En kritik tercihim

Türkiye'nin En Güçlü İş İnsanları ve onları zirveye taşıyan kritik tercihleri...

3.12.2015 12:07:370
Paylaş Tweet Paylaş
En kritik tercihim
Rönesans Holding’in kurucusu ve onursal başkanı Erman Ilıcak, Türkiye’nin en güçlü ve başarılı iş insanlarından biri… Bugün 48 yaşında olan Ilıcak, 22 yılda sıfırdan yılda 5 milyar dolar ciro yapan, 30 bin çalışanı olan büyük bir holdingin ahibi oldu. Ilıcak, iş hayatındaki en kritik tercihini 1993 yılında 26 yaşında genç bir mühendisken yaptı. ODTÜ’den mezun olduktan sonra 21 yaşında Rusya’ya Enka’da görevli genç bir mühendis olarak giden Ilıcak, o dönemlerde St. Petersburg’un yeniden ayağa kalkma yıllarını yakından görme fırsatı buldu. Rusya’da 5 yıl çalıştıktan sonra 26 yaşındayken Enka’dan ayrılıp kendi işini kurmaya karar vermesi hayatındaki en kritik tercihi oldu. Ilıcak, o dönem yaptığı bu kritik tercih sayesinde bugün Avrupa’nın en büyük 10 inşaat şirketinden birinin sahibi oldu. Bu yıl da dünyanın en büyük müteahhitleri arasında 53’üncülükten 37’nci sıraya yükseldi. Ilıcak, 26 yaşında yaptığı kritik tercih için, “O dönem St. Petersburg’ta çok fazla renovasyon işleri vardı. Enka büyük bir firma olduğu için bu tür renovasyon işlerini almıyordu. Yaşım da gençti ve kendi işimi yapmanın tam zamanı diye düşündüm. 93 yılının sonlarında Enka’dan ayrılarak St. Petersburg’da oranın da durumunu anlatan yeniden doğuş anlamına gelen kendi şirketim Rönesans’ı kurdum” diyor. Sadece Ilıcak değil, Türkiye’nin en güçlüleri arasında yer alan birçok başarılı ismin bugün geldikleri noktada hayatlarının bir döneminde yaptıkları kritik tercihler belirleyici oldu. Ahmet Zorlu da Trabzon’da adım attığı ticaret hayatının ilk yılında zarar etmesine rağmen işe devam etmeyi tercih etmeseydi belki de bugün aynı noktada olmayacaktı. Sadece o değil, Murat Ülker ve Tuncay Özilhan’ın da bugün dünyada önemli başarılara imza atmalarında yurtdışına açılma konusunda yaptıkları kritik tercihler etkili oldu.
ZARARA RAĞMEN DEVAM ETTİ
Zorlu Holding’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Ahmet Zorlu, 60 yıldır ticaret hayatının içinde. Tekstille başladığı iş hayatında sıfırdan yıllık 12 milyar TL’nin üzerinde cirosu olan Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarından birinin sahibi oldu. Enerjiden elektroniğe kadar farklı sektörlerde faaliyet gösteren 60 şirketinde 26 binin üzerinde kişinin çalıştığı Zorlu, iş hayatındaki en kritik tercihi ticaret hayatına atıldığı ilk yıllarda yaptı. Zorlu Holding’in patronu Ahmet Zorlu, 60 yıllık ticaret hayatında yaptığı en kritik tercihi ve hikayesini şöyle anlatıyor: “Grubumuzun başarı öyküsü her şeyden önce yeniliğe ve değişime duyduğumuz tutkuyla yazıldı. Aile olarak Babadağ’daki tecrübemizi Türkiye’nin farklı duraklarına taşımak üzere yola çıkıp Trabzon’da ilk dükkanımızı açtığımda 15 yaşındaydım. Trabzon’da ticaret hayatımın ilk yılını zararla kapatsam da yılmamak ve çalışmaya devam etmek iş yaşamımdaki en kritik tercihlerimden biri oldu. Bugünden geriye baktığımda, vazgeçmeyip çalışmaya devam ederek ne kadar doğru bir karar verdiğimi görüyorum. 20’li yaşlarımda ilk fabrikamı, çalışmaya duyduğum bu azimle kurdum. Bir sanayici olarak da grubumuzun başardığı ilkler, çalışma hayatımdaki diğer kritik dönemeçleri oluşturdu. Pazardaki desenli çarşaf boşluğunu fark ederek TAÇ markası altında Türkiye’nin ilk desenli çarşafını, ardından Türkiye’nin ilk “Kingsize” çarşafını üretmemiz çok önemli adımlardı. Yenilikçi vizyonumuzla yıllar içinde tekstil sektörünün en büyüklerinden biri olduk. Tekstil alanında edindiğimiz birikimi, sanayinin diğer alanlarına taşımamız da çok cesur aynı zamanda da kritik bir tercihti. Bugün elektronik ve beyaz eşya sektöründe Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan Vestel’i, bu deneyim sayesinde zirveye taşıdık.”~35 YIL ÖNCE TERCİHİNİ YAPTI
Cem Boyner, her zaman iş dünyasının en vizyoner ve öncü isimlerinden biri oldu. İnovatif bakış açısıyla yatırım yaptığı her alana yeni bir soluk getiren Boyner,grubunu da Türkiye’nin en büyük perakende gruplarından biri haline getirdi. Boyner, iş hayatındaki en kritik tercihini 35 yıl önce yaptı. Bu dönemde birçok kişinin “Şirketi batıracaksın’ diye eleştirdiği Boyner, yaptığı tercihin sonuna kadar arkasında durdu ve sonunda amacına ulaştı. Boyner, iş hayatındaki kritik tercihini şöyle anlatıyor: “İş hayatımdaki en kritik tercihim 1980’lerde gruba ve Türkiye’ye ‘koşulsuz müşteri mutluluğu’ anlayışını getirmek oldu. O dönemde ilk defa müşterilerimize memnun kalmadıkları ürünleri iade edebileceklerini duyurduk. Birçok kişi ‘Şirketi batıracaksın, herkes aldığını geri getirecek’ diyordu. Evet, bazı kişiler getirdi. Hepsini de geri aldık. Ancak tüm geleneklere ters düşen bu müşteri yaklaşımımızla efsane haline geldik. Uygulamaya başladığımızda, buna koşulsuz müşteri memnuniyeti değil ‘koşulsuz müşteri mutluluğu’ adını verdik. Yaklaşık 8 yıl sonra piyasaya yaptığımız baskı nedeniyle, kanun koyucular uygulamalarımızı alıp tüketici yasası oluşturmak zorunda kaldı. Öncelikle müşteriye kazandıran ve bu yolla gelişen, büyüyen yeni iş modelleri kurgulamak da bu kritik tercihin sonrasında Boyner Grup için bir gelenek haline geldi. Tıpkı daha sonraki Advantage ve kısa süre önce hayata geçen Hopi’de olduğu gibi... Sanıyorum, o yıllardan itibaren biz müşterinin gerçekten de mağazanın sahibi olduğuna inanmasına yardımcı olduk. Koşulsuz müşteri mutluluğunu gerçekleştirme araç ve yöntemlerimiz yıldan yıla değişse de grup olarak bunu gerçekleştirme misyonumuz ve çabamız sabit kaldı. Bu nedenle de kendimizi perakende sektöründen ziyade ‘müşteriyi iyi hissettirme’ sektöründe görüyoruz.”
KULÜP BAŞKANLIĞI DÖNÜM NOKTASI
Abdulkadir Konukoğlu, 2 yıl önce Sanko’nun yönetimini kardeşi Zeki Konukoğlu’na devredip onursal başkan oldu. Yıllardan beri iş dünyasının en güçlü ve etkili isimleri arasında yer alan Konukoğlu, her zaman kamuoyunda yardımsever ve sosyal kişiliğiyle tanındı. Konukoğlu’nun iş hayatındaki kritik tercihi ise 1988- 1992 yılları arasında üstlendiği Gaziantepspor Kulübü Başkanlığı görevi oldu. Sanko Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, kritik tercihini ve hikayesini şöyle anlatıyor: “İş hayatımda olmamakla beraber, iş hayatımı doğrudan etkileyen ve dönüm noktası gördüğüm tercihim 1988-1992 yılları arasında üstlendiğim Gaziantepspor Kulübü Başkanlığı görevim oldu. Kulüp, önceki dönemden kaynaklanan sorunlar nedeniyle sportif, mali ve idari açıdan bitme noktasındaydı. Bu zorluklara rağmen başkanlığı üstlendim ve Gaziantepspor’u ikinci ligden birinci lige çıkarma başarısını gösterdik. Gaziantepspor Kulübü Başkanlığım sürecinde çok önemli deneyimler edindim. Kazandığın ya da kaybettiğin zaman nasıl bir tablo ile karşılaşıldığını öğrendim. Bu deneyim, benim iş dünyasında başarılı olmamda önemli bir dönüm noktası oldu. Kazandığın dönemde etrafını saranları, kaybettiğinde göremiyorsun. Kendini buna göre hazırlarsan, kazandığında yanında olanları kaybettiğinde göremeyince yıkılmazsın, yeniden kazanma başarısını gösterirsin. Aslında yaşadıklarınızdan ders alabilme yeteneğiniz varsa her olayı kritik tercihe dönüştürebilirsiniz. Yeter ki fotoğrafı doğru yorumlayın.”



~YURTDIŞINA AÇILMAYI SEÇTİ
Anadolu Grubu, 1950’li yılların başında İzzet Özilhan ve Kamil Yazıcı tarafından kuruldu. İçecek, bira, otomotiv ve kalemde hızla büyüyen grup, Turgut Özal’ın 1980’li yılların ortasında bira satışını ruhsata bağlamasıyla büyük sıkıntılar yaşandı. 200 milyon litre olan satışı 114 milyon litreye geriledi. Grup 1985’te zarar edip önemli miktarda borç yükünün altına girdi. Anadolu Grubu’nun CEO’su Tuncay Özilhan da iş hayatındaki en kritik tercihini bu dönemde yaptı. Özilhan’ın bu dönemde yaptığı kritik tercih ise grubu yeniden şaha kaldırıp bugün Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri yapması oldu. Migros’u da bünyesine katarak ciroyu 20 milyar TL’nin üzerine çıkardıklarını söyleyen Özilhan, iş hayatındaki en kritik tercihini ve sonuçlarını şöyle anlatıyor: “İş hayatındaki galiba en kritik tercihim Anadolu Grubu’nun yatırımlarını yurtdışına çevirmemiz oldu. Rusya’yla başlayan yurtdışı yatırımlarımız bugün diğer ülkeleri de kapsayacak şekilde gelişti. Bugün yurtdışında 20’ye yakın ülkede üretim faaliyetimiz bulunuyor. Bugüne kadar yurtdışına 2 milyar dolar düzeyinde yatırım yaptık. Yurtdışı tesislerimizde bugün 10 binin üzerinde kişiyi istihdam ediyoruz. Yurtdışına açılma stratejimiz sayesinde bugün Migros’u da ilave edersek grup ciromuz 20 milyar TL seviyesine yükseldi. Anadolu Grubu’nun genelindeki çalışan sayımız 50 bini geçti. Bünyemizdeki şirket sayısı 85’e yükseldi.”
YENİLİKLER LİDERLİĞE TAŞIDI
Mustafa Boydak, 6,5 milyar TL cirosu olan, 8 ayrı sektörde faaliyet gösteren Boydak Holding’in başkan vekili. Aynı zamanda Anadolu’nun etkili iş insanlarından biri… Grubun hızlı büyüme stratejisinin ardındaki önemli aktörlerden olan Boydak, Kayseri Sanayi Odası’nın başkanlığını da yapıyor. Boydak, iş hayatını etkileyen en kritik tercihleri 1995 ila 1999 yılları arasında yaptığını söylüyor: “1995 yılı başında İstikbal markamızın yönetim kademesinde göreve başladım. Markamızın 1995-2000 yılları arasında pazarlama ve tedarik zincirinden sorumlu yöneticiliğini yaptım. Bu süreçte aldığım hem sektörümüz hem şirketlerimiz için ilk denilebilecek pek çok karar sayesinde İstikbal ve diğer markalarımızla sektör liderliğini elde ettik. Örneğin İstikbal’de dağıtım kanallarımız ve mağazalarımıza yatırım yapmak suretiyle tüm Türkiye’de kanepe üreticiliğinden mobilya mağazacılık sistemine geçiş yaptık. O gün altına imza attığımız önemli kararlar neticesinde liderliğimiz gerçekleşti. Yine aynı dönemdeki yaklaşımlarımız sayesinde Merkez Çelik de ilk sıçramasını yaparak ilk kez 500 büyük firma sıralamasına 370’inci sıradan giriş yaptı. 1999’da ilk kez Boydak Grubu’nun mobilya dışında farklı iş kollarına da açılmasını sağlayan kararlar aldık. Hes Kablo ve bugünkü adıyla Türkiye Finans Katılım Bankası’nın grubumuz bünyesine geçişinde bu satın alma işlemlerinin liderliğini yaptım. Boydak Grubu’nun sadece mobilya şirketi hüviyetiyle sınırlı kalmayıp farklı sektörlerde de yatırımı olan bir grup haline gelmesine sağladığım katkı, benim için liderlik kariyerimde önemli bir dönüm noktası oldu.”
AİLEDEN AYRILIP İŞİNİ KURDU
Rifat Hisarcıklıoğlu, 1,5 milyon işletmeyi tek çatı altında temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin 14 yıllık başkanı. 2001’den beri, tam 4 dönemdir, aynı görevi yürütüyor. İş dünyasında reel sektörü temsil eden en önemli aktörlerden olan Hisarcıklıoğlu, iş hayatındaki en kritik tercihini üniversiteyi bitirdikten sonra çalışma hayatının başında yaptı. Hisarcıklıoğlu, kritik tercihi için şöyle diyor: “Üniversiteden sonra aile şirketlerinde çalışmayı tercih etmek yerine kendi işimi kurmam iş hayatımda dönüm noktası oldu. Bu şekilde iş hayatına sıfırdan başlamış olmam bana hem cesaret hem de özgüven verdi. Şunu gördüm ki girişimcilerin başarılı olmasının ilk şartı cesur olması. Ayrıca yine bu sayede bana tüm yaşamımda faydalı olan bir iş yapma kültürünü de kazandım. O da ortaklık kültürü. Ortak iş yapma kültürü ve ortaklığın gücüne inandığım için her yeni işimi bir ortakla yaptım. Ortaklığın getirdiği sinerjiyi de her zaman yaşadım. İyi bir ortak, insanın iş yapma vizyonunu genişletiyor. Paha biçilmez iş deneyimi ve tecrübeler kazandırıyor. Ortaklığın formülü de belli. Kurallar olacak ve kuralların nasıl değiştirileceği de kurallara bağlanacak. Bence bizim işadamları ve ülke olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz konulardan biri de ortak iş yapma, bu sayede diyalog ve istişare yapabilmeyi öğrenebilmek.”
~MURAT ÜLKER / YILDIZ HOLDİNG YKB
"EN KRİTİK KARARIMI EVLENİRKEN VERDİM"
İŞ-YAŞAM DENGESİ

Sadece işin muhasebesi olmuyor. Zaman zaman hayatın da muhasebesini yapıyor insan. Öyle yapmasaydım da böyle yapsaydım, o sokağa sapmayıp da öbürüne sapsaydım, ne olurdu diye düşünüyor… Ben en kritik kararım nedir diye kendimi sorguladığımda örneği iş hayatımda değil de özel hayatımda buluyorum. Bence en kritik, en kritik olduğu kadar da en doğru kararım, Betül Hanım’la evlenmemdir. Mutlu bir insan olduğunuz zaman, işinizi de hayatınızı da sağlıklı, hayırlı bir biçimde yaşayabiliyorsunuz.
KADERİN BAŞLADIĞI YER
İş hayatınızı yönlendiren kararların elbette bir taneyle sınırlı olması mümkün değil. Bazen yanlış bir karar verebilirsiniz ya da verdiğiniz kararın yanlış olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bir bakmışsınız ki sonu hayırlı olmuş. Rahmetli babamın “Gücün bittiği yerde kaderin başlar” diye bir lafı vardır, buna çok inanırım.
DÜNYADA BÜYÜMEK
İşimdeki önemli tercihlerimden biri sanıyorum, ‘dünyada büyümek’ konusunda arkadaşlarımı cesaretlendirmem oldu. Bu, tek başına benim kararım değildi elbet ki ama bu konuda motivasyonu en yüksek karar vericilerden biriydim. Bu konudaki girişimlerimiz önce ortaklıklarla başladı. 1993’te Pendik Nişasta’nın kurulmasıyla başlayan bu süreç, 2000’e doğru uluslararası pazarlarda çikolata ve bisküvide üretim tesisi satın almamızla devam etti.
GLOBAL SATIN ALMALAR
Hem ortaklık hem de sınır dışında üretim tecrübemiz, global satın almalarla önemli bir safhaya ulaştı. Elbette Godiva’yı satın alma kararı da çok hayatiydi. Son dönemdeki United Biscuits satın alması ise bizi bambaşka bir seviyeye taşıdı. Bu anlamda o da önemli bir dönüm noktası oldu.

HAMDİ AKIN / AKFEN HOLDİNG YKB
"İHALEYİ KAZANMAMIZI SAĞLADI"
18 YIL ÖNCEKİ TERCİH

İş hayatıma ilişkin birçok dönüm noktası ya da kritik tercihim oldu. Ancak en kritik tercihim 1997 yılında yapılan Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminali ihalesinde yarışacak süre tespitimiz sırasında yaşandı. İhalede yapacağımız yatırımın karşılığı olarak istediğimiz işletme süresini tespit ederken 3 yıl 9 ay gibi bir süre bulmuştuk. Normalde ihaleye bu süreyle katılacakken o günkü TAV’ın ortağı olan TEPE’nin CEO’su Ali Kantur’la birlikte sanırım müteahhitlikten kalan alışkanlıkla 10 gün daha indirim yaparak 3 yıl 8 ay 20 gün kararını verdik ve ihaleye bu süre ile katıldık.
RAKİP TEKFEN’İ YENDİ
Zarflar açıldığında Tekfen ve Ali Haydar Veziroğlu firmalarının da süre olarak 3 yıl 9 ay önerdiklerini gördük. 10 gün farkla ihaleyi kazanıp bugünkü TAV’ı (TEPE AKFEN VENTURE) yarattık. TAV Havalimanları, zaman içinde sahip olduğu nitelikli insan kaynağı ve ileri teknolojiyle hem havalimanı yapım projelerinde hem de havalimanı işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda küresel marka haline geldi. TAV Havalimanları ve markaları, bilgi birikimi ve deneyimi ile birlikte yaratıcılığın sergilendiği bir başarı öyküsü olarak, bugün 13 ülkede 64 havalimanında faaliyetlerine devam ediyor.
~SUZAN SABANCI DİNÇER / AKBANK YKB VE MURAHHAS ÜYE
"DEĞİŞİME LİDERLİK ETMEYİ İSTEDİM"
DÖNÜM NOKTASI OLDU

Geriye dönüp baktığımda iş hayatımda dönüm noktası yaratan önemli kritik tercihim yönetim kurulu başkanı olmadan evvel 2001 yılında Akbank’ta murahhas aza iken ‘Yeni Ufuklar Değişim Programı’na kaptanlık etmiş olmamdı.
DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK ETTİ
2001 krizi sonrasında Türk ekonomisinin geçireceği dönüşüm sürecini süreç başlamadan öngördük. Yeni Ufuklar Değişim Programı ile bankamızı bu yeni çalışma ortamına ve konjonktüre hazırladık.
STRATEJİK KARAR
Geçmişe dönüp baktığımda bankacılığın geçmiş kalıplarını kırarak yeni bir döneme girdiği bir ortamda, değişen rekabet koşullarına hazırlık için başlattığımız bu projeyi yönetim kurulu adına üstlenmem banka için önemli ve doğru zamanda yapılmış bir stratejik hareket oldu.

NİHAT ÖZDEMİR / LİMAK HOLDİNG YKB
"İKİ KRİTİK TERCİH BAŞARIYI GETİRDİ"
ÜNİVERSİTEDEN İSTİFA ETTİ

Benim iş hayatımda başarıyı yakalamamı sağlayan iki kritik tercih bulunuyor. Bunlardan ilki üniversitede eşim ile birlikte öğretim üyesiyken oradan ayrılıp ortağım Sezai Bey ile 1976 yılında bir proje ve müteahhitlik firması olarak Limak’ı kurmaktı. Eşim Gülseren’in üniversitede öğretim üyesi olarak kalmasını istemiştik ki en azından evimize bir miktar maaş girebildi.
FARKLI SEKTÖRLERE GİRDİ
İş hayatındaki ikinci kritik tercihim ise sadece inşaatta kalmayıp, farklı sektörlere adım atma kararını almamız oldu. Bu karar doğrultusunda da 1995 yılında ilk otelimiz olan Arcadia’yı açtık. Daha sonra çimento sektörüne girdik ve daha sonra altyapı ve yatırımlarına yöneldik. Şu anda Türkiye’nin 2’nci büyük çimento grubuyuz. Aynı zamanda da sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de en büyük enerji yatırımcılarından birisiyiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz