Sigortacılardan iş dünyasına kur uyarısı: Poliçelerinizi revize edin

Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, döviz kurlarında yaşanan hızlı artışların özellikle ticari işletmelerin varlıklarının sigorta bedellerinin düşük kalmasına neden olduğunu söyledi. Selcen Gür, “Hali hazırda tüm sektör çalışanları olarak sigortalılarımızı uyarıyoruz. Sigorta yaptırdığınız dönemdeki kura karşılık gelen poliçenizde 100 bin TL olan sigorta bedeliniz diyelim ki şimdi 200 bin TL oldu. Tam ziya denen bir hasar yaşandığında poliçe üzerinde yazan eski bedel ödenir. İş dünyası broker veya acenteleriyle görüşerek tüm poliçelerindeki sigorta bedellerini kur artışını dikkate alarak revize etmeli” dedi. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, Capital’den Özlem Aydın Ayvacı'nın sorularını şöyle yanıtladı:

Sigorta brokerliği 2021’i nasıl geçirdi? Temel göstergelerde yılsonu rakamları nasıl olacak?

Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği olarak 2021’de önceki yıllara kıyasla daha fazla sayıda broker başvurusu aldığımızı söyleyebilirim. Mesleğimize duyulan ilgi elbette ki bizleri hem memnun ediyor hem de sorumluluğumuzu artırıyor. Türkiye’deki sigorta üretiminin yüzde 11-12’lik kısmının brokerler aracılığıyla gerçekleştiği düşünülecek olursa, broker sayısının artması iki konuda farklılık yaratabilir. Birincisi, sigorta pastasındaki payımız artabilir, ikincisi pastanın kendisi büyüyebilir ki ihtiyacımız olan da bu. Maalesef sektörümüzün ülke ekonomisindeki payı hala yüzde 2,5 seviyesinde. Genel anlamda sigorta sektörüne bakacak olursak 2020 yılında prim üretimimiz yüzde 20 arttı, 2021 yılı sonu itibarıyla yine bu oranda bir büyümeyle 100 milyar TL civarı bir prim büyüklüğüne ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.

Pandemi sektörünüzü nasıl etkiledi?

Pandemiye en çabuk adapte olan sektörlerden biri kuşkusuz sigorta sektörü oldu. Teknolojik altyapımız uzaktan çalışmaya müsaitti. Hem yeni poliçe oluşturma hem poliçe yenileme ve hasar dosyası açma anlamında herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Öte yandan pandemide uzaktan hasar yönetimi, risk analizi de yapabildik ve müşterilerle görüşmelerimizin önemli bir kısmını da online olarak gerçekleştirerek uzaktan çalışma kaslarımızı daha da geliştirdik. Bir anlamda ‘fijital’ sigortacılık yaptık, yani fiziksel ile dijitali birleştirdiğimiz yeni bir model benimsedik. Şu anda geldiğimiz noktada sektörün önemli bir kısmı hibrit çalışma sistemine geçti. Özellikle operasyon, BT ve muhasebe departmanlarının haftanın belli günleri evden çalıştığı kurumların sayısı her geçen gün artıyor.

İş dünyası ve sigorta sektörü arasındaki ilişkiler nasıl bir dönemden geçiyor?

Aslına bakarsanız kriz dönemleri varlıklarımıza en çok sahip çıkmamız gereken dönemler. Bunca yılın birikimi ve emeğiyle kurduğumuz işimiz, mal varlığımız ve sahip olduğumuz şeyleri kaybedersek yerine koyma ihtimalimizin en zor olduğu dönemler kriz dönemleridir. Bunu sadece maddi açıdan söylemiyorum. Bugün bir makineniz arızalansa, yurt dışından sıfırını getirtmeniz bile en az bir yılı bulabilir. O yüzden sahip olduklarımıza hem bakım, onarım anlamında çok iyi bakmamız gerekiyor hem olası risklere karşı sigortalatmamız gerekiyor ki o riskler gerçekleştiğinde yerine koyabilelim. İş dünyası son yıllarda sigortanın değerini biraz daha iyi anlamaya başladı, bunu daha önce çok da ilgi göstermedikleri ama son dönemde satın aldıkları ürünlerden görebiliyoruz.

Nedir bu ürünler?

Kâr kaybı, ürün sorumluluk sigortası, ürün geri çağırma sigortası, siber saldırı sigortası ve alacak sigortası. Bu anlamda iş dünyasının, sigortanın sunduğu olanakların geçmişe kıyasla daha çok farkında olduğu bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum.  

Krizlerin, belirsizliklerin arttığı bir global ortamda sizin öncelikleriniz neler oldu?

Bu tür durumlarda hepimizde refleks olarak harcamaları daha büyük merceklerle denetleme, kısıtlama ve maliyetleri düşürme eğilimleri oluyor. Biz hizmet sektörü olduğumuz için sanayi işletmelerine göre farklı dinamiklere ve maliyet kalemlerine sahibiz. Bu anlamda bizim önceliklerimiz teknolojiden daha çok istifade etmek, daha etkin ve verimli çalışmak için yeni usuller belirlemek oldu. Önümüzdeki yılı bu prensiplere sadık kalarak, çalışanlarımıza sahip çıkarak ve hizmet kalitemizden ödün vermeden geçirmeyi planlıyoruz. 

Bu sektördeki 40’ıncı yılınız. Önceki krizlerle kıyasladığınızda bugün nasıl bir dönemden geçiyoruz?

Daha önceki kriz dönemlerinde panikle hareket edildiğinde daha büyük kayıplar yaşandığına şahit olduk. Üç lira maliyet avantajı sağlayacağım diye hizmetten ve kaliteden ciddi ödünler verdiğinizde günün sonunda altı liralık iş kaybı yaşayabiliyorsunuz ve uzun vadede daha büyük zararlarla karşılaşabiliyorsunuz. Evet bugünkü kriz ciddi bir kriz, pandeminin getirdiği zorlukların üzerine kur artışı ve enflasyonun getirdiği ağır yükler eklendi. Ancak ayakta kalmak, direnmek ve bu krizi aşmanın yollarını hep beraber bulmak durumundayız. Çocuklarımıza yapabileceğimiz en büyük kötülük onları umutsuzluğa sürüklemek olur.

Siz iş dünyasına ne öneriyorsunuz? Sigortaya dair dikkat çekmek istediğiniz noktalar neler?

Döviz kurlarında yaşanan hızlı artışlar özellikle ticari işletmelerin varlıklarının sigorta bedellerinin düşük kalmasına sebep oluyor. İş dünyasının dikkatini çekmek istediğimiz en önemli nokta burası. Hali hazırda tüm sektör çalışanları olarak sigortalılarımızı bu konuda uyarıyoruz. Sigorta yaptırdığınız dönemdeki kura karşılık gelen TL nispetinde yaptırdığınız poliçeyi örnek olarak ele alalım. O dönem 100 bin TL olan sigorta bedeliniz şimdi 200 bin TL diyelim. Tam ziya dediğimiz bir hasar yaşadığınızda poliçe üzerinde yazan eski bedel ödenecek. Oysa poliçenizdeki sigorta bedelinizi güncelleseydiniz, hasarınızın güncel karşılığı olan 200 bin TL’yi alacaktınız. Yani, eksik sigorta uygulamasına maruz kalmayacaktınız. İş dünyasına sigortacılar olarak önerimiz broker veya acenteleriyle görüşerek tüm poliçelerindeki sigorta bedellerini kur artışını dikkate alarak revize etmeleri olacaktır.