz indirimi uyarısı
Goldman Sachs stratejistleri yayımladıkları notta Fed’in gelecek yıl faiz indireceği beklentilerine karşı opsiyon önerdi.
Banka stratejistleri yayımladıkları notta finansal piyasaların Fed’in hangi boyutta faiz indireceği konusunda aşırı iyimser olduğunu belirtti. Piyasalarda önümüzdeki 12 ayda Fed’den 1,25 yüzde puan faiz indirimi fiyatlanırken Goldman Sachs’ın baz senaryosu 2024’te sadece çeyrek puanlık faiz indirimi öngörüyor.
Stratejistlere göre piyasa fiyatlaması ABD ekonomisinin gerilemenin eşiğinde olduğuna işaret ediyor. Notta “Piyasalar somut resesyon ihtimalini dahil etmeden makul bir fiyatlamanın limitlerine yaklaşıyor” ifadeleri kullanıldı.
Stratejistler faiz indirimi beklentilerine karşı Haziran 2024 vadeli SOFR 95,25 alım opsiyonunda satış önerdi. Söz konusu opsiyon Fed’in politika faizini yakından takip eden Secured Overnight Financing Rate (SOFR) faizi ile bağlantılı bir kontrat. Goldman’ın önerdiği opsiyonun vadesi 14 Haziran’da, Fed toplantısından iki gün sonra doluyor.
JP Morgan'dan "yüksek faiz oranlarıyla ilgili sıkıntıların yönetilebilir olacağı" değerlendirmesi
ABD'li yatırım bankalarından JP Morgan, yüksek faiz oranları ve kredilerle ilgili sıkıntıların yönetilebilir olacağını ve gelecek yıl ekonomide bir resesyona yol açmamasının beklendiğini bildirdi.
JP Morgan Private Bank, 2024 Küresel Yatırım Görünümü Raporu'nu yayımladı. Raporda, enflasyonun gelecek yıl muhtemelen yatışacağı, yine de buna karşı önlem alınması gerektiği belirtildi.
Yüksek faiz oranlarının kredi alımını zorlaştırdığına değinilen raporda, gelecek yıl kredi zorluğundan dolayı belirli sektörlerde daha fazla sıkıntı yaşanmasının beklendiği aktarıldı.
Hassas sektörlerin ticari gayrimenkul kredileri, kaldıraçlı krediler ve tüketici kredisi ile yüksek getirili kurumsal kredinin bazı alanlarını içerdiği belirtilen raporda, bilançolarındaki borç seviyeleri göz önüne alındığında, küçük ölçekli hisse senetlerinin yüksek faiz oranlarından benzer şekilde etkilenebileceği kaydedildi.
Raporda, "Ancak yüksek faizlerin sebep olduğu bu sıkıntıların yönetilebilir olacağını ve daha da önemlisi 2024 yılında ekonomide bir resesyona yol açmayacağını düşünüyoruz." ifadesi kullanıldı. JP Morgan'ın raporunda, ekonominin bazı sektörlerinin ise artan faiz oranları karşısında beklenenden daha iyi performans gösterdiği belirtildi.
Gelecek yıl ve sonrasında daha anlamlı enflasyon beklentisiyle başa çıkmak için yatırımcıların öncelikle hisse senetlerine bakabileceği belirtilen raporda, halka açık şirketlerin hem fiyatlandırma gücünü hem de marjlarını korumaya devam edebileceği aktarıldı.
Raporda, bu yıl tahvil sahipleri için sancılı bir dönem yaşandığı, yeni faiz rejiminin tahvil piyasası fiyatlamasında bir sıfırlamayı temsil ettiği ve çekirdek tahvillerin artık ileriye dönük güçlü getiriler sağlamaya hazır olabileceği kaydedildi. JP Morgan'ın raporunda, "Hisse senetlerine kıyasla tahviller, Küresel Finansal Kriz öncesinden bu yana bu kadar çekici görünmemişti." değerlendirmesi yer aldı.
Yapay zeka ivmesiyle hisse senetlerinin yeni zirvelere doğru ilerliyor gibi göründüğüne işaret edilen raporda, hisse senetlerinin 2024'te anlamlı kazanç potansiyeli sunduğu, yüksek faiz oranlarının olduğu bir dönemde ekonomik büyüme yavaşlasa bile büyük sermayeli özsermaye kazançlarının büyümesinin hızlanabileceği ve gelecek yıl hisse senedi piyasalarını daha yüksek seviyelere taşıyabileceği ifade edildi.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?