Kavcıoğlu: 500 TL'lik banknot hazırlığı yok

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 500 liralık banknot basılacağı iddiasına ilişkin, "Ciddiye alınacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir hazırlığımız da yok" dedi.

28.04.2022 15:45:000
Paylaş Tweet Paylaş
Kavcıoğlu: 500 TL'lik banknot hazırlığı yok

Kavcıoğlu, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlenen yılın ikinci Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nın ardından ekonomistlerin ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Enflasyondaki artışa global ve lokal olarak bakılması gerektiğini belirten Kavcıoğlu, "Son enflasyon raporumuzdaki tahminlerimizi, 24 Şubat'taki Rusya-Ukrayna çatışması olmasaydı bugün çok daha farklı noktalarda, belki revizyona bile ihtiyaç olmadan sürdürebilecektik, farklı şeyleri konuşuyor olacaktık. Dolayısıyla birinci devrede uluslararası piyasalardaki gelişmeler, özellikle pandemi sürecinde, tedarik sürecindeki sıkıntılar, arz sıkıntıları ve daha sonra Rusya-Ukrayna çatışmasıyla birlikte özellikle emtia fiyatlarının küreselde artış göstermesi, dünyadaki ve bizdeki enflasyonun yükselişinde çok büyük etkisi olmuştur. Bizde içeride de iç talep ve talepten kaynaklanan öyle önemli bir artış, para politikası anlamında cevap vereceğimiz bir yükseliş veya etki söz konusu değil. Aralıkta kur artışlarıyla başlayan fiyat davranış bozuklukları, daha sonra enerji ve gıdadaki artışla yükselişini sürdürmüştür. Bu noktada hem Merkez Bankası hem hükümetimiz ve bakanlıklar gerekli adımları atmıştır, atmaya da devam ediyor. Bu konuda kararlılığımız son derece güçlü şekilde devam ediyor." diye konuştu.

Aldıkları tedbirlerle özellikle kredilerin iktisadi faaliyetle buluşmasının önem taşıdığına işaret eden Kavcıoğlu, cari dengenin sürdürülebilir fiyat istikrarı açısından önemine dikkati çekti. Kavcıoğlu, Türkiye Ekonomi Modeli'nde de cari dengenin gerçekleşmesinin önemli olduğunu ifade ederek, "Son dönemdeki gelişmelerle cari dengede sıkıntı varmış gibi gözükse de miktar bazında ihracattaki artışla birlikte çatışmalar sonucunda küresel dünyanın normale döndüğü noktada, özellikle enerji ve gıda fiyatlarının normale gelmesinde cari dengemizin önemli şekilde düşündüğümüz noktada olacağını bekliyoruz. Gelişmeler ve ilk 3 ayda ihracattaki artışa da bakınca bunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Üretim, yatırım ve ihracat ile istihdamın artması noktasında, kredileri iktisadi faaliyetle buluşturma hassasiyetlerinin sürdüğünü vurgulayan Kavcıoğlu, şunları söyledi:

"Hükümet kanadında alınan tedbirlerle beraber enflasyonun öngördüğümüz patika içinde düşme eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Tabii küresel anlamda ve içerideki gelişmeler de birbirini etkileyecektir. Enflasyon patikasındaki yol haritamıza da baktığımızda mayıs ayından sonra aşağı doğru enflasyonun inmeye başladığını görüyoruz. Olumlu gelişmelerle beraber onun daha da fazla, düşündüğümüzün de altında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Şu an mevcut verilerle öngörümüz yıl sonu ama 2023'te daha aşağı geleceğini tahmin ediyoruz."

"Turizmde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz"

Kavcıoğlu, turizmle ilgili beklentilerin çok olumlu olduğuna da işaret ederek, "Şubat ayı verilerine bakınca, 2019 öncesi rakamların üzerine çıkmış görünüyor bu aylarda ki bu çok önemli. Avrupa ve Orta Doğu'dan gelen talebe ve rezervasyonlara bakınca çok büyük bir artış söz konusu. Ukrayna-Rusya çatışması ve o taraftaki sıkıntıların nasıl sonuçlanacağı önemli. Başka yerlere evrilerek bu azalmayı telafi edecek durumdayız. Avrupa ve Orta Doğu'da pandemiden dolayı uzun süredir gelemeyen turist kitlesi var. Şu an çok büyük talep var. Turizmde herhangi bir sıkıntı görmüyoruz hatta iyi bir artış bekliyoruz. Bu, bizim cari denge söylemimize de olumlu yansıyacaktır." dedi.

Türkiye'nin gıda fiyatları konusunda diğer ülkelere göre daha avantajlı konumda olduğunu aktaran Kavcıoğlu, bu sene meteorolojik verilerin, ülkenin verimli bir döneme gireceğini gösterdiğini dile getirdi. Kavcıoğlu, "Bunun da fiyatlara ve enflasyona mayıstan sonra olumlu yansıyacağını öngörüyoruz ve değerlendirmelerimizde bunu dikkate alıyoruz." diye konuştu.

Kavcıoğlu, yapılması beklenen ücret güncellemelerinin hesaplamalarına etkisinin sorulması üzerine de açıklanmamış ve karar alınmamış konuların varsayımlarına etkisini kısmen dikkate aldıklarını bildirdi.

"İstanbul'a taşınmada sıkıntı yok"

Merkez Bankasının İstanbul'a taşınma takviminde bir sıkıntı olmadığını belirten Kavcıoğlu, taşınmanın planlandığı gibi haziran ayından sonra başlayacağını söyledi. Kavcıoğlu,"Biliyorsunuz zaten yüzde 50'ye yakın İstanbul'a taşınmış durumdayız. İstanbul'da idari binamız var. Önemli birimleri zaten İstanbul'a taşıdık. Kalan birimler de yol haritamızda planladığımız gibi devam ediyor, inşaatımız planladığımız gibi devam ediyor. Eylül ayı gibi taşınacağımızı düşünüyorum. Bu anlamda sıkıntı görmüyorum." diye konuştu.

Kavcıoğlu, çekirdek ve medyan enflasyonda mart ayındaki gelişmelerin doğal seyrinde olduğunu, iç talepte kısmi daralma görüldüğünü ancak artışın söz konusu olmadığını belirterek,"Enflasyonist baskı, bizim tedbir alacağımız, para politikası araçlarını kullanacağımız noktada önemli tepki görmüyoruz." ifadesini kullandı.

Zorunlu karşılıklara ilişkin alınan kararın gerekçelerini de açıklayan Kavcıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Zorunlu karşılıkları doğru okumak lazım. Zorunlu karşılıklardaki nihai hedefimizle kredilerin iktisadi faaliyetle doğru şekilde buluşmasını arzuluyoruz. KOBİ'ler, esnaf kredileri, üretimi, ihracatı ve yatırımı olumlu anlamda etkileyen krediler bunun dışında. Çok geniş okumamız gerekirse kredilerin iktisadi faaliyetle doğru buluşması için yapılan düzenleme. Bunun içinde dövize gitmesi de var kredilerin, farklı yöne gitmesi de var, bunu arzulamıyoruz. Çünkü Merkez Bankası olarak düşük faiz politikası uygularken temel hedefimiz, üretim, yatırım ve ihracatı finanse edip istihdamı artırmaktı. Bunun sonucunda da sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlamak için cari dengeyi sağlamak. Bunu bu şekilde okumak çok daha anlamlı olacaktır."

Kavcıoğlu, reel kur endeksinin arzuladıkları noktada olmadığına işaret ederek, "Herkes konuşuyor, rekabetçi kur nedir, neye göre, kime göre? Türkiye ihracat yapan bir ülke. Kur şu an arzuladığımız noktada değil ama bu geçmiş dönemde de faiz indirirken kur artarken de sanki rekabetçi kur haline getirmek için bilerek yapıyoruz şeklindeki yorumlar doğru değildi. Kurun serbest piyasada oluşacağı noktada diğer ülkelerin ve enflasyonun kendi içinde oluşacağı noktada reel kur endeksinin geldiği ideal nokta kafamızda bir şey var tabii. Orası bizim için ideal bir nokta olur ama şu an ki nokta bizim arzuladığımız bir nokta değil." ifadelerini kullandı.

Başkan Kavcıoğlu, 500 liralık banknot ve 5 liralık madeni para için hazırlık yapıldığı iddialarının sorulması üzerine de şunları kaydetti:

"Böyle bir şeyin konuşulduğunu zannetmiyorum. Bir tane arkadaşın 'tweet'i ile gündemi bu kadar ciddiye almak doğru değil. Bizim böyle bir hazırlığımız, böyle bir beklentimiz yok, vatandaşın ya da piyasanın böyle bir beklentisi yok. Enflasyonun bu noktada biraz artış göstermesi bu işi çok bildiğini düşünen arkadaşların kendilerini gündemde tutmak için attığı bir tweet. Ciddiye alınacak bir tarafı olduğunu düşünmüyorum, Böyle bir hazırlığımız da yok."

"Türkiye ilk çeyrekte yüzde 7'ye yakın büyüme gösterecek nadir ülkelerden bir tanesi"

Şahap Kavcıoğlu, dijital para çalışmalarının ciddi ve hızlı şekilde devam ettiğini belirterek, "Yılın ikinci yarısı farklı testlerimiz ve çalışmalarımız önemli bir noktaya gelecek" dedi.

Türkiye'nin makine ve teçhizat yatırımlarında ve yatırım artışında önemli bir süreç yaşadığını dile getiren Kavcıoğlu, bunun, kapasite kullanım oranının tarihi ortalamanın üzerinde seyretmesiyle de kendisini gösterdiğini söyledi.

Bankanın da faiz indirerek bu sürece destek olma politikasının birbiriyle uyumlu olduğunu belirten Kavcıoğlu, şöyle konuştu:

"Bu süreçte kur ataklarıyla yaşananlar sanki bu işi biraz sekteye uğratmış gibi gözükse de biz hedefimize doğru gittiğimizi düşünüyoruz. Aldığımız sonuçlar da bunu gösteriyor. Bütün ülkeler büyümelerini revize ediyor. Türkiye bu dönemde, ilk çeyrekte yüzde 7'ye yakın büyüme gösterecek nadir ülkelerden bir tanesi. Türkiye'nin yatırımları 9 çeyrektir artarak devam ediyor, ihracatı güçlü şekilde artarak devam ediyor. Kapasite kullanımının artması için finansmana erişimin ucuzlaştırılması önemli."

Kavcıoğlu, TCMB'nin Türk lirası olarak yüzde 9 faizle, 10 yıl vadeli ve 2 yıl ödemesiz sağladığı krediye değinerek, bu kredinin, politikalarını uygulamada ne kadar kararlı olduklarını gösterdiğini ifade etti.

İşsizlik oranlarındaki düşüşe işaret eden Kavcıoğlu, uygulanan düşük faizli kredilerin ve faiz indirimlerinin öneminin çok daha net şeklide ortaya çıktığını belirtti.

Türkiye'ye özgü politikalar yaratarak kararlar almaya çalıştıklarını dile getiren Kavcıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerine baktığımızda çok büyük bir sınavı çok başarıyla verdiğimizi görmekteyiz. Sıkıntımız enflasyon. Farkındayız, ciddiye alıyoruz ve tüm paydaşlarımızla kararlı şekilde çalışıyoruz. Vatandaşımızın, dar gelirli kesimin bundan olumsuz etkilendiğinin farkındayız. Bunun için de ciddi ve kararlı tedbirler alarak bu işi en kısa sürede çözecek noktaya geleceğimizi düşünüyoruz. Bu noktada da halkımız bize güvensin. Merkez Bankası olarak kalıcı fiyat istikrarını en kısa sürede sağlayacağımızı çok rahat şekilde ifade edebilirim."

"Gündemimizin en önemli sorunu enflasyon"

Kavcıoğlu, Banka olarak kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak tüm bileşenlerin doğru şekilde uygulanması noktasında bir politika güttüklerini vurgulayarak şunları söyledi:

"Makro ihtiyati tedbirlerin kredilere uygulanması noktasında kararlar alıyoruz. Merkez Bankası olarak yüzde 14 ile fonluyorum, hatta yüzde 12-13'e fonladığım zamanlar oluyor. Türk lirası dönüşümle beraber daha teşvik edici kararlar alıyoruz. Türk lirası teminatlarla açık piyasa işlemlerinde 3 ay vadeye kadar daha ucuz kredi vermeyi planlıyoruz. Reeskont kredilerimizi Türk lirasına dönüştürüp yüzde 9 ile kullandırıyoruz. Bunların hepsinin kararlı şekilde uygulanması amacımız. Parasal genişlemeye fırsat vermeden selektif kredisi şeklinde üretim, yatırım ve ihracatı artıracak ve sonucunda cari dengeyi ve kalıcı fiyat istikrarını sürdürülebilir şekilde sağlayacak noktaya geleceğimizi düşünüyoruz. Geçmiş dönemde faiz artırımlarıyla sağlanan bu sürecin sürdürülebilir olmadığını gördük. Türkiye'nin kendine özgü politikalarını uygulayarak bu süreci en iyi şekilde yönetebileceğini gösteriyoruz. Kalıcı fiyat istikrarı için en doğru kararları aldığımızı ve doğru şekilde uyguladığımızı düşünüyorum."

Enflasyonun düşürülmesi noktasında ciddi ve kararlı adımlar atmaya devam ettiklerini belirten Kavcıoğlu, reel sektör, finans sektörü ve hükümet gibi her kesimin üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.

Kavcıoğlu, dünyada yaşananları göz ardı ederek enflasyonu sadece Türkiye'nin sorunuymuş gibi değerlendirmemek gerektiğini vurgulayarak, "Şu an gündemimizin en önemli sorunu enflasyondur. Enflasyonun düşürülmesi noktasında büyük bir gayret gösteriyor ve tedbirler alıyoruz, alacağız da. Burada bir tereddüt yok." diye konuştu.

Süreçten dar gelirlilerin de olumsuz etkilendiğini yineleyen Kavcıoğlu, hükümetin bu konuda özellikle gıda ve enerjide sübvansiyonlar sağladığını, gelişmeler ışığında da paydaşların gerekli kararları alacağını dile getirdi.

"Liralaşma meyvelerini veriyor"

Kavcıoğlu, dolarizasyonun sürdürülebilir fiyat istikrarına zarar verdiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Özellikle Türkiye gibi ülkelerde kur artışlarının enflasyon üzerinde çok büyük bir etkisi var. Dolayısıyla geçen yıl sonunda başlattığımız liralaşma, önemli sonuçlar doğurmaya başladı, meyvelerini veriyor. Türkiye'nin global bir dünya içinde dünya ile ticaret yaptığını da göz ardı etmeyelim. Hazine ve Maliye Bakanlığının bu anlamda aldığı kararlara baktığımızda yurt dışı taraflar önemli. Süreç içinde tedricen alınacak kararlarla bizim arzuladığımız noktaya geleceğini düşüyoruz. Bu yöndeki kararları da destekliyoruz."

Kredilerdeki faiz indirimleriyle birlikte kasım, aralıkta bir artış olduğunu söyleyen Kavcıoğlu, kredilerin doğru yerde kullanılması ve iktisadi faaliyetle buluşmasının önemli olduğunu, bu noktadan bir sapma gördüklerinde makro ihtiyati tedbirleri alma noktasında hareket ettiklerini belirtti.

Kavcıoğlu, enflasyonun lokal tarafına bakıldığında beklenenin üzerindeki fiyat hareketlerinin taleple açıklanamayacağını ifade ederek, "Dünyada ve bizdeki pandemi süreciyle başlayan tedarik zinciri sıkıntısı ve çatışmayla birlikte emtia, enerji, gıda fiyatlarındaki artışı göz ardı edersek haksızlık yapmış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

"TL'ye dönüşe teşviklere devam ediyoruz"

Döviz kurundaki hareketin Türkiye'yi diğer ülkelerden ayırarak farklı bir noktaya götürdüğünü belirten Kavcıoğlu, kur korumalı mevduat ve son dönemde alınan tedbirlerle bir noktaya gelindiğini, kalıcı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülecek bu sürecin enflasyona olumlu yansıyacağını söyledi.

Kavcıoğlu, "para politikası araçlarının kullanılmadığına" yönelik değerlendirmelere ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Buradaki para politikası araçları kullanmak sadece faiz artırmak anlamındaysa bir şey demiyorum. Ama faiz indirmek de bir para politikası aracını kullanmaktır. Onun dışında makro ihtiyati tedbirleri almak da para politikası aracı kullanmaktır. Türkiye'de böyle bir yanılgı var. Sadece faiz artırırsanız para politikası araçlarını kullanıyorsunuz, onun dışında aldığınız tedbirler para politikası olarak kabul edilmiyor. Bu da bizim kabul etmediğimiz bir şey. Kendi ülkemizin sorunlarını, ihtiyaçlarını biliyoruz. Para politikasını ona göre belirliyor ve uyguluyoruz."

Enflasyon patikasının, mevcut şartlarda, çatışmanın ve küresel sorunların devam ettiği ortamdaki yol haritası olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, "Olumlu gelişmelerle zaten pozitif anlamda bir gelişmenin olacağını biliyoruz. Olumlu veya olumsuz gelişmelere göre tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz." dedi.

Kavcıoğlu, Türkiye'de liralaşmanın teminat ve likidite bazında sağlanması için önemli kararlar aldıklarını anımsatarak, dövizden TL'ye dönüş noktasında teşvikler vermeye devam ettiklerini, bu dönüşüme destek olan bankaların daha ucuz ve uzun vadeli fonlanmaları noktasında katkıları olacağını bildirdi.

"Serbest piyasa koşulları içinde kur kendi dengesini bulmaya çalışıyor"

Kavcıoğlu, Bankanın rezervlerinin güçlendirilmesine dönük önemli çalışmaların sürdüğünü, Yurt Dışında Yerleşik Vatandaşlar Mevduat Hesabının (YUVAM) da bunlardan biri olduğunu söyledi.

YUVAM'ın Türkiye'ye yatırım yapmayı, tasarruf yapmayı düşünenlerin paralarını değerlendireceği bir hesap olduğuna işaret eden Kavcıoğlu, bu hesabın TCMB'nin rezervi ve Türkiye'ye kaynak girmesi açısından önemini vurguladı.

Türk lirasına dönüşün devam etmesi, ihracat bedelleri ve yapılan düzenlemelerle önemli rezerv kaynağı oluşturmaya başladıklarını dile getiren Kavcıoğlu, "Bu da Merkez Bankasının rezervlerinin gittikçe güçlenmesi anlamına geliyor. Güçlü rezervle, yaşanabilecek her türlü şok çok rahatlıkla karşılanabilecek durumda." dedi.

Dijital para çalışmaları

Kavcıoğlu, dijital para çalışmalarına yönelik olarak da "Dijital para çalışmalarımız çok ciddi ve hızlı şekilde devam ediyor. Yılın ikinci yarısı farklı testlerimiz ve çalışmalarımız önemli bir noktaya gelecek." diye konuştu.

Türkiye'nin serbest piyasa mekanizmasını uygulayan ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, şunları kaydetti:

"Fiyatlardaki bozulma ve kontrolün dışındaki hareketleri kontrol etmeyi, fiyat kontrolü gibi düşünmemek lazım. Normal giden bir şeye müdahale ediliyorsa fiyat kontrolü olur. Ama anormal, sıra dışı, olağan dışı şeylerin yaşandığı yerde de bazı tedbirler almak gerekebilir. Bu, Bakanlığın alacağı ve uygulayacağı bir kadar. Böyle bir şeye gerek görürlerse içeriğine bakmak lazım. Türkiye'de bugüne kadar fiyat kontrolü anlamında bir gelişme yaşanmamıştır ve bundan sonra da yaşanacağını düşünmüyorum."

Kavcıoğlu, döviz kurunun belirli bir bantta seyrettiği iddialarına karşılık da "Kur serbest piyasa oluşuyor. Kur hep aynı noktada değil. Geçmiş dönemdeki anormal artışlar olmuyor. Bu da güçlü rezervlerimiz ve uyguladığımız doğru politika sonucunda oluyor. Dolayısıyla bizim ne geçmişte ne de şimdi kura bir müdahalemiz söz konusu değil. Serbest piyasa koşulları içinde kur kendi dengesini bulmaya çalışıyor." dedi.

Kavcıoğlu, Bankanın rezervlerinin enerji ithalatını karşılayacak noktada olduğunu da sözlerine ekledi.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz